Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/672 E. 2022/1555 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2022
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazası nedeni ile perte çıkan…. plakalı motosikletin davacının murisi olan …’a ait olduğunu, motosikletin perte çıkmasına neden olan kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracı kullanan sürücünün tam kusurlu olduğunu, perte çıkan motosikletin Türkiye … Birliği’nin belirlediği 2019 yılı kasko değeri üzerinden hasar bedelinin (sovtaj bedeli … şirketine ait olmak üzere) mirasçılık belgesindeki oran üzerinden ve HMK 107.maddeye göre şimdilik 1.000,00-TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, … şirketinin doğan zarardan sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, kazada hasar gören karşı aracın malikinin kazada hayatını kayıp ettiğini, davacının mirasçı sıfatı ile dava açtığını ve hak sahibi olduğunu ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile araçta oluşan hasar durumuna dair rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının murisi olan … idaresindeki motosiklet ile dava dışı … idaresinde bulunan aracın karıştıkları kaza sonucunda motosikletin hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, motosikletin hasar bedelinin 9.500,00-TL olduğunu, ancak sovtajın davacı ve diğer mirasçılara bırakılması halinde talep edilebilecek bedelin 7.500,00-TL olduğunu, mirasçıların davaya muvafakati için çıkartılan davetiyeye rağmen mirasçıların davaya muvafakat vermediklerini, terekeye tabi bir malın elbirliği mülkiyetine konu olması ve diğer mirasçıların muvafakati olması yanında, terekeye tabi bir mal için davacının kendi payına yönelik olarak dava açması mümkün olmadığından davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ile kazada vefat eden …’ın kullandığı motosikletin hasar bedelinin talep edildiğini, davanın tereke ile ilgili bir dava olmayıp, davacının, veraset ilamı ile belli olan payı oranında talepte bulunduğunu, bu nedenle diğer mirasçıların muvafakatlarının gerekmediğini, Mahkeme’nin yargılamayı tamamladıktan sonra sadece sovtaj bedeli yönünden muvafakat araması ve verilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli istemine ilişkindir.
Davacının oğlu …’ın, idaresinde bulunan motosikleti ile davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın karıştıkları kaza sonucunda … vefat etmiş ve mülkiyeti kendisine ait olan motosiklet ise hasar görmüştür. Davacı vekili dava dilekçesi ile; kaza nedeni ile pert olan motosikletin (sovtaj … şirketine ait olmak üzere) belirlenen hasar bedelinin, davacının miras payına denk gelen kısmı için şimdilik 1.000,00-TL’nin ödenmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme tarafından ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra, 17/06/2020 tarihli oturum 4 nolu ara karar ile davacıya, diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması bakımından kesin mehil verilmiş, ara karar gereği yerine getirilmemiş, ancak 17/03/2021 tarihli oturum 5 nolu ara karar ile kesin mehil ara kararından dönülerek yargılama devam edilip, bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile pert olan motosikletin (sovtaj … şirketine kaldığı takdirde) tam hasar bedelinin 9.500,00-TL olacağı belirlenmiş, davacı vekili, bu bedel üzerinden davasını ıslah etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 599. maddesine göre tereke iştirak halinde mirasçılara geçer. Bir başka söyleyişle, elbirliği mülkiyeti hallerinden birisi de miras şirketi olup miras şirketinden bahsedilebilmesi için murisin terekesi üzerinde mirasçı sıfatını haiz birden fazla kişinin bulunması gereklidir. Miras şirketinin tüzel kişiliği yoktur. Terekeye dahil mal veya haklar üzerinde tüm mirasçılar iştirak halinde maliktir. Bu durum mirasın taksimine kadar devam eder. 4721 sayılı Yasa’nın 701/2. maddesi çerçevesinde bu mülkiyet ortaklığa ait olduğundan, terekeye dahil mal veya haklar üzerinde ortakların belli bir payı yoktur ve bu nedenle mirasçıların tümünün birlikte hareket etmesi gerektiğinden söz edilmelidir. Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca terekenin tümüne ait davaların bütün mirasçılar tarafından açılması gerekip ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Mirasçılardan birinin terekedeki mal ve haklara ilişkin olarak yalnızca kendi payı oranında dava açması halinde, böyle bir dava dinlenemez. Zira, yalnız başına bir mirasçının iştirak halindeki tereke üzerinde tasarruf ehliyeti yoktur. Davayı açan mirasçı ya da mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın usulden reddine karar verilir. Bu itibarla, davacının tek başına dava açma ehliyeti bulunmadığından Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esastan reddine dair hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmekle ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yapılan hatalı değerlendirme ile davanın esastan reddine karar verilmiş olsa da; Mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına ve yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair yeniden karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/01/2022 tarih, 2020/82 Esas 2022/31 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan 114/d.ve 115/2.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ilam harcının dava açılışında alınan 54,40-TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 145,20-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 199,60-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan 118,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 7/2.maddesine göre belirlenen 1.425,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 81,10-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
IV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.