Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/459 E. 2022/983 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/459 – 2022/983
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/459
KARAR NO : 2022/983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2021
NUMARASI : 2021/788 Esas (Derdest)

İHTİYATİ TEDBİR TALEP

DAVACI :
VEKİLİ :

ALEYHİNE İHTİYATİ
TEDBİR TALEP EDİLEN
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/10/2021 tarihinde davalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, … … Belediye Binasının karşısındaki ışıkta yaya kaldırımında bekleyen davacıya çarpması ile ağır yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada …’in %100 kusurlu olduğunu, davacının … Belediyesinde memur olarak çalıştığını, davacının kaza sonucunda … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağ bacağının kesildiğini, ruhen ve fiziken ağır travma geçirdiğini, 20/05/1967 doğumlu olup, kaza tarihinde (54) yaşında olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, haksız eylem sonucu sakat kalan kişinin bir işi ve kazancı olmasa bile, hangi yaşta olursa olsun günlük yaşamını sürdürürken “sakatlığı oranında” zorlanacak olması nedeniyle “güç kaybı tazminatı” isteme hakkı bulunduğunu, işine gidemediğini ve gelir kaybına uğradığını, sosyal yaşama katılma olanaklarından yoksunluk nedeniyle, davalının ağır kusuru da gözetilerek 500.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, Sigorta Şirketine başvurulduğunu ancak bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu, toplantı sonucunda anlaşma sağlanamadığını belirterek, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.500,00-TL’nin temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline, 500.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı … adına kayıtlı bulunan … plakalı araç üzerine, adına kayıtlı taşınmaz malları bulunması halinde üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın niteliği, tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak araç sahibi davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarının aynı çekişmeli olmadığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının tam kusurlu olduğunu, tedbir kararı verilmemesi halinde davacının telafisi imkansız zarara uğrayacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır.
6100 Sayılı HMK’nın 389/1 maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, UYUŞMAZLIK KONUSU HAKKINDA ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu şey üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulabileceği anlaşılmaktadır. Somut olayda ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen davalının taşınır, taşınmaz ve diğer hak ve alacakları ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile eldeki tazminat davasının konusu değildirler.
Bu durumda davacı tarafın talebinin dava dilekçesinde açıkça ihtiyati tedbir olup, ihtiyati haciz talebinin bulunmaması, HMK. 24, 25 ve 26. maddeleri hükmü uyarınca taraflarca getirilme ve taleple bağlılık ilkeleri uyarınca mahkemece sadece ihtiyati tedbir yönünden karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz yönünden de karar verilmiş olması doğru değil ise de sonuç itibariyle doğru bir şekilde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmakla ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 73,70 TL harç bedelinin İhtiyati tedbir talep eden (davacıdan) alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbir talep eden (davacı) tarafından yapılan istinaf başvuru giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.