Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/126 E. 2021/247 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2019/126 – Karar No:2021/247
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/126
KARAR NO : 2021/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2018
NUMARASI :.

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin hafriyat işi ile uğraştığını, davalının ise benzeri işlerde müteahhitlik yapmakta olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davalının ihale ile ….den 2011 yılında, ….. Hattı işini aldığını, bu işin kanal açma/eşme, kapama, boru döşemesi, gömlekleme, tesviye, drenaj, doldurma, nakliye v.s.işlerini taşeron olarak davacıya yaptırdığını, müvekkilinin edimini fen ve tekniğine uygun olarak ifa ettiğini, işin türü, niteliği, miktarı, yapım dönemi, keşif bedeli, yapılan işin ölçümleri, hakediş ve diğer tüm belgelerin davalıya iş yaptıran ….’de olup, iş sahibinin ölçü ve hesaplarının kendilerinin de kabulünde olduğunu, müvekkilinin yaptığı işlerin fiyatının önceden belirlenmediğini, bu nedenle işin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre bedelin tespit edilmesini ve yapılan işe karşılık davalıdan tahsil edilen KDV’li 29.500,00 TL’nin bulunacak bedelden düşülmesini talep ettiklerini belirterek; şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, bu talebin reddedilmesi halinde 10.000,00 TL tutarındaki tazminat taleplerinin kabulü ile 10.000,00 TL’nin avans faizi ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş; 07/12/2017 tarihli beyan dilekçesinde; davacının işçilik hariç olmak üzere davaya konu alanda kanal açma/eşme, kapama, boru döşemesi, gömlekleme, tesfiye, drenaj, doldurma nakliye vs. işlerini yaptığını, tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere müvekkilinin 3 ay çalışma yaptığının, bu çalışmalarda kendi araçlarını kullandığının, davalı şirketin zaman zaman kiralık araçlar kullanmakta olduğunun, Türkiye çapında sürekli ihale işi alınmak suretiyle çalışmalar yapıldığının, basit işçilik gerektiren işlerin davalı şirket personeli tarafından sevk ve idare edildiğinin, diğer arazi işlerinin davacı şirket tarafından yapıldığının anlaşılmış olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, müvekkilinin dava dışı kurumdan ihale ile aldığı işi bir üçüncü kişiye taşeron olarak yaptırdığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, SGK işyeri kayıtlarında dava konusu işe ilişkin davacının işyeri dosyası bulunmadığını aksine müvekkilince bildirim verilmek sureti ile oluşturulan işyeri dosyasındaki bordrolardaki tüm işçilerin müvekkilinin işçileri olduğunu, müvekkili şirketin makine, teçhizat ve işçilik açısından teknik yeterlilik şartı taşıyan bir firma olup, işin süresinde bitirilmesi için gerekli olduğunda yada arızi olarak ihtiyaç duyulduğunda davacı ve benzeri kişi yada şirketlerden sadece sınırlı konularda hizmet alımı ya da ekipman kiralaması yaptığını, davacıdan da bu kapsamda bir kısım kazının yapılması ve kazı ve dolgu artıklarının yüklenmesi için iş makinası kiraladığını ve bedelini de kestiği faturasına istinaden banka yolu ile ödediğini, davacının iddia etiği gibi gömlekleme, boru baş bağlama, dolgu, su deposu yapımı, basınç kırma odası yapımı, vana odası yapımı v.s.gibi işin nitelikli kısımlarına dahlinin söz konusu olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, dosyaya sunulmuş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, kural olarak eser sözleşmelerinin yazılı yapılması gerekmediği, ancak sözlü eser sözleşmesi yapıldığını iddia eden davacı tarafın bu hususu ve sözleşme kapsamında yaptığı işleri ispat yükü altında olduğu, davacı tarafın bu ispat yükünü gerçekleştirmesi halinde davalı tarafın da yapılan işlere karşılık gerekli bedeli ödediğini ispatlaması gerektiği, Mahkemece temin edilen ….’ye ait 03/08/2016 tarihli yazı cevabında davacının dava konusu edilen ….Hattı ve ….i İnşaatı Yapım İşinde alt yüklenici olarak çalışmadığının bildirildiği, yine mahkemece temin edilen SGK kayıtlarında da davacı şirket çalışanlarının ilgili işe ilişkin çalıştıklarına dair iş yeri dosyaları bulunmadığı, davacı tarafça dinletilen tanık beyanlarında da kesin ve net bir şekilde davacı ile davalı şirket arasında bir eser sözleşmesi olduğuna dair bilgi bulunmadığı, zaten davacı tanıklarının beyanlarının aksi şekilde davalı tanıklarının da aynı celse beyanda bulundukları, mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda da davacı iddialarını destekleyici bir kanaate varılamadığı, Mahkemece de gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli 30/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna itibar edildiği, bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği gibi dosyaya sunulan fatura ve ödeme kayıtlarının da tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı ticari defter ve kayıtlarında başkaca bir alacak kaydının da bulunmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde davacı taraf yemin deliline de dayanmış ise de davanın niteliği gereği yemin ile ispat edilebilecek bir husus bulunmadığı, bu nedenle davacıya yemin hakkının hatırlatılmadığı, davacı ve davalı şirketler arasında dava dosyasına sunulan 11/11/2011 tarihli 34632 numaralı, 29.500,00 TL bedelli fatura kapsamı dışında herhangi bir iş yapıldığına dair tüm dosya kapsamı itibariyle bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; istinafa konu edilen mahkeme kararının dosya tekemmül etmeden ve eksik inceleme ile verildiğini, her ne kadar mahkemece aldırılan rapora süresi geçirilmiş ise de yaptıkları itirazların değerlendirilmesi gerektiğini, 29.500,00 TL bedelli çekin iptal ettirilip ettirilmediğinin ilgili bankadan sorulması taleplerinin karşılanmadığını, taraflarınca dosyaya sunulan 07/06/2018 tarihli itiraz dilekçesi dikkate alınmaksızın verilen kararın kaldırılarak bu dilekçede yapılan itirazlar değerlendirilmek suretiyle araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde verilen mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak yeniden karar verilmesini, ve/veya ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılması ile duruşma açılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir.
Dava, sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek ve duruşmalı olarak incelenmiştir.
Davacı taşeron dava dilekçesinde; davalı yüklenicinin dava dışı iş sahibi……’den 2011 yılında aldığı ….içme suyu şebeke hattı işine ilişkin, kanal açma/eşme, kapama, boru döşemesi, gömlekleme, tesviye, drenaj, doldurma, nakliye v.s. işlerini taşeron olarak aldığını belirterek; yapılan işin tespiti açısından iş sahibi idareden buna ilişkin tüm belgelerin teminini talep ederek, sözlü eser sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu işin kapsamının ve bedelinin tespitini, tespit edilecek bedelden davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan deliler, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından, davalının kabulünde olan ve ödenen bedelin üzerinde iş yapıldığı ve alacağı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin var olduğu her iki tarafın da kabulündedir. Sözlü eser sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin ne olduğu konusu hukuki işlem niteliğinde olmadığından, senetle ispat kuralına tâbi olmadan tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Tarafların sahip olduğu ispat hakkı yargılamada tarafın usulüne uygun olarak dayandığı elverişli delillerin, kural olarak, tamamının toplanmasını ve değerlendirilmesini gerektirir. İspat hakkı ve yargılama sonucu doğru bir karar verilmesini amaçlayan hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereğince taraflarca bildirilen kabule şayan ve elverişli delillerin toplanması ve incelenmesi mahkemenin yükümlülüğündedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olup, yapıldığı ileri sürülen işler ve miktarının ispatı yönünden yemin teklif etme hakkı da kullanıldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan gerekçe ile yemin teklif etme hakkı kullandırılmayarak davacının esaslı delili toplanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2018 tarih ve ../…. Esas- …/… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 11/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır