Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/23 E. 2023/156 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/23 – 2023/156
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/23
KARAR NO : 2023/156

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2022
NUMARASI : 2022/67 Esas 2022/773 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 11.08.2017 tarihinde davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu araçta yolcu olarak bulunan … ve …’ın vefat ettiğini, davacıların müteveffa …’ın annesi, babası ve oğlu olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek HMK.nın 107. maddesi gereğince müteveffanın babası davacı … için 100,00-TL, annesi davacı … için 100,00-TL ve oğlu davacı … için 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini davacı … için 49.744,44-TL, davacı … için 85.910,27-TL ve davacı … için 5.048,76-TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı …’nın yargılama aşamasında vefat etmesi nedeniyle mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacıların tazminat talep etme haklarının olmadığını, olayda hatır taşımacılığı bulunduğunu, davacı anne babanın ölenin desteğinden yoksun kalmadıklarını, davacı çocuğun yüksek öğrenimini tamamlamış olması nedeniyle desteklikten çıkmış olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarih, 2019/1871 Esas – 2021/2378 Karar sayılı kararına göre 11.08.2017 tarihinde … plaka sayılı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yoldan çıkarak köprü korkuluklarına çarptıktan sonra dere yatağına düşmesi ile meydana gelen trafik kazasında sürücünün tam kusurlu olduğu, araçta yolcu olarak bulunan davacı … ve …’nın kızı, davacı …’ın annesi …’ın vefat ettiği, aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortasının yapıldığı, davacıların kaza nedeniyle sigorta şirketine ödeme başvurusunda bulunduğu, ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacı …’nın yargılama sırasında vefatı nedeniyle maddi tazminat alacağı yönünden mirasçılarının ölen davacıya halef oldukları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporunda davacı … için 5.048,76-TL, ölen davacı … için 39.539,13-TL ve davacı … için 228.923,37-TL destekten yoksun kalma zararının hesaplandığı, tespitlerin dosya kapsamına ve denetime uygun, kaldırma kararı içeriğinde yer alan hususları giderir nitelikte bulunduğu, davacı …’ın üniversiteden mezun olması nedeniyle çalışabilir hale geldiği, bu nedenle de destekten yoksun kalmadığı iddia edilmiş ise de, dosyaya sunulan belgelerden davacı …’ın halen yüksek lisans öğrencisi olduğu ve yerleşik Yargıtay kararları uyarınca 25 yaşına kadar destekten yoksun kalacağı, ilk karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurunun bulunmaması, istinaf başvurusunun davalı sigorta şirketi tarafından yapılmış olması nedeniyle kaldırma kararı öncesinde verilen hükümde tespit edilen miktarlar yönünden davalının kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, davacı … için 5.048,76-TL davacı … için 85.910,27-TL müteveffa davacı … mirasçıları …, …, … için 39.539,13-TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Uyuşmazlık konusunun müteveffa …’ın tek taraflı ölümlü trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmesi nedeniyle anne, baba ve oğlunun destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, olayda hatır taşımacılığı mevcut olmuş olsa da her hâlükârda müterafik kusur değerlendirilmesi yapılıp buna göre sonuca gidilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, yargılama sırasında adil yargılanma ve savunma hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporlarına itiraz ederek yeniden rapor alınması taleplerinin hukuki yeterli gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, Anayasanın 36. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesine aykırı yargılama yapıldığını, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğin, ispat hakkının tam ve eşit olarak kullanmasının engellendiğini, davacılardan … yönünden; davacının 26.06.1993 doğumlu olup… Yüksek Lisans öğrencisi olduğu, üniversite öğrencisi olması göz önünde bulundurularak müteveffa annesinin desteğinden 25 yaşına kadar yoksun kalacağının kabul edildiği, davacının yükseköğrenimini tamamlayarak inşaat mühendisi olduğunu, çalışma hayatına atılması için yüksek lisans yapmasının bir engel teşkil etmediğini, davacı …’ın SGK dökümlerinin celp edilmesi taleplerinin dikkate alınmadığını, davacılar … ve … yönünden; davacı anne ve baba müteveffanın desteğinden yoksun kalmadığını, davacılar lehine fahiş tazminat hesaplandığını, evli ve iki çocuk annesi müteveffa …’ın davacı anne ve babasına destekliği bulunmadığını, müteveffanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında çalışmasının davacı anne ve babasına destek olduğu anlamına gelmediğini, fahiş tazminat hesaplamalarını kabul etmediklerini, destekten yoksunlukta desteğin yaşam süresi ile aktif ve pasif dönemi, destekten yoksun kalanların yaşam süreleri ile her birinin özelliğine göre ne kadar süre ile destek görecekleri tazminat hesabının temel unsurları olduğunu, davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı bulunmadığını, olayda hatır taşımacılığı mevcut olup davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müteveffa …, sürücü …’ın aracında ücret almaksızın taşındığını, davalı şirketin hatır taşımacılığı ilişkisi mevcut olan olayda sorumluluğu bulunmadığını, aksi kanaat hasıl olması halinde %40 oranında indirim yapılmasını talep ettiklerini, Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesi gereğince başvuru yapılmadığını, dava şartlarının gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde yapıldığı iddia edilen başvurunun usulüne uygun başvuru olmadığını, davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı ve dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle temerrüt tarihinin 18.10.2017 olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 11.08.2017 tarihinde davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, davacıların müteveffanın annesi babası ve oğlu olduğunu belirterek destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen 07.05.2019 tarih, 2017/679 Esas – 2019/361 Karar sayılı karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından yapılan başvuru üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarih, 2019/1871 Esas – 2021/2378 Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararı sonrası yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile davacı … için 5.048,76-TL davacı … için 85.910,27-TL müteveffa davacı … için 39.539,13-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin davacı …’a yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2022 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 8.000,00-TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. (HMK 341/1) Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 8.000,00-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 8.000,00-TL.yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. (HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davacı … için 5.048,76-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş olup alacak miktarı olarak kesin olan bu karara karşı davalı taraf istinaf yasa yoluna başvuramayacağından davalı vekilinin davacı …’a yönünden hükmedilen tazminata ilişkin istinaf başvurusunun tazminatın kesin olması nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Davalı sigorta şirketinin diğer davacılara yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davalı sigorta şirketi davacılar tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; bu hususa ilişkin ilk karara karşı yapılan başvuru üzerine istinaf incelemesinde değerlendirilerek bu istinaf sebebinin reddine karar verilmiş olmakla ve dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı sigorta şirketinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde, 6098 sayılı TBK’nın 53. maddesi gereğince, ölüm hâlinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları zarar sorumlularından tahsilini talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Ölenin destekliği, gerçek ve farazi olmak üzere iki türlüdür. Gerçek destek; ölümüne kadar başkasına fiilen, devamlı ve düzenli olarak bakan kimsedir. Farazi destek ise, ölüm olayı olmasa idi hayatın ve olayların akışı içinde gelecekte kurulması beklenen bakma ilişkisi gereğince bakması umulan kişidir. Desteğin yasal bakım zorunluluğu altında bulunmasa da anne ve babaya çocuğun destek olacağı karine olarak kabul edilmiştir. Bu hale göre destek …’ın vefatı nedeniyle anne ve babası olan davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı kabul edilerek tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dava konusu olayda … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan destek …’ın vefat ettiği nüfus kayıtlarına göre sürücünün desteğin eşi olduğu anlaşıldığından taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece ilk karar ile kesinleşen yönler ve davalı taraf yararına oluşan kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … için hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. diğer davacılara yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.569,44-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 2.228,58-TL’nın mahsubu ile kalan 8.340,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
4- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 10.03. 2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.