Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/25 E. 2023/9 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2023/25 Esas – 2023/9 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/25
KARAR NO : 2023/9

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022
NUMARASI : 2022/770 Esas

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.10.2021 tarihinde davacı …’un yolcu koltuğunda bulunduğu, davalılardan…’un sevk ve idaresindeki, … plakalı aracın Ankara – Antalya ili istikametine seyir halinde iken sürücüsünün dikkatsizliği nedeniyle direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak tepelik alandaki kayalara çarptığını, davacının yaralandığını, Ankara Hacettepe Üniversitesi Adli Tıptan alınan trafik kazasına bağlı oluşan kalıcı fonksiyon kaybı oranının %16 olduğunun tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı lehine tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, kalıcı maluliyet nedeniyle tazminat, bakıcı tazminatı gibi sonradan bilirkişilerce belirlenecek maddi tazminat kalemleri olmak üzere şimdilik toplam 1.000 tl maddi tazminatın teminat limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müteselsil ve müştereken davalılardan (meydana gelen hasarın trafik sigortası ödeme limitlerini aşması halinde, kalan zararın ödenmesi sigortalının sorumluluğundadır.) tahsiline, kazanın oluşturduğu olumsuz etkenler nedeniyle davacının yaşadığı üzüntü ve elemin bir miktar azaltılabilmesi adına kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevi tazminatın sadece davalı…’dan (Davalı… ihtiyari mali mesuliyet sigortası yapmış ise ve bu sigorta kapsamında manevi tazminata ilişkin bir teminat var ise husumete yönelik hakkımız saklı kalarak) tahsiline, telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalının UYAP üzerinden malvarlıkları sorgulanarak (taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine) malların kayıtlarına davanın niteliği gereği teminatsız olarak İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına, bu mümkün değilse davalıya ait … plakalı araca teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihtiyati tedbirin tanımı ve koşullarının 6100 sayılı HMK’nun 389. Maddesinde belirtildiğini, buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale gelebileceğinden endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, HMK 390/1 maddesi kapsamında tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, somut olayda davacı talebi taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama neticesinde değerlendirilebileceğinden talep yargılamaya muhtaç bulunmakla mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulu bu aşamada yerine getirilmemiş olduğundan ve alacağın tahsilinin sağlanmasına yönelik tedbir kararı da verilemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava dilekçesinde bütün bölümlerinde defaeten koyu puntolarla ihtiyati haciz talep edilmiş ise de mahkemece ihtiyati tedbir yönünden değerlendirme yaparak talebin reddedildiğini ve dava dilekçesinde talep edilenin haricinde bir inceleme yapılarak (ihtiyati haciz yönünden inceleme yapmayarak) ihtiyati tedbir yönünden ret kararı vermesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu,
Öncelikle dava dilekçesinde de ayrıntılı olarak izah ettikleri üzere davaya konu olay haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları sağlık raporları ve maluliyet oranını gösterir, adli tıp raporları, Trafik Kaza Tespit Tutanağı gibi bir çok delil ile görüleceği üzere haksız fiile dayalı olarak davacının bir zararının meydana geldiği açık olup geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleştiğini,
Davalının haksız fiili nedeni ile davacının bir tazminat alacağının olduğu sarih olup dava konusu olayda yalnızca trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun aidiyet ve oranı ile talep edilebilecek tazminat miktarlarının çekişmeli olduğunu,
Telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalının UYAP üzerinden malvarlıkları sorgulanarak (taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine) malların kayıtlarına davanın niteliği gereği teminatsız olarak İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına bu mümkün değilse davalıya ait … plakalı araca teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat isteğiyle açılan dava nedeniyle davalı sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ve de … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep edildiği halde mahkemece bu talebin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilerek talebin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
HMK.’nın 24. maddesi, “Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.” hükmünü içermekte,
Aynı kanunun 25. maddesinde; “1- Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.
2-Kanunla belirtilen durumlar dışında, hakim, kendiliğinden delil toplayamaz.” hükmünü içermekte,
HMK.’nın 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü içermektedir.
Mahkemece, HMK’nın 24, 25 ve 26. maddelerinde düzenlenen tasarruf, taraflarca getirilme ve taleple bağlılık ilkelerinin uygulanması gerekmekte, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde, açıkça ihtiyati haciz talep etmiş olup, ihtiyati tedbir talebi bulunmamaktadır.
İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları farklı sonuçları olan geçici hukuki koruma tedbirleri olup, mahkemece ihtiyati haciz yerine ihtiyati tedbir koşullarının oluşmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesi yukarıda yazılı yasa maddeleri hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Bu durumda davacı tarafın talebinin açıkça ihtiyati haciz olduğu, ihtiyati tedbir talep etmediği anlaşılmakla HMK. 24, 25 ve 26. maddeleri hükmüne aykırı biçimde mahkemece talebin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilerek davacının talebi olan ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmeksizin ve talep aşılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz yönünden olumlu yada olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.11.2022 tarih ve 2022/770 Esas sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, Davacı tarafın ihtiyati haciz talebi hususunda bir karar verilmek dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendilerine iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderinin esas kararda göz önüne alınmasına,
4-Karar tebliği, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.