Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/682 E. 2023/423 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/682 – 2023/423
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/682
KARAR NO : 2023/423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2023
NUMARASI : 2023/338 Esas

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararına karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 05.07.2022 tarihinde davalılardan …’e ait, sigorta poliçesi bulunmayan … ve …’un oğlu …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla alkollü olarak önündeki aracın sağından geçmek isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçip otobüs durağındaki yaya davacılara çarpması sonucu sürücü …’in öldüğünü, davacıların yaralandığını ve malul kaldığını, davalı … Hesabına 16.03.2023 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek HMK’nın 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile yardımcı gideri, 100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi ve bakıcı gideri ile 150.000,00 TL manevi tazminatın; davacı … için 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı,100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi gideri ile 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalı … Hesabı sadece toplam 600,00 TL maddi tazminatla sorumlu olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Hesabı dışındaki davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişi ve bankalardaki alacakları -hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, …’in, oğlu …’nın mirasını reddettiğinden kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere …’nın kusursuz olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan rapor alınmasını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Hesabı vekili, eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddini, aksi halde davacıların gerçek zararlarının belirlenmesini, geçici işgöremezlik, tedavi ve bakıcı gideri teminat dışı olduğundan bu yöndeki taleplerinin reddini istemiştir.
Diğer davalılar savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece 22.05.2023 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz için İİK m.257 uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde ve üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, alacağın varlığı ile muaccel olup olmamasının yargılamayı gerektirdiği gibi İİK m.257/2 uyarınca borçluların mal kaçırdığına yönelik yaklaşıp ispat ölçüsünde delil de dosyada bulunmadığından; davacılar vekilinin yasal koşulları bulunmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklı olması nedeniyle tazminat alacağının muaccel hale geldiğini, davalıların mal kaçırdığına ilişkin ispat ölçüsünde delillerin izahına ve işarının katiyen iktiza olmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere; İcra İflas Kanunu’nun 257/I maddesinin “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Şeklinde olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun ‘ihtiyati haciz’ kararı verilmesine ilişkin 257. Maddesindeki para borcunun vadesinin gelmiş olması koşulunun, Yargıtay’ın yerleşmiş ve ilkeleşmiş kararlarına göre, haksız fiillerden kaynaklanan tazminat davalarında gerçekleştiğini, tazminat alacağının ‘muaccel’ hale gelmiş kabul edildiğini, haksız fiillerden zarar görüldüğüne ilişkin belgelerin, ihtiyati haciz isteminin kabulü için yeterli görüldüğünü, emsal Yargıtay 21. HD. 27.10.2014, E.2014/21038 K.2014/21387 sayılı kararınca “Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde ispat koşulu gerçekleşmiş olduğundan İİK 257 vd. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekir.” Denildiğini, somut olayda da tazminat alacağı muaccel hale geldiğinden ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiğini, Yargıtay 4.HD. 20.10.2014, E.2014/9434 K.2014/13476 sayılı kararında “Zarar, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre, borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz mallarıyla alacak ve haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir.” Yargıtay 21.HD. 26.09.2012, E.2012/13821 K.2012/15625 sayılı kararında “Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihinde muaccel hale gelir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekir. ” denildiğini, söz konusu kararlardan bahisle ispat noktasında hiçbir mükellefiyetleri olmadığı gibi, olay tarihi itibariyle haklı davaya ilişkin alacağın da muaccel olduğunu, dolayısıyla geçici hukuki koruma yollarından olan ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddini yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/338 E. Sayılı dosyasında 22.05.2023 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri tazminatı ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacılar vekilinin cismani maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı dava nedeniyle davalı borçluların (Güvence Hesabı hariç) borca yeter menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep edildiği halde mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Cismani maddi (iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri) tazminatına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan incelemede;
2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlenmiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2. maddesinde; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nın 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Somut olayda davacılar vekilince belirsiz alacak davası açıldığı belirtilerek şimdilik davacı … için 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile yardımcı gideri, 100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminat; davacı … için 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı,100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 300,00 TL olmak üzere iki davacı için toplam 600,00 TL maddi tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsilinin talep edilmiş olması, ekonomik koşullar ve hayatın olağan akışı içerisinde talep edilen miktarın herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması, koşullar değiştiğinde yeniden ihtiyati haczin talep edilebilmesinin mümkün olması ve mahkemenin red gerekçesine göre, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin cismani maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden;
Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları, olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Açıklanan nedenlerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı ile başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.