Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1392 E. 2021/737 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 16.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.09.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin düzenlediği 26.12.2016 tarihli 200.600 TL tutarlı faturanın davalı tarafça kısmen ödendiğini, bakiye 40.600 TL’nin tahsili için başlatılan Ankara 14.İcra Müdürlüğünün …. sayılı ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince; “Taraflar arasında takibe dayanak faturaya konu … İlçesi … mevki pis su arıtma tesisi inşaat işi için eser sözleşmesi bulunduğu ve bedeli hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu husus bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup davalının bilirkişi raporuna itirazlarını içerir dilekçede davalının da kabulündedir. Bilirkişi raporunda takibe dayanak faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu 200.600,00 TL bedelli fatura gereği davalının davacıya ödemeler yaptığı, avans olarak verilen 60.000,00 TL ve 70.000,00 TL bedelli çeklerin davacı tarafından davalıya iadesi neticesinde davacının davalıdan 40.600,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan çeklerin iade edilmediğini davacı yanca tahsil edildiğini bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde iddia etmişse de yaptığı ödeme savunmasına yönelik iddiasını kanıtlar delil sunmamıştır. Bu nedenlerle davacının davalıya takip tarihi itibariyle 40.600,00 TL borçlu olduğu anlaşılmış olup davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacak faturaya dayalı olup davalının fatura bedeli ve işin edimin ifasına yönelik itirazları bulunmamakla alacak likit ” olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın 40.600 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve %20 oranında olmakla 8.120 TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda müvekkili tarafından davacıya verilmiş olan 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli çeklerin davacı tarafından müvekkiline iade edildiğinin belirtildiği, bu tespitin gerçeğe aykırı olduğu, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan tahsilat makbuzunda bu çeklerin tahsilatının yapıldığının açıkça ortaya konulduğu, davacı tarafın çekleri iade ettiğine dair belge sunmadığı, defterler arasındaki tutarsızlığın davacı lehine yorumlanmasını gerektirir belge bulunmadığı, kararın mükerrer ödemeye sebebiyet vereceği nedenleriyle kararın kaldırılmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda taraflar arasında pis su arıtma tesisi inşasına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup, davalının 29.07.2016 tarihli tahsilat makbuzuyla iş bedelinin ödenmesi için davacıya 40.000 TL, 50.000 TL, 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli çekleri teslim ettiği, belirtilen çekler ile banka havalesiyle yapılan 43.000 TL ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yüklenici tarafından iş bedeline ilişkin düzenlenen … sayılı 200.600 TL tutarlı faturanın her iki taraf ticari defterine kaydedildiği, iş bedelinin 200.600 TL olduğunun ihtilafsız olduğu, faturada iş bedelinin banka havalesi ve çeklerle kısmen ödenmesine ilişkin açıklamada 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli bu çeklere yer verilmediği, tahsilat makbuzunda yer almayan 27.000 TL bedelli çekle de ödeme yapıldığının yazıldığı, bakiye iş bedelinin (40.600 TL) banka havalesi ile ödeneceğinin yazıldığı, faturada belirtilen 27.000 TL bedelli çekin davacı defterinde kayıtlı olduğu, bu çeke ilişkin ödemenin davalı defterine 20.000 TL olarak kaydedildiği, 27.000 TL bedelli çeke ilişkin farklılığın düzeltilmesi ile 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli çekler hariç tutulduğunda taraf kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının bakiye 40.600 TL alacaklı olduğu, uyuşmazlığın 60.000 TL ve 70.000 TL bedelli çeklerin davalıya iade edilip edilmediği hususunda olduğu, davalı taraf tahsilat makbuzuna istinaden bu çeklerin tahsil edildiğini savunmuşsa da, tahsilat makbuzunun çeklerin bedellerinin tahsiline ilişkin olarak değil çeklerin davacı tarafından teslim alındığı hususunda düzenlediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle 29.07.2016 tarihli çek tahsilat makbuzu düzenlenmiş ise de, sonrasında yapılan toplam 200.600 TL imalat bedeline yönelik düzenlenen 26.12.2016 tarihli faturada iş bedelinin ödenmesine ilişkin miktarlar da belirtilerek ödeme şeklinin düzenlenmiş ve bu faturanın taraf defterlerine kayıt edilmiş bulunmasına, davalının bu fatura kapsamında bakiye 40.600 TL iş bedelini fatura tarihinde ödediğini ispatlayamamış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Davalıdan alınması gereken 2.773,39 istinaf karar harcından peşin yatırılan 694 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.079,39 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.