Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/622 E. 2022/1012 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat (Tedavi Giderinden
Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce verilen 2018/3532 E.- 2020/2102 K. Sayılı, 25/12/2020 Tarihli Kararın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10/06/2021 tarihli, 2021/14872 E. – 2021/2841 K. Sayılı kararı ile bozularak Dairemize gönderilmesi sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/11/2009 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aydınlatma direğine çarpması neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve sol bacağını diz altından kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam kusurlu olması nedeniyle davalının zararlarından sorumlu olduğunu, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/20 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada, A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan raporda davacının %42 maluliyetinin meydana geldiğinin belirlendiğini, sol bacağını kaybetmesi nedeniyle proteze ihtiyaç duyduğunu ve protez’in takılması, kullanımı, bakımı vs. hususunda ciddi sıkıntılar yaşadığını, davacının ihtiyaç duyduğu ve duyacağı, protez bedelleri, protez’in değiştirilmesi için yapılan masraflar, protezin bakımı için yapılan masraflar, soket giderleri ve sair protezler ile ilgili tüm masraflar, tedavi için makul ulaşım gideri ve sair giderlerin davalıdan tahsilinin talep edildiğini ve bu taleplerin SGK tarafından karşılanmayan, müvekkil tarafından karşılanan giderler olduğunu belirterek 140.000,00 TL maddi tazminatın 10.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ZMMS kapsamındaki sorumluluklarının kusur, zarar ve sigorta limiti ile sınırlı olduğunu, davacının protez gideri, bakımı, soket değişimi, tüm tedavi ve ulaşım giderlerini talep ettiğini, davacının aynı taleplere ilişkin olarak Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/202 E. Sayılı dosyasında dava açmış iken söz konusu taleplerini atiye terk ettiğini, söz konusu taleplerin tedavi gideri olduğunu ve tedavi giderlerinden 6111 Sayılı Yasaya göre müvekkilinin sorumlu olmadığını, SGK’nın sorumlu olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacının hatır için taşındığını bu nedenle indirim yapılması gerektiğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/502 E. Dosyasında maluliyet tazminatı yönünden %30 hatır taşımasının uygulanarak hüküm kurulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 10/11/2009 tarihinde tek taraflı trafik kazası nedeni ile davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının sol bacağını diz altından kaybettiğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyasında % 42 oranında maluliyeti olduğunun tespit edildiğini, davacının tedavi giderleri teminatı kapsamında protez gideri, protez bakım gideri, soket gideri, protezle ilgili tüm masraflar yol, ulaşım ve tedavi giderlerinin tahsili için eldeki davayı açtığını, davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunmuş, ayrıca Ankara 2. Asliye Ticaret mahkemesinde tedavi giderlerini atiye terk ettiğini, % 30 hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tedavi giderlerinden SGK Başkanlığının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilediği, Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/20 esas sayılı dosyasının celp edildiği, sigorta tarafından yapılan tedavi gideri ödemeleri ve SGK ödemeleri ile ilgili belgeler, protez kullanımı ve protez giderleri ile ilgili tüm evrak ve belgeler celp edildiği, ortepedi uzmanından davacının aktif volüm soketli karbon ayaklı dizaltı protezi ile banyo protezi kullanımının uygun bulunduğu, değişim süreleri ve PMF yaşam tablosuna göre hesaplamaların yapıldığının görüldüğü, uzman bilirkişi heyetince SGK kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinin 191.00,00 TL olduğu, poliçe teminat limitinin 150.000,00TL olduğu, yapılan ödemelerin mahsubu sonucu toplam 124.012,16 TL teminatın kaldığının tespit edildiği, davacı asilin kaza sonrası protez kullanma durumu ve süresinin tespitinin devam eden zarar hali olduğundan zamanaşımının dolmadığı, davalı tarafça da 124.012,16 TL tedavi giderinin kabul edilmiş olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar veriliği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 124.012,16 TL tazminatın 29/06/2015 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istimin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tedavi giderinin karşılanması için 28/12/2009 tarihinde ihtarda bulunduğunu, bu nedenle davalının 10/01/2010 tarihinde temerrüte düştüğünü, mahkemece dava tarihinin temerrüt başlangıcı almasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece kısmen kabulüne karar verilen davada, davalı tarafın yanıltması nedeniyle dava değerini fazla miktarda arttırdıklarını, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, davalının 01/10/2010 tarihinde ve 09/03/2011 tarihinde yapılan ödemelere ilişkin dekontları, dava değeri arttırılmasına kadar dosyaya sunmadığını, 06/12/2017 tarihinde sunmasının kötü niyetli olduğunu, bilerek yargılamayı uzattığını, bu nedenle süresinde sunulmayan delillerin nazara alınmaması gerektiğini, kabul etmemekle beraber en azından aleyhine vekalet ücretinde nazara alınmaması gerektiğini, zira davacının öncesinde her hangi bir ödemeden bahsetmediğini, davacının yargılamanın aşamalarında da bu iddiayı ileri sürmediğini, sözlü yargılama aşamasına geçileceği sırada ileri sürmesinin kötü niyetli olduğunu, belirterek faiz başlangıcı ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının, 10/11/2009 tarihinde geçirdiği, kaza nedeniyle protez giderlerinin tazminini istediğini, mahkemece 124.012,16 TL tazminata karar verildiğini, protez giderinin SGK’nın sorumluluğu kapsamında olduğunu, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte, davanın kabulü halinde hatır taşımasının yapılması gerektiğini, davacının müvekkili tarafından sigortalı araçta karşılıksız olarak taşındığını, mahkemenin hatır taşıması üzerinde durmadığını, maluliyete ilişkin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/502 K, 2015/311 K. Sayılı dosyasında %30 orannda hatır taşıması indirimi uygulanarak hüküm kurulduğunu. bu nedenle de hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasının da hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİNİN 25/12/2020 TARİH 2018/3552 E-2020/2102 SAYILI KARARI
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin duruşmasız olarak yapılan istinaf incelemesi sonrasında Dairemizce; “Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, tedavi giderinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, 10/11/2009 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde, sol bacağını diz altından kaybetmiş olması nedeniyle protez giderlerinin karşılanması istemi ile açılan davada, hükme esas alınan 24/10/2017 tarihli ek bilirkişi bilirkişi raporuna göre davacının dava tarihinden itibaren ömür boyu 7 kez protezinin değişeceği ve 02/08/2010 tarihli faturaya göre de, yenileme bedelinin 27.000,00 TL den 189.000,00 TL olacağı ve 2.100,00 TL ‘de ulaşım ve diğer giderlerinin olacağından bahisle toplam zararının 191.100,00 TL olduğunu, sigorta poliçesindeki tedavi gideri teminatının 150.000,00 TL olduğunu, davacıya SGK tarafından 2.462,63 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapılması nedeniyle bu miktarın ve davalı tarafından tedavi giderleri kapsamında yapılan 25.987,84 TL’nin de poliçe teminat limitinden düşüldüğünde kalan teminat miktarının 124.012,16 TL olduğunun belirtilmesi üzerine, davanın kısmen kabulü ile 124.012,16 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Davada uyuşmazlık, talep edilen giderlerin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, poliçe teminatı kapsamında kalması halinde ise tazminat miktarına ve hatır taşıması uygulanması gerekip gerekmediğine ve faiz başlangıç tarihine ilişkin olduğundan, öncelikle davalının zararlarının, poliçe teminatı kapsamında kalmadığına ilişkin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Buna göre, 25.02.2011 tarihli … Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer … ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı … Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Belgesiz tedavi giderleri, SGK’nın ödemekle yükümlüğü olmayacağı, ulaşım, yiyecek vs giderler olup bu tür giderler poliçe teminatı kapsamında kaldığından sigorta şirketi bu zararlardan sorumludur.
SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri yönünden ise 6111 Sayılı Yasa ile SGK’nın sorumlu olduğu giderlere yönelik olarak, miktar açısından bir limit konulmamış iken 27.08.2011 tarihli 28028 sayılı … Gazetede yayınlanan “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin” 4. maddesinin 1 numaralı bendinde, tedavi giderlerinin Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı belirtilerek, tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda Kanunda yer almayan bir kısıtlama getirilmiştir. Yönetmeliği 4. maddesinin 1. bendinin iptali için açılan davada Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih 2013/7712 E. 2016/1779 K sayılı kararında “Düzenleyici işlemlerin, sebep öğesi olan üst normlara uygun olması bir zorunluluktur. Yönetmelikler, bakanlıkların ve kamu tüzel kişilerin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanması için çıkardıkları hukuk kuralları olup, dayandıkları kanun ya da tüzüklere aykırı hüküm içeremezler.
Bu durumda; 2918 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … Kurumu tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun … politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinin 2 numaralı bendinde, bu Yönetmelik çerçevesindeki sağlık hizmet bedelleri için Zorunlu Trafik Sigortası, Zorunlu Taşımacılık Sigortası ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası çerçevesinde sigortalı olan kişilerden ayrıca talepte bulunulamayacağı hükme bağlanmıştır.
Karayolları Trafik Kanununun 25.2.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişik 98. maddesiyle, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen miktarın Kuruma ödenmesiyle, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği ve trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Kurumca karşılanacağı belirtildiğinden, zorunlu trafik sigortası teminatı kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden sigortalının sorumlu tutulamayacağı açıktır.
Bu durumda, trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden, sigortalı olan kişilerden ayrıca talepte bulunulamayacağına ilişkin düzenlemede hukukun genel ilkelerine ve anılan Kanun hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır. ” denilerek Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Her ne kadar 2918 Sayılı Yasanın 98. Maddesinin 1. Fıkrasına 6645 Sayılı 04/04/2015 tarihli yasa ile SGK’nın sorumluluğu açısından “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” sorumlu olacağı eklenmiş ise de, sorumluluğun belirlenmesinde kaza tarihindeki kanun hükümleri nazara alınması gerektiğinden, 6645 Sayılı düzenleme ancak yürürlük tarihinden sonra meydana gelen trafik kazalarında uygulanacağından, öncesinde meydana gelen kazalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Davaya konu kaza da 10/11/2009 tarihinde meydana geldiğinden kaza tarihini kapsar 2918 Sayılı Yasanın Geçici 1. Maddesi gereğince tedavi giderlerinden sorumluluk ulaşım vs giderler haricindeki giderler … Kurumununu sorumluluğundadır.
İlk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporlarında, davacının tazminini talep ettiği protezlere ait giderlerin Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında SGK tarafından karşılanmayan giderlerden olduğunun belirtilmesi üzerine, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda 189.000,00 TL olarak hesaplanan protez giderlerinin sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsilinin istenebileceği değerlendirilerek karar verilmiş ise de, Dairemizce “mahkemece ek raporda sorumlu olunan miktarın hesaplanmasında nazara alınan proteze ilişkin fatura ve rapor çerçevesinde” … Kurumuna yazılan yazıya verilen 01/12/2020 tarihli cevabi yazıda, faturada belirtilen Aktif Vakum Sistemli Modüler diz altı protezinin SUT hükümlerine göre 9.800,00 TL sinin SGK tarafından ödenebilecek giderlerden olduğu, banyo protezinin ise ödemesinin yapılmadığı belirtilmiş, davacının davadan önce ve davadan sonra protez giderlerine yönelik yapmış olduğu müracaata istinaden ödeme belgelerini yazı ekinde gönderilmiş olduğundan, ilk derece mahkemesinin davaya konu protez giderlerinin SGK tarafından tamamen karşılanmayan giderlerden olduğuna ilişin gerekçesi yerinde görülmemiştir. Her ne kadar yazı cevabında … Kurumu tarafından sorumluluklarının SUT kapsamında olduğu belirtilmiş ise de 6111 Sayılı Yasa ile 2918 Sayılı Yasanın 98. Maddesi ve 2918 Sayılı yasaya eklenen Geçici 1. Maddesindeki düzenleme ile Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih 2013/7712 E. 2016/1779 K sayılı kararı ile “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin” 4. maddesinin 1 numaralı bendine ilişkin iptal kararının iptalden önce meydana kazalar yönünden uygulanacak olması karşısında, davalının ek raporda açıklanan 189.000,00 TL protez giderlerinden sorumluluğu bulunmadığından, davalının bu giderler yönünden sigorta limiti ile sorumlu tutulmuş olmasına yönelik itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Davalının, ulaşım vs. giderlerine yönelik istinaf talepleri yönünden ise, bilirkişi tarafından faturalandırılmayan ulaşım vs. giderler için 2.100,00 TL belirlemiş olup, taraflar yapılan giderin miktarına ilişkin istinaf talebinde bulunmamış, davalı vekili tedavi gideri niteliğinde olduğundan bahisle sorumlu olmayacağını iddia etmiştir. Ulaşım, iaşe gibi tedavi sırasında yapılan harcamalar, Yargıtay tarafından faturasız harcamalar olarak değerlendirilerek 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında olmadığı kabul ediliğinden, doğrudan tedaviye ilişkin olmayan söz konusu giderler sigorta teminatı kapsamında kaldığından, davalının bu kısıma yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiş ise de, davalı tarafından süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile taşımanın hatır taşıması olduğunu ileri sürmüş, ilk derece mahkemesi tarafından hatır taşıması indirimi yapılmaması nedeniyle kararı bu yönden de istinaf etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından hatır taşımasına ilişkin değerlendirme yapılmamış ise de, aynı kaza nedeniyle sürekli maluliyete dayalı olarak Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/202 E. 2015/311 K. Sayılı dosyasında aynı taraflar arasında açılan davada taşımanın hatır taşıması olduğu belirlendiğinden, davalının sorumluluğunda kalan tazminat miktarından TBK’nın 51. maddesi gereğince hatır taşıması nedeniyle indirim yapılarak, bu şekilde belirlenecek tazminat miktarının limiti aşması halinde, sigorta limitine göre sorumluluğa hükmedilmesi gerekirken hatır taşıması nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılmamış olması da doğru olmadığından, davacının 2.100,00 TL olarak hesaplanan zararından davalının hatır taşıması uygulanarak hesap edilecek miktarla sorumlu olacağından, ilk derece mahkemesinin 2.100,00 TL’lik gidere ilişkin olarak kabulü de yerinde görülmemiştir.
Davacının istinaf talepleri yönünden ise, davacı tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan dava öncesinde tedavi giderlerinin karşılanması için 28/09/2009 tarihinde ihtarda bulunmuş, olup davacı tarafından ihtarı takip eden 8. iş günü sonu olan 10.01.2010 tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmiş iken, dava tarihinden itibaren faizi hükmedilmesi doğru olmadığından, davacının buna ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesi tarafından protez giderlerinin SGK kapsamında olmadığına ilişkin kabulü, hatır taşımasına ilişkin indirim yapılmamış olması ve faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi yerinde değil ise de, HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın giderilebilecek eksikliklerden olması halinde bunlar tamamlanarak istinaf mahkemesi tarafından duruşma yapmaksızın karar verilebileceğinden, … Kurumu’na yazılan yazıya verilen cevap ve 2918 Sayılı Kanun hükümleri değerlendirilerek, tarafların sair istinaf nedenlerinin reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden karar vermek gerekmiştir.
Buna göre; 10/11/2009 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde sol bacağını kaybeden, davacının protez giderlerini davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, 6111 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi ve Geçici 1. maddesi gereğince, tedavi gideri kapsamında olan protez giderlerinden … Kurumu sorumlu olduğundan davalıdan talep edilemez. Her ne kadar SGK tarafından Dairemizce yazılan yazıya verilen cevapta sorumluluklarının SUT kapsamında olması nedeniyle söz konusu protezin bedelinin tamamından sorumlu olmayacakları belirtilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere Danıştay 15. Dairesinin kararı ile yönetmelik hükümünün iptali çerçevesinde sorumluluğun kaza tarihi itibariyle SUT ile sınırlandırılamayacağından, ek raporda 189.000,00 TL olarak belirlenen protez giderine ilişkin davacının taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ek raporda hesap edilen, doğrudan tedaviye ilişkin olmayan ulaşım ve sair giderler miktarı olan 2.100,00 TL yönünden ise, söz konusu giderler … Kurumunun sorumluluğundan olmadığından, TBK’nun 54. (BK’nun 46) maddesi ve 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 91. maddesi kapsamında davalı … şirketinden talep edilebilir. Davalının sorumlu olduğu giderler yönünden de TBK’nın 51 ve 52 (BK’nın 43, 44) maddeleri gereğince indirimi uygulanması gerektiren hallerin mevcut olması halinde tedavi giderlerinden de indirim uygulanır. Buna göre, davacının kaza yapan araçta hatır için taşınması halinde davalı tazminat miktarından indirim talep edebileceğinden, davalı tarafından süresi içerisinde verdiği dilekçesinde hatır taşıması nedeniyle indirim uygulanması gerektiğini ileri sürdüğünden, belirlenen tazminattan TBK’nun 51. maddesi gereğince takdiren %20 oranında indirim yapılması gerekmiş, 1.680,00 TL tazminatın davalından ihtar tarihini takip eden 8 iş günü sonu olan 10.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalından tahsiline karar vermek gerekmiştir.” denilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden karar verilerek; Davanın kısmen kabulüne, 1.680,00 TL tedavi giderinin 10.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, dairemizce verilen karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNİN 10/06/2021 TARİH 2021/14872 ESAS – 2021/2841 KARAR SAYILI İLAMI
Yargıtay tarafından davacının temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonunda; “Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, tedavi yol ve protez giderinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ……. 25.02.2011 tarihli … Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün … ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … Kurumu tarafından karşılanacağı….” düzenlenmiştir.
Davacı, yaralanması nedeniyle tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ileride yapmak zorunda kalacağı tüm giderleri, yapılması zorunlu tedaviler ve ameliyat masrafları, yaşam boyu kullanılacak ilâçlar, protez ve benzeri aygıtlar için yapılacak masrafları isteyebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı kaza sonucu diz altından kesilen sol bacağı için tedavi için makul ulaşım gideri, protez gideri ile ileride değişecek protez giderleri isteminde bulunmuş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının dava tarihinden itibaren ömür boyu 7 kez protezinin değişeceği protez yenileme bedeli ile ulaşım ve diğer giderleri olmak üzere toplam zarar belirlenerek tedavi giderleri kapsamında yapılan ödemelerin poliçe limitinin düşülmesi ile kalan teminat limitinin 124.012,16 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; Bölge Adliye Mahkemesince, tedavi yol gideri tahsili hakkında hüküm kurulması isabetli ise de henüz yapılmamış olan ileride değişecek protez bedellerinin tazminata dahil edilmemesi doğru olmamıştır. Tedavi giderlerinden olan ileride yapılacak protez giderleri 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla davalı … şirketinin bu kalem zarardan da sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” denilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, tedavi yol ve protez giderinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, ilk derece mahkemesinde açtığı davada tedavi, yol ve protez giderlerini talep etmiş ve ilk derece mahkemesi tarafından davacının bilirkişi tarafından hesaplanan, tedavi yol ve protez giderlerine ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmişken, Dairemizce, yukarıda açıklanan gerekçeler ile ulaşım vs giderler tedavi gideri olarak sigorta şirketinden teminat limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir ise de; protez giderleri 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Danıştay’ın iptal kararı gereğince; dava tarihinde yapılsın ya da yapılmasın protez giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğu kabul edilerek, sigorta şirketinin 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de yapılmış olan protez giderlerinin 2918 Sayılı Yasa kapsamında olduğunu kabul etmiş olmasına ve SGK’nın cevabi yazısına göre) giderlerden sigorta şirketinin sorumlu olmayacağı kabul edilerek, davacının protez giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kaldığı … Kurumu ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından da kabul edilen protez giderlerinin, henüz yapılmamış olması ve ileride yapılacak olması halinde ZMMS kapsamında tedavi gideri olarak davalı … şirketinden talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Haksız fiil kapsamında bedensel zarara uğrayan kişinin, zarar sorumlusundan talep edebileceği zarar TBK’nın 54. Maddesinde;
“Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” olarak düzenlemiş, zarar görenin, zarar veren ve eylemlerinden sorumlu olanlardan, kusurları oranında birden fazla kişinin kusuru ile meydana gelmesi halinde müştereken ve müteselsilen talep edebileceği düzenlenmiştir. Zarar gören haksız fiil kapsamında bedensel zarara uğraması halinde bu zararlarını bu kapsamda talep edebilmekte iken, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde 6111 Sayılı Yasa ile tedavi giderlerine ilişkin özel bir düzenleme getirilerek, meydana gelen haksız fiilin 2918 Sayılı Yasadan kaynaklanması halinde tedavi giderlerine yönelik olarak “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer … ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … Kurumu tarafından karşılanacağı” kabul edilmiş, Yasa’nın Geçici 1. Maddesi ile de ” “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
Yapılan düzenleme ile; 2918 Sayılı Yasa kapsamında meydana gelen kazalara ilişkin olarak zarar verenin tedavi giderlerinden sorumluluğu açısından, farklı bir sorumlu belirlenmiştir. Bu çerçevede; 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi ile bir kısım tedavi giderlerinden, … Kurumu’nun sorumlu olacağı kanun ile kabul edilmiştir. Yasal düzenlemede SGK’nın sorumluluğu açısından, zarar verenin sorumluluğuna göre farklılıklarda getirilmiştir. Yapılan düzenleme ile TBK’da zarar verenin sorumluluğu açısından kusur aranırken, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde SGK’nın sorumluluğu açısından kusurun varlığı aranmamış, yani yaralanan kendi kusuru ile yaralansa dahi 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağı (Trafik Sigortası bulunmaması nedeniyle SGK’nın rücu hakkı olsa dahi) kabul edilmiştir. Yine haksız fiili ile zarara neden olan sürücü ile eylemlerinden sorumlu olan işleten ve sigorta şirketinin bu kapsamdaki zararlardan TBK’nın 54 (818 Sayılı B.K. M 46), KTK’nın 85 ve 91. maddesi gereğince sorumluluğu bulunmakta iken, 2918 Sayılı Yasa ile yapılan düzenleme ile 98. madde kapsamında kalan tüm tedavi giderleri … Kurumunda olduğundan, bu kapsamda kalması halinde sürücü, işleten ve Sigorta Şirketinin sorumluluğu sona ermiştir. ( 2918 Sayılı Yasanın 98/1. maddesine 4/4/2015-6645/60 md. ile ” Ancak, … Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” düzenlemesi getirilmiş ise de meydana gelen kaza yasal değişiklikten önce meydana geldiğinden, yapılan değişikliğin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.)
… Kurumu’nun sorumluluğunu düzenleyen ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, SGK’nın sorumluluğu belirli süre ve parasal miktar ile sınırlı tutulmamıştır. Bu nedenle tedavi giderlerinin trafik kazasından kaynaklanması ve Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olması halinde hangi tarihte tedavi yapılırsa yapılsın giderlerinin SGK tarafından karşılanacağının kabul edilmesi gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken husus Genel Hükümler çerçevesinde zarar gören ileride yaptıracağı tedavi giderlerini de zarar görenden talep etmesi mümkün iken, SGK’nın sorumluluğu tedavi giderinin karşılanmasına yönelik olduğundan tedavi yapıldıktan sonra SGK’dan talep edilebilecektir. Ancak bu durumda dahi; … Kurumu’nun sorumluluğunda olan tedavi giderleri ileride yapılacak tedavi gideri olarak sürücü, işleten veya sigorta şirketinden talep edilemez. Zarardan sorumlu olanlar kanunda açıkça bir düzenleme olmadıkça giderin henüz yapılmış olup olmamasına göre belirlenemez. Başka deyişle, ileride yapılacak tedavi giderleri, sürücü, işleten veya sigortanın sorumluluğunda olan “belgesiz tedavi gideri” olarak kabul edilemez. Henüz yapılmamış olması nedeniyle … Kurumu’ndan talep edilemeyen tedavi giderleri, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında ise ileride yapılacak giderler olarak dahi sürücü, işleten ve sigorta şirketinden talep edilemez.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından; protez giderlerinin 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olduğu kabul edilmekle birlikte yapılmış ve ileride yapılacak olan protez giderleri açısından ayrım gözeterek; yapılmış ise sorumluluğun … Kurumunda olduğu kabul edilmesine rağmen; henüz yapılmamış ise sorumluluğun … Kurumunda olmadığı ZMMS kapsamında sigorta şirketlerinde olduğu kabul edilmektedir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2019/2689 E. 2020/6660 K. Sayılı emsal kararı) Yukarıda da açıklandığı üzere; zarar görenin, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinden kaynaklanan … Kurumu’nun sorumluluğunda olan tedavi giderleri nedeniyle, tedavi zamanı gelmemiş olması nedeniyle muaccel bir tedavi gideri alacağını doğmamış olması, bu giderlerin sürücü, işleten ve sigorta şirketinden talep edilebileceği şeklinde yorumlanamaz. Yasal düzenleme ile sürücü, işleten ve sigorta şirketinin sorumluluğu sona erdiğinden, ancak tedavi gerçekleştikten sonra bu giderler … Kurumundan talep edilebilir. 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderinin ileride yapılacak olması sürücü, işleten ve sigorta şirketini sorumlu hale getirmeyeceğinden, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin “Tedavi giderlerinden olan ileride yapılacak protez giderleri 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla davalı … şirketinin bu kalem zarardan da sorumlu olduğu gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği şeklindeki, bozma gerekçesine iştirak edilmemiştir.
Buna göre; protez gideri 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tedavi gideri olup, yasada tedavi giderleri açısından yapılmış veya ileride yapılacak ayrımı gözetilmediğinden, sırf bu nedenle henüz yapılmadığından bahisle ZMMS kapsamında sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, önceki kararımımızda direnilmesine karar vermek gerekmiş; Davalının istinaf talebinin, protez giderlerinden sorumluluğu olmadığından ve diğer tedavi giderleri yönünden de hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğinden kabulüne; Davacının istinaf talepleri yönünden ise; davacı tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan dava öncesinde tedavi giderlerinin karşılanması için 28/09/2009 tarihinde ihtarda bulunmuş olup davacı tarafından ihtarı takip eden 8. iş günü sonu olan 10.01.2010 tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmiş iken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından, dairemizce de davalının sorumluluğunda olduğu kabul edilen ulaşım ve sair tedavi giderlerine ilişkin faiz başlangıcına ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından, Dairemiz kararı protez giderine ilişkin olarak bozulmuş olmasına rağmen diğer tedavi yol giderine yönelik kararımızın isabetli olduğuna dair gerekçesi de nazara alınarak; 10/11/2009 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde sol bacağını kaybeden, davacının protez giderlerini davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, 6111 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi ve Geçici 1. maddesi gereğince, tedavi gideri kapsamında olan protez giderlerinden … Kurumu sorumlu olduğundan davalıdan talep edilemez. İlk kararımızda da açıkladığımız üzere SGK tarafından Dairemizce yazılan yazıya verilen cevapta sorumluluklarının SUT kapsamında olması nedeniyle söz konusu protez bedelinin tamamından sorumlu olmayacakları belirtilmiş ise de, Danıştay 15. Dairesinin kararı ile yönetmelik hükümünün iptali çerçevesinde sorumluluğun kaza tarihi itibariyle SUT ile sınırlandırılamayacağından, ek raporda 189.000,00 TL olarak belirlenen protez giderine ilişkin davacının taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ek raporda hesaplanan, doğrudan tedaviye ilişkin olmayan ulaşım ve sair giderler miktarı olan 2.100,00 TL yönünden ise, söz konusu giderler … Kurumunun sorumluluğundan olmadığından, TBK’nın 54. (BK’nun 46) Maddesi ve 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 91. maddesi kapsamında davalı … şirketinden talep edilebilir. Davalının sorumlu olduğu giderler yönünden de TBK’nın 51 ve 52. (BK’nın 43, 44) maddeleri gereğince indirim uygulanması gerektiren hallerin mevcut olması halinde tedavi giderlerinden de indirim uygulanır. Buna göre, davacının kaza yapan araçta hatır için taşınması halinde davalı tazminat miktarından indirim talep edebileceğinden, davalı tarafından süresi içerisinde verdiği dilekçesinde hatır taşıması nedeniyle indirim uygulanması gerektiğini ileri sürdüğünden, belirlenen tazminattan TBK’nun 51. Maddesi gereğince takdiren %20 oranında indirim yapılması gerekmiş, 1.680,00 TL tazminatın davalından ihtar tarihini takip eden 8 iş günü sonu olan 10.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalından tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Dairemizin 25/12/2020 tarih ve 2018/3552 esas 2019/2102 karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
II-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/09/2018 tarihli, 2015/1217 Esas 2018/558 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 1.680,00 TL tedavi giderinin 10.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 114,76 TL harcın peşin alınan 509,57 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 394,81 TL’nin isteği halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan toplam 114,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 1.680,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesi gereğince belirlenen 1680,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.492,36 TL yargılama giderinden davada ret ve kabul oranına göre 37,39 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinden yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
IV-Davalı tarafça yatırılan 529,45 TL istinaf karar harcının ve 59,10 TL Tehiri icra karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
V-Ankara 30 İcra Müdürlüğünün 2018/12320 esas sayılı dosyasına davalı tarafından yatırılan 204.700,00 TL bedelli teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
VI-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 55,08 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 153,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
VII-İstinaf Başvurusu nedeniyle davalı tarafından istinaf başvuru harcı olmak üzere yapılan 98,10 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
VII-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 292,10 TL temyiz başvuru harcı, 93,10 TL Tebligat ve Posta gideri olmak üzere toplam 385,20 TL yargılama giderinin davadaki ret ve kabul oranına göre 5,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına
IX-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 62,00 TL tebligat ve posta giderinin davadaki ret ve kabul oranına göre 49,25 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
X-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
XI-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.