Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1246 E. 2021/839 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin taraflar arasında düzenlenen 06/05/2015 tarihli sözleşme ile, davalı şirketin yapımını üstlendiği …..yer alacak asansörlerin temini montajı ve çalışır vaziyete getirme işlerini toplam 650.000 …+KDV bedel karşılığında üstlendiğini, müvekkili şirketin yük asansörünü 20/06/2016 tarihinde, diğer asansörleri ise 17/08/2016 tarihinde davalıya teslim ettiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye ek olarak kapı kenarları kırım hizmeti ile gösterge kartının verildiğini ve bunların da ayrıca faturalandırıldığını, sözleşme uyarınca tanzim edilen faturaların davalıya gönderildiğini ancak bakiye 82.453,00 … ve 4.598,44 TL borcun gönderilen Beyoğlu 35. Noterliği’nin 01/11/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesine rağmen ödenmemesi üzerine, Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile 323.118,47 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiğini belirterek; davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile asgari % 20 inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre davacı tarafın 1 adet 36 durak (13 kişilik yangın asansörü), 4 adet…..) asansörü sözleşme koşullarına göre imal ederek 5 adet asansörü en geç 15/01/2016 tarihinde, 1 adet yangın asansörünü ise en geç 15/03/2016 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacının asansörleri taahhüt ettiği tarihte teslim edemediğini, yangın asansörünün 20/06/2016 tarihinde, diğer 5 asansörün ise 17/08/2016 tarihinde teslim edildiğini, asansör teslimlerinin süresinde yapılmadığı hususunun teslim tutanağının altına şerh düşülmek sureti ile kayıt altına alındığını, gecikme olması halinde sözleşmede belirtilen keşif bedelinin %0,1 oranında cezai şart ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen davacı tarafın cezai şartı ödemeye yanaşmadığını, müvekkili şirketçe hesaplanan 64.064,00 … tutarındaki gecikmeden kaynaklanan cezai şart alacağının 11/10/2016 tarihli ….. üzerinden hesaplanan tutarına KDV eklenmek sureti ile bulunan 221.789,68 TL’nin davacı taraf cari hesabına borç kaydedildiğini ve aynı miktarlı fatura tanzim edilerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının bu borca itiraz ettiğini, davacının müvekkili şirketten başkaca hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafın ödenmediğini iddia ettiği 82.453,00 … tutarındaki alacağa %6 oranında … faizi talep etmiş olmasına bir anlam verilemediğini, davacının taahhüdünde bulunan montaj yükümlülüğü kapsamında yapılan işler için 4.484,00 TL tutarında ilave malzeme bedeli de talep edemeyeceğini belirterek; davanın reddini ve %20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilave iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, her ne kadar “ürün teslim tutanağı” isimli belgede teslim tarihi olarak yük asansörü için 20/06/2016, diğer asansörler için ise 17/08/2016 tarihi gösterilmiş ise de, davacı vekili tarafından ibraz edilen 30/06/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ekinde ek-4 olarak yer alan mail yazışmasında davalı işveren çalışanının ürün teslim tutanağında imzası bulunan davacı çalışanı …’e çekmiş olduğu mailde; “yangın asansöründe, kapı kenarlarında kırım işi varmış” ifadesinin yer alması, ibraz edilen 26/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, mesaj içeriği gözetildiğinde yangın asansörünün kat kapılarının montajının henüz yapılmaması nedeniyle bu haliyle tesliminin mümkün olmadığı sabit olmakla, davacı vekilinin teslim tarihleri konusunda maddi hata yapıldığı yönündeki savunmasına itibar edilerek, yangın asansörünün 17/08/2016, diğer asansörlerin ise 20/06/2016 tarihinde teslim edildiğinin kabul edildiği, bu kabulden hareketle, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde tanzim edilen ve talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu ile, mahkemece alınan 26/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna istinaden, asansör montajı için asansör kuyularının montaja hazır bir vaziyetle teslim külfetinin davalı işveren üzerinde olup, asansör kuyuları teslim edilmeden davacı yüklenicinin montaj işlemine başlayamayacağı, kuyu tesliminin eksiksiz olarak 02/02/2016 tarihinde yapıldığı, sözleşme eki olan teklif özetinde belirlenen süreler dikkate alındığında kuyu tesliminden sonra yangın asansörünün teslim-montajı için 148 gün, diğer asansörlerin montaj-teslimi için davacıya 208 gün süre tanındığı, anılı süreler dikkate alındığında yangın asansörünün teslim edilmesi gereken tarihin 30/06/2016, diğer asansörlerin teslim edilmesi gereken tarihin ise 29/08/2016 olduğu, mahkemenin kabulünde olduğu şekliyle yangın asansörlerinin 17/08/2016, diğer asansörlerin ise 20/06/2016 tarihinde teslim edildiği kabul gördüğünde, davalının geç teslim nedeniyle gecikme cezasını talep edemeyeceği, davalının sözleşme kapsamında yapılan işe ve bedele itirazı bulunmadığından sözleşme kapsamındaki iş nedeniyle davacının davalıdan 82.453,00 … talep edebileceği, yine davacının ilave iş olarak talep ettiği takip talebinde 4.484,00 TL asıl alacak olarak gösterilen iş yönünden yapılan değerlendirmede ise, ilave işe dayanak olan 20/10/2016 tarihli 3.776,00 TL bedelli “gösterge kartı” açıklamalı fatura ile 28/10/2016 tarihli, 708,00 TL bedelli “asansör kapı kenarı kırım işleri” açıklamalı faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre her iki faturanın sözleşme kapsamı dışı ilave iş niteliğinde olduğu nazara alındığında ilave iş bedeli olarak davacının davalıdan 4.484,00 TL talep edebileceği, her iki taraf ticari defterlerine göre, davaya konu sözleşme kapsamı ve sözleşme dışı iş bedellerinin davalı tarafından davacıya ödenmediği, davacının Beyoğlu 35. Noterliğinin 01/11/2016 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davaya konu alacak kalemleri için davalıya 03/11/2016 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamedeki 3 iş günü atıfet süresi gözetildiğinde davalının 09/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, 09/11/2016 temerrüt tarihinden 02/02/2017 takip tarihine kadar mahkemece re’sen yapılan hesaplamaya göre … cinsi alacak için davacının 1.075,28 …, TL cinsinden alacak için ise 111,17 TL faiz talep edebileceği, sözleşme kapsamında kalan işlerin eser sözleşmesinden kaynaklanması, ilave işlerin ise vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edilmesi karşısında alacağın likit olmadığı, gerekçeli karar taraf vekillerine tebliğ edilmediğinden HMK 304.maddesi gereğince kısa kararda … cinsi asıl alacak için yapılan maddi hata re’sen düzeltilmek sureti davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 11. İcra Müd…Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 82.453 … asıl alacak, 1.075,28 … işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları … faiz oranını uygulanmak suretiyle, 4.484,00 TL asıl alacak, 111,17 TL işlemiş faiz ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davacı isteminin İİK. 67.maddesi gereğince reddine, İİK. 67. maddesi gereğince davacının reddedilen miktar yönünden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre asansörlerden 5 adedinin 15/01/2016 tarihinde, 1 adedinin ise 15/03/2016 tarihinde teslim edilmesi gerekmekte iken teslim ve montajın geciktiği, esasen bu husus davacı tarafın da kabulünde olmasına rağmen, mahkemenin davacının dahi baştan iddia etmediği ve dava dilekçesinde aynen yer verdiği yazılı teslim tarihlerini esas almayarak, bundan da önemlisi kuyuların 02/02/2016 tarihinde montaja hazır hale getirildiğini benimseyerek, hangi gerekçe ve ne zaman gönderildiği dahi belli olmayan, içeriğinden de kesin olarak montaj tarihi çıkarılamayacak olan bir elektronik postadan hareketle yangın asansörünün 17/08/2016 tarihinde, diğer 5 asansörün ise 20/06/2016 tarihinde teslim edildiğinden bahisle hüküm tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, inşaat mahallini ve kuyuları sözleşme süresinden de önce montaja hazır hale getirdiğini, süreci davacı şirket ile birlikte yürüttüğünü, davacı şirketin, kuyular hazır hale geldiği zaman değil, asansörleri hazırlayabildiği zaman montaja başladığından, davacı şirketin montaj ve teslimde tam kusurlu olduğunu, vaad edilen teslim tarihinde Türkiye’ye dahi getirilmemiş (dış alımı yapılmamış) olan asansörlerin davacı şirketten kaynaklanan nedenlerle değil, müvekkili şirketten kaynaklanan nedenlerle geç teslim edildiğinin kabul edilmesinin isabetsiz olup, taleplerine rağmen dava konusu asansörlerin Türkiye’ye giriş ve gümrükten çekilme tarihlerini içeren gümrük beyannamelerinin de celp edilmediğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 06/05/2015 tarihli teklif sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Bu sözleşme ile davacı yüklenici, davalı iş sahibine toplam 6 adet asansörün temin ve montajı edimini üstlenmiştir. Sözleşmenin Genel Sözleşme Şartları ve Koşullarının “Teslim Süresi” başlıklı 13. Maddesinde, işin süresinin sözleşme tarihinden itibaren 11 ay olduğu, inşası tamamen müşteriye ait kuyu gibi montaj mahallerinin asansör montajına ve onaylı projeye her hususta elverişli olarak yüklenici Kone’ye teslim edilmiş olması ve diğer yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmesi koşulu ile söz konusu ekipmanların sözleşmede belirtilen sürede müşteriye işler halde teslim edileceği, müşterinin kuyuların teslim tarihinden 7 gün önce kuyuların asansörlerin montajına hazır olduğunu Kone’ye yazı ile bildireceği, montaj mahallerinin montaja hazır olmasından kastedilenin, Kone’ce verilen projelere uygun olarak hazırlanmış sıva ve varsa gerekli tadilatların ikmal edilmiş, varsa çelik konstrüksiyon tel kafes ara bölme işlerinin ve kuyu üstünde gerekli olan kancaların yapılmış olması ve besleme cereyanının kuyu son kat hizasına kadar getirilmiş olması olduğu, kuyunun tesliminin taraflar arasında düzenlenecek bir tutanakla saptanacağı, böyle bir tutanak mevcut olmadıkça kuyu teslim edilmemiş sayılacağı kabul edilmiştir. Bu madde kapsamında asansör kuyuları 02/02/2016 tarihinde teslim edilmiş olup, asansörlerin teslim süresini de iş bu tarihten itibaren başlatan bilirkişi görüşü ve mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yine taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin Genel Sözleşme Şartları ve Koşullarının “Teslimin ve Montajın Gecikmesi”” başlıklı 14/3. Maddesinde, Kone’nin kusurlu olarak asansör teslimatında gecikmesi halinde geçecek beher gün için keşif bedelinin %0,1’i tutarında cezai şart ödeyeceği kabul edilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü, taraflar yönünden TBK’nın 179/2 maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şarttır. Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz “Ürün Teslim Tutanağı”na yük asansörünün 20/06/2016 tarihinde, diğer asansörlerin ise 17/08/2016 tarihinde teslim edildiği belirtilmiş; “normal süresinde teslim alınmamıştır” şerhi düşülmüştür.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin yukarıda belirtilen 14/3 maddesindeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart olup, TBK’nın 179/2. maddesine göre alacaklının ifayı kabul ederken (cezai şartı talep etme hakkını kullanacağı konusunda) herhangi bir çekince ileri sürmemesi halinde cezai şartı talep etme hakkının ortadan kalkacağı, dava dosyası içerisindeki tarihsiz “Ürün Teslim Tutanağı”na yazılan “normal süresinde teslim alınmamıştır” şerhinin ise usulüne uygun bir ihtirazı kayıt olmadığının anlaşılmasına, teslimde usulüne uygun ihtirazi kayıt konulmamış olmakla, cezai şart isteme hakkının da ortadan kalkmış olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Alınması gereken 20.683,66 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.170,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.512,75‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır