Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/49 E. 2022/1201 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/49 – 2022/1201
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/49
KARAR NO : 2022/1201

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2021
NUMARASI : 2020/631 Esas 2021/748 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/05/2022

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23.11.2016 tarihinde davacıya ait araç park halinde iken davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ve diğer davalı …’a ait aracın davacıya ait araca çarptıktan sonra olay yerinden ayrılması ile meydana gelen kaza sonucu davacıya ait araçta hasar ve bu nedenle değer kaybı oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.184,26 TL hasar bedeli, 4.500.00 TL değer kaybı zararı ve 236,00 TL ekspertiz gideri toplamı olan 18.920,26 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olmak üzere poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, değer kaybının poliçe kapsamında olmadığını, üstelik davacının aracında değer kaybı da oluşmadığını, değer kaybına neden olan kazanın kendilerine sigortalı araç tarafından meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, eksper ücretinin de kendilerinden istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazaya davalının aracının neden olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; davacının aracında meydana gelen hasarın davalı gerçek kişiye ait ve diğer davalıya sigortalı araç tarafından meydana getirildiğinin kabulünün mümkün olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesi 16.10.2020 tarihinde ‘davalı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak, iş bu kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının ilgili mercilerden araştırılarak varsa bununla ilgili belge ve bilgilerin, hasar dosyalarının getirilmesi, dosyada CD içinde mevcut PTS kaydının taraf vekillerinin beyan ve itiraz dilekçeleri ayrı ayrı gözetilerek çözümlenip değerlendirilmesi, kazaya yol açan aracın davalı aracı olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, kazaya davalı aracı sebep oldu ise davacı aracında iş bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının tespiti konusunda, yeniden seçilecek uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamı, KTT, ekspertiz raporu, davacıya ait aracın hasarlı hali ile çekilen fotoğraflar, hasarlı kısımlar, araçta oluşan hasar, davacı aracında önceden hasarlanan ya da değişen yahut tamir edilen parçalar, yapılan işçilikler, aracın modeli km’si, trafiğe çıkış tarihi, önceki bilirkişi raporunun ve ekspertiz raporunun da incelenip değerlendirildiği denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınarak, kazaya sebep olan aracın davalıya ait araç olup olmadığı ve araç kazaya neden olmuş ise davacı aracındaki hasar bedeli ve değer kaybı zararının belirlenmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği’ gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulüne, 14.184,26 TL hasar bedeli, 3.000,00 TL değer kaybı ve 236,00 TL eksper ücretinden oluşan toplam 17.420,26 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,davacı alacağının 17.184,26 TL’sine davalı … yönünden 23/11/2016 kaza tarihinden itibaren, 236,00 TL eksper ücretinin 17/12/2016 ödeme tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 31/03/2017 dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına, hasar bedelinin fazlaya ilişkin kısmının saklı tutulmasına, değer kaybı zararının fazlaya ilişkin bölümünün reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı … A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazaya sigortalı araç sürücüsünün neden olduğuna dair yeterli delilin dosya kapsamında bulunmadığını, bilirkişinin hasarlı parçalar ile işçilik ücretleri hususundaki tespitlerinin fahiş olduğunu, bilirkişi tarafından iskonto uygulanmaksızın hesaplama yapılmasının uygun olmadığını, hasar bedeli tespit edilirken anlaşmalı servis iskonto oranının dikkate alınması, mahkemenin aksi kanaate olması halinde ise piyasa şartları araştırılarak iskonto oranı belirlenmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından kdv tutarının hesaplamaya dahil edilmesinin yerinde olmadığını,araçta değer kaybı oluşmadığını, bilirkişi raporunda aracın önceki kazalarının araştırılmadığını,araç rayiç bedelinin hangi araştırmalar yapılarak belirlendiğinin net olmadığını, tazminata avans faizi işletilemeyeceğini, ekspertiz ücretinden sorumlu olmadıklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davalının aracının kazaya karışmadığını, hükme esas teşkil eden raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 23.11.2016 tarihinde sürücü …’un idaresinde olan aracıyla olay yerine geldiğinde yanında bulunan yolcunun fenalaştığı esnada aracını yolun sağına alıp bir müddet park halinde bekledikten sonra … plakalı beyaz … marka bir aracın, davacıya ait aracın arka kesimlerine çarparak olay yerinden ayrıldığını beyan ettiğinin belirlendiği, polis memurlarınca düzenlenmiş 19.01.2017 tarihli görgü ve tespit tutanağı uyarınca, 23.11.2016 tarihinde saat 21.35 sıralarında meydana gelen kaza ile ilgili olarak … plakalı araç üzerinden yapılan görgü ve tespitte aracın 2006 model … marka beyaz renkli araç olduğu aracın sağ arka kısmında hafif sürtme izi olduğu sol kapı kısmında ise kırmızı renkli hasar lekesi olduğunun belirlendiği, davalı …’ın kollukça alınan ifadesinde, … plakalı aracın kendi adına kayıtlı olduğunu aracının kaza tarihinde saat 21.35 sıralarında kazaya karıştığının kendisine bildirildiğini ancak kazaya karışmadığını o saatte aracın … adresinde olduğunu belirttiği, tanık …’in ifadesinde, kaza tarih ve saatinde park halinde bulunan araçta yolcu olarak bulunduğunu aynı yoldan gelen … plakalı beyaz renkli … marka aracın aniden içinde bulunduğu araca arkadan çarparak kaçtığını belirttiği, mahkemece istinaf kaldırma kararından sonra alınan 25/03/2021 tarihli ve 03/11/2021 tarihli raporlar uyarınca, davacıya ait aracın park halinde olduğu, hasar ile sonuçlanan olayda trafik kuralı ihlali ve kusuru bulunmadığı, hasara yol açan aracın ise kurallara uygun şekilde yol kenarında duran araca çarparak tam kusurlu olacak şekilde olaya neden olduğu, davalı gerçek kişi kaza saatlerinde evinde olduğunu, kazaya katılmadıklarını söylemiş ise de, PTS kayıtlarına göre davalı gerçek kişiye ait aracın 23/11/2016 kaza günü saat 21.34,52 de … Caddesi Etlik yönünde tespit edilmiş olması, tramer kayıtlarına göre davalılara ait ve sigortalı aracın kaza ile aynı tarihli 23/11/2016 tarihli hasar ihbarının bulunması ve davacı ile davalı gerçek kişi arasında davalıya iftira edilmesini gerektirir düşmanlığın bulunmaması karşısında, davacı ve araçta bulunan kişilerin davalı gerçek kişiye ait aracın kazaya neden olduğu şeklindeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacıya ait aracın hasarlanması ile sonuçlanan kazaya davalı …’ya ait aracın neden olduğu,her iki araca ait fotoğraflar, davalıya ait aracın tramer kayıtları incelenmek sureti ile eksper raporunda da belirlendiği gibi kaza nedeni ile davacının aracında oluşan hasarın tamir ve işçilik giderinin 14.185,26 TL olduğu, reel piyasa koşulları dikkate alınıp yapılan hesaplamaya göre, aynı araçta oluşan değer kaybının 3.000,00 TL olduğu, yine zararın belirlenmesi için yapılan inceleme nedeni ile ekspere yapılan ödemenin de zarar sorumluları olan davalılardan talep edilmesinin yerinde olduğunun belirlendiği,mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede, PTS kayıtlarına göre davalı gerçek kişiye ait aracın 23/11/2016 kaza günü saat 21.34,52 de … Caddesi Etlik yönünde tespit edilmiş olması, tramer kayıtlarına göre davalıya ait ve sigortalı aracın kaza ile aynı tarihli 23/11/2016 tarihli hasar ihbarının bulunması gözetildiğinde davacının aracına davalı …’a ait araç tarafından çarpılması neticesi davacının aracında hasar meydana gelmiş olması, davacıya ait aracın Tramer kayıtları incelenerek davacı aracının önceki hasar kayıtları da değerlendirilerek araçtaki hasar ve değer kaybı durumunun denetlendiği hasar bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğunun anlaşılmasına göre davalı … vekilinin ve davalı … sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte,yargılama gideri kalemine ilişkin olan ekspertiz ücretine, mahkemece verilen hükümde tazminat kalemleri arasında yer verilmiş olması doğru görülmediği gibi, davalı …’a ait olup diğer davalı tarafından sigortalanan aracın trafik tescil kaydında ve sigorta poliçesinde hususi araç olarak belirtilmiş olması karşısında hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesi gerekirken mahkemece avans faizine hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden davalı … vekilinin ve davalı … sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2021 tarih ve 2020/631 Esas 2021/748 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek, YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
Davanın kısmen kabulüne, 14.184,26 TL hasar bedeli, 3.000,00 TL değer kaybından oluşan toplam 17.184,26 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağının 17.184,26 TL’sine davalı … yönünden 23/11/2016 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 31/03/2017 dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Hasar bedelinin fazlaya ilişkin kısmının saklı tutulmasına,
Değer kaybı zararının fazlaya ilişkin bölümünün reddine,
Alınması gereken 1.173,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 323,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 850,73 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 323,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 354,52 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalılar lehine ret edilen miktar dikkate alınıp hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL tek bir vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 251,10 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL ve 236,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.987,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.827,57 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılan 297,50 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalıya iadesine,
2-İstinaf eden davalı … Sigorta tarafından yatırılan 297,50 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalıya iadesine,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-Davalı … Sigorta tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … tarafından yapılan 60,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK ‘nın 362/1-a-2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.