Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1225 E. 2021/770 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.09.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl davada itirazın iptali, birleşen davada alacak istemine ilişkin davalarda mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; … Belediyesi tarafından ihale edilen….ihale kayıt numaralı … İlahiyat Fakültesi inşaatı işinin ihalesinin davalı yüklenici … …..tarafından üstlenildiğini, idare ile davalı şirket arasında 07.02.2014 tarihli ana sözleşmenin imzalandığını, davalı şirketin inşaat işinin yapımını 28.02.2014 tarihli sözleşme ile taşeron firma olarak müvekkili şirkete verdiğini ve tarafların taşeron sözleşmesi imza ettiklerini, her ne kadar 28.02.2014 tarihinden önce tarafların dava konusu işin yapımı için 22.02.2014 tarihinde de ayrı sözleşme imzalamışlarsa da 28.02.2014 tarihinde imzalanan sözleşme nedeniyle 22.02.2014 tarihli sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, müvekkili firmanın taşeron sözleşmesi ile davaya konu inşaat işinin yapımına başladığını ve işi yerine getirdiğini, aşamalar halinde yaparak yüklenici firmaya teslim ettiğini, yüklenici firmanın da yapılan bu kısımları kapsayacak şekilde hazırladığı hakedişleri ihale makamından tahsil ettiğini, ancak kendisi imalat bedellerini aldığı halde aynı imalatların müvekkili şirkete düşen kısmını tamamen ödemediğini, buna rağmen müvekkilinin işin yapımına devam ettiğini ve taşeron sözleşmesindeki yükümlülüklerine riayet ettiğini, Kadıköy 21.Noterliği’nin 16.06.2014 tarih ve …. sayılı ihtarname çekilerek alacağın ödenmesinin istendiğini, davalının ise Ankara 63 Noterliği.nin 18.06.2014 tarih ve ….. sayılı ihtarnamesi ile; taşeron sözleşmesinin kendileri tarafından feshedildiğini ihtar ettiğini, yine davalının müvekkiline Ankara 21 Noterliği’nin 16.07.2014 tarih …. sayılı ihtarname ile toplam 366.289,00 TL’nın ödenmesi hususunu bildirdiklerini, müvekkili şirketin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/.. D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, davalı tarafın tespit sırasında müdahale ve engellemelerde bulunduğunu, bu nedenle … Kaymakamlığı’ndan tespit süresince önleyici tedbir istemek durumunda kaldıklarını, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile ek raporunda şantiye sahasında bütün malzeme ve ekipmanın temininin taşeron tarafından eksiksiz olarak yapıldığının ve çalışıldığının, kullanılan malzemelerin teknik şartlara uygun olduğunun ve taraflar arasındaki sözleşme birim fiyatlarıyla fiyatlandırıldığının bildirildiğini, müvekkilinin raporlar sonucunda toplam 976.151,00 TL’lık imalat yaptığını ispat ettiğini, ödenmeyen hakedişler ve alacağa rağmen müvekkilinin bir süre işe devam ettiğini ancak davalı yüklenici firmanın haksız tutum ve davranışlarını değiştirmediğini, davalının temerrüde düştüğünü, müvekkilinin …. nolu faturanın 270.000,00 TL bedel kısmı için Ankara 26 İcra Müdürlüğü’nün …. ile yaptığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin fatura tarihi itibarıyle avans faizi ile birlikte tahsili şeklinde devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini, birleşen davada da bakiye hakediş bedeli olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL +KDV=5.900,00 TL’nın, 13/07/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 391.998.37 TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacının 22.02.2014 tarihinde anahtar teslim olarak taşeron sözleşmesini imzaladıklarını, davacı şirketin sözleşme ile yüklendiği işleri süresinde yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin 10.03.2014 tarihinde davacı firmaya yazı göndererek gen geç 17.03.2014 tarihine kadar eksiklerin giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde sözleşmenin iptal edileceğini bildirdiğini, davacı firmanın bu yazıya cevap vermediğini, yine müvekkili firmanın 14.03.2014 tarihinde tekrar yazı gönderdiğini ve 17.03.2014 tarihinde yapılacak toplantıda hazır bulunmalarını bildirdiğini, davacının bu yazıya da cevap vermeyip toplantıya katılmadığını ancak, 08.04.2014 tarihli yazı ile işin birinci hakedişinin yapılması için hazır hale geldiğini bildirir yazı gönderdiğini, müvekkilinin de imalatların tamamı bitmeden hakediş yapamayacağını bildirdiğini, müvekkili şirketin şantiye içerisinde kontroller yaparak, eksiklerin giderilmediğini tespit ederek eksiklerin giderilmemesinin gecikme cezası uygulanmasına ve hakedişlerin geç ödenmesine yol açabileceğini, bu nedenle davacı firmanın işe devam edip etmeyeceği hususunda bilgi verilmesini talep ettiklerini, davacı firmanın ise herhangi bir gecikme olmadığı şeklinde gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, bunun üzerine davacının 592.301,72 TL bedelli faturanın 7 gün içinde ödenmesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkili firmanın ise sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden ve işin gecikmesine neden olunduğundan bahisle sözleşmeyi feshettiklerini, fesihten sonra da davacı şirketin işçilerini şantiyede bulundurmaya devam ettiğini, davacı firmanın işçilerini şantiyeden çekmediğini, davacı firmaya ihtarname gönderilerek 366.289,00 TL cezai işlem uygulandığının bildirildiğini, müvekkili ile davacı firmanın sadece idarenin talebi üzerine şekli zorunlulukları aşmak amacıyla göstermelik olarak 28.04.2014 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşmenin 22.04.2014 tarihli sözleşmeyi geçersiz kılacak herhangi bir hüküm içermediğini, davacı firmanın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işe geç başladığını, malzeme ve ekipmanları temin etmediğini, işçi maaşları, … primleri ve damga vergisini ödemediğini, müvekkili firmanın itibar kaybı olmaması için işin devamını sağlamak amacıyla dava konusu işi bizzat kendisinin yerine getirmek zorunda kaldığını, müvekkili firmanın işi tamamlamak amacıyla sarfettiği miktarın davacı firmanın hakediş bedelini fazlasıyla geçtiğini, ayrıca dava dışı idarenin de müvekkili şirkete hakedişleri düzenli olarak ödemediğini, davacı firmanın yerine getirmediği bir işin bedelini talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yapılan tespitin de gerçeği yansıtmadığını, işin yapımı sırasında kullanılan malzemeyi müvekkili firmanın tespit ettiğini, tespit dosyasında alınan ek bilirkişi raporunun müvekkili firmaya tebliğ edilmediğini, icra takibinin haksız olduğunu, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın öncelikle derdestlik nedeniyle, bu mümkün olmazsa esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemeince; davacının 28/02/2014 tarihli sözleşme hükümlerine uygun olarak KDV hariç 727.793,75 TL tutarında beton, demir ve kalıp imalatı, 12.597,00 TL tutarında gro beton, 8.842,50 TL tutarında makine ile kum çakıl serilmesi ve sıkıştırılması işi, 137.550,00 TL tutarında temel altı duvar su yalıtımı ve 15.500,00 TL tutarında ihrazattaki demirden kaynaklı olmak üzere toplam alacağının 902.533,25 TL, KDV dahil toplam tutarın 1.064.989,24 TL olduğu, her ne kadar davacıya ve davacı adına 3.kişilere yaptığını bildirdiği toplam 441.770,02 TL’nin bu imalat bedelinden düşülmesini talep etmiş ise de söz konusu düşülmesi istenen bedellerden 49.079,15 TL’ye ilişkin ödeme dekontunun davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, 600.000,00 TL … işçilik ödemesi yönünden yapılan mahsubun …’ye ait ödeme kaydının davalı kayıtlarında bulunmaması ve …’nün davacı şirket personeli olduğunun da anlaşılamadığı bu yöndeki mahsubun da yerinde olmadığı, bu bedeller düşüldükten sonra davalının mahsup edebileceği bedelin 392.090,87 TL olup, davacının bakiye alacağının 672.898,37 TL olarak hesaplandığı , 275.000,00 TL’sini Ankara 26.İcra müd….. sayılı dosyasında talep edildiği, kalan bedelin ise verilen ıslah dilekçesi ile birleşen davadan talep edildiği gerekçesiyle davacının asıl davanın kısmen, birleşen davanın tam kabulüne, alacak likit olmadığından eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olup yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi ilk raporunda yapılan tespit ve hesaplamalara göre taraflar arasında imzalanan 28.04.2014 tarihli sözleşme kapsamında müvekkilinin imalatlarının 1.064.989,24TL olarak belirlendiğini, bu tutardan davacıya veya davacı namına yapıldığı iddia edilen ödeme toplamlarının 392.090,87 TL olmakla müvekkili şirketin ödenmemiş bakiye alacağının 672.898,37 TL olduğunun belirlendiğini, söz konusu ödeme ve hesaplamalarda müvekkili şirket hesapları ve ticari defterler ile uyuşmayan ve müvekkili şirkete ödendiği kabul edilerek toplam alacaktan tenzil edilen ödemelerin söz konusu olduğunu, belge getirtilmesi taleplerinin yerel mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkilinin alacağından haksız ve dayanaksız olarak toplam 64.101,00 TL ile 17.037,90 TL tenzil edildiğini, bu hesaplamanın kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece çekişmenin özündeki taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan ve alacak borç ilişkisinin özünü oluşturan işlerin ne kadarının tamamlanmış olduğunun, sözleşme uyarınca davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği hususu ile idarenin müvekkiline ne kadar hakediş ödemesi yaptığı konularının hiç araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu, davacının alacak iddia ettiği meblağa hak kazanıp kazanmadığının da araştırılması gerektiğini, davacının yükümlülüklerine aykırı davrandığı iddialarının hiç araştırılmadığını, müvekkili firmanın davacının nam ve hesabına iş yapmak zorunda kaldığını ve cezai ödemelere maruz kaldığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise asıl dava yönünden tüm, birleşen dava yönünden aşağıdaki bent dışındaki istinaf nedenlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasında mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sonradan düzenlenen ve geçerli olan 28/02/2014 tarihli sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, asıl ve birleşen davada davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.
Sözleşmede işin bedeli birim fiyat olarak belirlenmiş olup, fiyatlara KDV’nin dahil olmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamından davacı taşeronun sözleşme gereğince işin yapıldığı ve davalı yüklenici tarafından dava dışı idareye teslim edildiği, işte eksik ve ayıp bulunduğu hususunun davalı tarafından ispat edilmediği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, birleşen davada davacı vekili , sözleşme kapsamında yapılan imalat nedeniyle asıl davada talep edilen miktar dışındaki bakiye hakediş bedeli ile sözleşme dışı işlerin bedelinin tahsili isteminde bulunulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme dışı işler bedeli yapıldığı yıl serpest piyasa rayiçlerine KDV eklenerek tespit edilmiştir. Sözleşme dışı işler bedeli Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere mahalli serbest piyasa rayiçleri içerisine KDV dahil olup, ayrıca KDV hesaplanamayacağından, usul ekonomi de dikkate alınarak Dairemizce hesap yapılmıştır. Buna göre, Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporunda belirtilen sözleşme dışı işler bedeli toplamı 174.739,50 TL, sözleşme kapsamında yapılan iş bedeli KDV dahil 858.796,62 olup, davalı yüklenicinin yaptığı ödeme miktarı olan 392.090,87 TL’nin toplam iş bedeli olan 1.033.536,12 TL ‘den mahsubu neticesinde davacı vekilinin bakiye toplam alacağı 641.445.25 TL’dir. Bu alacak miktarından asıl davanın kabul edilmesi nedeniyle alacak miktarı olan 275.000,00 TL’nin mahsup edilmesiyle birleşen davada davacı alacağının 366.445.25 olduğu anlaşılmakla mahkemece bu miktar yönünden birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği üzere sözleşme dışı iş yönünden hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin, asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 275.000,00 TL üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 366.445,25 TL’nın 25.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin, asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3- Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2019 tarih ve…. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davacının asıl davasının KISMEN KABULÜ ile,
-Ankara 26.İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında 275.000,00 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptali ile takibin bu değer üzerinden takip şartları ile devamına,
-Alacak likit olmadığından İcra İnkar tazminatı talebinin REDDİNE,
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 18.785,25-TL harçtan, 4.696,32-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14.088,93 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 22.450,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL. B.H. ve 4.696,32 TL peşin harç toplamı: 4.724,02 TL ile,
-Aşağıda dökümü yazılı 4.648,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana İADESİNE,
5-Davacının birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. K sayılı davada;
-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-366.445,25 TL alacağın 25/06/2014 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 25.031,88-TL harçtan, 100,76-TL peşin harc ile 6.694,35 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.236,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 100,76 TL peşin harç ve 6.694,35 TL ıslah harcı toplamı olmak üzere toplam 6.975,11 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 34.101,17 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı vekili tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, dosya masrafı 0,60 TL, vekalet harcı 4,10 TL, tebligat gideri 643,40 TL, bilirkişi ücreti 4.000,00 TL olmak üzere toplam 4.675.80 TL’dan davanın kabul ve ret oranına göre 4.370,93 TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından sarfedilen 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 107,50 TL tebligat masrafı toplamı 607,50 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre 39.60 TL’lık kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Asıl ve birleşen davada 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
6-Asıl davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın asıl davada davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7-Birleşen davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının peşin alınan 6.795,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.735,81 TL harcın birleşen davada davacıya iadesine,
8-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle ödenen başvurma harçları ve yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Asıl davada istinaf talebinde bulunan davalıdan alınması gereken 18.785,25 TL istinaf karar harcından peşin alınan 4.696,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.088,75 TL harcın asıl davada davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
10-Birleşen davada davalı tarafından yatırılan 6.795,11 TL nispi istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
11- Birleşen dava yönünden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 31,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 152,80 TL’nin birleşen davada davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 21/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.21.09.2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır