Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2018/318 E. 2021/626 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
..
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2017
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili olan davacının davalının muhtelif tahaahüt işlerinin taşeronu olduğunu, davalının almış olduğu 3 ayrı işle ilgili olarak müvekkili ile 3 ayrı taşeron sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin sözleşmeleri gereğince yüklenmiş olduğu işleri süresinde eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve teslim ettiğini, karşı tarafın üzerine düşen ücret ödeme edimini yerine getirmemesi nedeniyle davalıya bakiye 488.952,92 TL borcunun bulunduğunu bildirdiklerini, borcun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Ankara 5. İcra Müdürlüğünün…… sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek; davalının Ankara 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı ile yapmış oldukları 3 ayrı iş nedeniyle 3 adet taşeron sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmelerin konusunun ” tüm mekanik tesisat imalatlarının ” davalı işveren ile idare arasında imzalanmış olan ana sözleşme ile bu sözleşmenin tüm şartlarına, ekleri olan özel teknik şartnameler ile tatbikat, imalat ve revize projelerine uygun olarak tüm malzeme ekipman ve işçilik ve nakliye dahil olmak üzere eksiksiz olarak yapılması olduğunu, davacının kendilerinde hiç bir alacağının bulunmadığını, kendi şirket hesaplarına göre davacıdan 975.666,63 TL alacaklı olduklarını, idare ile yapılan sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesine göre davacının kesin hesap çalışmalarına icazet etmediğini, idare ile yapılan kesin hesap ve kesin hakediş çalışması sonlanmadan davacı ile davalı arasında kesin hesap ve kesin hakediş çalışmasının yapılamayacağını, davacı tarafından icra takibi yapıldığı tarihte sadece verilen işlerden birinin tamamlandığını, icra takibi tarihinden sonra düzenlenen 07/05/2015 tarihli iki adet fatura ile davacının kendisini haklı göstermeye çalıştığını, davacının davalıya vermiş olduğu bir teminat mektubunun bulunmadığını, teminat mektubundan bahsedilerek 195.615,74 TL alacak talebinin anlaşılamadığını, davacı ile aralarında toplam 3.451.010,00 TL tutarında üç ayrı sözleşme imzalandığını, icra takibi tarihi itibariyle davacıya 4.132.866,18 TL ödeme yaptıklarını, dolayısıyla davacının kendilerine 975.666,63 TL borçlu olduğunu, davacının borçlu ya da alacaklı olduğunun ancak idare ile müvekkili arasında yapılacak kesin hesap ve kesin hak ediş neticesinde belirlenebileceğini, davacının kesin hesap çalışmalarına katılmayarak …’ne aykırı davrandığını, kesin hesapların neticelenmesine engel olduğunu belirterek davanın reddini ve %40’tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller, taraflar arasında yapılan üç ayrı taşeron sözleşmesine göre, davacının yapmış olduğu işleri zamanında bitirerek teslim ettiğinin, bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu raporda tespit edildiği, yapılan işler karşılığı davacının davalıdan cari hesaba dayanan alacağının bulunduğu, bilirkişilerin tarafların ticari defter ve kayıtlarını inceleyerek tespit ettikleri bakiye alacağın 287.300,72 TL olduğu, bilirkişi heyetinin davacının yapmış olduğu imalatlardan dolayı bu hesaplamayı yaptığı, düzenlenen iki adet faturanın ise takipten sonra defterlere kaydedildiği, bu konuda değerlendirmenin ise bilirkişi heyetinin mahkemeye bıraktığı, davalı tarafın yapmış olduğu nakit teminat kesinti toplamının 195.615,74 TL olduğu, sözleşmenin 7.5. Maddesi uyarınca iadesinin gerektiği, bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu kök ve ek raporun dosya kapsamı ve tarafların sunmuş olduğu delillerle örtüştüğü, denetime uygun olduğu, teknik detayların bilirkişilerce tespit edildiği, bilirkişi heyetince yapılan tespitlere göre davacının davalıdan toplam 482.916,46 TL alacaklı olduğu tespit edilmekle davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın tespit edilen alacak miktarı üzerinden iptali gerekeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafın Ankara 5. İcra Dairesi’nin…. Esas Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptal edilerek, icra takibinin 287.300,72 TL cari hesap, 195.615,74 TL teminat mektubu bedelinden oluşan 482.916,46 TL asıl alacak üzerinden devamına, 6.157,18 TL işlemiş faiz yönünden talebin reddine, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin eser sözleşmesinden kaynaklanması ve alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; Mahkemece verilen kararı icra inkâr tazminatı taleplerinin reddi nedeniyle istinaf ettiklerini, her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacağın ve onun borçlusunun birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması yada borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi yada bilinebilir olması gerektiğini, bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davaya konu icra takibinin, davalı borçlu tarafından kabul edilen –iade faturasına- dayalı olarak yapıldığını ve icra takibinde tahsili istenilen asıl alacak tutarının fatura ile uyumlu olduğunu, icra takibine konu asıl alacak miktarının belirli olması ve bu alacağa bağlı fer’ilerinin de taraflarca hesaplanabilir olması nedeniyle alacağın likit olduğunun kabulü gerektiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı olarak icra inkâr tazminatı talebinin reddi bakımından verilen kararın iptali ile müvekkili şirket lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; kök ve ek rapora karşı yapılan itirazların mahkemece nazara alınmadığını, çelişkili , hüküm kurmaya ve denetime elverişli ve yeterli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı hüküm kurulduğunu, cari hesabın, ticari ilişkide bulunan kişi ya da kuruluşların belirli dönemlerde hazırladıkları karşılıklı borç ve alacaklarını gösteren belge olduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösteren iş bu belgeden hareket ederek aleyhine yapılan Ankara 5.İcra Müdürlüğünün … saylı icra takibine takip tarihi olan 12/03/2015 tarihi itibariyle ticari defterlerinde herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle itirazda bulunduğunu, yapılan bilirkişi incelemesinde de, takip tarihinde tarafların ticari defterlerine göre müvekkilinin alacaklı, davacının borçlu olduğunun tespit edildiğini, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına işlemediği, müvekkili şirkete ihbar etmediği, hak edişe bağlanmayan – faturalandırılmayan ve talepte bulunulmayan- ve bu sebeple müvekkili cari hesabında da görünmeyen borç ve işler yönünden müvekkili aleyhine icra takibi başlatmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının her üç sözleşme kapsamında yapılan işler sırasında sözleşmelere aykırı olarak hakkediş düzenlemediğini, kesin hesaba davet edilmesine rağmen mesnetsiz gerekçeler ileri sürerek kesin hesap çalışmalarının başlamasına ve tamamlanmasına engel olduğunu, müvekkiline iş sonunda vermekle yükümlü olduğu….. projeleri de vermediğini, bu nedenle dava dışı iş sahibi idare ile kesin hesap yapılamadığından müvekkilinin zarara uğradığını, bu hususların da ileri sürülmesine rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkili şirket ile işverenler arasında yapılan mekanik imalatlara ait tüm keşif artışlarının sanki davacı … tarafından yapılmış gibi kabul edilmesinin de doğru olmadığını, gerçekte, keşif artışına ait söz konusu imalatların malzemelerinin bir kısmının müvekkili …. tarafından temin edilerek imalatların gerçekleştirildiğini, bu imalatlardan gelen keşif artışının da … mekanik tarafından keşif artışı olarak dikkate alınmadığını, yine bilirkişi raporunda KMÜ ….. (İdare Tarafından İmzalanan) 44.129,55 TL artışı dikkate aldığını ancak yine mekanik işlere ait Keşif Azalışı (İdare Tarafından İmzalanan) -45.094,78 TL Keşif eksilişini dikkate almadığını, buna ilişkin sunulan belgelerin bilirkişi ve mahkemece değerlendirilmediğini, davacı … Mekanik tarafından Mahkemeye sunulan keşif artışları dikkate alınarak hazırlanan 15/06/2017 tarihli dilekçeleri ekindeki tablonun Genel İcmal son kısmında da görüleceği üzere tüm faturaların kesilmesi şartı ile teminat hariç olarak 181.493,13 TL alacağı olacağını, bu tutarın davacının son keseceği faturanın %18 KDV bedeli olan 206.261,81 TL’den daha az bir bedel olduğunu, icra takibinde talep edilen teminat mektubu yönünden ise, her ne kadar davacı tarafından yargılamanın ilerleyen aşamalarında, bu talebin nakit olarak kesilen %5 teminata ilişkin olduğu beyan edilmişse de bunun iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, muvafakat etmediklerini, bilirkişilerce sadece sözleşmenin 7.5 maddesinden yola çıkılarak davacının 195.615,74 TL’lik nakit teminat kesintisi alacağının olduğu kanaatine varıldığını, sözleşmenin lafzı üzerine farazi yorum yapılarak %5 nakdi teminat kesintisi yapıldığı sonucuna varılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin ticari defter kayıtlarına göre böyle bir kesintinin yapılmadığını, dolayısıyla davacının böyle bir alacağı bulunmadığını, yine sözleşmenin 7.5 maddesine göre nakit teminatın iade edilmesi için garanti süresi boyunca geçerli olacak teminat mektubu verilmesi gerektiğini, bilirkişilerce de bu husus belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece somut olayın özelliklerine ve bilirkişi kurulu ek raporu hilafına teminat kesintisi bedelinin kabulüne yönelik karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle eksik inceleme ile alınan usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 15/01/2014 Tarihli Kamu …… sözleşmesi, 15/01/2014 Tarihli KMÜ … Yapımı İşi Sözleşmesi ve 19/03/2014 Tarihli … Yapımı İşi sözleşmesi, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Davacı taşeron, bu sözleşmeler kapsamında yapmış olduğu işlerin bedelinin bir kısmının ödenmediği iddiası ile yapmış olduğu ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce 16/09/2020 tarihli celsede verilen ara kararı ile taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında taraf iddia, cevap ve mahal mahkemesince alınan önceki raporlar değerlendirilmek suretiyle, iş azalış ve artışı konusunda ve taraf defterleri de incelenmek suretiyle davada talep edilecek bedelin bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/11/2020 tarihli kök ve itirazların karşılanması için düzenlenen 08/01/2021 ve 01/06/2021 tarihli raporlar dosyaya derc olunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen 15/01/2014 Tarihli KMÜ … Yapımı İşi sözleşmesinin 7.1 maddesine göre; sözleşmenin imzasını müteakip, davacıya malzeme temini ve mobilizasyon karşılığı olarak 3 adet vadeli çek verilecek olup, sözleşme tutarının bakiyesi, imalatların yapımını müteakip yapılacak hakkedişler ile ödenecektir. 7.5 maddesine göre ise, taşeronun her hakkedişinden toplam hakkediş tutarının %5’i oranında nakit teminat kesilecek olup, işin tamamlanmasını müteakip, geçici kabul tasdikinden sonra nakit teminat iade edilecek, nakit teminat iadesinde işveren ve idare tarafından yapılan geçici kabulün ve varsa eksikliklerin giderildiği tarih esas alınacaktır. 15/01/2014 Tarihli … Müdürlüğü İnşaatı Yapımı İşi sözleşmesinin 7.1 maddesine göre; 4 adet vadeli çek verilecek olup, sözleşme tutarının bakiyesi, imalatların yapımını müteakip yapılacak hakkedişler ile ödenecektir. 7.5 maddesine göre ise, taşeronun her hakkedişinden toplam hakkediş tutarının %5’i oranında nakit teminat kesilecek olup, işin tamamlanmasını müteakip, geçici kabul tasdikinden sonra nakit teminat iade edilecek, nakit teminat iadesinde işveren ve idare tarafından yapılan geçici kabulün ve varsa eksikliklerin giderildiği tarih esas alınacaktır. 19/03/2014 Tarihli … Yapımı İşi sözleşmesinin 7. 1 maddesine göre sözleşmenin bedeli imalatların yapımını müteakip düzenlenecek aylık hakkedişler ile ödenecektir. 7.5 maddesine göre de; toplam hakkediş tutarının %5’i oranında nakit teminat kesilecek olup, işin tamamlanmasını müteakip, geçici kabul tasdikinden sonra nakit teminat iade edilecek; garanti süresinin sonunda iade edilmek kaydı ile iade edilen nakit miktarı kadar uzman ekip banka teminat mektubu, teminat senedi veya çeki verecektir. Nakit teminat iadesinde işveren ve idare tarafından yapılan geçici kabulün ve varsa eksikliklerin giderildiği tarih esas alınacaktır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, 15/01/2014 tarihli KMÜ … Binası Yapım işinin geçici kabulünün 28/01/2015 tarihinde onaylandığı,15/01/2014 tarihli … Müdürlüğü İnşaatı işinin geçici kabulünün 17/10/2014 tarihinde yapıldığı, 19/03/2014 tarihli … Yapım ve Tefrişat işinin geçici kabulünün 17/02/2015 tarihinde onaylandığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki sözleşme hükümleri ve dava dışı iş sahibi idareler ile davalı yüklenici arasında yapılan geçici kabuller birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi olan 12/03/2015 tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında işler tamamlanmış olup, davacı taşeronun 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 479. Maddesi uyarınca en geç geçici kabullerin yapıldığı tarihler itibariyle teslim edildiğinden, sözleşmeler kapsamındaki iş bedeline hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı yüklenici tarafından yapılan işlerin bir kısmına ilişkin fatura düzenlenmediği, takip tarihinde ticari defterlerdeki cari hesap kayıtlarına göre taşeron alacağı olmadığı ileri sürülmüşse de; sözleşmelerde iş bedelinin ödenmesine ilişkin 7. Maddede alacağın muaccel olması için fatura düzenlenmesi gerektiğine ilişkin bir şart bulunmadığı, takip tarihi itibariyle teslim edilen işlere karşılık olarak bedelin talep edilebileceği, icra takibinde de cari hesaba dayanılmış olup, cari hesaptan taraflar arasındaki akdi ilişkinin anlaşılması gerektiği, bu nedenle davacı taşeron tarafından takip tarihinden sonra düzenlenen 07/05/2015 tarihli 1.024.276,69 TL bedelli T…. İşleri 3 nolu hakediş açıklamalı ve 07/05/2015 tarihli 506.776,81 TL bedelli ….İnşaatı 4 nolu hakediş açıklamalı faturaların bedelleri de dahil olmak üzere, davacı tarafından düzenlenen fatura bedelleri kadar iş bedeli alacağına hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
İcra takibindeki nakit teminat kesintisi yönünden alacak talebinin incelemesinde ise, davacı taşeron tarafından düzenlenen ve davalı tarafından itirazsız kabul edilerek ticari defterlerine işlenen tüm faturaların, hakedişler yapılırken, iş bedelinden nakit teminat kesintisi olarak gösterilen miktarlar düşülmeden düzenlendiği, yine tarafların ticari defter kayıtlarında nakit teminat için ayrı bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki sözleşme hükümlerine göre, işlerin geçici kabullerinin yapılması ile birlikte nakit teminat kesintilerinin de iade şartları oluşmuş olmakla, davalı uhdesinde nakit teminat olarak tutulan bu miktar iş bedeli alacağının da takip tarihi itibariyle muaccel olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar icra takibinde 195.615,74 TL’nin teminat mektubu olduğu belirtilmiş ise de, gerek taraf beyanlarından, gerekse dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı taşeron tarafından, davalı yükleniciye verilmiş teminat mektubu olmadığı anlaşıldığından, bu talebin nakit teminat kesintisine yönelik olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu açıklamalar ve kabullere göre, taraflar arasındaki 3 ayrı taşeron sözleşmesi kapsamında düzenlenen hakediş faturaları ve hakediş faturaları dışında davacı tarafından düzenlenen 27/12/2013 tarihli 212.565,20 TL bedelli muhtelif malzeme faturası ve 07/07/2014 tarihli 136.221,56 TL bedelli havalandırma cihazı faturası ile birlikte davacı tarafından toplam 4.824.474,61 TL bedelli iş yapıldığı, bu işler karşılığında davacıya belgeli olarak 4.346.170,01 TL ödeme yapıldığı, bu durumda davacı taşeronun takip tarihi itibariyle bakiye iş bedeli alacağının nakit teminat olarak tutulan iş bedeli ile birlikte 478.304,60 TL olup, iş bedelinin 195.615,74 TL’lik kısmı, davacı taşeron tarafından teminat olarak talep edilmiş olmakla, icra takibindeki talep şekli ile bağlı kalınarak ve bakiye iş bedeli alacağı ile teminat miktarı ayrı ayrı gösterilmek suretiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin mahkemece icra inkar tazminatı taleplerinin reddi yönünden yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde ise; dosya kapsamına, bu talebin reddine ilişkin mahkemenin dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2017 gün ve ….Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara 5. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 282.688,86 TL cari hesap alacağı, 195.615,74 TL nakti teminat kesintisi olmak üzere toplam 478.304,60 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip tarihindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Yasal şartları oluşmadığından davanını icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gerekli 32.672,98 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.905,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.767,64 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 5.905,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 40.965,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 6.224,00 TL (başvurma harcı, bilirkişi ücreti, posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere) yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (%97,82) 6.088,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-İstinaf başvurusunda bulunan davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,9‬0 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
12-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 8.250,99 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
13-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
14-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.585,7‬0 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapıldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 23/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. 23/06/2021