Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/99 E. 2022/831 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/99 – 2022/831
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/99
KARAR NO : 2022/831

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2019/410 Esas (Derdest)

İHTİYATİ HACİZ TALEP
EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :
ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ VERİLENLER/İTİRAZ EDENLER
(DAVALILAR) :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Edenler (davalılar) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TALEP:
Davacılar vekili ihtiyati haciz istemini içerir dava dilekçesinde; davalıların tamamen kusuru ile trafik kazası meydana geldiğini, müvekilinin ciddi oranda işgücü kaybına uğradığını, müvekkili lehine alınan ilk bilirkişi hesap raporuna göre müvekkilin 43.054,84 TL geçici iş göremezlik, 416.285,28 TL sürekli iş göremezlik maddi zararı olduğu yönünde hesaplama yapıldığını, dava değerini de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu miktarlara arttırdıklarını, davalıların mahkeme neticeleninceye kadar malvarlıklarını elden çıkarmaları durumunda Mahkeme kararının tahsil kabiliyeti kalmayacağını, davalılardan … adına kayıtlı birkaç gayrimenkul bulunduğu yönünde duyum aldıklarını, söz konusu gayrimenkullerin ve var ise araçların ellerinde çıkarılarak Mahkeme kararının uygulanmasının önüne geçilmesini engelleyebilmek için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İhtiyati Haciz Talebine İstinaden Verilen Karar: Mahkemece 10/11/2021 tarihli kararı ile; Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin Kabulüne, İİK’nun 257. maddesi gereğince; talep edilen 459.340,12 TL yönünden davalılar … ve …adına kayıtlı araç, taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine takdiren teminatsız olarak İhtiyati Haciz Konulmasına, kararı verilmiş, aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilenler (davalılar) tarafından karara mahkemesine itiraz edilmiştir.
Aleylerine İhtiyati haciz kararı verilen davalılar vekili İhtiyati Haciz Kararına itirazında; mahkemece 10/11/2021 tarihli ara karar ile İİK’nun 257.maddesi gereğince talep edilen 459.340,12 TL yönünden davalılar … ve …adına kayıtlı araç, taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konulduğunu, ancak müvekkilinin müteahhitlik yapması ve dosyaya sundukları senetler uyarınca ticaret hayatının tehlikeye düşeceğini, davalılardan birinin sigorta olması göz önünde bulundurularak mahkemece konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, mahkeme aksi kanatte ise … ili, … İlçesi, … 2. Kısım … Ada, … Parseldeki tedbirin kaldırılmasını, bu talep kabul edilmez ise, davacı taraftan bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli ve geçici iş göremezlik miktarının %115’i kadar teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece duruşmalı olarak yapılan itiraz incelemesi sonucunda 22/12/2021 tarihli karar ile İİK’nın 265. maddesi gereğince borçlunun, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebileceği, yaklaşık ispat koşulunun sağlanması ve itiraz edenin dayandığı sebeplere göre ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu, bu nedenle ihtiyati hacze itirazın yerinde olmadığı, ancak teminat alınması gerektiğine yönelik itirazının yerinde olduğu, davacıdan %15 teminat alınmasının uygun olduğu gerekçesi ile davalı … ve …vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin Kısmen Kabulü ile, talep edilen 459.340,12TL üzerinden %15 teminat yatırılması halinde ihtiyati haciz kararının devamına, 2 haftalık kesin süre içerisinde belirtilen teminatın yatırılmaması halinde ihtiyati haciz kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına karar verilmiş, hüküm aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Aleyhine İhtiyati Haciz Kararı Verilen Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu, müvekkili …’nın iş insanı olduğu ve ticaret yaptığını, gayrimenkuller üzerine konulan hacizler nedeniyle satışını yaptığı gayrimenkullerin devrini veremediğini, bu nedenle ihtiyati hacizin kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin ticari faaliyetleri ve sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle mal kaçırma şüphesi de bulunmadığını, ihtiyati haczin ölçülülük ilkesi ile de bağdaşmadığını, müvekkili adına kayıtlı 3 gayrimenkule de ihtiyati haciz şerhi işlenmesinin ölçülü olmadığını, ayrıca davacı için öngörülen tazminatın henüz kesinleşmediğini, müvekkili lehine değişme ihtimalinin de bulunduğunu, söz konusu rapor çerçevesinde ihtiyati haciz kararının hakkaniyete de aykırı olduğu, bu nedenle ihtiyati hacizin kaldlrılmasına, mahkemece aksi kanaate olunması halinde ise … ili … İlçesi … 2. Kısım … Ada … parseldeki daire tapularındaki ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenler vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemidir.
İİK.257. maddesi hükmüne göre: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005 – 5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
2004 sayılı İİK’nın 258/1. madde metninden de anlaşıldığı üzere ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” gereklidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değil, diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmaz. Alacaklının alacağın varlığı ve haciz sebeplerini yaklaşık olarak ispatlamış olması halinde ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Diğer yandan, alacağın yargılamayı gerektirmiş olması da ihtiyati haciz talep edilmesine engel değildir. Alacağın tazmini için açılan davada, alacaklı yapılan yargılama sırasında toplanan deliller çerçevesinde alacağını yaklaşık olarak ispatlamış ise alacak davasının görüldüğü mahkemeden ihtiyati haciz talep edebilir.
Kanun Koyucu, borçlunun yokluğunda verilen kararlar için doğrudan istinaf yolu yerine öncelikle ihtiyati haciz veren mahkemeye itiraz edilmesi gerektiğini düzenleyerek, borçlu veya menfaati ihlal edilen 3. Kişilerin; “ihtiyatî haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminata ilişkin olarak karar itiraz edebileceği düzenlemiştir. (İİK m. 265) İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler, İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri içerisinde sayılmadığından, itiraz yolu ile ihtiyati haciz mahkemesinde ileri sürülemez. İİK’nın 261/3 maddesi gereğince İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan yargılama sırasında, dersdest dosyada toplanan deliller, kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu, aktüer hesap raporu ile alacağın yaklaşık olarak ispatlandığından bahisle davacının ihtiyati haciz talebini kabul ettiği anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz kararı teminatsız olarak verilmiş ise de, davalının itirazı üzerine mahkemece karar değiştirilerek %15 teminatın yatırılması halinde daha önce verilen ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmiştir. Davacının yaklaşık ispat koşulunu yerine getirmiş olmasına ve itiraz üzerine teminatlı olarak ihtiyati hacze karar verilmiş olmasına, davalının ihtiyati hacizin infazına ilişkin ileri sürüdüğü itirazların ise İİK’nın 265. Maddesi sayılan itiraz sebeplerindan olmamasına göre mahkemece verilen karar isabetli olduğundan, davalının istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen-ihtiyati hacze itiraz edenler (davalılar) vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İhtiyati haciz kararına itiraz edenler (davalılar) vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanun gereğince alınması gerekli 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 73,70 TL’nin istinaf eden ihtiyati hacze itiraz edenler (davalılar) … ve Adem Bozkurt’tan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderinin, istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği ile istinaf gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.