Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/461 E. 2023/385 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/461 – 2023/385
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/461
KARAR NO : 2023/385

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2021
NUMARASI : 2020/665 Esas 2021/759 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili, davalılar … ve …vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 10.01.2017 tarihinde davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davalı …adına kayıtlı davalı … idaresinde bulunan aracın davalı …Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu araca çarptığını, meydana gelen kazada davacı …’ın yaralandığını ve malul kaldığını, davadan önce davalı … Sigorta AŞ’ye başvuru yapıldığını, %6 özür oranına göre 21.930,00 TL. ödeme yapıldığını, ancak ödemenin zararı karşılamadığını, yine davalı …Sigorta AŞ’ye başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapmadığını, diğer davacıların …’ın eşi ve çocukları olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere geçici işgücü kaybı için 1.000,00 TL. kalıcı işgücü kaybı için 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle, bakıcı gideri için 500,00 TL, tedavi gideri için 500,00 TL ve ulaşım gideri için 250,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 70.000,00 TL, eşi… için 20.000,00 TL ve çocukları için ayrı ayrı 10.000,00’er TL den olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında ıslah dilekçesi ile davalı … AŞ’den 222.895,16 TL, diğer davalı …Sigorta AŞ 43.985,01 TL ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizlerden, diğer davalılar … ile …’ın tamamından sorumlu olması koşulu ile toplamda 266.880,17 TL.nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 21.717,80 TL geçici işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 3.555,00 TL bakıcı giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 661,00 TL. tedavi giderinin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, 18.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile daimi maluliyet zararı yönünde davalı … Sigorta AŞ yönünden talebini 85.174,84 TL daha arttırarak 308.070,00 TL’ye , davalı … ve …yönünden talebini 254.743,02 TL daha arttırarak 477.638,18 TL’ye yükseltmiş, davalı …Sigorta AŞ aleyhine açtıkları davadan sigorta şirketi ile sulh olmaları nedeniyle feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalılar … ve …vekili, kaza nedeniyle sürücüler … ve dava dışı … hakkında Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/1146 E sayılı dosyası dava açıldığını ve derdest olduğunu, ceza davasının sonucunun beklenmesini, davacı …’ın sürücü …’ın yanında bulunduğunu ve hatır için taşındığını, aracın modifiye edilmiş bir araç olduğunu, kaza yerine 180-200 km hızla seyrettiklerini ve kırmızı ışıkta geçtiklerini, davacı …’ın sürücünün hızlı gitmesine engel olmadığından kusuru bulunduğunu, kayıt yapmak suretiyle sürücüyü teşvik ettiğini, müterafık kusuru bulunduğunu, davacıya … Sigorta AŞ tarafından 21.930.00-TL ödeme yapıldığı ve ibraname verildiğini, bu nedenle davalı gerçek kişileri kapsaması ihtimali karşısında davacının talepte bulunma hakkı olmadığını, manevi tazminat isteminin fahiş ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … AŞ vekili, davalının … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, poliçe limitinin 330.000,00 TL. olduğunu ve yapılan ödeme sonucu kalan 308.070,00.-TL ile sorumlu olduklarını, davacı tarafından ibraz edilen evraklarla %6 maluliyetin tespit edildiğini, maluliyetin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre rapor alınması gerektiğini, sigorta şirketinin sürekli işgöremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı …Sigorta AŞ vekili, davalının … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, diğer davalılara ait aracın kırmızı ışık ihlali yaparak tam kusuru ile kazaya neden olduğunu, sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, davadan önce davacılar tarafından başvuru yapıldığını, ancak özürlü raporunun sunulmadığını, maluliyet tazminatının zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre hesaplanması gerektiğini, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek. Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin belirlenmesi gerektiğini, davacının müterafık kusuru ve emniyet kemeri kullanmadığından tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, araçta hatır için taşındığını, geçici işgöremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri ve ulaşım giderinin teminat kapsamında olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece verilen ilk kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 26. Hukuk Dairesinin 2020/847 E.-2020/1587 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği, Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1146 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ve verilen kararın kesinleşme şerhini içerir örneği celp edilip incelendiğinde; söz konusu trafik kazasından dolayı Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan rapora göre sanık …’ın kazanın meydana gelmesinde kırmızı ışıkta geçmesi şeklindeki eyleminden dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı …’ın raporları alınarak maluliyet durumunun tespiti için Ankara Üniversitesinden alınan 02.06.2021 tarihli raporda ; davacının 10.01.2017 tarihli yaralanmaya bağlı hem bedensel hem ruhsal etkilerinin olduğu, tıbbi iyileşme süresi tamamlandıktan sonra yapılan uzman değerlendirmeleri sonucunda, trafik kazasına bağlı kalıcı olan bedensel ve ruhsal etkilerin tespit edildiği ve raporlandığı, bu raporlar doğrultusunda ve olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik nazara alındığında , kişinin özür oranının % 41 olduğu, 15 ay süre ile işgöremez halde kaldığı ve 2 ay süresince başkasının bakımına ihtiyaç duyduğunun tespit edildiği, davacılar vekili … için davalı …Sigorta AŞ aleyhindeki maddi tazminat istemine ilişkin davalarında, sulh nedeniyle feragat ettiklerini beyan ettiği, sulh protokolü, ibraname başlıklı belgeyi dosyaya sunduğu, dosya hesap bilirkişisine tevdi edilerek, hesap bilirkişisinden alınan 08.10.2021 tarihli raporda; davacı …’ın % 41 oranında kalıcı maluliyeti ile davalı … Sigorta AŞ , … ve …yönünden olaydaki kusurun % 85 olduğu, davacının asgari ücret kadar geliri bulunduğu, Anayasa Mahkemesinin 2918 sayılı Yasanın 90 ve 92. Maddelerinin iptali nedeniyle 17. Hukuk Dairesinin süreklilik arzeden içtihatları gözetilerek TRH 2010 yaşam tablosu , progresif rant hesaplama yöntemi ile ve davalı … AŞ’nin davadan önce 29.08.2017 tarihinde 21.930,00 TL ödeme yaptığı da nazara alınarak, yapılan hesaplama neticesinde davacının davalı … AŞ, … ve …’dan talep edebileceği kalıcı maluliyet zararının 477.638,18 TL , geçici iş görmezlik zararının (21.717,80 /100×85)= 18.460,13 TL olduğu, yine geçici bakıcı gideri zararının (3.355,00 TL/100×85)= 3.021,75 TL olduğunun belirlendiği, 7251 Sayılı Yasanın 18. maddesiyle HMK 177. Maddesine eklenen 2 fıkrası kapsamında, Bölge Adliye Mahkemesi kararından ve de bedel arttırım dilekçesinden sonra, davacı vekilince sunulan 18.10.2021 harç tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabul edildiği, Ankara BAM 26 Hukuk Dairesinin kaldırma kararı ile, Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. Maddelerinin iptali ile 17 Hukuk Dairesinin İçtihatları nazara alındığında, 10.01.2017 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu davalı …Sigortaya sigortalı … plakalı aracın % 15 oranında , davalı … Sigortaya sigortalı davalı …’ın kullandığı ve davalı …’a ait … plakalı aracın % 85 oranında kusurları ile gerçekleşen kazada, davacının yaralandığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ve Eki Cetvellere göre % 41 oranında çalışma gücü kaybının meydana geldiği, 15 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, 2 ay tedavi sürecinde bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu, davalı …Sigorta AŞ ile davadan sonra zararların karşılanması nedeniyle sulh olunduğu, … Sigortaya sigortalı karşı aracın % 85 kusur oranı nazara alınarak yapılan hesap bilirkişisi raporunda davalı … Sigorta şirketinin davadan önce yaptığı ödemede güncellenerek mahsup edildikten sonra, davacının talep edeceği kalıcı maluliyet zararının 477.638,18 TL, geçici iş göremezlik zararının 18.460,13 TL ve bakıcı gideri zararının 3.021,75 TL yine dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre tedavi gideri zararının 661,00 TL ve karşı aracın %85 oranındaki kusuruna denk gelen miktarın 561,85 TL olduğu, yine önceki kararda belirtilen şekilde söz konusu kazadan dolayı …’ın yaralanmasından ötürü duyduğu manevi acıların giderimi ile eşi ve çocukları davacıların babaları ve eşinin yaralanması nedeniyle duydukları manevi acıların giderimi için aşağıdaki şekilde manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile ayrıca HMK 26. maddesi ve davacının talebi de dikkate alınarak hükmedilen kalemlere faiz işletilmesine dair hüküm kurulduğu belirtilerek; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 20.000,00-TL, davacı eş… … için 4.000,00-TL , davacı … … için 2.000,00-TL, davacı … … için 2.000,00-TL ve davacı … için 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine, davacı …’ın maddi tazminat istemine ilişkin olarak; davalı …Sigorta AŞ aleyhindeki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Sigorta, AŞ, … ve …aleyhindeki davanın kabulü ile; daimi işgücü kaybı zararı için 477.638,18-TL’nin (… sigortanın bakiye poliçe limiti 308.070,00-TL ile sınırlı olmak üzere) … Sigorta’dan 222.895,16-TL’sine 29.08.2017 temerrüt tarihinden, 85.174,8-TL’sine ıslah tarihi olan 18.10.2021 tarihinden itibaren, davalı … ve …’dan ise 266.880,17-TL’sine kaza tarihinden itibaren, 210.758,01-TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geçici işgöremezlik zararı yönünden; 18.460,13-TL’nin sigorta şirketinden 29.08.2017 temerrüt tarihinden, davalı … ve …’dan ise kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakıcı gideri zararı yönünden 3.021,75-TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine, tedavi gideri olarak 425,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ve 136,85-TL’nin bedel artırım tarihi olan 03.12.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve …vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemeye sunulan bilirkişi raporu ve karara bağlanan maddi tazminat miktarına ilişkin fazlaya dair her türlü talep hakkının saklı tutulduğunu, ayrıca itiraza uğramayan kısımlarda haklarında usulü müktesep hak teşkil etmemek üzere kararı istinaf ettiklerini, manevi tazminata ilişkin mahkemece davacı … ve ailesinin yıllardır yaşadığı elem ve acının dikkate alınmadığını, manevi tazminatın son derece düşük, günün ekonomik durumuna göre davacıların yaşadığı manevi travmayı düşünmeden çok düşük manevi tazminata hükmedildiğini, davacı … için 70.000,00 TL manevi tazminat istediklerini, davacının bu kaza nedeniyle bir bacağı diğerinden yaklaşık 4 cm kısaldığını, sürekli aksayarak yürüdüğünü, %41 oranında malul kaldığını, hala ağır psikolojik tedavi görmekte olduğunu, manevi tazminatın tamamen kabul edilmesi gerektiğini, diğer davacılar eşi ve çocuklar için belirlenen manevi tazminatlarında yaşanan manevi acı ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalılar … ve …vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Daha önce yerel mahkemece verilen kararın İstinaf Mahkemesi’nce kaldırılmasından sonra yerel mahkemede yeniden yapılan yargılama sonucunda, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 08.10.2021 tarihli rapor dikkate alınarak davacı …’ın “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik nazara alındığında kişinin özür oranının % 41 olduğu” kabul edilerek davacının davasının maddi tazminat yönünden tam, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak, yerel mahkeme kararını usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu, yerel mahkemece daha önce verilen karara (2017/703 Esas, 2019/1193 Karar sayılı ilamı) karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulduğunu, istinaf başvurusunda sadece müterafik kusur ve manevi tazminat yönünden itiraz edildiğini, maddi tazminat kararı yönünden istinaf yapılmadığını, bozmadan önce verilen kararda kalıcı işgücü zararı 213.504,13 TL, geçici işgücü zararı 17.374,24 TL,bakım gideri zararı 2.844,00 TL, tedavi gideri zararı 106,25-TL, ulaşım giderine ilişkin talebin ispata yarar belge olmadığından istemin reddine denildiğini, davacılar bu tazminat tutarlarına ilişkin olarak istinaf talebinde bulunmadığı halde, yeniden yapılan yargılama sonucunda; daimi işgücü kaybı zararı için 477.638,18-TL,geçici işgöremezlik zararı yönünden; 18.460,13-TL, bakıcı gideri zararı yönünden 3.021,75-TL, tedavi gideri olarak 425,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ve 136,85-TL’nin bedel artırım tarihi olan 03.12.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiğini, davacılar ilk mahkeme kararına karşı maddi tazminat hükmü yönünden istinaf talebinde bulunmadığından, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu, istinaf mahkemesince verilen kaldırma kararın gereklerinin yerine getirilmediğini, BAM Kaldırma ilamında ” davacının travma sonrası stres bozukluğunun kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için davacının kaza öncesinde stres bozukluğu ile ilgili tedavi görüp görmediğinin ve buna ilişkin ilaç kullanıp kullanmadığının belirlenmesi için kaza tarihi ve öncesine ait tedavi bilgilerinin istenmesi, ondan sonra kaza tarihinden sonra ortaya çıktığının belirlenmesi halinde tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceğinin araştırılmasının istendiğini, mahkemece, kaza öncesi (10.01.2017 tarihinden öncesi) tarihte davacının stres bozukluğu ile ilgili tedavi görüp görmediği araştırılmadan dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş olduğundan, sürekli maluliyet oranına ilişkin yapılan değerlendirmenin de eksik ve hatalı olduğunu, mahkemece sadece Sincan Devlet Hastanesi’ndeki davacı kayıtları istenmiş olup, ancak daha önceki dilekçelerindeki talepleri uyarınca öncelikle SGK’na yazı yazılarak; 10.01.2017 tarihinden önce davacının stres bozukluğu ile ilgili herhangi bir tedavi görüp görmediği ve ilaç kullanıp kullanmadığının araştırılması; kayıt bulunması halinde ilgili hastaneden kayıtların istenmesi ve sonrasında bozma ilamı doğrultusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenmesi yönünde talepleri olmasına rağmen, yerine getirilmediğinden, belirlenen maluliyet oranının hatalı olduğunu, yine BAM kaldırma ilamında “davacının travma sonrası stres bozukluğuna ilişkin tedavisinin sona erip ermediği, tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceği, kalıcı maluliyet haline gelip gelmediği” hususlarında rapor düzenlenmesi istenmiş ise de, Adli Tıp raporunda bu hususlara cevap verilmediğini, raporda, daha önce davacı hakkında düzenlenen raporlardan bahsedilip ancak bozma ilamında sorulan “davacının travma sonrası stres bozukluğuna ilişkin tedavisinin sona erip ermediği, tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceği, kalıcı maluliyet haline gelip gelmediği” hususlarında herhangi bir açıklama bulunmadığını, kabul içermemek kaydı ile, şayet mevcut rapor dikkate alınarak hüküm kurulacak ise “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ve Eki Cetvellere göre % 41 olarak bulunan sakatlık oranı değil; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespit İşleri Yönetmeliği uyarınca belirlenen %23 sakatlık oranına göre hüküm kurulması gerektiğini, bu nedenle de kararın hatalı olduğunu, dava konusu olayda kazaya karışan tarafların kusuruna ilişkin olarak alınan kusur raporda …’a %85; diğer sürücü …’a %15 oranında kusur verildiğini, kusur değerlendirmesi ceza mahkemesindeki kusur oranlarının aynen tekrarı niteliğinde olup, bu oranlara itiraz edildiği halde yerel mahkemece itirazlarının reddedildiğini, kusur oranları yönünden ayrı bir inceleme yapılması gerektiğini, ancak dosyada alınan kusur raporlarının ceza mahkemesindeki yargılamada rapor düzenleyen heyet olduğu, her iki raporun da ATK ilgili dairesince verildiğini, kusur incelemesinde ATK’nun son mercii olmadığını, itiraz üzerine alanında uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden kusur incelemesi yaptırılması gerektiğini, müterafik kusura ilişkin bir değerlendirme yapılmaması ve tazminattan indirim yoluna gidilmemesinin de hatalı olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2003/7775 E., 2003/9950 K. Sayılı ilamı) Yargıtay’ın vermiş olduğu diğer birçok kararda, müterafik kusurun belirlenmesi için alanında uzman kişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin belirtildiğini, davacı …’ın kazaya karışan dava dışı …’ın yanında bulunduğu, bu kişiler arasında hatır taşıması yapıldığı zararın meydana gelmesinde …’ın aşırı derecede hızlı ve yarış yaparcasına araç kullanmasının sebebiyet verdiği, davacı da bu duruma engel olmadığı gibi kayıt da yapmak suretiyle teşvik ettiğini, zarar nedeniyle davalıların hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle oluşan zarar ile kemer takmaması arasında illiyet bağı mevcut olup, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle zararın arttığını, manevi tazminat yönünden davalılar … ve …müştereken sorumlu tutulduğunu, oysa diğer davalı sigorta şirketlerinin de manevi tazminattan sorumlu olduğunu, sigorta poliçelerinde sigorta şirketlerinin manevi tazminat taleplerini de sigorta kapsamı altına aldığının açıkça belirtildiğini, davacı davasını iki kez ıslah etmiş olup, ikinci kez yapılan ıslahın yasal dayanağı bulunmadığını, ıslah yoluna taraflardan her birinin, sadece bir defa başvurabileceğini, HMK’nın 176/II. Maddesinde ikinci kez ıslah talebi olması durumunda, mahkeme re’sen bu talebin reddi gerektiğini, bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı vekili dava dilekçesinde davasını belirsiz alacak davası olarak nitelemediğini, dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtığı hususu da dikkate alındığında davanın kısmi dava olarak açıldığını, diğer yandan 03.12.2019 tarihli ıslah dilekçesinde ıslah edilen miktar yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebinde bulunduğunu bu hali ile de davanın kısmi dava olarak nitelendiği dikkate alınarak; yapılan ikinci ıslahta belirsiz alacak davası olarak yapılan nitelemenin de yasal dayanağı bulunmadığını, dolayısıyla davacı daha önce davasını 03.12.2019 tarihinde ıslah ettiğinden, ikinci kez yapılan ıslahın yasal dayanağı bulunmadığını, (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2015/10962 Esas, 2016/16755 karar sayılı 07.06.2016 tarihli ilamı), diğer yandan, davalılardan …Sigorta tarafından yapılan ödemenin miktarı sorularak hesaplanacak zarar miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, aksi halde davacının sebepsiz zenginleşeceğini, ödeme miktarının tespit edilmesini ve zarar miktarından mahsup edilmesini talep ettikleri halde bunun araştırılmadığını, davacılar lehine haksız bir kazanım ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacılar vekilinin ve davalılar … ve …vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı …Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç ile diğer davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpışması ile meydana gelen kazada davacı …’ın yaralandığını belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı gideri talep etmiş, mahkemece verilen ilk karara karşı davacılar ve davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine davacılar vekilinin ve davalılar vekillerinin istinaf başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre yapılan yargılama sonunda, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davalı …Sigorta AŞ yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden maddi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve …vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
1-Davalılar … ve …vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen raporda davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın %85 oranında, davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün %15 oranında kusurlu olduğuna dair belirlemenin hükme esas alınmasında, davacının son durum raporunun alınarak kazaya bağlı ruhsal ve bedensel etkilerinin olduğunun belirlenerek olay tarihinde Yargıtay tarafından kabul edilen yönetmelik hükümlerine göre %41 oranına maluliyetinin bulunduğunun belirlenmiş olmasına, davacının …Sigorta AŞ sigortalı araçta yolcu olması nedeniyle davalılardan hatır taşıması indirimi yapılamayacağına, davacının müterafik kusurunun bulunduğu ve yaralanması ile illiyet bağının olduğunun davalılar tarafından ispat edilememiş olmasına ve davalı …Sigorta AŞ’nin %15 kusur oranına göre ödeme yapması, davalıların %85 kusur oranına göre sorumlu olmasına göre davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalıların diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davacılar vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı …’ın yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri ve ulaşım giderinin davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece alınan maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporuna göre davacılar vekili tarafından verilen 03.12.2019 tarihli dilekçe ile davalılardan … Sigorta AŞ’nin 222.895,16 TL, diğer davalı …Sigorta AŞ’nin 43.985,01 TL’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olmaları, diğer davalılar … ile …’ın tamamından sorumlu olması koşulu ile 265.880,17 TL daha artırıp, toplamda 266.880,17 TL’ye geçici iş göremezlik tazminatını, 21.717,80 TL, bakıcı giderlerini 3. 3.555,00 TL , tedavi giderini 661,00 TL olarak ıslah etmiş, mahkemece verilen 31.12.2019 tarihli karar ile belirlenen tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak davacı …’ın kalıcı işgücü zararı 213.504,13 TL’nin geçici işgücü zararı 17.374,24 TL, bakım gideri zararı 2.844,00 TL nin tedavi gideri zararı 106,25 TL davalılardan tahsiline, ulaşım giderine ilişkin talebin ispata yarar belge olmadığından reddine karar verilmiş, kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılmasından yapılan yargılamada alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacı vekili tarafından verilen 18.10.2021 tarihli dilekçe ile davalılar … Sigorta AŞ ve davalılar … ve …yönünden %85 kusur oranına tekabül eden davalı … Sigorta tarafından kalıcı maluliyet bedeline ilişkin dava öncesi ödeme de indirilerek 477.638,18 TL olarak belirlendiği, istinaftan önce davalı … Sigorta’ya ilişkin kalıcı maluliyet bedelini 222.895,16 TL olarak rapor doğrultusunda talep ettiklerini, kaza tarihinde davalı … Sigorta’nın poliçe limitinin 330.000,00 TL olduğunu, davalı … Sigorta’nın davadan önce ödemiş olduğu bedel indirildiğinde kalan poliçe limitinin 308.070,00 TL olduğunu belirterek … Sigortadan 308.070,00 – 222.895,16 = 85.174,84 TL ( fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla) daha arttırarak 308.070,00 TL kalan 477.638,18 – 308.070,00 = 169.568,18 TL kalıcı maluliyet alacağının (fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla) ise, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, mahkemece davacı …’ın maddi tazminat istemine ilişkin olarak; davalı …Sigorta AŞ aleyhindeki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Sigorta, AŞ , … ve …aleyhindeki davanın kabulü ile; daimi işgücü kaybı zararı için 477.638,18-TL’nin (… sigortanın bakiye poliçe limiti 308.070,00-TL ile sınırlı olmak üzere) … Sigorta’dan 222.895,16-TL’sine 29.08.2017 temerrüt tarihinden, 85.174,8-TL’sine ıslah tarihi olan 18.10.2021 tarihinden itibaren, davalı … ve …’dan ise 266.880,17-TL sine kaza tarihinden itibaren, 210.758,01-TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geçici işgöremezlik zararı yönünden; 18.460,13-TL’nin sigorta şirketinden 29.08.2017 temerrüt tarihinden, davalı … ve …’dan ise kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakıcı gideri zararı yönünden 3.021,75-TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine, tedavi gideri olarak 425,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ve 136,85-TL’nin bedel artırım tarihi olan 03.12.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat talep ettiği açıkça HMK.nın 107. maddesine dayanılarak açılan belirsiz alacak davası olduğunun belirtilmediği, buna göre davanın kısmi dava olarak kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar mahkemece davacının Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra ıslah yapılabileceği belirtilmiş ise de HMK.nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası sonuçları itibariyle özel bir dava türü olup davacının dava dilekçesinde açıkça HMK.nın 107. maddesi gereğince açılan belirsiz alacak davası olduğu belirtilmediğinden mahkemece yapılan bu belirlemenin sonuca etkili olmadığı, HMK.nın 24. maddesi ve 25. maddelerine aykırı şekilde davacı tarafından açıkça belirtilmeyen bir hususta hakimin yorum yoluyla davanın belirsiz alacak davası olduğunu kabul etmesi mümkün görülmediği ve kısmi davada HMK.nın 176/2. maddesi gereğince tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlendiğinden davanın kısmi dava olarak değerlendirilerek karar verilmesi ve davacı tarafından verilen 03.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarı dikkate alınarak ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği şekilde davacının yolcu olduğu araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılabileceğinden davalıların %85 kusur oranına göre sorumlu oldukları miktara göre karar verilmesi gerekirken kısmi davada ikinci kez ıslah yapılmayacağı gözetilmeden davacı tarafça verilen ikinci dilekçeye göre karar verilmiş olması isabetli görülmediğinden davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince sigorta şirketi tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığından sigorta şirketi yönünden hükmedilen tazminat kesinleşmiş olmakla kesinleşen yönler korunarak ve maddi hatalar düzeltilerek davacının yaralanması nedeniyle 03.12.2019 tarihli ıslah dilekçesine göre davalı sürücünün %85 kusur oranına göre 222.895,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar … ve …’dan tahsiline dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, mahkemece verilen ilk karar karşı davacılar vekili manevi tazminatın az olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvuru yapmış, ancak maluliyet oranı ve ceza mahkemesi dosyası ile maddi vakıanın belirlenmemiş olması nedeniyle kusur oranları belli olmadığından davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf sebepleri incelenmemiştir. Davacılar vekili davacı …’ın yaralanması nedeniyle 70.000,00 TL, eş, için 20.000,00 TL çocukları için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan tahsilini talep etmiş, mahkemece davacı … için 20.000,00 TL eşi için 4.000,00 TL çocukları için ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazmin davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, 10.01.2017 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacının karşı araçta yolcu olması nedeniyle kusurunun bulunmadığı, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının sol femur şaftında parçalı fraktür olduğu, femur proksimalinin anteriora deplase olduğu, femur orta kısımda 8cm’lik kemık fragmanı olduğu, kas planları arasında çok sayıda milimetrik kemik fragmanı olduğu, sol femur kırığına yönelik ameliyat olduğu, yardımsız yürüyebildiği, kalça ve diz eklem hareket açıklıklarının tam olduğu, sol uylukta 3cm atrofi olduğu, sol alt ekstremitede 4cm kısalık olduğu, yürüyüşünün antaljik olduğu, kırık iyileşmesinin tamamlanıp mevcut tedavisinin sonlandırıldığı, mevcut son durumunun geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen kırık ile ilişkili olduğu, femur kırığına yönelik 2 kere ameliyat olduğunu, ilk ameliyatın kaynama olmaması üzerine leğen kemiğinde kırık geliştiğini, yapılan fizik muayenesinde koltuk değneksiz yavaş ve aksayarak yürüdüğü, desteksiz çömelemediği, sandalyeden destek alarak parmak ucu ve topluk yürümelerini yapabildiği, sol inguinal bölgede 9 cm, sol uyluk lateralinde 20 cm, sol patella superolateralde 4 cm ameliyat skarları olduğu, umblikus-medial malleol mesafesi solda 100 cm, sağda 104 cm; umblikustan 45 cm aşağıda alt ekstremite çapları solda 54,5 cm, sağda 56 cm, kalça ve diz hareketlerinin çok ağrılı olması sebebiyle muayenenin optimal yapılamamakla birlikte diz eklem hareketlerinin 1/5 kısıtlı, kalça eklem hareketlerinin 1/3 kısıtlı olduğu, travma sonrası stres bozukluğu meydana geldiği buna göre Balthazard formülüne göre %41 oranında maluliyetinin tespit edildiği, 15 ayda iyileşeceğinin belirlendiği, olayın meydana geliş şekli, somut olayın özellikleri davacının yaralanma şekli ve tedavi süreci değerlendirildiğinde zararın ağırlığı, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği, diğer davacılar yönünden belirlenen manevi tazminat miktarının uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacılar vekilinin davacı … yönünden manevi tazminata yönelik istinaf isteminin kabulü ile 50.000,00 TL. manevi tazminatın davalılar işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kesinleşen yönler korunarak HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacılar vekilinin ve davalılar … ve …vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 50.000,00-TL, davacı eş… … için 4.000,00-TL , davacı … … için 2.000,00-TL, davacı … … için 2.000,00-TL ve davacı … için 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine,
2-Davacı …’ın maddi tazminat istemine ilişkin olarak;
a-Davalı …Sigorta A.Ş. aleyhindeki davasının feragat nedeniyle reddine,
b-Davalı … Sigorta, … ve …aleyhindeki davasının kabulü ile;
-Daimi işgücü kaybı zararı için … Sigorta AŞ’nin bakiye poliçe limiti 308.070,00-TL ile sınırlı olmak üzere … Sigorta’dan 222.895,16-TL’sine 29/08/2017 temerrüt tarihinden, 85.174,8-TL’sine ıslah tarihi olan 18/10/2021 tarihinden itibaren, davalı … ve …222.895,16-TL’den sorumlu olmak üzere kaza tarihinden itibaren, yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Geçici işgöremezlik zararı yönünden; 18.460,13-TL’nin sigorta şirketinden 29/08/2017 temerrüt tarihinden, davalı … ve …’dan ise kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
-Bakıcı gideri zararı yönünden 3.021,75-TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine,
-Tedavi gideri olarak 425,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ve 136,85-TL’nin bedel artırım tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 21.044,26 TL harçtan (davalılar … ve …15.225,96 TL sorumlu olmak üzere ) peşin yatırılan 412,43 TL ile ıslah ile alınan 244,00 TL ve bozmadan önce davalılardan tahsil edilmek üzere yazılan 13.522,90 TL harç tahsil müzekkeresi toplamı 14.179,33 TL’nin mahsubu ile kalan 6.864,93 TL (davalılar … ve …1.046,63 TL sorumlu olmak üzere) harcın davalılar … Sigorta, … ve …’dan müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
4-Bozmadan önce davalı …Sigorta A.Ş.’den tahsil edilmek üzere yazılan 1.793,50 TL harç tahsil müzekkeresinin bila ikmal iadesinin istenilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.0986,00 TL karar ve ilam harcından 2.049,30 TL harç bozmadan önce alınmış olduğundan kalan 2.049,30 TL’nin davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.594,09 TL, başvurma ve 656,43 TL peşin harç toplamının tüm davalılar … Sigorta, … ve …’dan davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacıların davalı …Sigorta A.Ş. aleyhinde yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …Sigorta A.Ş. lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
9-Manevi tazminat yönünde yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Maddi tazminat davası yönünden davacı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan davalı … Sigorta 31.548,38 TL’sinden davalılar … ve …24.052,66 TL den sorumlu olmak üzere) vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı … manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
13-Davacı… … … manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
14-Davacı … … manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
15-Davacı … … manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
16-Davacı … manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
17-Davalılar … ve …manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
18-Davalılar … ve …manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacı… …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
19-Davalılar … ve …manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
20-Davalılar … ve …manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
21-Davalılar … ve …manevi tazminat yönünden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınara bu davalılara verilmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Davacılar vekili davalılar … ve …vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı … tarafından yapılan 314,50 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar … ve …tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 02.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.