Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/682 E. 2022/1235 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 29/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07/09/2014 tarihinde, davalı … idaresinde bulunan… plakalı minibüste yolcu olarak bulunan ve araçtan inmek isterken minibüsün ani olarak hareket etmesi sonucu düşerek hayatını kaybeden …’nun ölümü nedeni ile davacı baba … ve davacı anne … destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı anne ve baba için 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden dava, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, davacı anne ve baba için 50.000,00’er TL, davacı kardeşler … ve … için 30.000,00’ar TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; aracı durdurmadan yolcu indirmeye çalıştığı iddiasını kabul etmediğini, kazanın meydana gelmesinde kendisinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, 09/02/2015 tarihinde davacı …’na 15.252,00-TL, davacı …’na 17.608,00-TL ödeme yapıldığını ve davalı … şirketinin tüm sorumluluğunun ortadan kalktığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kazanın oluşuna ilişkin olarak kusur raporu alınmasının, hesaplamanın aktüer siciline kayıtlı bilirkişi tarafından yapılmasının gerektiğini, kaza tarihinden faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … idaresinde bulunan minibüste yolcu olarak bulunan davacıların murisi olan …’nun, araçtan inmek istediği sırada meydana gelen kaza sonucunda hayatını kayıp ettiğini, kazanın meydana gelmesinde murisin %25 oranında, davalı sürücünün ise %75 oranında kusurlu olduklarını, murisin asgari ücret üzerinden gelir elde edebileceğinin ispat olmadığından, net asgari ücret üzerinden davacı anne ve babanın talep edebileceği tazminat miktarının hesaplandığını, ancak davalı … şirketi tarafından yapılan ödemeler sonrası davacıların bakiye zararının 17.100,55-TL olduğunu ve fakat dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından da 175.000,00-TL ödeme yapıldığını ve bu ödemenin manevi tazminata ilişkin olduğuna dair kayıt bulunmadığından maddi tazminat için ödendiğinin kabul edilerek, maddi tazminata yönelik davacıların davasının reddine, manevi tazminata yönelik davanın kısmen kabulüne, davacılar anne …, baba … için 30.000,00-TL, kardeşler … ve … için ise 15.000,00-TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü …’ndan kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında yapılan bir ödeme olması ve dava konusu olan destekten yoksun kalma tazminatının bu tazminattan düşümü yapılamayacağından maddi tazminata ilişkin olarak verilen red kararının hatalı olduğunu, müteveffanın aldığı eğitim dikkate alındığında gelirinin net asgari ücret olarak belirlenmesinin usule aykırı olduğunu, kaza sonucu evlatlarını ve kardeşlerini kayıp eden davacılar yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarlarının da son derece yetersiz olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesi ve desteğin hayatını kayıp etmesinde kusurun müteveffada olmasına rağmen davalıya daha yüksek kusur verilmesinin hatalı olduğunu, asgari ücret ile geçimini sağlayan bir kişinin anne ve babasına hayatının sonuna kadar destek olacağının kabul edilmesinin, davacıların sigorta şirketlerinden aldıkları ödemelerin toplamının 207.860,00-TL olmakla, zararlarının çok üzerinde bir karşılık aldıkları halde ve … Sigorta tarafından yapılan ödemenin manevi tazminata dair olmadığı varsayımı üzerinden manevi tazminat hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından 31/08/2015 tarihinde açılan davada; davacılar … ve …’nun oğulları, diğer davacıların kardeşi olan …’nun yolcu olarak bulunduğu minibüsün yapmış olduğu kaza nedeni ile hayatını kaybetmesi nedeni ile, aracın sürücüsü ve işleteni ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davanın dayanağı olan kazanın meydana geldiği … plakalı minibüsün işleteni ve sürücüsü davalı … olup; müteveffanın taşıma sözleşmesi kapsamında yolcu olarak taşındığı anlaşılmaktadır. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmelidir. Somut olayda, davacıların desteği ile davalı … arasındaki ilişki taşıma sözleşmesine dayanmakta olup, uyuşmazlık, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğundan ve 6502 Sayılı Yasanın 73/1. maddesi gereğince tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinden, 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince davaya tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından, tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, HMK’nun 353/1-a.3. maddesi gereğince görevsiz olan mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın kaldırılmasına, görev konusunda bir karar verilmesi ve HMK’nın 20. maddesindeki yasal prosodürün uygulanması bakımından dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 31/01/2019 tarihli, 2015/574 Esas 2019/70 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacılara ve davalı …’na iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.