Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/956 E. 2022/1384 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/956 – 2022/1384
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/956
KARAR NO : 2022/1384

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2022
NUMARASI : 2021/719 Esas 2022/74 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

İLİŞKİLİ KİŞİ :

DAVANIN KONUSU : Sigorta
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; …’ın 10.04.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı sigortalı araç sürücüsünün sebep olduğu söz konusu kaza sebebiyle geçici ve kalıcı maluliyete maruz kaldığını, müvekkili ile … arasında, ekte sunulan temlikname akdedilmiş olup, davalı taraf, söz konusu kaza nedeniyle doğmuş ya da doğacak olan tazminatın 20.338,52 TL’sini davacıya temlik ettiğini ancak, davalı … Sigorta AŞ. nezdinde …’ın sigorta şirketinden tazminatını tahsil ettiği bilgisini öğrendiklerini, davalıların söz konusu temliknameye riayet etmeyerek müvekkil alacağını ödemeye yanaşmadıklarını, bilahare Çankaya ilçe tüketici hakem heyetine başvuruda bulunulduğunu, heyet tarafından başvurunun reddine kararı verildiğini beyan ederek; Çankaya Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 24.08.2021 tarih ve … nolu kararının tutar yönünden kaldırılmasına, HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacak olmak suretiyle şimdilik 100,00 TL alacağın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı taraftan tahsil edilerek başvuran müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız olduğunu, öncelikle davacının maddi tazminat isteminin açıklanması gerektiğini, trafik kazasından kaynaklanan tazminat alacaklarının kimseye temlik edilemeyeceğinden temliknamenin geçersiz olduğunu, davacı şirketin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının temlik işleminin dayanağı temlikname imzalandığını, temliknamenin kanuna karşı hile teşkil ettiğinden geçersiz olduğu, dava konusu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu ileri sürerek haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yargılama sırasında davalı … yönünden açılan davanın bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın Çankaya Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 24.08.2021 tarih ve … nolu kararının kaldırılması ile dava dışı … ile yapılan temlikname sözleşmesi uyarınca 100,00-TL alacağın davalıdan tahsil edilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı vekiline tensip zaptının 17 nolu ara kararı gereğince istenilen tazminat kalemi hakkında bilgi verilmeksizin sadece 100,00-TL alacağın tahsili için dava açıldığından talep sonucu tazminatın türü ve miktarı ile kazaya karışan araç bilgileri ve olayın oluş şeklinde hakkında 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre içinde mahkemeye bilgi verilmesi, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, davacı tarafın verilen kesin süre içinde ihtaratın gereklerini yerine getirmediği anlaşıldığından istenilen tazminat talebi yönünden davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde Çankaya Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 24.08.2021 tarih ve … nolu kararının kaldırılması talebinde bulunduğu, biliniği üzere tüketici hakem heyetince verilen kararlar hakkında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca karar verme yetkisinin Tüketici Mahkemelerinde olduğu, Asliye Ticaret Mahkemelerine kanun tarafından verilen bu şekilde bir yetkinin bulunmadığı, hal böyleyken bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz mahkemece bir karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının tazminat talebi yönünden davasının HMK nın 119. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacının hakem kararının kaldırılmasına yönelik talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tensip tutanağının (17) nolu ara kararına istinaden kendilerine beyanda bulunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak açıklamada bulunulmadığı bildirilmişse de, kararın devamında, yerel mahkemenin işbu davaya bakmakla görevli olmadığını tespit ettiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. maddesinde, “Göreve ilişkin kurallar Kamu düzenindendir” denildiğini, dolayısıyla görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında da işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin, Asliye Ticaret Mahkemeleri olmadığına ilişkin açıklamaların yer aldığını, nitekim, gerekçeli kararın (2) nolu sayfasında açıkça “Tüketici Hakem Heyetince verilen kararlar hakkında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca karar verme yetkisinin Tüketici Mahkemelerinde olduğu, Asliye Ticaret Mahkemelerine kanun tarafından verilen bu şekilde bir yetkinin bulunmadığı”nın belirtildiği, yerel mahkeme tarafından görev ve yetki hususunun incelendiğini ancak bu hususta hüküm kurulmaksızın karar verildiğini, ayrıca, tensip tutanağıyla süre verildiği ve bu süreye uyulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin de hatalı olduğunu, nitekim, tesis edilen ara karara ilişkin bilgilerin dava dilekçesinde yer aldığını, dava dilekçesinin birinci ve ikinci sayfalarından uyuşmazlığa konu alacağın hangi somut durumdan kaynaklandığı, istenilen tazminat bedelinin müvekkil ile davalı arasındaki temliknameye dayandığı, davanın türünün alacak davası olduğu, herhangi bir tazminat alacağı olmadığı, yargılamanın 10/04/2019 tarihli trafik kazası ile veya kazaya karışan araç bilgileri ile olayın oluş şekline ilişkin olmadığının açıkça anlaşıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde istinaf edilmemiş olsa dahi HMK’nın 355. maddesi gereğince resen nazara alınır, Mahkemelerin görevi kamu düzeninden olduğundan, taraflarca istinaf edilmemiş olsa dahi resen incelenir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Taraflar, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir.” denilerek, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür.
Tüketici sorunları hakem heyetine intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz (iptal) merci (münhasıran) tüketici mahkemesidir. Davaya konu uyuşmazlık da Çankaya Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 24/8/2021 tarihli kararının iptali istemine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Somut olayda, Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin 15/10/2021 tarih, 2021/430 Esas – 2021/459 Karar sayılı kararı ile göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın görevli mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan usulden ret kararının istinaf edilmeden kesinleştiği gözetilerek, davanın görülmesinde Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde yargılamaya devam edilerek esastan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın görülmesinde daha önce görevsizlik kararı veren Ankara 6. Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince, göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, görev konusunda bir karar verilmesi ve HMK’nın 20. maddesindeki yasal prosedür uygulanması bakımından dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacının sair itirazlarının kaldırma gerekçesine göre incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/02/2022 tarihli 2021/719 Esas – 2022/74 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi ve görev hususunda karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 44,40 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.