Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/833 E. 2023/948 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/833 – 2023/948
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/833
KARAR NO : 2023/948

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2023
NUMARASI : 2023/243 Esas 2023/553 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/12/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 06.09.2021 tarihinde dava dışı …’ın idaresinde olup davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı …plakalı araç ile geri geri giderken davacıya ait … plakalı park halindeki araca çarpması sonucunda kaza meydana geldiğini, kazada dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı tarafından değer kaybının hesaplanması için eksper raporu alındığını, rapora göre aracın kaza önceki değerinin 302.000,00 TL, kaza sonrası değerinin 292.500,00 TL olarak tespit edildiğini, araçta 9.500,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulduğunu ve değer kaybının 5.500,00 TL olarak belirlendiğini, 4.572,50 TL ödeme yapıldığı iddia edildiğini, ancak davacıya ödeme yapılmadığını, tahkim komisyonuna bu yönde yapılan itirazın reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00TL değer kaybından kaynaklı sebepsiz zenginleşme tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, …plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının 06.09.2021 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin 01.11.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine, 22.11.2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, 2021E.245415 sayılı dosyanın açıldığını, 14.05.2022 tarihli karara istinaden davalı sigorta şirketi tarafından 01.06.2022 tarihinde Ankara 29. İcra Dairesinin 2022/8935 Esas sayılı dosyanın kapak hesabı olan 5.044,12 TL tazminat ödemesi yapıldığını ve icra dosyası kapatıldığını, dava ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan 2021.E.245415 sayılı başvurunun taraflarının, davacının talebi ve davaya konu olan olay ve delillerin aynı olduğunu, kararın kesin hüküm niteliğinde olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, sorumluluktan bahsedilebilmesi için sigortalı araç sürücüsünün kusurunun belirlenmesi gerektiğini, değer kaybının yeni Genel Şartlar uyarınca belirlenmesi gerektiğini, ekspertiz ücretine ilişkin talebin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın araç değer kaybına ilişkin tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından 06.09.2021 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin 01.11.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğu, 22.11.2021 tarihinde ise Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru üzerine 2021E.245415 sayılı dosya üzerinden 14.05.2022 tarih K-2022/113995 sayılı karar verildiği, Ankara 29. İcra Dairesinin 2022/8935 Esas sayılı dosyasına 5.044,12 TL ödeme yapıldığı, davacının davalı …nın davacının soy isminin değişmesinden dolayı bu
ödemenin taraflarına iade edildiği yönündeki iddiaya ilişkin dosyaya delil sunulmadığı gibi bu iddianın Sigorta Tahkim Komisyonu kararına itirazda da ileri sürüldüğü ve itiraz reddedilerek dosyanın kesinleştiği, dava dosyası ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan 2021.E.245415 sayılı başvurunun aynı kaza nedeniyle, aynı gerekçeler ve aynı taleplere ilişkin olduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının kesin nitelikte olup eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu gerekçeleriyle davanın 6100 sayılı HMK’nin 114/i ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 06.09.2021 tarihinde meydana gelen kazada davacının aracında oluşan değer kaybı nedeniyle öncelikle sigorta şirketine, daha sonra Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği belirtilen 4.572,50 TL’nin davacının soyadında meydana gelen değişiklik nedeniyle ilgili banka tarafından iade edildiğini, tahkim yargılaması neticesinde toplam 5.500,00 TL değer kaydı tazminatının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlendiğini, başvurudan sonra ödenen 4.572,50 TL yönünden başvurunun konusuz kaldığına bakiye 927,50 TL tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesine karar verildiğini, taraflarınca bu karara itiraz edildiğini, davalı tarafından davacıya 4.572,50 TL ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin sebepsiz zenginleştiğini, bu ödemenin davacının soyadında meydana gelen değişiklik nedeniyle ilgili banka tarafından iade edildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu kararına ve içeriğine yönelik bir itirazları bulunmadığını, sigorta şirketinin haksız olarak uhdesinde tuttuğu değer kaybı tazminatının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsili ile davacıya ödenmesi olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, davacıya ait park halindeki araca davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkidir.
6100 sayılı HMK’nin 114. maddesinin 1 fıkrasının i bendi gereğince aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olduğu; aynı kanunun 115. maddesinin 2 fıkrasında dava şartı noksanlığı (giderilmesi mümkün olmayan) bulunması halinde davanın usulden reddine karar verileceği; aynı kanunun 303/1-2 fıkralarında da bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği, bir hükmün davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm ifade edeceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda davacının vekilinin 22.11.2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı başvuru ile davacıya ait park halindeki araca davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın 06.09.2021 tarihinde çarpması sonucunda davacıya ait araçta oluşan değer kaybının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10,00 TL’ değer kaybının davacı başvurana ödenmesini talep ettiği, 14.05.2022 tarihli ve K-2022/113995 sayılı Uyuşmazlık Hakem Kararı ile, başvurunun kabulü ile 5.500,00 TL değer kaybına hükmedilmesine, başvurudan sonra ödenen 4.572,50 TL değer kaybı yönünden başvurunun konusuz kaldığına, bakiye 927,50 TL tazminatın sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verildiği, anılan karara itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 06.08.2022 tarihli ve 2022.i.39378 sayılı kararı ile başvuran tarafından dekonttaki ödemenin iade edildiği ileri sürülmüş ise de bu konuda bir kanıt ve belge sunulmadığı gerekçeleriyle başvurudan sonra yapılan ödeme miktarı için başvurunun konusuz kaldığına, kalan bakiyenin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının dava konusu talebiyle ilgili olarak eldeki davadan önce Uyuşmazlık Hakem Heyetine yaptığı başvurusunun reddine karar verilmiş olması, Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi gereğince eldeki davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğu nazara alınarak davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361. maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtayda TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 23.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.