Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/30 E. 2023/83 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/30 – 2023/83
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/30
KARAR NO : 2023/83

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022
NUMARASI : 2022/555 Esas 2022/887 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
YARGILAMANIN İADESİNİ İSTEYEN
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Yargılamanın İadesi
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Yargılamanın iadesini talep eden davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacının yaralanmasına neden olan kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete, 08.03.2011 – 08.03.2012 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede limitinin 200.000,00-TL olduğunun belirtildiğini, davalının bu davadan da önce SGK’nın geçici iş göremezliğin rücusuna ilişkin olarak açtığı Ankara 10. İş Mahkemesi’nin 2012/1074 Esas sayılı ilamı neticesinde 10.11.2014 tarihinde 3.874,57-TL ana para ödemesi yaptığını, dava devam ederken de davacı …’a 03.10.2018 tarihinde bakiye limit olan 196.125,43-TL.nın ödendiğini, sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödemeler neticesinde şirketin poliçe limitinin tükendiğini davacının, kazaya karışan iki aracın da … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı olduğu iddiası mevcut ise de bunun kabulünün mümkün olmadığını, kazaya karışan tek bir araç … ve 3 yayanın olduğunu, yayaların park edip indikleri … plakalı aracın kusur dağılımında herhangi bir yeri olmadığını, park halindeki araca herhangi kusur atfı olmadığından ve … plakalı araç %100 kusurlu bulunduğundan her koşulda kusursuz olan diğer aracın sorumluluğuna gitmenin hukuken söz konusu olmayacağını, sigorta şirketinin yargılama esnasında bakiye poliçe limiti olan 196.125,43-TL’yi davacıya ödediğini, yargılama neticesinde de hükmedilecek azami tutarın bu olduğunu, yerel mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay tarafından bu hususun irdelenmemesinin ağır yargılama hatası olduğunu, davacının maluliyetine ilişkin alınan raporların çelişkili olduğunu, yargılama aşamasında sübut bulan ağır yargılama hataları ve noksanlarıyla verilen kararın hem davalının mükerrer ödeme yapmasına hem de davacının sebepsiz zenginleşmesine mahal verdiğini, davacı hak etmesi gereken tutarın iki katı tutarında tazminat edindiğini, dosyanın ayrı bir esasa kaydedilerek müstakil bir dava gibi görülmesi gerektiğini, yargılamanın iadesi talebinin kabulüne, yargılama esnasında zarar karşılanmış olduğundan davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine yargılamanın iadesi talep edilen davacı … vekili, yargılanmanın iadesi talepli dilekçesinde davalının esasa ilişkin olarak ileri sürdüğü hususların gerek istinaf dilekçesi, gerekse temyiz dilekçesinde ileri sürüldüğünü bu hususların Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen hususlarda yeniden yargılama yapılmasının yasal olmadığını, davacı açısından sebepsiz zenginleşme söz konusu olmadığını, 29.05.2011 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı çift yönlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde, …’un kullandığı … plakalı araçta yolcu olan davacının ağır yaralandığını, …’a ait … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 32869316 nolu ZMSS trafik poliçesinden 200.000-TL, …’a ait … plakalı sayılı aracın ise davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … no’lu ZMSS trafik poliçesinden 200.000-TL olmak üzere toplam 400.000,00-TL üst limit ile sigortalandığını, davacının yoksun kaldığı maddi kaybın tahsili için davalı şirkete, 29.03.2016 tarihinde …’a ait … plakalı aracın poliçesinden kaynaklı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/281 Esas sayılı dosyası ile maddi tazminat davası açıldığını, yargılama sırasında alınan 12.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının zararının 408.136,77-TL. tespit edildiğini zararın … plakalı aracın poliçe limitinden çok daha fazla olduğunun anlaşılması üzerine, 15.12.2017 tarihinde, …’un kullandığı … plaka sayılı araçta yolcu olup 3.kişi konumunda olan davacı lehine … plakalı aracın trafik poliçesinden dolayı davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden sonra, 03.10.2018 tarihinde ödeme yapıldığını, başvurunun … plakalı aracın poliçesinden kaynaklı olarak yapıldığını, davacıya hangi aracın poliçesinden kaynaklı ödeme yapıldığının davacı tarafça bilinmesinin de mümkün olmadığını, dolayısıyla davalı şirketin %100 kusurlu olduğunu belirterek başvuru yapılmayan ve dava konusu edilen aracın poliçesinden kaynaklı ödeme yapıldığını belirtmesinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini dosyada mevcut, 22.08.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporunda; … plakalı aracın sürücüsü …’ın asli kusurlu, …’un ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, her iki aracın müşterek kusuru sonucu kazanın meydana geldiğini, davalının istinaf ve temyiz dilekçesinde öne sürdüğü itirazların tamamının istinaf ve Yargıtay tarafından incelenmiş olduğundan artık bu aşamada yargılanmanın yenilenmesi gerekçesi olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, davalının yargılanmanın iadesine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece; davacı tarafça yargılamanın iadesi talep dilekçesine ekli 13.10.2018 tarihli havale makbuzunun ve ödeme belgelerinin yargılama safahatında oluşturulduğu, iki rapor arasındaki çelişki ve ödeme belgelerinin davacı tarafça 01.03.2019 tarihli istinaf ve 05.11.2021 tarihli temyiz dilekçelerine eklenmek suretiyle yasa yollarına konu edildiği, ödeme belgelerinin karardan sonra yeni elde edilen HMK.nın 375. maddesinde sayılan belge niteliğinde olmadığı gibi raporlar arasındaki çelişki ve ödeme belgelerine dayalı istinaf ve temyiz taleplerinin ayrı ayrı reddedildiği, yargılamanın iadesi şartlarının gerçekleşmediği, yargılamanın iadesi mesmu olmadığından talebin HMK.nın 374, 375 ve 379. maddesi gereğince reddi gerektiği belirtilerek Yargılamanın iadesi davası mesmu olmadığından talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Yargılamanın iadesinin talep eden davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kesin hükme bağlanmış olan bir davaya bakılamayacağına ilişkin kuralın en önemli istisnasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince yargılamanın iadesi yolu olduğunu, yargılamanın yenilenmesinin bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı maddi anlamda kesin hükmün sona ermesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yolu olduğunu, karar kesinleşmiş olsa dahi bazı yargısal hatalar çok ağır olabileceğini, toplum vicdanını derin bir şekilde zedeleyebileceğini ve hukuk düzenine duyulan güveni ortadan kaldırabileceğini, yerel mahkeme ilamında davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, …’ın sevk ve idaresinde iken 29.05.2011 tarihinde davacı yayaya çarpması neticesinde meydana gelen çift taraflı kazada, davacının maddi tazminat talep ettiği eldeki davada, davacının zararı olarak poliçe limiti dahilinde 200.000,00-TL’nin 30.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı sigorta şirketinden tahsiline dair karar verildiğini, BAM ilamında davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, yargıtay ilamında usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince onanmasına dair karar verildiğini, yargılama esnasında mağdura bakiye poliçe limiti kadar ödeme yapılmış ise de; tüm itirazlara rağmen bu durum BAM ve Yargıtay tarafından atlandığını ve davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verildiğini, bu hata sebebiyle sigorta şirketinin poliçe limitinin iki katı kadar ödeme yapmak zorunda bırakıldığını, yargılamanın iadesi yoluyla işbu kararın düzeltilmesi ve konusuz kalma kararı verilmesi gerektiğini, davalı şirketin mağdura 03.10.2018 tarihinde 196.125,43-TL ödeme yaptığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde olduğunu, bu durum gözetilmeden istinaf ve temyiz taleplerinin reddine karar verilmesinin ağır yargı hatası olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, azami sorumluluğunun 200.000,00-TL ile olduğunu, bu davadan da önce SGK’nın geçici iş göremezliğin rücusuna ilişkin olarak açmış olduğu Ankara 10. İş Mahkemesi’nin 2012/1074 Esas sayılı ilamı neticesinde 10.11.2014 tarihinde 3.874,57-TL ana para ödemesi yaptığını, işbu dava devam ederken de sigorta şirketi tarafından mağdur …’a 03.10.2018 tarihinde bakiye limit olan 196.125,43-TL.’nın ödendiğini, yapılan bu ödemeler neticesinde şirketin poliçe limitinin tükendiğini, limiti aşan zarardan ise sürücü ve işleten sorumlu olacağını, mağdurun kazaya karışan iki aracın da … Sigorta’ya sigortalı olduğu iddiası mevcut ise de bunun kabulü mümkün olmadığını, kazaya karışan tek bir araç … ve 3 yaya olduğunu, yayaların park edip indikleri … plakalı aracın kusur dağılımında herhangi bir yeri olmadığını, dolayısıyla da aslında kazada tazminat istenebilecek tek bir aracın … plakalı araç olduğunu, bir an için diğer aracın sigortacısının da sorumluluğuna gidileceği kabul edilse dahi park halindeki araca herhangi kusur atfı olmadığından ve … plakalı araç %100 kusurlu bulunduğundan her koşulda kusursuz olan diğer aracın sorumluluğuna gidilemeyeceğini, sonuç olarak davalı şirketin işbu kazadan dolayı mağdura karşı tazminat sorumluluğu 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, yargılama esnasında bakiye poliçe limiti olan 196.125,43-TL’yi davacıya ödediğini, mağdurun hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi raporu hatalı olup itirazlara rağmen çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar hukuka uygun ise de red sebebiyle davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, … Sigorta A.Ş. vekiline dava değerinin olan 200.000,00-TL. üzerinden peşin nispi harcın 1/4’ü olan 3.415,5‬0-TL. harcın yatırılması için 2 hafta kesin süre verilmesine karar verildiği, davalı tarafından kararı gereği 3.415,50-TL. peşin harç yatırıldığını, nispi harç yatırılan bir davada maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin düşünülemeyeceğini, (Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2021/11483 Esas ve 2021/15685 Karar ve 22/11/2021 tarihli ilamı), dava nispi harçla açıldığından nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı … vekili, 29.05.2011 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı aracın park halinde bulunan … plakalı araca ve yaya davacı …’a ve diğer iki yaya şahsa çarparak yaralanmalarına neden olduğunu belirterek maddi tazminat talep etmiş, mahkemece davacının %53 maluliyet oranı ve davalı sigortalına ait araç sürücüsü …’ın %100 kusuruna göre belirlenen 9.148,58-TL geçici, 190.851,42-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 200.000,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından karara karşı davacıya 03.10.2018 tarihinde 196.125,43 TL ödeme yapıldığı limitin tükendiği maluliyet ve kusur oranlarına kabul etmedikleri gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26 Hukuk Dairesinin 2019/1178 Esas – 2021/1792 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından aynı sebepler ile kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 2021/25314 Esas – 2022/8976 Karar sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından davacıya … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında 196.125,43-TL ödeme yapıldığını, mükerrer ödeme nedeniyle davacının sebepsiz zenginleştiğini, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararında bu hususun atlandığının belirterek Yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK.nın 374. maddesinde “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” Yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 375. maddesinde ise
“(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” düzenlemeleri yapılmıştır.
Yargılamanın iadesi istenen karara ilişkin olarak davacının davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın kusuruna dayalı olarak talepte bulunulduğu, mahkemece verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, davalının … plakalı araç için düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında belirlenen sorumluluğunun kesinleştiği, sigorta şirketinin başka sebeplerle yaptığı ödemelerin bu davanın konusu olmadığı, davalının maluliyet raporları arasındaki çelişki sebepsiz zenginleşme ve mükerrer ödeme nedeniyle yargılamanın iadesi talebinde bulunduğu, bu sebeplerin HMK.nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden de olmadığının anlaşılmasına göre davalı … sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davacı … vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; uyuşmazlık yargılamanın iadesi istemine ilişkin olup mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Yargılamanın iadesi davalarına ilişkin olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde taraflar için belirlenecek vekalet ücretine ilişkin düzenleme yer almadığından mahkemece davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklana nedenlerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına yargılamanın iadesini talep eden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davacı … vekili vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılamanın iadesini talep eden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davacı … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90- TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL. nın mahsubu ile kalan 99,20-TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı … Sigorta A.Ş.’den alınması gereken 179,90-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL. nın mahsubu ile kalan 99,20-TL. harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
4-Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 10.02.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.