Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2019/1118 – Karar No:2021/521
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1118
KARAR NO : 2021/521
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
NUMARASI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.05.2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili tarafından başlatılan ……./…… sayılı takibin davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı sonucu durduğunu, takibin dayanağı fatura ve cari hesap ekstresi gereğince davalının 15.050 TL borçlu olduğunu, malın davalıya teslim edildiğini, para alacağına ilişkin takipte alacaklının yerleşim yeri icra dairesinde de takip yapılabileceğini öne sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin yerleşim yerini Maltepe/İstanbul olduğundan İstanbul Anadolu Mahkemesinin yetkili olduğunu, takibin de yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, davacı tarafından düzenlenen faturalara konu malların teslim edilmediğini, davacı tarafça teslime ilişkin sevk irsaliyesi sunulmadığını, faturadaki imzanın müvekkili çalışanına ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “… davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği mal bedeline ilişkin düzenlediği ……. seri nolu 26.550,00 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye 15.050,00 TL asıl alacağın tahsili için davaya konu icra takibini başlattığı , icra takibine konu edilen asıl alacağın ihtirazi kayıtsız davalı tarafından davadan sonra ödenmesi karşısında faturaya konu malın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, icra takibine konu edilen asıl alacak yargılama sırasında ödenmişse de asıl alacağın ferileri ödenmediğinden davanın kabulü ile yargılama sırasında yapılan ödemelerin infazda dikkate alınmasına, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının tahsiline karar vermek” gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptaliyle takibin devamına, dava tarihinden sonra yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; faturaya konu mal ve hizmetin teslim edildiğine dair belge bulunmadığı, fatura üzerindeki imzanın müvekkili çalışanına ait olmadığı, faturanın müvekkili yetkilileri tarafından teslim alınmadığı, e-posta yazışmalarının tek başına yeterli olmadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay içtihatları gereğince eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin icra takiplerinde İcra ve İflas Kanunu 50. madde gereğince HMK hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri (HMK 6), sözleşmenin ifa edileceği yer (HMK 10) ve yetki sözleşmesiyle belirlenen yer icra daireleri (HMK 17) yetkilidir. Para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi icra dairesi olarak belirleyen Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 89. madde hükmü sadece karz akdiyle sınırlı olup, aksinin kabulü para borçlarıyla ilgili tüm uyuşmazlıklarda alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması, giderek HMK’da yer alan diğer yetki kurallarının istisna olmasını sonucunu doğuracağından eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda icra dairesinin ve mahkemenin yetkisini tayinde TBK 89. madde hükmü uygulanmaz ( Yargıtay 15 HD, 16.10.2019, 2763/3958). İtirazın iptali davasında geçerli bir icra takibinin varlığı dava şartı olduğundan, borçlu icra dairesinin yetkisine süresinde ve usulüne uygun olarak itiraz etmişse, mahkemece yetkili icra dairesinde yürütülmekte olan bir takip bulunup bulunmadığı resen gözetilmelidir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davaya konu takipte ödeme emri ekinde davalıya faturanın tebliğ edilmiş bulunmasına , dosyada mevcut delil başlangıcı niteliğindeki elektronik postalar ile sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ve ifa yerinin Ankara olduğu anlaşılmış olup, mahkemenin icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak TBK. 89. maddesine dayalı gerekçesi hatalı ise de, ifa yeri olan Ankara’da icra takibinde bulunulmuş olmasına, itiraz üzerine duran takip ve dava tarihinden sonra fatura bedelinin ödenmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Davalıdan alınması gereken 1.028,06 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan (212,62+44,40)=257,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 771,04 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28.05.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır