Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1276 E. 2021/594 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

. T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 10.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.06.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait … … …. bazı birim ve bölümlerin yapımı, tadilatı, bakım ve onarımını gerçekleştirdiğini, düzenlenen faturaların sevk irsaliyeleri ile birlikte hastane teknik sorumlusu kişiye teslim edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, banka havalesi yoluyla kısmi ödeme yaptığını, bakiye tutarın ödenmediğini,…. sayılı takipte 115.124,32 TL’nin tahsilinin talep edildiğini, davalı tarafın borca itirazı üzerine takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; şirketin büyük hissedarı olan dava dışı sendika tarafından 2013 yılı Ekim-Kasım aylarında yapılan denetimde davacı tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunun tespit edildiğini, düzeltme kayıtlarıyla faturaların mali kayıtlardan çıkarıldığını, müvekkili şirket çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmada bilirkişiler tarafından düzenlenen raporla faturaların müvekkiline teslim edilmediğinin ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduklarının tespit edildiğini, sevk irsaliyelerinde teslim alan kişi imzasının bulunmadığını, 100.000 TL’yi aşan alımların yönetim kurulu üyelerinin üçünün de imzasıyla, bu tutarın altındaki alımların iki imzayla yapılması gerektiğini, malzemelerin depo ve ambar kayıtlarında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; “Davalı yan davacının gönderdiği faturaların davalı yetkililerince yanıltıcı bir şekilde defterlere kaydedildiği, bu konuda cezai soruşturmanın devam ettiği faturaya konu edimlerin ifa edilmediği iddiasındadır. İcra takibine konu edilen faturalara konu edimlerin ifa edilip teslim edilip edilmediği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup davacıya yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının 54.621,71 TL bakiye iş bedelinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı yan Ankara 6. Asliye Ceza mahkemesi …..E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmişlerse de faturaya konu bakiye alacak hususunda bilirkişilerce yerinde yapılan incelemede bedeli ödenmemiş işlerin davalıya teslim edildiği ispat edilmiştir. Bu halde ceza dosyasındaki yargılamanın beklenmesinin işbu dosyaya katkı sağlamayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Davacının edimine karşılık bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere bakiye 54.621,71 TL iş bedelinin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı icra inkar tazminatı davalı da kötü niyet tazminatı talep etmişse de alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakla likit olmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına ve davacının kötüniyeti de tespit edilemediğinden davalı yararına kötüniyet tazminatına” hükmedilmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle “Ankara 17. İcra Dairesi….. sayılı dosyasına yapılan itirazın 54.621,71 TL asıl alacaak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı işlere ilişkin toplam 178.056,34 TL tutarlı fatura düzenlediği ve sevk irsaliyeleri ile birlikte hastanenin satın alma ve teknik sorumlusu olan kişiye teslim ettiği, davalının faturalara itiraz etmediği, toplam 87.340 TL ödeme yaptığı, müvekkilinin fatura konusu işlere ilişkin işçilik maliyetleri ve hizmetleri için ayrıca fatura düzenlemediğinden iş bedelinin KDV dahil 178.056,34 TL olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişilerin işçilik maliyet ve hizmetlerini dikkate almaksızın iş bedelini 141.961,71 TL olarak hesapladıkları, ticari defter incelemesinde davalının takipte yazılı kadar borçlu olduğunun tespit edildiği, 7 adet fatura tutarının KDV dahil 178.056, 34 TL olduğu halde iş bedelinin 141.961,71 TL olarak hesaplanmasının ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmemesinin hatalı olduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporda pek çok kalem işin yapılmadığı ile bazı işlerin ise gerçek değerinin üzerinde fatura edildiğinin tespit edildiği, davacı dışındaki şirketler tarafından da müvekkili aleyhine faturalar düzenlendiği, sözleşme, teslim fişleri ve sipariş kayıtları olmadığından hangi işlerin hangi firma tarafından yapıldığının tespit edilemediği, davacının kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, müvekkili şirket çalışanları tarafından oluşturulan bir örgüt marifetiyle teslim edilmeyen malların teslim edilmiş, yapılmayan işler yapılmış gibi gösterilerek faturalar düzenlendiği, davaya konu faturaların suç duyurusuna konu olduğu, 6.Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı davasının derdest olduğu, bekletici mesele yapılması gerektiği, sanık Ayhan’ın davacı şirketin düzenlediği faturaların gerçek malzeme alımına ilişkin olmadığını açıkça beyan ettiği, davacının faturalara konu malları teslim ettiğini kanıtlayamadığı, davacı kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine tazminata karar verilmesi gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kural olarak, her iki tarafın tacir ve dava konusunun ticari işletmeleriyle ilgili olduğu davalarda bir tarafın ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtları birbirini doğruluyorsa ve diğer tarafın aynı koşullarla tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya kesin bir delille ispatlananmış olması halinde sahibi ve halefleri lehine delil teşkil eder (HMK 222). Taraflardan biri kendi defterlerine delil olarak dayanmış olsa dahi, ancak karşı tarafın defterleriyle uyumlu olduğu taktirde kendi defterlerindeki kayıtlar lehine delil teşkil edebileceğinden, diğer tarafın defterlerinin de incelenmesi zorunludur. Taraf defterlerindeki kayıtların uyuşmaması durumunda ispat yükü kendisinde olan taraf uyuşmayan kayıttan yararlanamaz. Diğer bir deyimle ticari defterlerle ispatlanmak istenen vakıada ispat yükünün kimde olduğuna bakılarak değerlendirme yapılmalıdır.
Taraflar arasında davalıya ait hastanede bir kısım imalat, tadilat ve onarıma ilişkin sözlü eser sözleşmesi akdedildiği ve davalının toplam 87.340 TL ödeme yaptığı çekişmesiz olup, davacı yüklenicinin toplam tutarı KDV dahil 178.056, 34 TL olan 7 adet fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, faturaların davalı defterlerine kaydedildiği, davalının faturalara itiraz etmediği, ancak 27.12.2012 tarihli ve 42.095, 56 TL tutarlı faturanın sahte olarak düzenlendiği iddiasıyla 8 günlük itiraz süresi geçirilerek bilahare davalı tarafından iptal edildiği, davacı tarafın 7 adet faturaya dayalı olarak başlattığı …. sayılı ilamsız icra takibinde 104.723, 68 TL asıl alacak ve 10.400, 64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 115.124, 32 TL’nin tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, itirazın iptali talepli bu davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu, mahkemece görevlendirilen bilirkişi kurulunun davalı tarafça iptal edilmiş olan fatura dahil faturalara konu işlerin tamamının yapılmış, ancak faturalara konu işler bedelinin yapıldıkları 2012-2013 yılları itibariyle toplam 141.961, 71 TL olduğunu rapor ettikleri, davalının şikayeti üzerine davalının yönetim kurulu üyesi ve çalışanları hakkında örgüt kurmak ve yönetmek, defaten hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanmak suçlarından başlatılan ceza soruşturması sonucunda açılan Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı davanın, bu davanın karar bağlandığı tarihi itibariyle, derdest olduğu, ceza davasında davacı şirket yetkili veya çalışanlarının yargılanmıyor oldukları anlaşılmaktadır. Davacı tarafından düzenlenen 7 adet fatura davalı defterlerine kaydedilmiş ve davalı tarafça süresinde itiraz edilmemiş olduğundan bu faturaların münderecatı kesinleşmiş olduğu gibi, davalı tarafça 27.12.2012 tarihli ve 42.095, 56 TL tutarlı fatura sahte olarak düzenlendiğinden bahisle iptal edilmişse de, bu faturaya konu imalatların davalı yetkilisi …’a aynı tarihte iki ayrı irsaliye ile teslim edildiği belgelenmiş ve bilirkişi kurulu faturaya konu imalatların davalıya ait hastanede mevcut olduğunu tespit etmiş bulunduğundan davacının takibe dayanak 7 adet faturaya konu imalatları davalıya teslim ettiği ve toplam iş bedelinin 178.056, 34 TL olduğunun kabulü ile davalı tarafından yapıldığı çekişmesiz toplam 87.340 TL ödeme mahsup edildiğinde davacının bakiye alacağı 90.716, 34 TL olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında … … Hastanesi’ne ilişkin bir kısım tadilat yapım onarım işlerine ilişkin sözlü eser sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olup, mahkemece taraf defter ve belgeleri üzerinden yapılan incelemede davacı tarafça düzenlenen toplam 178.056,34 TL tutarlı faturaların davalıya teslim edildiği ve ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve yine taraf beyanları ve dosya kapsamından toplam ödemenin 87.340 TL olduğu sabit olup, davalı iddia ve beyanlarıyla bir kısım işlerin yapılmadığı ve bir kısım malzemelerin teslim edilmediğine ilişkin davacı tarafından düzenlenen 27.12.2012 tarihli 42.095,56 TL bedelli faturaya karşı çıkılmış olmakla birlikte mahkemece yapılan yargılamada söz konusu faturaya konu malların teslim edildiği belirlenmiş olmakla ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 04.05.2017 tarih …. sayılı emsal kararı gereğince davalı yetkilileri hakkında açılan ceza davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığı kanaatine varılarak mahkemece 178.056,34 TL toplam iş bedelinden çekişmesiz olan 87.340 TL ödeme düşülerek bakiye 90.716,34 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1.b.2 madde gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüyle itirazın iptaline ve takibin 90.716,34 TL asıl alacak üzerinden devamına dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-) Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.05.2019 tarih ve … K sayılı kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
4-) Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının Ankara 17. İcra Müdürlüğünün…. sayılı takibine vaki itirazının iptaline, takibin 90.716,34 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %11,75 oranında avans faizi yürütülmesine,
5-) Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
6-) Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
7-) Alınması gereken 6.196,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 3.390,45 TL peşin harcın indirilmesiyle bakiye 2.806,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
😎 Davacı tarafından yatırılmış olan 25,20 TL başvurma harcı ile 3.390,45 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 12.568,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddine karar verilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-) Davacı tarafından yapılan 212 TL tebligat, posta ve müzekkere masrafı, 2.550 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.762 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 2.176,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
14-) Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
15-) Davalıdan alınması gereken 3.731,21 TL TL istinaf karar harcından peşin alınan 932,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.798,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
16-) Davacı tarafından ödenen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
17-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.