Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1148 E. 2021/797 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018
NUMARASI …….
DAVA KONUSU : İtirazın İptali( Rücuen alacak)
KARAR TARİHİ :22/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :22/09/2021
Asıl davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. sayılı dosyasında alacak ve Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret mahkemesi’nin……sayılı dosyasında rücuen alacak istemine ilişkin davalarda mahkemece verilen asıl davanın ve birleşen …… sayılı davanın reddine, diğer birleşen davanın kısmen kabulüne karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili; eczacı olan müvekkilinin davalı ile anlaşarak eczanesinde ilaç ve dermo kozmetik dolabı olarak kullanmak amacıyla bir sipariş etmiş olduğu dolap kompleksinin davalı tarafından imal edilerek 03.03.2013 tarihinde yerine montajının yapıldığını ve bu sipariş için 07.03.2013 tarihinde fatura tanzim edildiğini, montajdan 1 ay sonra 02.04.2013 tarihinde eczanenin nöbetçi olduğu bir günde dolap kompleksinin eczanenin içine devrildiğini, bu durumun sigorta şirketine ihbar edildiğini ve olay yerine gelen sigorta eksperi tarafından yapılan hasar tespiti neticesinde tanzim edilen rapora göre, olayın dolaplardaki malzeme ve işçilik kusuruna bağlı olarak raf devrilmesi şeklinde gerçekleştiği, meydana gelen olayda müvekkilinin 39.860,12 TL (33 779,77 TL+%18 KDV) zararı olduğunu, bu zararın 5 000,00 TL’sinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, bu zarara yüklenici olarak dolap kompleksini özenle yapmadığı ve bu nedenle zarara neden olduğu iddiası ile kalan bakiye olan 33 960,12 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; davacının dava dilekçesinde müvekkili tarafından 01/03/2013 tarihinde imal edilerek davacının iş yerine aynı tarihte sevk edilen ve montajı tamamlanan dolapların imal ve montaj tarihi üzerinden 1 ay geçmeden yıkıldığını beyan etmiş ise de, bu beyanın doğru olmadığını, ekspertiz raporunun 4.sayfasındaki beyanında ise dolabın 2012 Ağustos ayında alındığını belirttiğini, yine ekspertiz raporunda yıkılan dolabın led aydınlatmalı lake kaplamalı dolap olduğu tespitinin bulunduğunu, oysa 01/03/2013 tarihinde sevk edilen ve montajı tamamlanan dolabın laminant ahşap dolap olup, iki dolap arasında belirgin renk farklılığı bulunduğunu, davacı tarafın yıkılan dolapların kendi kusuru ile yıkıldığını müvekkiline beyan ederek yeni bir imalat istediğini ve fiyat teklifi aldığını, müvekkili dışında başka şirketten de fiyat teklifi aldığını, müvekkilinin teklifin uygun olması nedeniyle kabul edildiğini, ancak ödemenin yapılmadığını, yapılan imalatın yeni bir imalat olduğunu, ayıp ihbarının da yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ……. sayılı davada davacı vekili; müvekkilinin davalının talebi üzerine eczanesine “7 adet modül, 8 adet kanat, 2 adet kürsü ve 1 adet banko yapımı ve boyanması” işini yaptığını, davalı ile KDV dahil 10.561,000 TL’ye anlaştıklarını, 03/04/2013 tarihinde müvekkili şirket yetkililerinin davalı tarafın talep ettiği işin bedelinin 10.561,00 TL olduğunu davalının elektronik posta adresine gönderdiğini, davalının da telefon vasıtasıyla bedeli onayladığını, işin müvekkili tarafından 09/04/2013 tarihinde tamamlanmasından sonra şirket yetkililerinin davalı tarafa işin faturasını ve sevk irsaliyesini imzası karşılığında teslim etmek istediklerini, ancak davalı tarafın tanzim edilen fatura ve sevk irsaliyesini teslim almaktan imtina ettiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının ihtarnameye itiraz ettiğini, davalı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle tarafların üzerinde anlaştığı imalat ve montaj işi tamamlanmasına rağmen anlaşılan bedel üzerinden tanzim edilen faturayı öncelikle teslim ve imzadan imtina ederek sonrasında ise ihtarname ekinde tebliğ edilen faturaya itiraz etmek suretiyle iade ettiğini, tarafların üzerinde anlaştığı 10.561,00 TL alacağın davalı taraftan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……esas sayılı dosyasında davalı vekili özetle; müvekkilinin eczacılık faaliyetiyle meşgul olduğunu, davacıyla anlaşarak eczanesinde ilaç ve dermo kozmetik dolabı olarak kullanmak maksadıyla bir dolap kompleksi sipariş ettiğini, bu kompleksin davacı tarafından imal edilerek davacı tarafın iddiaların aksine 9 ay önce değil, 01/03/2013 tarihli sevk irsaliyesi ile sevk edilerek yerine monte edildiğini, bu iş için 07/03/2013 tarihli 5.900,00 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, fiili sevk ve montaj tarihinin üzerinden bir ay geçmişken eczanenin nöbetçi olduğu 02/04/2013 tarihinde ortada hiçbirşey yokken dolap kompleksinin eczanenin içine devrildiğini, müvekkilinin eczanesini sigorta ettirmiş olduğu için, ilgili sigorta şirketine durumun ihbar edildiğini, olay yerine gelen sigorta eksperinin olayın malzeme ve işçilik kusuruna bağlı olarak raf devrilmesi sonucu oluşan zararın 33.779,77 TL + % 18 KDV olmak üzere toplam 39.860,12 TL olduğunu tespit ettiğini, dava dışı sigorta şirketince bu zararın ilgili poliçe limitlerinin izin verdiği kısmı olan 5.000,00 TL nın müvekkiline ödendiğini, ancak kalan 27.779,77 TL + % 18 KDV olmak üzere toplam 33.960,12 TL nı karşılanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …… sayılı davada davacı vekili; davadışı eczane sahibi olan … adına kayıtlı müvekkili şirkete Eczanem Paket Poliçesi ile sigortalı iş yerinde 02/04/2013 tarihinde hasar meydana geldiğini, sigortalı iş yerinin girişe göre sol tarafında bulunan dolapların monte edildiği duvardan çıkarak devrilmesi nedeniyle, emtia, demirbaş ve camlarda hasara yol açtığını, oluşan hasar nedeniyle poliçe kapsamında … raporları doğrultusunda sigortalıya 5.517,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, davalı borçlunun meydana gelen hasarda tam kusurlu olduğunu, davalı borçluya rücu taleplerinin iletildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazının iptaline, davalıya %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ….. sayılı davada davalı vekili; davacı tarafın icra takibine ve davaya dayanak kıldığı raporun tek taraflı olarak hatalı ve yanlış tanzim edildiğini, müvekkili şirket ile davacı tarafın sigortalısı arasında, davacı tarafın sigortalısına ödeme yapmasına neden olan hasar olayı nedeniyle tazminat ve alacak talepli olmak üzere iki adet davanın derdest durumda olduğunu, iddia olunan alacak yargılamayı gerektirmekte olduğundan icra takibi yapılmasının haksız olduğunu, müvekkilinin davacının sigortalısı aleyhine Ankara Asliye 8. Ticaret Mahkemesinin……. Esas sayılı dosyasıyla alacak davası ikame edildiğini, söz konusu yıkılan dolabın yıkılmasında müvekkilinin kusurlu olduğu iddia edilerek müvekkili aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasıyla müvekkilinden zararları talep ettiğini, dolabın yıkılmasında müvekkiline yüklenebilecek herhangi bir kusur mevcut olmadığını, davacı tarafın sigortalısının müvekkilinin kusuruna veya teslim edilen malın ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, müvekkili de dahil olmâk\üzere başka firmalardan yeni imalat için fiyat teklifi alan davacı tarafın sigortalısının dolapların yıkılmasında kusurlu olduğunun açık olduğunu, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin….. esas sayılı dosyası ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyalarının bekletici mesele sayılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zararın tazmini, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… E sayılı davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……. sayılı davanın ise, asıl dava konusu olay nedeniyle asıl davacıya sigorta poliçesi kapsamında ödenen miktarın asıl dava davalısından rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, dava konusu olayın 02/04/2013 tarihinde gerçekleştiği, davacı … tarafından sigorta şirketine 03/04/2013 tarihinde olayın ihbarı üzerine aynı gün sigorta eksperi tarafından eczanede inceleme yapıldığı, davacının aynı süreçte davalı şirkete ihbar olanağı bulunmasına rağmen ayıp ihbarının, davalı şirketçe alacak talebinde bulunulduğu 11/04/2013 tarihli ihtarnameye cevaben davalı şirkete keşide edilen 16/04/2013 tarihli ihtarnameyle ve 14 gün geçtikten sonra yapıldığının görüldüğü, davacı … tarafından, 16/04/2013 tarihli ihtarnameden önce hasarın/ayıbın davalı şirkete bildirildiğine dair iddia ve delil ileri sürülmediği, bilakis gerek asıl dava dilekçesi ve gerekse davacı … tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesindeki, davacı …’in eczanesini sigorta ettirmiş olduğu için ilgili sigorta şirketine durumu ihbar ettiği şeklindeki açıklamalardan olayın sadece sigorta şirketine bildirildiği, davalı şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığının anlaşıldığı, bu durumda, sonradan ortaya çıkan ayıbın, ayıba vakıf olunur olunmaz ve imkan bulunmasına rağmen derhal davalı şirkete bildirilmediği, davacı …’in dolap kompleksinde montaj hatası olduğunu öğrenmesinden itibaren makul sayılabilecek süre geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle eseri mevcut haliyle zımnen kabul etmiş sayılacağı ve süresinden sonra yaptığı ayıp ihbarı hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret mahkemesi’nin…… sayılı dosyası yönünden ise, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın halefiyetle ilgili 1472.maddesinde; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatmışsa, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceğini, buna göre, sigorta şirketinin ödediği bedeli üçüncü kişiden isteyebilmesi için, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkının bulunmasının gerekli olduğu, dava konusu olayda ise, mahkemenin kabulüne göre, süresinde ayıp ihbarında bulunmayan sigortalı davacı …’in davalı şirkete karşı dava ve talep hakkı bulunmadığından, davacı sigorta şirketinin de halefiyete dayalı talep hakkının bulunmadığı belirtilerek birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı davanın da reddine birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… sayılı dosyasında ise, davalı …’in süresinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle davacı … Ltd Şti’nden hasarlanan dolap kompleksi nedeniyle herhangi bir talep hakkı bulunmamakla birlikte, kazanın oluşumunda dolapların montajını hatalı yapan davacı ……. kusurlu olması nedeniyle davacının işbu birleşen dava konusu 2. grup dolabı hasarı gidermeye yönelik olarak imal ve monte ettiği, böylelikle hasarın giderilmesine yönelik işlemleri nedeniyle davalı … 1. grup devrilen dolapların eskime ve sovtaj değeri kadar talepte bulunabileceği gerekçesiyle eskime ve sovtaj bedeli tutarı olarak bilirkişi raporunda hesaplanan 2.056,10 TL mahkemece de uygun bulunduğundan birleşen bu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada davacı- birleşen davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin olay tarihinde …….. adresinde eczacılık faaliyetiyle meşgul olan birinci sınıf tacir bir eczacı olduğunu, kendisinin davalıyla anlaşarak, eczanesinde ilaç ve dermo kozmetik dolabı olarak kullanmak maksadıyla bir dolap kompleksi sipariş ettiğini, bu kompleksin davalı tarafından imal edilerek, 01.03.2013 tarihli sevk irsaliyesi ile tanzim edildiğini, ancak bunun üzerinden henüz bir ay geçmişken, tam da eczanenin nöbetçi olduğu gün olan 02.04.2013 tarihinde, ortada hiçbir şey yokken yapılan dolap kompleksinin eczanenin içine devrildiğini, büyük bir şans eseri herhangi bir ölüm veya yaralanma meydana gelmediğini, müvekkillinin eczanesini sigorta ettirmiş olduğu için ilgili sigorta şirketine durumu ihbar ettiğini, olay yerine gelen sigorta eksperinin durumu inceledikten sonra hazırladığı 18.04.2013 tarih ve ……. numaralı kesin ekspertiz raporu ile hasarı ve nedenini tespit ettirdiğini, bu rapora göre olayın malzeme ve işçilik kusuruna bağlı olarak raf devrilmesi olduğunu, müvekkilinin zararının 33.779,77 TL. + %18 KDV olarak toplam 39.860,12 TL olduğunu, daha sonra sigorta şirketince bu zararın ilgili poliçe limitlerinin izin verdiği kısmı olan 5.000TL.nin müvekkilline ödendiğini, ancak kalan kısım olan 28.779,77 TL.+KDV (%18) toplam 33.960,12 TL’nin karşılanmadığını, söz konusu dolap kompleksinin, montajının üzerinden henüz sadece bir ay geçtikten sonra devrilmesi ve kesin ekspertiz raporundaki açık tespitin davalının yüklenici olarak üstlendiği edimleri özenle ifa etmediğinin ve bu nedenle zarara neden olduğunun açık delili olduğunu, mahkeme kararında dosyaya kazandırılan 4 adet bilirkişi raporunun tamamında dolap kompleksinin dolaplarının duvara montajındaki işçilik kusurundan dolayı devrildiğini oluşa uygun olarak kabul ettiğini, ancak hal böyleyken, mahkemenin dava konusu olayın 02.04.2013 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkilli tarafça olayın davalı tarafa bildiriminin ise, olaydan sadece 14 gün sonra, yani 16.04.2013 tarihinde yapıldığından bahisle, ihbarın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda belirlenen makul süre geçtikten sonra yapılmış olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddedildiğini, mahkemenin söz konusu kabulünün yasal düzenlemelere, dosya kapsamına ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, davalı tarafın olaydan sadece 7 gün sonra, yani 09.04.2013 tarihinde söz konusu tamiratı bitirmiş olduğunu, dosya içerisinde mevcut T.C. … 6.Noterliğinin 11.04.2013 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi içeriğinden de görüleceği üzere karşı tarafın da kabulünde olduğunu, davalı tarafın kötüniyetle hareket ettiğini, müvekkillinin daha sadece 1 ay önce dolap imalatı yaptırdığı işyerine, yeniden ve ücreti karşılığında dolap imalatı yaptığını iddia ettiğini, bu iddianın tek başına bile hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen…….. sayılı davada davacı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin sigortalısı konumunda olan …’in davalı ile anlaşarak eczacı dükkanına dolap yaptırdığını, dolapların imalatı, taşınması ve montajının tamamen davalı şirkete ait olduğunu, davalı şirketin montajı gerçekleştirmesinden yaklaşık 9 ay sonra, yani 02.04.2013 tarihinde dolapların özensiz bir şekilde montelendiği duvardan çıkarak devrildiğini ve dolabın üzerindeki çeşitli ilaçlar, dükkandaki demirbaş eşyalar ve camların hasar gördüğünü, dükkanın maruz kaldığı bu hasarın müvekkilli şirketin çağırdığı … tarafından raporize edildiğini, sigorta anlaşması çerçevesinde müvekkillinin …’e 5.517,00TL ödeme yaptığını, ardından ise müvekkillinin ödediği bu ücretin yasal rücusunun temini için icra takibi başlatıltığını, lakin davalı tarafından haksız itirazda bulunulduğunu, davalı ve sigortalı arasında eser sözleşmesinin bulunmadığını, bu yüzden iddia edilen ihbar süresinin de uygulanamayacağını, sigortalının 16.04.2013 tarihinde hem ayıp ihbarı hem de faturalara itiraz amacıyla noter kanalıyla göndermiş olduğu Ankara 40. Noterliği ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinde yapılan işin ayıplı olduğu açıkça belirtilmişken mahkemenin sigortalının ayıbı ihbar etmediği yönündeki değerlendirmenin haksız olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen….. sayılı davada davacı … ……..Ltd.Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilli şirketin, davalı tarafın talebi üzerine davalı tarafın eczanesine “7 adet modül, 8 adet kanat, 2 adet kürsü ve 1 adet banko yapımı ve boyanması” işini yaptığını, müvekkili ile davalı tarafın mezkûr iş için KDV dâhil 10.561,00 TL’ye anlaştıklarını, zira 03.04.2013 tarihinde müvekkilli şirket yetkililerinin davalı tarafın talep ettiği işin bedelinin 10.561,00 TL olduğunu (kdv, nakliye,montaj dahil) 03.04.2013 tarihinde davalının “[email protected]” elektronik posta adresine göndermiş olup, davalı taraf müvekkil şirket yetkililerini telefon vasıtasıyla arayarak bedeli onayladığını ve akabinde davalının talep ettiği işin müvekkilli şirket tarafından derhal tamamlandığını, davalı tarafın talep ettiği “7 adet modül, 8 adet kanat, 2 adet kürsü ve 1 adet banko yapımı ve boyanması” işin davalı tarafın eczanesindeki montajı müvekkilli tarafından 09.04.2013 tarihinde tamamlandığını, işin tamamlanmasına müteakip müvekkil şirket yetkililerinin davalı tarafa tamamlanan işin faturasını ve sevk irsaliyesini imzası karşılığında teslim etmek istediğini ve fakat davalı tarafın gerekçe göstermeksizin gerek sevk irsaliyesini gerekse işin bedeli karşılığında tanzim edilen faturayı teslimden ve imzadan imtina ettiğini, davalı tarafın müvekkilinin kusuru nedeniyle herhangi bir bildirim ve talepte bulunmaksızın yeni imalat ve montaj talep ettiğini, bu uğurda müvekkillinden olduğu gibi bir başka mobilya firmasından da teklif aldığını, hal böyle iken davalı tarafın dolapların yıkılmasında müvekkillinin herhangi bir kusuru olmadığını bildiğini ve bu nedenle yeni imalat ve montaj talep ettiğini ve talep ettiği iş için ise müvekkilli firma dâhil başka firmalardan da fiyat teklifi aldığının açık olduğunu, sonuç olarak davalı taraf haksız ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle, tarafların üzerinde anlaştığını, imalat ve montaj işi tamamlanmasına rağmen anlaşılan bedel üzerinden tanzim edilen faturayı öncelikle teslim ve imzadan imtina ederek sonrasında ise ihtarname ekinde tebliğ edilen faturaya itiraz etmek suretiyle iade ettiğini, tüm bu süreç sonrasında tarafların üzerinde anlaştığı 10.561,00 TL alacağın davalı taraftan tahsil edilebilmesi için davayı mahkeme de ikame ettikleri halde mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile 2.056,10 TL’ye hükmettiğini, müvekkilinin davacı olduğu birleşen dava açısından delillerinin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, taleplerinin karşılanmadığını ve bu sayede taleplerinin eksik incelemeyle kısman kabul edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın ve birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……Esas sayılı davaların reddine, birleşen……. sayılı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin……. sayılı dava eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, ve alacak, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin…… sayılı davası rücuen alacak istemine ilişkin olup, asıl ve birleşen …… sayılı davanın reddine, diğer birleşen ……sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden davacı …’den alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcının asıl davada davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Birleşen ….. sayılı dava yönünden davalı …’den alınması gereken 140,45 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığını,
4-Birleşen…. sayılı dava yönünden davac……alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının birleşen davada davacı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Asıl davada davalı birleşen …. sayılı davada davacı … Mobilya….Ltd.Şti. ‘den alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının asıl davada davalı birleşen davada davacı … Mobilya…Ltd.Şti’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-İstinaf başvurusunda taraflarca yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır