Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1114 E. 2021/635 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.06.2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; …’in mimar ve davacı müvekkili şirketin sahibi olduğunu, davalı şirketin talebiyle … numaralı parselde fabrika ve eklentilerine ilişkin mimari projeyi çizdiğini, projenin onaylandığını, davalının iş bedelini ödemediğini, gönderilen 18.12.2017 tarihli ve 123.852,80 TL tutarlı faturanın davalı tarafça 25.12.2017 tarihinde iade edildiğini, davalının sözleşme yapılmadığını ve bedel ödenmeyeceğini bildirdiğini öne sürerek 123.852,80 TL’nin en yüksek mevduat faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, Yönetmelik gereğince mimarın iş sahibiyle sözleşme imzalamak zorunda olduğunu, …’in davanın tarafı olmadığını, müvekkiline gönderilen faturayla da ilgisi bulunmadığını, mimar …’in holding bünyesindeki diğer şirketler için mimari projeler hazırladığını, aynı parsele ilişkin 19.10.2015 tarihli faturada mimari proje bedelinin 1500 TL+KDV olarak belirtildiğini, yine davacı şirket tarafından 25.09.2017 tarihli faturada iş bedeli 7500 TL olarak gösterilmişken bilahare iptal edilerek aynı iş için 18.12.2018 tarihli faturayla 123.852,80 TL talep edildiğini, 2017 yılında yapılan işin proje tadilatından ibaret olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince özetle; … şubesinin … parseldeki mimari projenin 21.09.2016 tarihinde mesleki denetiminin yapıldığını, projeye ilişkin 04.10.2017 tarihli tadilat ruhsatının tespit edildiğini ve tadilat projesi bedelinin 2017 yılı itibariyle KDV hariç 104.960 TL olduğunu bildirdiği, organize sanayi bölgesinden …. parsele ilişkin mimari proje ve yapı ruhsatının celp edildiği, projede davacı şirket kaşe ve imzasının görüldüğü, bilirkişi heyetinin proje bedelinin KDV dahil 123.852,80 TL olduğunu rapor ettiği, faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu, davacının tadilat projesini çizdiği ve onaylatıldığı, edimini ifa ettiği, dava dilekçesinde şirket adına … ifadesi kullanılmasının proje müellifinin davacı şirket olması ve faturanın şirket tarafından düzenlenmesi nedeniyle davacı şirketin aktif dava husumet ehliyetine sahip olduğu, yazılı sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve dava tarihinden evvel davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faize karar vermek gerektiği, tarafların tacir olması sebebiyle mevduata uygulanacak en yüksek faize değil avans faizine karar verildiği gerekçeleriyle davanın kabulüyle 123.852,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı olarak şirket adına …’in gösterildiği, faturanın şirket adına düzenlendiği, davanın ise gerçek kişi adına açıldığı, hatanın dava ehliyetine etki ettiği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, emlakçı ve SMMM’den oluşan heyetin konunun uzmanı olmadığı, dava konusu projenin ek tadilat projesi olduğu, asıl proje bedeli 1500 TL iken ve tadilat projesi bedeli olarak 7500 TL talep edilmiş iken daha sonra 123.852,80 TL talep edilmesinin hayatın akışına uygun olmadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle bedele ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmayıp mahkemece iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli rayiciyle belirlenmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Davalıdan alınması gereken 8.460,39 istinaf karar harcından peşin yatırılan 2.115,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.345,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Başkan … Üye … Üye … Katip …