Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/57 E. 2022/1278 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/57
KARAR NO : 2022/1278

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018
NUMARASI : 2016/856 Esas 2018/772 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

BİRLEŞEN ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/182 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/12/2014 tarihinde, davacının idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken, hiçbir uyarıcı levha olmamasına rağmen yolda bulunan çukura girmemek için kaçmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde yol kusurunun bulunduğunun aşikar olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kazaya bağlı olarak davacının uğradığı iş gücü kaybı bedeli ve tedavi, bakıcı giderleri bakımından 1.000,00-TL’nin, aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortasını ve ferdi kaza sigortasını yapan davalı … şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalı … şirketi tarafından düzenlendiğini, zorunlu trafik sigortası, bir sorumluluk sigortası olup, sigortalı ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdiği zararları karşılama amacı ile düzenlendiğini, davacı sürücünün kendi kusuru ile neden oldu kaza nedeni ile uğradığı zararın poliçe kapsamında kalmaması nedeni ile davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının, idaresinde bulunan araç ile yaptığı tek yanlı kaza sonucunda yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün asli kusurlu olduğunu, davacının taleplerine konu sigorta poliçelerinin üçüncü kişilere verilen zararlar bakımından düzenlendiğini, sürücünün, ZMMS ve İMMS kapsamında zarar talebinin olamayacağını, kimse kendi kusuruna dayalı olarak hak talep edemeyeceğinden Ferdi Kaza Sigortası yönünden de talepte bulunamayacağını belirterek davanın ve birleşen davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı asilin, kullanımında bulunan … plakalı aracı ile yaptığı kaza sonucunda %91 oranında malul kalacak şekilde yaralandığını, kaza öncesinde ZMMS, İMMS ve Ferdi Kaza sigortasını kapsayan Süper Trafik sigorta poliçesi düzenlediğini, kazanın oluşunda davacının değil, yolun kusurunun bulunması nedeni ile doğan zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunun açık olmasına rağmen davacının taleplerinin tüm sigorta türleri açısından reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş gücü kaybı tazminatı ile tedavi ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Kendi idaresinde bulunan araç ile yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda yaralanan davacı tarafından, kaza yaptığı aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasından ve Ferdi Kaza Sigortasından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olup, dava dilekçesinin kapsamı itibari ile; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasına karşı yapılmış bir talep bulunmamaktadır.
Yargılama başladıktan sonra Mahkeme tarafından, İMMS’dan yapılan talebe ilişkin olarak ayırma kararı ile Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair verilen karar üzerinde, dosyaların yeniden birleştirilmesine karar verildikten sonra, her iki talep yönünden dava red edilmiştir.
Davacı isteminin dayanağı olan İMMS’nın eki durumundaki İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının üçüncü maddesinin (c) bendindeki düzenlemeye göre; işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usûl ve fürûnun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen taleplerin teminat dışı bırakıldığı belirtilmiştir. Buna göre, İMSS’nin amacının trafik kazaları sonucunda üçüncü kişilere verilecek zararların güvence altına alınması olduğu, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 3. maddesinin c bendinde açıkça “işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararların teminat dışında kaldığı” düzenlemesi karşısında, davacının kullandığı araç ile yaptığı kaza nedeni ile kendi yaralanmasından dolayı tazminat isteminin teminat dışında kalması nedeniyle bu talebin reddine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Davacının Ferdi Kaza Sigortası yönünden yaptığı talep bakımından ise; ferdi kaza sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
Ancak, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın kaza sayılmayan hallere ilişkin 4.maddesinin d. bendinde “Aşikar sarhoşluğun, sigortanın şumulüne giren bir kazanın icap ettirmediği ahvalde uyuşturucu madde kullanmanın, ilaç ve zararlı madde almanın”… tevlit ettiği yaralanma hali kaza sayılmaz şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda mahkemece, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü %100 kusurludur. Dosyada aşikar sarhoşluğa dair rapor alınmamakla birlikte, davacı sürücünün kaza sırasında 1.69 promil alkollü olduğu ve kazanın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana geldiği, bu oluş itibari ile; davacının, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 4/d. maddesi gereğince talepte bulunamayacağının kabulü gerekmekte olup, Ferdi Kaza Sigortası yönünden yapılan talebin reddine karar verilmiş olması da usul ve yasaya uygundur.
Davalı … şirketinin kazaya bağlı olarak hiç bir şekilde sorumlu tutulamaması karşısında, müteselsil sorumluluğundan da bahsedilemeyeceği için; davacı tarafın yol kusuruna dair iddiasının iş bu davada incelenmemesinin sonuca etkisi olmayacağından bu yöndeki itirazlar da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.