Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1074 E. 2021/815 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri ile davalı temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;Taraflar arasında 09.01.2013 tarihinde akdedilen taşeron sözleşmesine göre … Hastanesi’nin merkez ana binada bulunan ameliyathanenin tadilatı işine ait mekanik tesisat işlerinin tamamı ve elektrik tesisatı iş kalemlerinden olan Özel-1 poz nolu yoğun bakım ünitesi iş kaleminin proje ve eklerine uygun anahtar teslimi götürü bedel üzerinden KDV hariç 485.000,00 TL bedelle müvekkilince yapımının kararlaştırıldığını, 11.01.2013 tarihinde projedeki eksikliklerle ilgili davalıya bir mail yazısı gönderildiğini ve 29.01.2013 tarihinde müvekkiline yer tesliminin yapıldığını ve işe başlanıldığını, 19.03.2013 tarihinde davalı yanca bakanlıkça onaylanan revize projelere göre uygulamaların yapılması hususundaki talimatı içeren mailin gönderildiğini, 10.06.2013 tarihli davalı yazısında müvekkiline 50 takvim günü süre verilerek işin uzatılan süre sonu olan 28.06.2013 tarihinde bitirilip teslim edilmesinin istendiğini, aynı tarihli müvekkilince gönderilen mailde verilen ek sürede işin bitirilebilmesi için davalı şirketçe yapılması gereken çalışmaların bitirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ancak davalı yanca eksikliklerin müvekkiline verilen ek sürede giderilmediğini, bunların ancak Eylül ayı içerisinde bitirilebildiğini, davalının 15.07.2013 tarihli mail yazısından eksik işlerin uzatılan süre içerisinde bitirilmediğinin açıkça anlaşıldığını, eksik işler tamamlanmadığından cihazların test edilemediğini ve devreye alma işlemlerinin zamanında tamamlanamadığını, yine mekanik tesisat işlerinde de aynı durumun söz konusu olduğunu, yani gecikmenin tamamıyla davalı yanca yapılması gereken eksik işlerin tamamlanmamış olmasından kaynaklandığını, davalı ile dava dışı idare arasında 27.09.2013 tarihinde geçici kabulün yapıldığını, davalının 11.10.2013 tarihli mail yazısında söz konusu geçici kabul tutanağında yer almayan eksiklerden bahsettiğini, 25.10.2013 tarihli müvekkili şirket tutanağında söz konusu eksiklik iddiasının kabul edilmediğinin imza altına alarak davalıya gönderildiğini, davalının 14.10.2013 tarihli ihtarnameyle 28.06.2013 tarihinden itibaren gecikme nedeniyle müvekkilinin cezalı çalıştırıldığını ileri sürdüğünü, müvekkilinin gecikmede kusurunun bulunmadığını, 25.10.2013 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle KDV tevkifatı dışındaki taleplerin kabul edilmediğinin belirtildiğini, yine davalının 13.11.2013 tarihli ihtarnamesiyle yansıtma bedeli adı altında gönderdiği faturanın müvekkilince kabul edilmeyerek ihtarnameyle iade edildiğini, davalının 30.09.2013 tarihli mailindeki talebi uyarınca müvekkilince 27.09.2013 tarihli 102.137,87 TL’lık 4 nolu kesin hakediş bedelini içeren faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiğini, bu faturanın davalı yanca kabul edildiğini ve süresinde itiraz edilmediğini, buna göre 4 nolu hakediş bakiyesi olan 42.147,81 TL müvekkili alacağının yasal olarak kesinleşmiş olduğunu, ayrıca idarece işin geçici kabulü yapıldığından sözleşme bedelinin %3’ü tutarındaki geçici kabul kabul kesintisi olan 15.786,,00 TL’nın da ödenmesi gerektiğini, sözleşmeye ek olarak yapılan bedeli ödenmemiş işlerden dolayı da müvekkilinin 30.255,68 TL alacaklı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 88.189,49 TL alacağın ihtarnamenin gönderildiği 25.10.2013 tarihinden itibarıen avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı temsilcisi;Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre işin süresinin bitim tarihinin 09.05.2013 olduğunu, revize projeler neticesinde 41.193,58 TL’lık iş artışının meydana geldiğini ve davacıyla mutabakat sağlanarak ödemeye esas iş kalemlerine ve 1 nolu hakediş raporuna eklendiğini, davacının sözleşme bedelinin iş artışı dahil 526.193,58 TL olarak güncellendiğini, 10.06.2013 tarihinde davacıya 50 takvim günü süre uzatımı verilerek işin bitim tarihinin 28.06.2013 tarihine uzatıldığını ancak davacının verilen süre sonunda işi bitiremediğini, davacıya eksik olan işleri bitirmesi için ihtarname ve yazıların gönderildiğini, söz konusu eksiklerin davacı yanca ancak 10.01.2014 tarihinde tamamlanabildiğini, ancak buna rağmen davacı geçici kabul tutanağını imzalamaya yanaşmadığından 10.02.20104 tarihinde müvekkilince geçici kabul tutanağının resen düzenlenerek bir örneğinin posta yoluyla davacıya gönderildiğini ve 17.02.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, eksikliklerin 10.01.2014 tarihinde giderildiğine ilişkin idarece tutanak tanzim edildiğini ve davacının 10.01.2014 tarihinde işi bitirdiğini, davacının talep ettiği 42.147,81 TL’nın 4 nolu hakedişten yapılan kesintiler ile emanete alınan tutar olduğunu, bunlar için istirdat davası açması gerektiğini ve istirdat davasının zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, alacak davası olarak yürütülen davanın usule aykırı olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında düzenlenen 4 adet hakediş raporuna itiraz etmediğinden ve ek iş konusunda müvekkilinin talimatı da bulunmadığından eğer böyle bir ek iş yapılmışsa iş sahibi idareden bedelinin talep edilmesi gerektiğinden husumet ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı geçici kabule ve işin kesin hesabının yapılmasına yanaşmadığından davacı taşeronun geçici kabulünün 10.02.2014 tarihinde resen yapılabildiğini ve postayla da 17.02.2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının iş kesme hesabına göre emanette bulunan ve dava konusu edilen 15.785,82 TL %3 geçici kabul alacağının davacının müvekkiline olan borçlarına kesildiğini ve kalan 278,81TL’nın davacıya banka kanalıyla ödendiğini, kesintinin haksızlığına yönelik davacının iddiası varsa istirdat davası açması gerekirken alacak davası açılmasının usule aykırı olduğunu, gecikmede davacının tamamen kusurlu olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;Tüm dosya kapsamı, tarafların imza altına aldığı 09/01/2013 tarihinde imzalanan sözleşme hükümleri ile mahkemeye sunulan usul ve yasaya uygun hüküm kurmaya ve denetime elverişli 10/07/2018 tarihli kök ve 15/01/2019 tarihli ek rapor birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirket tarafından idarenin geçici kabulü 19.08.2013 itibari tarihinde kabul etmesi ve buna yönelik tutanak düzenlenmesinden ötürü davacının süre uzatımıyla işi yapması gereken son tarih olan 28.06.2013 tarihinden geçici kabulün yapılması 19.08.2013 tarihleri arasındaki (51 günlük) gecikmeden sorumlu tutulabilecek olması, geçici kabul tarihinden sonra davalı şirkete idarece bir gecikme cezası uygulamasının olmaması, davalının ihtarname giderlerini davacı şirkete yansıtmasını sağlayıcı sözleşmede hüküm bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi gereğince davalı şirketin idareden ödemesini almadığı hiçbir imalata ilişkin davacı şirkete ödeme yapamaması, davacı şirketin eksik işçilik ödemesinin bulunduğunun … kayıtlarıyla da teyit edilmesi ve bu kesintinin sözleşmenin 12.6 maddesine uygun yapılması, davalı şirketin idarenin iki adet doktor el yıkama ünitesinin şartnameye uygun yapılmamış olduğu bildirimine istinaden davacının yapılan bildirime rağmen uygunsuzluğu gidermemesi karşısında nefaset kesintisi yapılmasının sözleşmenin 11. maddesine uygun olması, davalıya idare tarafından bildirilen eksiklikler kapsamında sözleşmenin 5 ve 6. maddesine uygun şekilde davacı şirket nam ve hesabına …. firmalarına yaptırdığı, işin sözleşmeye uygun olması nedenleriyle, davacı şirketin davalı Kaptan…Ltd. Şti.’den 22.889,32 TL fazla gecikme cezası, 665,93 TL ihtarname masraflarının haksız tahsil edilmesi, 2.471,61 TL haksız kesin teminat kesintisi yapılmasından kaynaklanan, yansıtma faturası düzenlenmeden haksız KDV kesintisi yapılmasından kaynaklanan 1.229,76 TL, davalı şirket tarafından ödenen 278,81 TL düşüldüğünde toplam 26.977,81 TL tutarında alacağının olduğu. davacı şirketin bu alacağını ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ tarihi olan 25.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 26.970,81 TL alacağın 25/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin gerekçesinde belirtilen bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun olmadığını, eksik işçilik kesintisi yönünden itirazlarının … uzmanı bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, davalı yanca kesinleşmiş olan ancak müvekkili yönünden itiraz edilerek kabul görmemiş olan 4 nolu kesin hakediş var iken davalı tarafça tekrar 11.02.2014 tarihinde gönderilen ihtarname ile tek taraflı bir kesin hesap ihdas edilmesinin ve itiraz edilen 4 nolu kesin hakedişte müvekkil itirazına muhatap rakamların daha da aleyhe değiştirilmesini içeren yeniden düzenlenen 4 nolu kesin hakedişin delil kabul edilerek oluşturulan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, eser sözleşmelerinde iki defa kesin hakediş hazırlanmasının mümkün olmadığını, kaldı ki ilk 4 nolu kesin hakedişe de müvekkilinin itiraz ettiğini, davalı ile davacı arasında tanzim edilmiş bir geçici kabul olup olmadığının açıklanmadığını, taraflar arasındaki iş bitim süresi dikkate alınarak asıl işverenle yapılan geçici kabul arasındaki sürenin gecikme olarak değerlendirildiğini, müvekkilinin esas işin sadece taşeronu olup kısmi iş yapmakla mükellef olduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu işleri bitirdiğini ancak elektrik ve inşaat işlerinin tamamlanmamış olmasından dolayı geçici kabulü yapamadığını, gecikmede müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı şirket tarafından idarenin geçici kabulü 19.08.2018 tarihi itibarıyle kabul etmesi ile gecikme cezasız ve eksiksiz işin asıl işverene teslim edilmesini kanıtlayan geçici kabul belgesi olduğunu, iş bitim tarihinden çok sonra 02.08.2013 tarihli 3 nolu hakedişte gecikme cezası ile ilgili bir konu bile olmadığını, toplamda 15.785,82 TL’lık %3 geçici kabul eksiği için kesilen meblağın müvekkili alacağına eklenmesi gerektiğini, müvekkilinden gecikme cezası kesilemeyeceğini, asıl işverence onaylı kesin hakedişte bile gecikme cezasının kesilmediğinin tartışmasız olduğunu, müvekkili namına …’ya davalı şirketçe hiçbir ödeme yapılmadığını, buna dair beyanda dahi bulunmadıklarını ve belge de ibraz edilmediğini, taşeronun sözleşmenin 12.maddesine göre eksik işçilik oranını …’ya ödemekle sorumlu olduğunu, müvekkili firmanın … prim borçlarını noksansız olarak yatırdığını, kuruma eksik işçilik bedeliyle ilgili borç bulunup bulunmadığının sorulduğunu ve kurumun da muhataplarının davalı firma olduğunu bildirdiğini eksik işçilik bedeli olarak davacı müvekkili adına davalının …’ya bir ödeme yapmadığını, bu nedenle eksik işçilik adı altında müvekkili alacağından 14.955,98 TL tenzil edilmesine itiraz ettiklerini, bu konuda bir tereddüt olacaksa davalının müvekkilinden eksik işçilik adı altında …’na yatırıldığına dair dekontun celbini talep ettiklerini, kestiği bu miktarın müvekkili şirket adına … Grup tarafından sunulan 15.09.2013 tarihli faturanın içeriğinin kablo olduğunu, 30.03.2013 tarih, 22 sıra nolu faturanın içeriğinin inşaat işleri olup taraflar arasındaki sözleşme kapsamında olan işleri kapsamadığını, iş sahasının genel temizliğinin sözleşme kapsamında yer aldığını ve müvekkilinin sözleşmede belirtilen iş kalemlerinden doğacak temizlikten mesul tutulabileceğini ve bu temizliği zaten müvekkilinin iş sonunda yaptığını, bu nedenle 30.09.2013 tarih, 23 nolu faturanın müvekkilinin yasal sorumluluğu olarak düzenlenmesinin hukuksuz olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket namı hesabına yaptırılan işler adı altında müvekkili alacağından 8.061,76 TL tenzil edilmesine itiraz ettiklerini, olmayan nefaset kesintisi olarak 434,24 TL kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşme kapsamında yapılan işlerin tamamının davalı firmanın bilgisi dahilinde yapıldığını, revizyona uğrayan projeden dolayı bir takım imalatların değiştiğini, ilaveler geldiğini, talep edilenin sadece bu işler olduğunu, idarece gönderilen hakediş belgelerinin incelenmesinde, davalı firmanın sözleşme ile üstlenmiş olduğu iş nedeniyle dava dışı idareye 4 hakediş düzenlediği, 26.09.2013 tarihli 4 nolu hakedişin kesin hakediş olup bu hakedişe göre davalı firmanın uhdesinde bulunan toplam 1.250.737,37 TL’lık işin 112.737,23 TL’lık ilave işle birlikte tamamının ikmal edildiği, bu durumda müvekkilinin sözleşme dışı yaptığı toplamda 30.255,68 TL’lık işin davalı şirketin 112.737,23 TL’lık ilave işinin içinde olmasının iddialarını kanıtladığını, 30.255,68 TL’lık sözleşme dışı işler bedelinin müvekkili alacağına iadesi gerektiğini, taraflar arasında onaylı toplam 3 hakediş olup, 4.hakedişin karşılıklı imzalanmadığını, keza bu hakedişin faturasının kesilip itiraz olmaksızın taraflarca kabul edilerek muhasebe kayıtlarına alındığını, davalı tarafın faturayı kayda alarak zaten 4 nolu hakediş bedelini de kabul ettiğini, davalı tarafın haksız kazanç elde etme yoluna gittiğini, dosyada alınan bilirkişi raporları arasında büyük çelişkiler bulunduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı temsilcisi ile vekili istinaf dilekçelerinde özetle; Davacı yana çekilen ihtar çektiklerini ancak eksikliklerin ancak 10.01.2014 tarihinde tamamlanabildiğini, idareyle müvekkili arasında yapılan geçici kabul sırasında fark edilmeyen eksik ve kusurların dava dışı idarece tespit edilerek gereği için yazı yazıldığını, bu nedenle davacının sorumluluğunda olan eksik ve kusurların giderilmesi için davacıya noter kanalıyla bildirimde bulunulduğunu, ancak davacı tarafın verilen 20 günlük süre geçtikten çok sonra 10.01.2014 tarihinde tamamlayabildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede ödeme ve kesintilerin idare ve müvekkili arasında imzalanan sözleşme şartlarına bağlanmadığını dolayısıyla davacıdan kesilen 30.940,18 TL gecikme cezasının hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu, davacı tarafın sözleşme konusu işlere gerekli özeni göstermediğini, zamanında yapmadığını ve bu nedenle sözleşmede belirtilen yaptırımların bildirilmesi amacıyla gönderilen ihtarnameler nedeniyle müvekkilini külfete soktuğundan dolayı sözleşmenin 11.maddesine göre nefaset bedeline dayalı yaptırımlar adı altında 665,93 TL kesinti yapıldığını ve davacı tarafa bildirildiğini, davacı tarafın bu ihtarnameyi tebliğ aldığını ve herhangi bir itirazda bulunmadığını, ihbarname düzenlenmesine davacı taraf sebep olup masrafların kendisinden kesilmesinin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu, sözleşme bedeli 485.000,00 TL olup, %6 oranında kesin teminat olarak 29.100,00 TL bedelli teminat senedi alındığını, işin anahtar teslimi götürü bedel olduğu ve toplam bedelin sabit olduğu ek işlerle ilgili fiyat talebinde bulunulmayacağının sözleşmede açıkça belirtildiğini, davacıya 41.193,58 TL iş artışı verilerek 50 günlük süre uzatımı verildiğini, bunun üzerine davacının hakedişinden, artan 41.193,58 TL’nın %6’sı olan 2.471,61 TL nakit kesin teminat kesintisi yapılarak emanete alındığını, idarenin 19.10.2015 tarihli yazısından davaya konu işin kesin kabulünün yapılmadığının açıkça göründüğünü, sözleşmeye göre teminat senetleri ve nakdi teminatların işin kesin kabulünün yapılması sonrasında ödeneceğinin karşılıklı olarak belirlendiğini, dolayısıyla bilirkişilerce yapılan tespitlerin yanlış olduğunu, davacı taraftan yapılan kesintiler için davacıya 14.10.2013 tarihli yansıtma faturası kesilerek ihtarname ile tebliğ edildiğini, bu nedenle fatura kesilmediğinden bahisle davacıdan haksız 1.229,76 TL KDV kesintisi yapıldığı tespitinin hatalı olduğunu, taraflar arasında 09/01/2013 tarihinde imzalanan sözleşmenin 10/h maddesi gereğince yasal oranda gecikme faiz yerine mahkemece avans faizine hükmedilmesinin sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri ile davalı temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında … Hastanesi’nin merkez ana binada bulunan ameliyathanenin tadilatı işine ait mekanik tesisat işlerinin tamamı ve elektrik tesisatı iş kalemlerinden olan …. nolu yoğun bakım ünitesi iş kaleminin yapımı hususunda 09.01.2013 tarihli sözleşmenin akdedildiği ihtilafsız olup davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel (485.000,00TL) sözleşme olduğu (md. 3 ve 5), taşeronun işlerin tamamlanması için her türlü değişiklikler ilaveler ve iptallerin yüklenicinin yazılı talimatı olmadan kendiliğinden yapamayacağı (md.4), sözleşmenin fiyatına … prim ve eksik işçilik tutarının ve iş sonunda iş sahasının temizliğinin yapılmasının dahil, KDV’nin hariç olduğu(md.5), sürenin yer teslimi tarihinden itibaren 100 takvim günü olup(md.6), süresinde işin bitirilememesi üzerine günlük gecikme cezasının sözleşme bedelinin onbinde üçü olarak kararlaştırıldığı (md.7), teminat ve kesintilerin düzenlendiği 8. maddede taşeron alacağından nefaset, … vb. sözleşmesel kesintilerin yapılacağı, taşeron tarafından verilecek her biri 14.550,00 TL’lık iki adet kesin teminat senedinin birinin idari geçici kabulün, diğerinin kesin kabulün akabinde iade edileceğinin kararlaştırıldığı, işverenin idareden almadığı hiç bir imalata ilişkin taşerona ödeme yapılmayacağı (md.9), hakediş ödemelerinin aksatılması durumunda taşeronun yasal oranda gecikme faizi talep edebileceği(md.10/h), geçici ve kesin kabul başlığı altında taşeronun sonradan ortaya çıkacak eksik ve kusurlardan sorumlu olduğu(md. 11), sözleşme ekleri arasında idareyle imzalanmış sözleşme ve eklerinin de yer aldığı(md.23), işte %8,49 oranda 41.193,58 TL’lık keşif artışı meydana geldiği, işle ilgili sürenin 50 takvim günü uzatılarak sürenin 28/06/2013 tarihine ötelendiği, dava dışı idarece 19/08/2013 tarihine itibarla geçici kabulün yapıldığı, 28/06/2013-19/08/2013 gecikilen 51 günlük süre hesaplanan sözleşmesel ceza miktarının 8.050,86 TL olduğu, teminat ve kesintilerin düzenlendiği 8. maddede geçici kabul kesintilerine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporundan bu kesintilerin hesap kesiminde tasfiyesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar tacir olup sözleşmedeki faizin nev’i belirtilmeksizin yasal oranda yürütüleceği kararlaştırılmış, 3095 Sayılı Kanun kapsamında yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre tacirler arasında avans faizi uygulanacağının tabii olmasına göre taraf vekilleri ile davalı temsilcisinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekilleri ile davalı temsilcisinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.842,37TL istinaf karar harcından peşin alınan 461,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.381,37 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödedikleri başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 30/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip