Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/987 E. 2022/1195 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2021
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketi ile … plakalı aracın sahibi …arasında … Zorunlu Mali Sorumluluk … Sigorta Poliçesi akdedildiğini, sigortalı …’in maliki olduğu ve müvekkili sigorta şirketine 25723907 poliçe nolu poliçe ile sigortalanan … marka … …tipli 2014 model … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde 30/12/2019 tarihinde … ili … çevre yolunda seyir halinde iken … plaka sayılı ve …plaka sayılı araçlara kusurlu bir şekilde arkadan çarpmak sureti ile çok taraflı yaralanmalı, maddi hasarlı, zinceleme kazaya sebebiyet verdiğini, sürücü …’ın kaza yerini terk ettiğini, aracı hasara uğrayan … plaka sayılı … marka 2016 model otomobil aracın sahibi …’un müvekkil sigorta şirketine başvuruda bulunarak sigortalı … plakalı aracın sebebiyet verdiği kazada, kendi aracının ağır şekilde hasara uğradığını bildirdiğini ve zararın tazminini talep ettiğini, sigortalı …’in %100 kusurlu bulunduğunu ve 3. şahıs … adına 05/03/2020 tarihinde 18.300,00-TL ödendiğini ve ibraname alındığını, davalının aracını kullanan sürücünün olay yerini terk etmesi sebebi ile müvekkilin davalı tarafa rücuen başvuru hakkının doğduğunu, davalı tarafa gönderilmiş olan ihtarın da sonuçsuz kaldığını bu nedenlerle müvekkil şirketin sigortalısına ödemiş olduğu 18.300,00-TL’nin ödeme tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilinin oto kiralama (rent-a car) işiyle uğraştığını, davacı şirkete ZMMS ile sigortalı müvekkile ait … plakalı aracın olay tarihinde … isimli üçüncü şahsa kiralandığını, aracın olay anında sürücü … idaresinde olduğunu, kazaya karışan dava konusu aracın davalı müvekkile ait ticari araç niteliğini haiz olduğundan davaya bakmakla görevli olan mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğundan öncelikle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosyanın tümü üzerinde yapılan incelemede; davacının davalı ile imzalamış olduğu ve … plakalı araca ait sigorta sözleşmesinden kaynaklı dava dışı … plakalı araç sahibine ödenen tazminatın rücuen tazminini talep ettiği, davaya ilişkin delillerin toplandığı ve ilgili yerlerden getirtildiği, davacının davalıya göndermiş olduğu 04/05/2020 tarihli yazıda ve dava dilekçesinde KTK’nun 95. maddesi ve Trafik Sigorta Poliçesinin Genel Şartlarının B.4/f maddesi gereğince sürücüsünün olay yerini terketmesi nedeniyle sigorta şirketinin ödediği bedelin talep edildiğini, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulduğu, cevap dilekçesinde görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu, esas yönünden ise araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terketmediği, buna dair fotoğraflar ve görüntülerin bulunduğu, ayrıca kaza tespit tutanağında sürücünün kaza yerini terkettiği bildirilmişse de kazanın saat 12:50’de olduğu, ancak tutanağın akşam saat 21:00’de tutulduğu ve kazanın olduğu yerin Eskişehir – Bursa karayolu olduğu ve görüntülerde de görüleceği üzere olumsuz hava koşullarının ve donma tehlikesinin bulunması nedeniyle aracının başında olmadığı, ZMMS genel şartlarının B.4/f maddesinde rücu için istisnai bir maddenin bulunduğu ve bu maddede sağlık kuruluşlarına gitmek, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma hariç zorunlu haller hariç rücu talebinin yerine getirilebileceğinin bildirildiği, davalı tarafından sunulan görüntülerde ve cevap dilekçesinde de görüldüğü üzere araç sürücüsünün kaza anında aracının yanında olduğu ve olay yerini terketmediği, ayrıca ilgili kolluk kuvveti tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere kazanın 12:50’de meydana geldiği ancak kaza tespit tutanağının saat 21:00’de düzenlendiği, yolun işlek bir yol olması, birden fazla aracın kaza yapması ve hava şartları dikkate alındığında yaklaşık 9 saat boyunca araç sürücüsünün aracın başında beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle kaza tespit tutanağında belirtilen olay yerini terk fiilinin oluşmadığı, ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere kaza yapılan yol birden fazla aracın kaza yapması ve hava koşulları da dikkate alındığında ZMMS genel şartlarının B.4/f maddesinde rücu için istisna olan sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde araç sürücüsünün can güvenliği nedeniyle de olay yerinden uzaklaştığı, ayrıca araç sürücüsünün aynı zamanda dosyada hastane raporunun da bulunduğu dikkate alındığında sigorta şirketi yönünden rücu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkil sigorta şirketi nezdinde … no’lu … Zorunlu Mali Sorumluluk … Sigorta Poliçesi ile sigortalı davalı …’e ait […] plaka sayılı aracın 30.12.2019 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeyken ölümlü/yaralanmalı trafik kazasına karıştığını ve müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücü olduğu iddia edilen dava dışı … adlı şahsın kazanın ardından olay yerini terk ettiğini, kazanın ardından hasara uğrayan […..] plaka sayılı araç maliki dava dışı …’un müvekkil sigorta şirketine yaptığı başvuru neticesinde %100 kusuru ile kazanın oluşumuna sebebiyet veren müvekkil sigorta şirketi sigortalısı aracın neden olduğu zararın tazminini talep ettiğini, bu kapsamda müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile sebebiyet verdiği kaza nedeniyle dava dışı …’a müvekkil sigorta şirketi tarafından 05.03.2020 tarihinde 18.300,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin sigortalı araç sürücüsünün kazanın ardından olay yerini terk etmiş olması sebebiyle sigortalı araç malikinden rücuen tahsili talebiyle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/825 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış ise de yerel mahkeme tarafından verilen 30/12/2021 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin karar gerekçesinde “ZMMS genel şartlarının B.4/f maddesinde rücu için istisnai bir maddenin bulunduğu ve bu maddede sağlık kuruluşlarına gitmek, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma hariç zorunlu haller hariç rücu talebinin yerine getirilebileceğinin bildirildiği, mahkememizce davalı tarafından sunulan görüntülerde ve cevap dilekçesinde de görüldüğü üzere araç sürücüsünün kaza anında aracının yanında olduğu ve olay yerini terk etmediği, ayrıca ilgili kolluk kuvveti tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere kazanın 12:50’de meydana geldiği ancak kaza tespit tutanağının saat 21:00′ de düzenlendiği, yolun işlek bir yol olması, birden fazla aracın kaza yapması ve hava şartları dikkate alındığında yaklaşık 9 saat boyunca araç sürücüsünün aracın başında beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle kaza tespit tutanağında belirtilen olay yerini terk fiilinin oluşmadığı, ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere kaza yapılan yol birden fazla aracın kaza yapması ve hava koşulları da dikkate alındığında ZMMS genel şartlarının B.4/f maddesinde rücu için istisna olan sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde araç sürücüsünün can güvenliği nedeniyle de olay yerinden uzaklaştığı, ayrıca araç sürücüsünün aynı zamanda dosyada hastane raporunun da bulunduğu dikkate alındığında sigorta şirketi yönünden rücu şartlarının oluşmadığı görülmekle” davanın reddine karar verildiğinin belirtildiğini, araç sürücüsünün 9 saat boyunca aracının başında beklemesi gerektiği ve beklemediği için rücu koşullarının oluştuğunu iddia edilmediğini, sağlık ya da can güvenliği gibi sebeplerle araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu ancak ölümlü/yaralanmalı zincirleme bir kazanın ardından, %100 kusuruyla kazanın oluşumuna sebebiyet veren ve hava şartları nedeniyle olay yerini terk ettiğini iddia eden araç bir sürücüsünün aradan geçen saatlere rağmen kolluk kuvvetlerine gitmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ayrıca davalı taraf lehine verilen görevsizlik kararı nedeniyle ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik sigortası poliçesi ve yeni genel şartlara aykırılık nedeniyle rücuan tazminat talebine ilişkindir.
KTK’nın 95/2 maddesi/fıkrasına göre ”Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” KTK’nın 93/1 maddesi/fıkrasına göre hazırlanarak 14 Mayıs 2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ile kabul edilmiş ve 01/06/2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan … Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4 maddesi (f) bendinde; “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması hali” sigortalıya başlıca rücu nedenleri arasında sayılmıştır.
Kaza tarihi itibari ile 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS … Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının somut olayda uygulanması gerekmektedir. Söz konusu genel şartların Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4 maddesi (f) bendi gereğince tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına teminat dışı durum ve rücu sebebi olarak kabul edildiği gibi, maddenin devamında kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması hali de teminat dışı olup, bu sebepler sigortalıya başlıca rücu nedenleri arasında sayılmıştır. Üstelik olay yerini terkin maddede bahsedilen zorunlu hal nedeniyle olduğunu somut şekilde ispat yükü sigorta şirketine değil, sigortalıya (sigorta ettirene) aittir. Yeni Genel Şartlarla bu hususta ispat yükü sigortalıya geçmiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle dava dışı sürücünün haklı gerekçe ile olay yerinden ayrıldığının somut delillerle ispatı hususunda davalıya imkân tanınması neden hemen kaza sonrası karakola müracaat etmediği, sağlık kuruluşuna müracaat edip etmediği, hastane kaydı varsa giriş ve çıkış saatlerinin tespiti hususuna açıklık getirilmesi, olay yerinden ayrılma için aranan zorunlu/haklı haller olarak ifade edilen ”tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme” veya ”can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi ”zorunlu haller” in olayda varlığının ve ayrıca aynı hükümde bahsedildiği üzere sürücünün kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı hususlarının ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ve dava dışı sürücünün kazadan sonraki davranışları nedeniyle davacı sigorta şirketinin kazaya ilişkin delilleri toplamasının engellenip engellenmediğini değerlendirme ve hukuki nitelendirmenin mahkemece yapılması, rücu şartlarının bulunduğu kanaatine varılması durumunda, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi marifetiyle zarar gören 3. kişiye ait araçta kaza sonucu meydana gelen hasar bedelinin tespiti için denetime ve hükme elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davacı sigorta şirketinde olduğunun ve zararın teminat dışında kaldığını ispatlayamadığının kabulü ile araç hasarı konusunda ne gibi bir uzmanlığı olduğu anlaşılamayan, eski genel şartların uygulanmasına yönelik Yargıtay kararlarına dayanarak hukuki nitelendirmede bulunan bilirkişilerce düzenlenen ve hükme elverişli olmayan raporlara istinaden yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-… .. Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2021 tarihli, 2021/825 Esas – 2021/1137 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davacı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf başvurma harcı dışında, davacı taraftan alınan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada gözetilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.