Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1322 E. 2021/956 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 28.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ; Müvekkili şirketin taşeron olarak … … tesisinde yapımını davalı … şirketinin üstlendiği….Tankları imalatlarının yapılması ve montaj işi konusunda 3.342.056 TL + KDV bedelli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme gereği 26/06/2013 tarihinde 300.000,00TL bedelli banka teminat mektubunun davalı … şirketine teslim edildiğini ve 26/06/2013 tarihinde müvekkili şirkete 300.000,00TL nakit avans ödemesi yapıldığını, 29/08/2013 tarihli 334.205,60 TL ve 27/09/2013 tarihli 501.308,40 TL tutarlı çekin keşide edilerek avans olarak verildiğini, sözleşme gereğince müvekkili şirketin 12/07/2013 tarihinde iş sahasına malzemelerini gönderdiğini, aylık hakediş düzenlemelerinin 30/07/2013 tarihinde yapılması gerekirken sözleşmenin 7.2 maddesine aykırı olarak 30/08/2013 tarihinde ilk hakedişin yapıldığını, verilen avansların tamamından hatta vadesi gelmeyen avanstan kesinti yapıldığını, müvekkili şirketin finansman gelirine el konulduğunu, finansman sıkıntısı yaşanmaması için müvekkilince bankalardan kredi çekildiğini, bankalara yüksek oranda faiz ödenmek zorunda kalındığını, bu nedenle hakedişlerin zamanında ödenmemesi ve verilen peşin avans bedellerinden yapılan haksız kesintiler nedeniyle müvekkilinin uğradığı finansman kaybını talep ettiklerini, müvekkilinin hakedişlerinden müvekkiline ait olmamasına rağmen ve sözleşmenin 22.maddesine aykırı olarak toplam 13.555,20TL tutarında elektrik ve su giderleri için kesinti yapıldığını, sözleşmeye göre bu ödemelerin işveren sorumluluğunda olduğunu, iş süresince toplam 11 adet hakediş düzenlendiğini, yasa gereğince yapılan işin niteliğine göre KDV’nin 2/10 oranında tevkifatlı olarak faturaların düzenlendiğini, yani davalı … şirketinin müvekkili şirketin hakedişlerinden doğmuş KDV’den 2/10 oranında kesip müvekkili şirket adına vergi dairesine ödemesi gerektiğini, ancak davalı … tarafından vergi dairesine beyanname verilmediğinden müvekkilinin vergi dairesinden 104.935,60TL’lık kesinti tutarını iade alamadığını bu konudaki talebin vergi dairesince reddedildiğini, dolayısıyla müvekkili şirkete ilave finans maliyeti yüklediğini, asıl işveren olan davalı … Müdürlüğünün gerekli denetim ve özeni göstermediğinden finansman kaybı alacağından sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bilirkişi raporu ile tespit edilecek müvekkili şirketin uğramış olduğu finansman kaybı alacağından 10.000,00TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsiline, müvekkili şirketten sözleşmeye aykırı olarak kesilen 13.555,20 TL kesintinin davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini istemiş, 12/06/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle 10.000,00 TL’lık finansal kayıp alacağı talebini 23.555,20 TL’na yükselterek dava ve ıslah tarihlerinde itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili ; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.2. maddesi gereğince müvekkilinin hakediş tutarında avans ve diğer kesintileri yapma hakkına sahip olduğunu, bu hüküm gereği işin aksaması dikkate alınarak avansın müvekkilince defaten kesilmesine karar verildiğini, davacının kusurlu ve sorumsuz davranışlarının işi etkilediğini, davacı tarafça avans teminat mektubunun geç verildiğini, davacının aldığı hakedişleri işin dışındaki finansman sorunlarını çözmekte kullandığını, şantiyede davacı adına çalışan personele ödeme yapılmadığını, personelin mağdur edildiğini, müvekkili şirketin mağduriyeti önlemek için davacı nam ve hesabına işçi ödemelerini ve … ödemelerini gerçekleştirdiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin diğer davalı nezdinde zor duruma düştüğünü, davacı şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle 09/06/2014 tarihinde … … …Ltd. Şti. ile sözleşme imzalanmak zorunda kalındığını ve eksiklerin bu şirketle giderilmeye çalışıldığını, davacının taahhüdü altındaki işleri 174 gün gecikmeye uğrattığını, bundan ötürü 407.060,82 TL gecikme cezası haklarının bulunduğunu ancak müvekkilinin iyiniyetle hareket ederek bu cezayı kesmediğini, davacı şirketin tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkili şirket nezdinde herhangi bir alacağının olmadığını, müvekkili şirketin …..’da faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, vergisel anlamda T.C. … tarafından 01/03/2011 tarih ve…. sirküleri kapsamında KDV ve stopajdan muaf tutulduğunu, bu nedenle davacının KDV ve stopaj taleplerinin mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili ; Diğer davalı … şirketinin anahtar teslim suretiyle ihale edilen “Hammadde olarak tüvanan tinkal kullanan 500.000 ton /yıl kapasiteli … (…) üretim tesisi için gerekli olan ana tesis ile … üretimi için gerekli buhar, elektrik enerjisi, su, kırılmış cevher vb. ihtiyaçları karşılayacak yardımcı tesislere ait prosesin veya üretim yönteminin seçimi, dizaynı, temel ve detay mühendislik hizmetleri, makina-ekipman, enstrüman, kontrol cihazları imal/temini, inşaat, montaj, devreye alma, performans testleri, eğitim hizmetleri ve çalışır vaziyette İdareye teslimi” işinin yüklenicisi olduğunu, davacının bu işle ilgili alt yüklenici olarak çalışırken uğradığı zarardan müvekkili idarenin sorumlu olduğunu iddia ettiğini, ancak işle ilgili hakediş ödemelerinin …. gereğince yükleniciye ödenmekte olup, taşerona ihale makamı olarak herhangi bir ödemenin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek müvekkili hakkındaki davanın öncelikle husumetten reddine aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Bilirkişilerin, tarafların ticari defterleri, hakedişler, sözleşme üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda mahkemeye sunmuş oldukları bilirkişi raporları ile taraflar arasında 21/05/2013 tarihinde eser sözleşmesinin imzalandığı, davalının yapacağı işe karşılık sözleşmenin 7. maddesinde hakedişin nasıl düzenleneceğinin belirlendiği aynı şekilde sözleşmenin 10. maddesinde işin 20/12/2013 tarihinde tamamlanacağı, ödeme şeklinin işin aşamalarına göre ne şekilde yapılacağının ayrıntılı olarak düzenlendiği, ayrıca davalı ….. A.Ş,’ye farklı bankalara ait teminat mektuplarının verildiği davalı tarafından yapılan işe karşılık hakedişlerin yapıldığının anlaşıldığı, davacının finansman kaybına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde sözleşmede davacının iddia etmiş olduğu şekilde avans ödemelerinin hakedişlerde orantılı olarak kesileceğine dair bir düzenlemenin bulunmadığı, yapılan kesintinin sözleşmenin 7.2.maddesine uygun olduğu, ayrıca yapılan hakedişte davacının herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığı, ayrıca finansman kaybına ilişkin zararın somut delillerle ortaya konulmadığı, ödemelerin taraflarca kesin vadeye bağlanmadığı, davacının davalıyı bu bağlamda temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, yine aynı şekilde hakedişlerde yapılan yemek ve malzeme kesintilerine ilişkin davacının herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığı, davalı tarafından stopaj vergisinin muhtasar beyannameleri ile vergi dairesine bildirildiği ve tahakkuklarının yapıldığı, yine davalı tarafından KDV beyannamelerinin incelenmesinde KDV kesintisi yapılanlara ait bildirimin yapıldığı ve ücretlerin ödendiği anlaşıldığından söz konusu kesintilerin usulüne uygun olduğu, tüm bu sebeplerle davacı tarafından, yapılan kesintilere ihtirazı kayıt olup olmadığı ve davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair bilgi ve belgenin mevcut olmayışı, KDV ve diğer vergilerin davacı tarafından ödendiği ve buna ilişkin yapılan kesintilerin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından bütün talepler yönünden reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davalı …’ne karşı dava açılmış ise de söz konusu sözleşmeye davalının taraf olmadığı, davalılar arasında ayrı bir sözleşme bulunduğu, davacının sözleşmenin tarafı olmayan 3. kişiye karşı sözleşmeye dayalı olarak hak ve talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davalı ……AŞ yönünden açılan davanın reddine, davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 30.08.2013 tarihinde yaptığı ilk hakedişten, davalı … tarafından verilen ve vadesi gelmeyen çeklerin de bedelinin kesildiğini, burada mahkemenin dikkatinden kaçırdığı konunun … şirketinin müvekkiline verdiği fakat fiilen tahsil edilememiş çekin bedelini de avans kesintisi olarak kesmesi olduğunu, yani davalı …’ın müvekkiline 27 Eylül 2013 tarihinde çek verdiğini, müvekkilinin bu çeki tahsil etmeden bir ay önce davalı …’ın hakedişten ödemediği parayı kestiğini, sadece burada müvekkilinin anlamsız yere 30 gün 501.308,00 TL finansal kayba uğradığının açık olduğunu, mahkemece bu hususun nazara alınmadığını, müvekkilinin inşaat sahasına malzemeleri zamanında gönderdiğini, finansal bir yükün altına girdiğini ve davalı … tarafından Temmuz ayında yapılması gereken hakedişin Ağustos ayının son günü yapıldığını, mahkemenin müvekkili şirketin finans kaybı talep edilebilmesi için davalı … şirketinin temerrüte düşürülmesi gerektiğini ve temerrüte dürülmediğinden finans kaybı talep edilemeyeceğini kabul ettiğini, ancak itiraz dilekçesinde de belirttikleri gibi müvekkilinin hak edişlerden sürekli kesintiler yapıldığını, avans verilen çeklerin vadesinin sürekli uzadığını, müvekkili şirketin bu konuda anlayışlı davrandığını, ancak aynı karşılığın … şirketi tarafından gösterilmediğini bu durumun düzeltilmesini müvekkili şirketin istediği ve ihtar, e-mail yazışmalarının sunulduğunu ve bu belgelere göre müvekkilince … şirketinin temerrüte düşürüldüğünü, mahkemece bu durumun nazara almadığını, sadece hakedişe ihtirazı kayıt konulmamasının yapılan bütün iş ve işlemlerin doğru ve eksiksiz yapıldığına karine teşkil etmeyeceğini, hakediş belgesine ihtirazi kayıt konulmamasının ancak adi karine teşkil edeceğini, bunun aksinin de her türlü kanuni kanıtla ispat edilebilir olduğunu, kaldı ki artık resmi tebligatların dahi mail yolu ile muhataplarına iletildiğini, mahkemenin ihtirazı kayıt ve temerrüte düşürülmeme tespitlerine ilişkin değerlendirmelerinin tamamen hatalı olduğunu, bununla beraber müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olan …’ın şirketin e-mail adresinden, o tarihte …’ın ortağı ve müdürü olan …’a konu ile ilgili e-mail yazdığını, …’un bu mailleri aldığını, fakat aksini iddia eden cevap yazmadığını, müvekkili şirket yetkilisine hep sözlü cevaplar verilerek sorunu çözeceklerini vaad ettiklerini, müvekkili şirketin sorunun çözüleceği umuduyla çalışmalarına devam etmek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin hakkedişlerinden elektrik ve su giderlerinin müvekkili şirkete ait olmamasına rağmen davalı … A.Ş tarafından kesildiğini, … şirketi ile yapılan sözleşmenin 22. sayfasında işveren kapsamındaki işler başlığı altında “Elektrik ve su temini maliyetlerinin karşılanması ( çalışma sahası ve kamp dahil)” maddesiyle konunun net biçimde belirtildiğini, maliyetlerin işveren kapsamında olduğu konusunda karşılıklı anlaşıldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …AŞ vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin … şirketi ve … için davaların ayrı sebeplerle reddi hususunu göz ardı ederek gerekçeli kararın 4 numaralı bendinde … şirketi ve … için tek vekalet ücretine hükmetmesinin hatalı olduğunu, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece de bu şekilde tespitin yapıldığını ancak … şirketine ödenmesi gereken vekalet ücretine bir de … Madenin dahil edildiğini, bu kapsamda nispi vekalet ücretinin tek başına … şirketi adına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca …’in de istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere, dava … açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği için, … ile … İnşaat adına tek vekalet ücretine hükmedilmesi yerine … için de pasif husumet yokluğu nedeniyle ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin esasa ilişkin verdiği kararın hukuka uygun olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve vekalet ücreti hususunda yapılan hatanın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi nedeniyle müvekkili idare lehine maktu vekalet ücreti, diğer davalı … A.Ş. lehine ise nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı … lehine çifte vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkili idare lehine hükmedilmesi gereken maktu vekalet ücretinin hüküm altına alınmadığını, müvekkili lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin kararın 5.bendinde düzenlendiğini ve davalı … yerine sehven davalı … A.Ş. ibaresinin kullanıldığı düşüncesiyle tashih talebinde bulunulduğunu, ancak mahkemenin 21.05.2019 tarihli ek kararı talebin reddedildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve müvekkili lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davalı ……AŞ. hakkındaki davanın reddine, davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı ……AŞ. arasında akdedilen 21/05/2013 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı alt yüklenici, davalı ……AŞ yüklenicidir. Davacı ile davalı ……AŞ. arasında düzenlenen sözleşmede bedelin 3.342.056 TL + KDV, işin bitirilmesi gereken tarihin 20/12/2013(md.10) olduğu, alt yüklenicinin …’tan hiç bir koşulda sözleşme bedeli haricinde her hangi bir ek fiyat farkı talebinde bulunamayacağı (md.5.3), hakedişlerin aylık olarak düzenlenecek olup hakediş tutarından avans ve diğer kesintiler yapılarak idare ödemesinden sonra alt yükleniciye 40 günlük çekle ödeneceği (md.7.2) kararlaştırılmış, ödeme şekli ve işin aşamalarına göre yapılacak ödeme hususu sözleşmeye Ek 2’de düzenlenmiş olduğu ve davalı …’nün iş sahibi olup az yukarıda belirtilen sözleşmenin tarafı olmadığı belirgindir.
Mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle mahkemece davalılardan ….AŞ hakkındaki davanın esastan , diğer davalı … yönünden ise husumetten reddine karar verildiğinin gerekçe kısmında açıkça belirtilmiş bulunmasına, davalılar hakkında dava farklı nedenlerle reddedilmiş olmakla her bir davalı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının doğru olmasına, hüküm fıkrasının 4 nolu bendinde hüküm altına alınan vekalet ücretinin hakkındaki dava esastan reddedilen davalı ……AŞ adına verildiği ancak davalılar şeklinde kurulan hükmün maddi hataya dayalı olduğunun anlaşılmasına ve hüküm fıkrası 5 nolu bendinde maktu olarak hüküm altına alınan vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesi gereğince husumet yokluğu nedeniyle hakkındaki dava reddedilen davalı … lehine hükmedildiği ancak maddi hatayla davalı ……AŞ’nin adına yazıldığının anlaşılmasına ve maddi hatanın mahkemesince her zaman düzeltilebileceğinin tabii olmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı ……A.Ş’den alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Harçlar Kanunu gereğince davalı … Müdürlüğünden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ile davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.