Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1364 E. 2021/953 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2019
NUMARAS…

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 28/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Müvekkilinin Ankara ili, … yapımı sürdürülen inşaatın ana yüklenicisi olduğunu, … bu binanın dış (cam) cephe işlerinin tamamlanması amacıyla temperli aliminyum çıtalı camların tedariki için davalı ile 13/11/2015 tarihinde anlaşma yaptığını, anlaşma uyarınca müvekkilinin … cam çıtasını kesip davalıya teslim edeceği, davalının da en geç 20/11/2015 tarihinde kendisinden sipariş edilen tedarik ettiği camları temperlettirip hazır bir şekilde müvekkiline inşaat şantiye sahasında teslim etmesinin ve işin bedelinin de 40.000,00 TL olduğunun kararlaştırıldığını, müvekkilince 18/03/2016 tarihli 40.000,00 TL’lik …. nolu … bankası çekinin keşide edilip davalıya verildiğini, ancak davalının eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, cüzi imalatın ise ayıplı olduğundan cepheye uygulanamadığını, müvekkilinin asıl işverene taahhütleri ve cezai şartlar nedeniyle derhal yeni bir tedarikçiyle anlaştığını, yeni tedarikçinin sözleşme şartlarına uygun malzemeyi teslim ettiğini, müvekkiline teslim edilen bir kısım camların irsaliye veya faturayla tesliminin söz konusu olmadığını, teslim edilen bu malzemelerin eksik ve kusurlu olduğu gibi davalının müvekkilince verilen 4.000,00 TL’lik cam çıtayı da ziyan ettiğini, davalının 06/01/2016 tarihli ihtarına cevaben müvekkilince 18/01/2016 tarihinde keşide edilen ihtarnamede tüm bu durumların açıklanarak sözleşmenin feshedildiği belirtilerek, cam malzemelerinin iade alınıp 40.000,00 TL’lık çekin de müvekkiline iadesinin istenildiğini, ancak ihtarın sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin….. sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, tespit raporunda şantiyeye getirilen camların 59,04 m2 olduğu ve bu imalatın hatalı olduğu, kullanılmasının mümkün olmadığı, getirilen camların piyasa rayiçleriyle 5.608,00 TL iade edilmeyen 250 kg. … çıtanın da bedelinin yaklaşık 2.500,00 TL olduğunun belirlendiğini, raporda aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek üzere davalının edimini büyük oranda yerine getirmediğinin ve yapılan kısmın da hatalı olduğunun ortaya çıktığını, davalının söz konusu çeki dava dışı … ….Ltd.Şti’ne ciro ettiğini belirterek, 18/03/2016 tarihli, 40.000,00 TL’lık çeke ödeme yasağının konulmasına, sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeden kaynaklı çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin müvekkiline iadesine, iade mümkün olmazsa iptaline, üretim için davalıya teslim edilen aliminyum cam çıta ve davalının müvekkiline verdiği zararlar karşılığının şimdilik saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 28/04/2016 tarihli dilekçesiyle çekin hamiline ödeme yapılmış olduğundan 40.000,00 TL’lık çeke ilişkin davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili; Davacının nedeni anlaşılamayan şekilde siparişler sevk edilmeye başlandıktan sonra siparişlerin üretilmesini istemediğini bildirdiğini, camların hatalı olduğu konusundaki iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı …… parsel sayılı taşınmaz üzerine dava dışı şirket tarafından başlanılan projenin bir kısım işlerinin davacı tarafından yapılması yönünde taşeron sözleşmesi yapıldığı, sözleşme kapsamında yapılması gereken binanın dış (cam) cephe işlerinin tamamlanması hususunda ise davacı ile davalı arasında sözleşme imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davacının davalıya yeterli metrajda eko alüminyum cam çıtasını teslim edeceği, davalının ise kendisine teslim edilen çıtayı temperlettirip hazır şekilde inşaat şantiyesinde davacıya teslim etmesinin kararlaştırıldığı, sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya 40.000,00 TL bedelli çek verildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre sözleşme uyarınca davalının edimlerini yerine getirmediği ve sözleşme sırasında verilen çeki iade etmediği, çekin ciro yolu ile dava dışı … … …. Şirketine geçtiği ve davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye çek bedelinin ödendiği, alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacı ile imzalanan sözleşme kapsamında kararlaştırılan imalat ve ürünleri teslim etmediği, sözleşme kapsamında edimini yerine getirmeyen davalının davacıdan alacak hakkının olmayacağı, bu hali ile sözleşme imzalandığı sırada alınan davacı tarafından davalıya verilen çek nedeniyle borcun bulunmadığı, ancak yargılama sırasında davacı tarafından çek bedelinin üçüncü kişiye ödendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, keşidecisi davacı…., lehtarı davalı … … keşide tarihi 18/03/2016, çek no …., çek bedeli 40.000,00 TL olan … ait çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından dava konusu çekin ödendiği anlaşıldığından çek bedeli olan 40.000,00 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının … adresinde bulunan şantiyelerine cam üretmek için müvekkili ile 13/11/2015 tarihinde 40.000,00 TL tutarında 18/03/2016 vadeli … Bankası çeki ile kısmi ödeme alınarak anlaşıldığını, 2 adet farklı kalınlık ve nitelikte olan camın, müvekkili firmada temperlenerek alüminyum profilleri yapıştırılmak için…adresinde faaliyet gösteren … … … firmaya sevk edilip orada üretileceğini, işin tamamının bitirilmesinin yaklaşık 60 gün süreceğini, ancak sipariş edilen camların tamamının müvekkili firma tarafından temperlenerek … … …Firmasına sevk edilerek imalata başlanıp 16/12/2015, 24/12/2015, 02/01/2016 tarihli irsaliyeler ile anlaştıkları şekilde haftalık olarak sevk edilmeye başlandığını, ancak sebebi anlaşılamayan bir şekilde davacı tarafın yetkilisi tarafından şifahen müvekkiline ulaşıldığını, siparişlerin üretilmesini istemediklerini ve şantiyede sorunlar olduğunun belirtildiğini, daha sonra müvekkili tarafından davalıya Ankara 66. Noterliği’nin 06/01/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine davacı firmadan birkaç kişinin müvekkili firmaya gelerek tehditvari konuşma ve fiillerde bulunduklarını ve bahsi geçen olaya ilişkin olarak 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, müvekkilince 16/12/2015 tarihinde ilk teslimatın gerçekleştirildiğini, haftalık olarak teslimatın devam ettiğini, son şantiye teslim tarihinin ise 02/01/2016 tarihi olduğunu, ancak aradaki süre de dikkate alınırsa davacı tarafça müvekkiline herhangi biri bildirim veya ihtar gönderilmediğini, iddia edildiği gibi bir kusur, ayıptan bahsedilmediğini, davacının ayıp iddiası ve ayıba ilişkin müvekkiline bildirimde bulunmuş olduğu iddiasının ise gerçeğe aykırı olduğunu, Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamında alınan ve gerçeği yansıtmayana rapor dikkate alınarak bilirkişi raporunun tesis edildiğini, raporun inşaat mühendisi, …. ve borçlar hukuku öğretim üyesince oluşturulan heyet tarafından düzenlendiğini, davaya konu işin özel bir uzmanlık alanı olan temperli cam konusuna ilişkin olduğunu, ancak raporu düzenleyen bilirkişi heyetinde bu alanda çalışmış veya bu alanda uzmanlığı bulunan bir heyet üyesi bulunmadığını, bu konudaki itirazlarının nazara alınmadığını, dosyada bulunan fotoğrafların müvekkili tarafından imal edilmiş camlara ilişkin olup olmadığının belli olmadığını, raporda yapılan incelemenin somut açıklanmadığını, aradaki anlaşmanın davacı tarafça feshedildiğini ve bu konuda müvekkiline herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunulmadığını, taraflar arasında yer alan anlaşmanın sözlü bir anlaşma olmakla beraber imalatın bir kısmının (alüminyum profillerin yapıştırılması işlemi) dava dışı … …. firmasında gerçekleştirileceğinin açıkça taraflar arasında kararlaştırıldığını, buna ilişkin olarak davacı tarafından daha sonra … … firmasının 3. kişi olduğu ve ona yapılan ödemenin dava dışı olduğunun belirtildiğini, ancak davacının daha sonra ikrar ettiğini ve … … firmasında birleştirilen imalatların sevkiyatını kabul ettiğini, davacı tarafın kendi beyanları ile çeliştiğini, uyuşmazlığa konu çekin illetten mücerret olduğunu ve davacının çeke ilişkin olarak verdiği beyanların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin anlaşma gereği davacı firmaya yaklaşık 50.000,00 TL’lık camın temperinin bittiğini ve bu camların başka bir işte kullanılmasının mümkün olmadığını bildirdiğini, ancak davacı tarafın nedensiz anlaşmayı haksız feshettiğini, müvekkilinin söz konusu anlaşmaya dayalı olarak oluşmuş olan zararının tazmin edilmediğini, düzenlenmiş olan raporda yapılan incelemenin eksik olduğunu, değerlendirme yapılan fotoğraf ve yerin müvekkili tarafından üretilmiş olan camlara ilişkin olduğunun belirlenmediğini, feshin haksız olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı tarafça sözleşme kapsamında davacıya teslim edilen camların kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduklarının anlaşılmasına, ödenen bedelin davacıya iadesine karar verilmiş olmakla davacıya teslim edildiği anlaşılan camların talebi halinde davalıya iade edileceğinin tabii bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.732,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.