Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/525 E. 2023/310 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/525 – 2023/310
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/525
KARAR NO : 2023/310

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2023
NUMARASI : 2022/532 Esas 2023/127 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili; 17.03.2021 tarihinde davalıya ait, davacıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sahipsiz sokak köpeğine çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacı tarafından 5199 Sayılı Yasa ve TCK’nın 21 maddesi gereğince sahipsiz köpeğin tedavisinin yaptırıldığını bunun için 33.547,28 TL veteriner ücreti ödediğini, davalı şirkete başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, aynı konuda Sigorta Tahkim Komisyonu ve İtiraz Hakem Heyetine yaptıkları başvurunun usulden reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL veteriner ücretinin 22.06.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından dava konusu taleple ilgili olarak davadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı başvurusunun ve sonrasında yaptığı itirazının reddedildiğini, eldeki davanın kesin hüküm nedeniyle dinlenemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı kendi kusuruyla sokak köpeğine çarptığından sigortadan tedavi giderlerini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın 17.03.2021 tarihinde davacı tarafa ait aracın sokak hayvanına çarpması nedeniyle meydana gelen hayvan tedavi gideri için davalı sigorta şirketinden tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacının maliki olduğu … plakalı aracın 17.03.2021 tarihinde çarpması sonucunda yaralanan bir sokak hayvanının tedavisi için yaptığı harcamanın ödenmesi için önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, davalı sigorta şirketinin talebi ret etmesi üzerine 08.07.2011 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak yaralı sokak hayvanının tedavisi için harcanan tedavi masrafları olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 33.547,28 TL talep ettiği, uyuşmazlık hakem heyetinin 11.12.2021 tarih ve K-2011/186633 sayılı kararı ile sahipsiz hayvana kusurla zarar verilmesinden kaynaklanan talepleri sigorta teminatı kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile talebin pasif husumet yokluğuna bağlı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin itirazının itiraz hakem heyetinin 06.03.2022 tarih ve 2022/İHK-10947 karar numaralı kararı ile trafik sigortalısının bir hayvana verdiği bedeni zararı gidermek için ödediği tedavi masraflarını talep ettiği somut olayda trafik sigortasının konusunu ve teminatın kapsamını teşkil eden motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olması veya vücut bütünlüğünde eksilmeye veya sürekli sakatlanmaya veya ölümüne veya poliçede tanımlanan motorlu bir aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmediği gerekçesi ile itirazın kesin olarak reddine karar verildiği, davacının bu aşamalardan sonra eldeki davayı açtığı; Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrasında belirtilen sınırın altında kalan uyuşmazlıklar hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, davacının dava açmadan önce başvurduğu Sigorta Tahkim Komisyonunun itiraz üzerine kesin olarak karar vermesi, uyuşmazlık hakem heyetinin 11.12.2021 tarih ve K-2011/186633 nolu kararında talebin pasif husumet yoksunluğuna bağlı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği belirtilmiş ise gerekçede talebin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğu açıklandığından talebin usulden değil esastan reddine karar verildiği, bu şekilde eldeki dava ile başvurunun konusunun, taraflarının ve sebebinin aynı olması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendine göre aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olması nedenleri ile davanın Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi gereğince daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğundan dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eldeki dava yönünden Sigorta Tahkim Komisyonunun 2021.E.133219 sayılı dosyasının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Sigorta Tahkim Komisyonu kararının itiraz sınırı altında olduğunu, maddi tazminat talebinin usulden reddedildiğini, ret gerekçesinin “Başvuran tarafından ileri sürülen hasarı ispata yarar bilgi ve belgelerin sunulmadığı, sunulan belgenin dayanak olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve dosyadaki mevcut belgelerle gerçek hasar miktarının ve varsa bakiye hasar miktarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/15. maddesi “Hakemler, sadece kendilerine verilen evrak üzerinden karar verir.” gereği ve HMK’nın 435/c. maddesi “Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkansız bulursa..” hükmü gereği başvurunun usulden reddi gerektiğine karar verilmiştir.” şeklinde belirtildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvurunun tarihi itibariyle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00-TL altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğunu, 5.000,00-TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceğini, 40.000,00-TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı temyize gidilebileceğinin düzenlendiğini, kanundan itiraz için öngörülen 5.000,00-TL’lik sınır hem esastan hem de usulden reddedilen kararlar için geçerli olup bu tutarın altındaki uyuşmazlıklarda itiraz yoluna başvurmanın mümkün olmayacağını, ancak esastan reddedilen başvurulardan farklı olarak usulden reddedilen başvurular için yeniden başvuru yapmanın ya da dava açmanın mümkün olduğunu, ancak eldeki davada gerçekleşen yargılamada; Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararın oldukça sığ bir biçimde incelendiğini, kesin hüküm olduğu gerekçesiyle verilen ret kararının yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının usulden red kararının kesin hüküm teşkil etmeyeceği yönünde olduğunu, emsal Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin ESAS:2016/2058 KARAR:2018/5985 sayılı ilamının da bu hususun açıklandığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, davacıya ait; davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sahipsiz sokak köpeğine çarpması sonucu davacı tarafından sokak köpeği için yapılan veteriner giderinin sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkidir.
HMK.nın 114. Maddesinin 1 fıkrasının i bendi gereğince aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olduğu; aynı kanunun 115. maddesinin 2 fıkrasında dava şartı noksanlığı (giderilmesi mümkün olmayan) bulunması halinde davanın usulden reddine karar verileceği; aynı kanunun 303/1-2 fıkralarında da bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği, bir hükmün davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm ifade edeceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda davacının vekilinin 08.07.2021 tarihinde Uyuşmazlık Hakem Heyetine yaptığı başvuru ile davacı başvuran adına kayıtlı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın 17.03.2021 tarihinde sahipsiz sokak köpeğine çarpması sonucunda hayvanın tedavisi için başvuran tarafından yapılan tedavi giderine ilişkin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 33.547,28 TL’nin davacı başvurana ödenmesini talep ettiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 11.12.2021 tarih ve K-2011/186633 sayılı kararı ile başvuran tarafça; davalı sigortacının, başvuranın kendi kusuru ile sebep olduğu veteriner tedavi masraflarına ilişkin sorumluluğunun bu aşamada ispat edilememiş olmasına bağlı olarak pasif husumet yoksunluğundan kaynaklanan dava şartı yokluğu sebebiyle talebin bu aşamada usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 06.03.2022 tarih ve 2022/İHK-10947 kararı ile trafik sigortalısının bir hayvana verdiği bedeni zararı gidermek için ödediği tedavi masraflarını talep ettiği somut olayda, trafik sigortasının konusunu ve teminatın kapsamını teşkil eden motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne ve poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmediğini; her ne kadar davacının trafik sigortasının konusu dışında bulunan taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olacağı anlaşılmış ise de Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen ret kararına davalı tarafından itiraz edilmemiş olmakla davacı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 11.12.2021–K-186633 sayılı kararına karşı yaptığı itirazının kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının dava konusu talebiyle ilgili olarak eldeki davadan önce Uyuşmazlık Hakem Heyetine yaptığı başvurusunun reddine karar verilmiş olması; red kararı üzerine davacının itirazının İtiraz Hakem Heyetince reddedilmesi, Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi gereğince eldeki davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle yerel mahkemece dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 05.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.