Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2023/1133 E. 2023/885 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/524 – 2023/715
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/524
KARAR NO : 2023/715

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI : 2018/15 Esas 2020/661 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/11/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar …. AŞ vekili ile … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 03.07.2017 tarihinde davalı sürücü …’in kullandığı ve davalı şirket adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile geri manevra yaptığı esnada tam kusurlu olarak yaya olan davacıya çarparak kalıcı maluliyetine neden olduğunu, yaralanma nedeniyle davacının kendisinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını göremediğini, maluliyetten dolayı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderlerin ödenmesi için sigorta poliçesi uyarınca sorumlu olan davalı sigorta şirketine 29.11.2017 tarihinde yapılan müracaattan sonuç alınamadığını ileri sürerek, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren, davalı şahıs için yasal, davalı şirket için ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının maluliyeti nedeniyle 7.500,00 TL sürekli iş göremezlik, 2.500,00 TL geçici iş göremezlik, 2.500,00 TL bakıcı gideri, 2.500,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri nedeniyle tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından 08.12.2017 tarihi, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren davalı şahıs için yasal, diğer davalılar için ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında geçici iş göremezlik tazminatı talebini 3.812,25 TL, bakıcı gideri talebini 3.812,25 TL’ye, tedavi gideri talebi 5.550,00 TL’ye artırdığını bildirmiştir.
Davalı …. AŞ vekili, davacının olay nedeniyle şikayetçi olmadığını, ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve tazminat taleplerinden vazgeçme anlamı taşıdığından dava açma hak ve ehliyeti bulunmadığını, kısmen sakat kaldığına ilişkin iddiaları , dava dilekçesi ekindeki raporu ve kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, diğer davalı sürücünün bir kusuru bulunmadığını, davacının manevi tazminat talep etme hakkı bulunmadığını ve talep edilen tutarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığını, ekmek dağıtım işi yaparken şirkete ait araç ile geri çıkış yaparken istemeden davacıya çarptığını, kazadan sonra davacıya geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğunu ve aksi yöndeki iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, bilirkişi raporlarındaki hatalı tespitleri kabul etmediklerini, kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 03.07.2017 tarihinde davalı sürücü …’in kullandığı ve davalı şirket adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucunda meydana gelen kazada makine mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen 13.08.2016 tarihli rapora göre geri geri manevra yaptığı sırada aracın arka kısmı ile yayaya çarpan davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğunun belirtildiği, davacı hakkında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 28.08.2019 tarihli raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen raporda vücut engel oranının % 0 (sıfır) olduğu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 3 ay olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu ve davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine ilişkin rapor uyarınca davanın kısmen kabulü ile 3.812,25 TL geçici iş göremezlik, 3.812,25 TL bakıcı gideri, 5.500,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı olmak üzere toplam 13.124,5 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden 12.12.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 03.07.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.07.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı …. AŞ vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvurusunda, dosyaya ibraz edilen 21.11.2017 tarihli Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen raporda davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre %5,1 oranında kalıcı iş göremez hale geldiğini, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporlara itiraz edildiğini, ek rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, Anayasa Mahkemesi iptal kararı uyarınca sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin raporun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanması gerektiğini, davalı sürücünün tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini ve davacının yaralanması nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat olarak talep edilen tutarın kısmen reddinin hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf başvurusunda, davacının kaza nedeniyle iyileşme sürecinin 3 aya kadar uzayabileceğine ilişkin tespiti ve geçici iş göremezlik tazminatına ve tedavi giderlerine ilişkin hükmü kabul etmediklerini, giderlerin fahiş olarak belirlendiğini, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Kanun uyarınca SGK tarafından karşılandığını, davacının bakıma ihtiyaç duyduğuna ilişkin delil bulunmadığını, manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinin reddi yönünden ayrı ayrı vekille temsil ettiren davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı …. AŞ vekili istinaf başvurusunda, dilekçeler aşamasında ifade edildiği ve davacının da kabulünde olduğu üzere davacıya 200,00 TL ödeme yapıldığını, ödemeyle birlikte davacının şikayetçi olmadığını ve manevi olarak tatmin olduğunun kabulü ile manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, ödemenin nazara alınmamış olmasının doğru olmadığını, kusur raporuna itirazlarının nazara alınmadığını, karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu raporunda bakıcı ihtiyacına ilişkin belirleme yapılmamasına rağmen bakıcı giderinin hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını ve sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını, davacının geliri bulunmadığını ve asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kısmen kabul edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 03.07.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri ve manevi tazminat talebiyle dava açmış, mahkemece geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi gideri taleplerinin kabulüne, sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalılar …. AŞ vekili ile … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık ya da maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, 03.07.2017 tarihinde davalı …. AŞ’nin işleteni olup davalı sürücü …’in kullandığı ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, kaza tespit tutanağı, getirtilen kayıtlar ve kazanın oluş şekline uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan makine mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen 13.08.2016 tarihli raporda, davalı sürücünün geri geri manevra yaptığı sırada aracın arka kısmı ile yayaya çarpması nedeniyle %100 oranında kusurlu, davacının kusursuz olduğunun belirlendiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 28.08.2019 tarihli raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca davacının vücut genel engellilik oranının % 0 (sıfır) olup maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin saptandığı, hükme esas alınan maluliyet raporunun Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirlenmiş olmasında ve davacının maluliyeti bulunmadığı nazara alınarak sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, sağ omuzundan yaralanan davacının sağ omuz eklem çevresinde kırık oluşması nedeniyle dosyaya sunulan tedavi evraklarına ve tedavi süresine göre Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 06.02.2018 tarihli raporda davacının 3 ay bakıcıya ihtiyacı olacağına dair belirlemenin uygun olduğu nazara alındığında gerekçeli, denetime ve hüküm vermeye elverişli aktüer bilirkişi raporunda yapılan hesaplama esas alınarak geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin hüküm altına alınmış olmasında ve dosyaya sunulan faturalara göre muayene fark ücretleri ve SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerinin 16.11.2018 tarihli Selçuk Üniveristesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapor ile belirlenmiş olmasına göre işleten ve sürücü konumundaki davalıların bu zararlardan sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesindeki “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda kazanın meydana geldiği tarih, meydana geliş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yaralanan davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı manevi zarar, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusuru göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu, öte yandan davadaki taleplerin niteliği gözetildiğinde davalı sürücü yönünden yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinafa gelenlerin sıfatları ve ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin, davalı …. AŞ vekili ile davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının aynı Kanun’un 353/1.b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Davacı vekili, davalı …. AŞ vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar …. AŞ’den ve …’den istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 1.238,08 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 309,53 TL+309,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 619,02 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.