Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/783 E. 2023/109 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/783 – 2023/109
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/783
KARAR NO : 2023/109

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2020/61 Esas 2020/337 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleştirilen dosya davacısı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Asıl dava dosyasında davacılar vekili, 23.09.2015 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile davalı …) Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in vefat ettiğini, müteveffanın eşi ve çocukları olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş … için 2.000,00-TL, çocuklar … için 1.000,00-TL ve … için 1.000,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açtığı davada dava dilekçesi ile; davacının 23.09.2015 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’in annesi olduğunu ve kızının desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama aşamasında, davalı … Sigorta A.Ş. asıl dava için dava açıldıktan sonra 18.03.2016 tarihinde sulh ve ödeme ile sona eren dava konusu tazminat davası hakkında ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, birleşen dosya bakımından davalı … Sigorta A.Ş ile davacı … arasında imzalanmış herhangi bir sulh ve ödeme protokolü olmadığından 13.091,44-TL’ den kusur nispetinde 6.545,72-TL’nin … Sigorta A.Ş.’den, 106.457,18-TL.’nin asıl dava ve birleşen dava yönünden davalı … Sigorta A.Ş.den tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, poliçe teminatının 290.000,00-TL ile sınırlı bulunduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, müteveffanın müterafik kusuru bulunduğunu, davacıların zararını ispat etmeleri gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ise, poliçe teminatının 290.000,000-TL ile sınırlı olduğunu, diğer araç sürücüsünün kusurunun tam olduğunu, desteğin emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurunun bulunduğunu, olayda hatır taşıması bulunduğunu, davadan önce sigorta şirketine başvuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece Ankara BAM 26. HD 2018/1746 esas 2019/2275 karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davalar yönünden ve her davacı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekçesi ile kaldırma kararı verildiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığından alınan raporda sürücü …’in %45 oranında, sürücü …’ın %45 oranında, müteveffa …’in emniyet kemeri takmayıp can güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle %10 oranında tali kusurlu olduğunun belirtildiği, aktüerya raporunda müteveffanın müterafik kusuru da düşüldükten sonra davacı … …’in 190.817,50-TL, davacı … …’in 1.517,69-TL, davacı … …’in 7.487,74-TL, davacı …’ın 13.091,44-TL (toplam 212.914,37-TL) destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğunun hesaplandığı, kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketlerinin bu zararın 106.457,18-TL’şer kısımlarından sorumlu bulunduğunu, davacılar ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında yapılan sulh protokolü ve ibraname başlıklı belge ve davacılar vekilinin feragat beyanına göre yapılan ödeme ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin başkaca bir sorumluluğunun kalmadığı, davacılar vekili birleşen dava yönünden feragat beyanının olmadığını, bu nedenle birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de, dosyaya ibraz edilen sulh protokolü ve ibraname başlıklı 18.03.2016 tarihli belge içeriğine göre dava ve birleşen dosyanın vekiline 126.409,95-TL ödeme yapıldığı her ne kadar ibranamede birleşen dosyanın esas numarası yazmıyor ve davacılar vekili duruşmada alınan beyanında da birleşen davadan bahsetmemiş ise de, sigorta tarafından yapılan ödeme, bilirkişinin birleşen dosya davacısı …’ın da içinde bulunduğu tüm davacılar yönünden belirlediği toplam miktardan daha da fazla olup her iki dosya yönünden de davacıların alacağının bulunmadığı, dolayısıyla yapılan ödemenin birleşen dosyayı da kapsadığı, aksi yöndeki talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. yönünden asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/226 Esas sayılı dosyasında ise, ödeme nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı … (…) Sigorta A.Ş. aleyhine açılan; asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleştirilen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas – 2016/300 Karar sayılı davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta aleyhine açılan asıl davanın kabulü ile, davacı … lehine 95.408,75-TL, davacı … lehine 758,84-TL, davacı … lehine 3.743,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas – 2016/300 Karar sayılı davasının kabulü ile, davacı … lehine 6.545,72-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı birleştirilen dosya davacısı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Birleştirilen dosyada davacı … vekili tarafından davalı … (… ) Sigorta A.Ş. aleyhine verdikleri istinaf başvuru dilekçesinde; davacı …’ın desteği …’i davaya konu trafik kazası neticesinde yitirmesi sebebiyle Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/266 esas numaralı dosyası ile davalılar aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı davası açıldığını, bu davanın daha sonra davacılarının … …, … … ve … … olduğu Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/941 esas numaralı dosyası ile birleştirildiğini, 2015/941 Esas üzerinden yürütülen dosyada, 2017/737 Karar sayısı ile hüküm verildiğini, dosyanın istinaf incelemesi neticesinde bozularak, yerel mahkemece tekrar karar verildiğini, yargılama devam ederken Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/941 esas numaralı dosyanın davacıları … …, … … ve … … ile davalı … Sigorta A.Ş. ile 126.409,95-TL üzerinden 18.03.2016 tarihinde uzlaşarak mutabakata varıldığını, davacılar ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında herhangi bir tazminat alacağı kalmadığından davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat edildiğini, asıl dosya olan Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/941 Esas numaralı dosyasının davacıları … …, … … ve … … ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında uzlaşma sağlanmış ise de birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/266 Esas numaralı dosyasının davacısı … arasında herhangi bir uzlaşma gerçekleşmediğini, uzlaşma protokolünde davacı …’ın taraf sıfatı bulunmadığı gibi kendisinin tazminat alacağına ilişkin herhangi bir hüküm de akdedilmediğini, düzenlenen hesap raporunda davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’den kusur nispetinde 6.545,72-TL tazminat alacağı bulunduğunun belirlendiği, belirtilen tazminat alacağı yönünden davacıya herhangi bir ödeme olmadığı gibi davacısı …’ın olduğu birleşen dosyadan herhangi bir feragat beyanı da bulunmadığını, mahkemece … dahil diğer tüm davacıların tazminat alacaklarından daha fazla miktarda ödeme olmasından ötürü yerel mahkemece önceki yargılama ile aynı yol takip edilerek uzlaşma protokolüne taraf olmasa dahi söz konusu uzlaşma konusu bedelinin davacı …’ın tazminat alacağını da kapsadığı kabul edilerek birleşen davada taleplerinin reddedildiğini, uzlaşma protokolü özel hukuk sözleşmesi olup söz konusu sözleşme sadece sözleşmenin taraflarını bağlamakta ve sadece onlar hakkında hüküm ifade etmesi gerektiğini, tarafların özgür iradesine göre kurulan 18.03.2016 tarihli uzlaşma protokolüne konu tazminat bedelinin daha sonradan düzenlenen 12.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda yer alan miktardan fazla olduğu gerekçesiyle aslında sözleşmeye dahil olmayıp sözleşmede dahi bahsi geçmeyen davacı …’ın tazminat bedelinin de uzlaşmaya dahil olduğu yönündeki hatalı değerlendirmenin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, zira uzlaşma protokolünden açıkça anlaşılacağı üzere protokolün tarafları … …, … …, … … ile davalı … Sigorta A.Ş. olduğunu, bu kişiler arasında düzenlenen protokolün 3. kişilerin haklarını ortadan kaldıracak şekilde hüküm ifade etmesinin veya bu şekilde yorumlanmasının hukuken mümkün görünmediğini, ayrıca söz konusu uzlaşma taraflarca 18.03.2016 tarihinde akdedilmiş olup yerel mahkemece alınan hesap bilirkişi raporunun ise 12.02.2017 tarihinde yani uzlaşma protokolünün akdedilmesinden uzun bir süre sonra düzenlendiğini, bu husus dahi yerel mahkemenin hatalı değerlendirmesini açıkça ortaya koyduğunu, hüküm kısmında ”Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas – 2016/300 Karar sayılı davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına..” şeklinde ifade edilen kanaatin hakkaniyetle bağdaşmadığını ileri sürmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; trafik kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı gibi … plakalı araç sürücüsü …’ın KTK md.56/1a kuralını ihlal ettiğini, bu madde metnine göre araçların, kavşaklara yaklaşırken, yerleşim yerleri dışında yüz elli metre, yerleşim yerlerinde ise otuz metre mesafe içinde ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri, sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları ve araçların cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmelerinin yasak olduğunu, … plakalı araç sürücüsü … virajı alırken iki şeridi ortalayarak hızını yola uygun seviyeye getirmediğini, kusurlu olduğunu, sigortalı … plakalı araç sürücünün kusuru bulunmadığını, …’in kaza sonucu vefat etmesinde kendi kusurunun bulunduğunu, koruyucu tertibat kullanmadığını, kazada kemer takmaması, kendi emniyetini dikkate almadığı ve ölümüne neden olduğu, kendisinin de en az %50 nispetindeki kusuru ile sebebiyet verdiğini, davacılar … …, … … ve … … tarafından dosyada mevcut herhangi bir istinaf başvurusu bulunmadığını, istinaf mahkemesinin kaldırma kararının sadece birleşen davacı … … yönünden olduğunu, bu durumda; istinaf etmeyen davacılar hakkında verilen ikinci hükümde yasal vekalet ücreti ve yargılama giderinin kaldırma kararı önceki hükme göre yapılması gerektiğini, vekalet ücreti yönünden davacılar hakkında istinaf başvurusu yapılmadığından önceki hüküm nedeniyle usulü müktesap hak doğduğunu, yine aynı şekilde, yargılama gideri yönünden de davacılar tarafından istinaf başvurusu yapılmadığından, önceki hüküm nedeniyle usulü müktesap hak doğduğunu, usulü kazanılmış haklar nedeniyle, asıl alacağa yüklenen ferilerin karar tarihindeki yeni verilere göre yapılmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Asıl davada davacılar vekili tarafından davacıların desteği …’in vefat ettiğini belirterek desteğin eşi ve çocukları için, birleştirilen dosyada ise desteğin annesi için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ve dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı … Sigorta A.Ş. yönünden asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleştirilen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/226 Esas sayılı dosyasında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden; asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile; 106.457,18-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş birleştirilen dosya davacısı tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, kararın asıl ve birleştirilen dosyalar yönünden ve ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların hepsi için ayrı ayrı denetime uygun hüküm kurulması gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiş, bu kezde ilk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleştirilen dosyalarda “davalı … (…) Sigorta aleyhine açılan; asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleştirilen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas – 2016/300 Karar sayılı davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta aleyhine açılan asıl davanın kabulü ile, davacı … lehine 95.408,75-TL, davacı … lehine 758,84-TL, davacı … lehine 3.743,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe teminat limitleri dahilinde alınarak davacılara verilmesine, Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/266 Esas – 2016/300 Karar sayılı davasının kabulü ile, davacı … lehine 6.545,72-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” şeklinde asıl ve birleştirilen dosyalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadan davalılar esas alınarak hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de usul ekonomisi ve dosyanın geldiği aşama, yargılama süresi gözetilerek bu husus kaldırma sebebi yapılmamış, kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davalının davacı … … ve … … yönünden asıl davada hükmedilen maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun yönünden; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2020 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 5.390,00-TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 5.390,00-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 5.390,00-TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.390,00-TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davacı sayısı kadar dava olduğu kabul edilerek her davacı için hükmedilen tazminat miktarına göre asıl davada … … için hükmedilen 758,84-TL, davacı … … için hükmedilen 3.743,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.den tahsiline karar verilmiş olup, alacak miktarı olarak kesin olan bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. istinaf yasa yoluna başvuramayacağından davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … … ve … … yönünden hükmedilen tazminata ilişkin istinaf başvurusunun tazminatın kesin olması nedeniyle reddi gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece verilen ilk karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış, birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine kararın kaldırılmasına karar verilmiştir, Bu durumda ilk karar ile belirlenen kusur oranları, müterafik kusur oranı ve maddi tazminat miktarı davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kesinleştiğinden davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Ancak mahkemece verilen ilk kararda asıl dava dosyası yönünden belirlenen tazminat miktarları ve vekalet ücretleri yönünden istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığı, kararın birleştirilen dosya davacısı … tarafından yapılan başvuru üzerine kaldırıldığı, bu durumda asıl dava dosyasında belirlenen vekalet ücretinin kesinleştiği kabul edilerek buna göre hüküm kurulması gerekirken asıl dava dosyası yönünden de vekalet ücretlerinin karar tarihine göre belirlenmiş olması doğru görülmediğinden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüş, hükmün bu nedenle kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
3-Birleştirlen dosya davacısı … vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; birleştirilen dava dosyasında davacı vekili, davalılara zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araçların neden olduğu kazada araçta yolcu olan davacının kızı …’in vefat etmesi sonucu davacı annenin destekten yoksun kaldığının belirterek davalılardan kusur oranına göre belirlenecek tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece destek …’in eşi ve çocukları tarafından açılan dava ile dosyanın bileştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda aktüerya raporunda müteveffanın müterafik kusuru da düşüldükten sonra davacı … …’in 190.817,50-TL, davacı … …’in 1.517,69-TL, davacı … …’in 7.487,74-TL, davacı …’ın 13.091,44-TL (toplam 212.914,37-TL) destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğunun hesaplandığı, kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketlerinin bu zararın 106.457,18-TL’şer kısımlarından sorumlu bulunduğunu, davacılar ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında yapılan sulh protokolü ve ibraname başlıklı 18.03.2016 tarihli belge içeriğine göre dava ve birleşen dosyanın vekiline 126.409,95-TL ödeme yapıldığı her ne kadar ibranamede birleşen dosyanın esas numarası yazmıyor ve davacılar vekili duruşmada alınan beyanında da birleşen davadan bahsetmemiş ise de, sigorta tarafından yapılan ödeme, bilirkişinin birleşen dosya davacısı …’ın da içinde bulunduğu tüm davacılar yönünden belirlediği toplam miktardan daha da fazla olup her iki dosya yönünden de davacıların alacağının bulunmadığı, dolayısıyla yapılan ödemenin birleşen dosyayı da kapsadığı, aksi yöndeki talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu nedenlerle davalı … Sigorta yönünden asıl davanın feragat nedeni ile reddine, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/226 Esas sayılı dosyasında ise, ödeme nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Birleştirilen dava dosyasında dava 21.03.2016 tarihinde Ankara 1 Asliye Ticaret Mahkemesine açılmış, mahkemece 14.04.2016 tarihinde verilen karar ile dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
Dosyada davalı … sigorta A.Ş. kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Davalı … (…) Sigorta A.Ş. tarafından … …, … … ve … … vekili ile davalı … (…) Sigorta A.Ş. arasında yapılan sulh protokolü ve ibraname başlıklı belge içeriğine göre Ankara 3 Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında dava konusu olan alacak için 108.311,04-TL asıl alacak, ferileri yargılama giderler ile birlikte 126.409,95-TL ödenmesi, davacıların Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasından feragat edecekleri kararlaştırılmış ve sigorta şirketi tarafından 21.03.2016 tarihinde davacılara ödeme yapılmış, davacılar vekili asıl dava dosyası davacıları yönünden … (…) Sigorta A.Ş. ne karşı açtıkları davadan feragat etmiştir. Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile davalı sigorta şirketi tarafından asıl dava dosyası davacıları yani desteği eşi ve çocuklarına yapılan ödeme bilirkişi raporu ile belirlenen destekten yoksun kalma tazminatından fazla olması sebebiyle anne … tarafından da eş ve çocuklara yapılan ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı kabul edilmiş ise de, davacı … sulh ibra protokolünde taraf olmadığı gibi protokolün yapıldığı tarihte davacı tarafından açılan davanın da henüz birleştirilmesine karar verilmediği, sulh sözleşmesi, protokol ve ibranamenin sadece sözleşmenin taraflarını bağlayacağı, borçlunun asıl alacaklı dışında başka bir kişiye yaptığı ödeme ile bu borcundan kurtulamayacağı, desteğin eşine ve çocuklarına yapılan ödeme ile ihtiyari dava arkadaşı olan ve talepleri birbirinden bağımsız olan destekten yoksun kalan annenin zararında ödenmiş sayılamayacağı, sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumluluğunun devam ettiği, fazla ödeme olması halinde bu hususun sözleşmenin tarafları arasında tartışılması gerektiği halde hatalı gerekçe ile diğer davacılara yapılan ödeme ile birleştirilen dosya davacısına karşı olan borcunda sona erdiğinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin … sigorta A.Ş.’ne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince birleştirilen dosyada davacı …’ın zararı olan 6.545,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’ den tahsiline dair kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin asıl dava dosyasında davacılar … … ve … … yönünden hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
II- Davalı … Sigorta A.Ş. asıl dava dosyasında davacı … … yönünden hükmedilen tazminata ilişkin istinaf başvurusunun ve birleştirilen dosya davacısı … vekilinin istinaf başvurusnun kabulüne, İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
A-ASIL DAVADA;
1-Davalı … (…) Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeni ile reddine,
2- Davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile; davacı … lehine 95.408,75-TL, davacı … lehine 758,84-TL, davacı … lehine 3.743,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe teminat limitleri dahilinde alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gereken 6.824,95-TL harçtan peşin alınan 375,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.449,00-TL harcın davalı … sigortadan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacılar yargılamada vekil ile temsil edildiğinden ilk karar ile kesinleşen 11.266,57-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde asıl ve birleşen dava nedeni ile kaldırma kararından önce yapılan 774,90-TL ile kaldırma kararından sonra yapılan 79,38-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 427,50-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatıran tarafa iadesine,
B-BİRLEŞTİRİLEN ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/266 ESAS 2016/300 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
1-Davalı … (…) Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davada; davanın kabulü ile, davacı … için 6.545,72-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den poliçe teminat limitleri dahilinde tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davada; davanın kabulü ile, davacı … için 6.545,72-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe teminat limitleri dahilinde tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 894,27-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 51,55-TL harcın mahsubu ile kalan 842,72-TL harcın 421.36-TL’nın davalı … sigorta A.Ş.den, 421.36-TL’nın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 6.545,72-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. den tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatıran tarafa iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle birleştirilen dosya davacısı tarafından yapılan 56,00-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 98,00-TL yargılama giderinin asıl dosya davacılarından tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 23.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.