Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/282 E. 2022/583 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30.05.2014 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki otomobiliyle seyir halinde iken hafif virajın bitiminde direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması neticesinde, tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde aracın sürücüsü ve davacı …’in eşi, davacı …’nun babası …’in vefat ettiğini, 30.05.2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’in Karayolları Trafik Kanunu madde 52/1-a maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu bulunduğunu, müteveffanın yakınları ve hak sahibi 3. kişi konumunda olan davacıların ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılmayacağını, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, bu kusur durumunun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğini, aracın … Sigorta A.Ş.’ne Kasko Filo Sigorta Poliçesi Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçede yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı içerisinde bulunan Manevi Tazminat Klozu gereği manevi tazminat zararının 150.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere teminat altına alındığını, bu sebeple davalı … şirketinin, davacıların uğramış olduğu manevi zararın tamamından limit sınırları içinde sorumlu olduğunu beyanla, eş … için 90.000,00-TL, kızı … için 60.000,00-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 04.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; aracın davalı şirkete 01.01.2014-2015 tarihleri arasında Tüm Oto Kasko Sigorta Poliçesine bağlı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde, maddi bedeni kaza başına (manevi tazminat dahil)150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Uyuşmazlık konusu talebin, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre teminat dışı olduğunu, söz konusu kazanın tek taraflı olarak sürücü tarafından % 100 kusurlu olarak gerçekleştiğini, hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 99.maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile müracaat öncesinde temerrüdün söz konusu olmayacağını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı taktirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden önce faiz sorumluluklarının da bulunmadığını, talep edilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, davacıların desteği …’in sevk ve idaresindeki aracın davalı … şirketine Birleşik Kasko-İMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, aracın tek taraflı kazası neticesinde davacıların desteğinin hayatını kaybettiği, İMSS’nin amacının trafik kazaları sonucunda üçüncü kişilere verilecek zararların güvence altına alınması olup, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 3. maddesinin c bendinde ise açıkça, “İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve fürunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararların teminat dışında kaldığı” düzenlemesi bulunduğu gözetilerek davacıların şartları oluşmayan manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; 30.05.2014 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki otomobiliyle seyir halinde iken hafif virajın bitiminde direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması neticesinde, tek taraflı -ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde aracın sürücüsü ve davacıların eş ve babası olan …’in vefat ettiğini, murisin vefatı nedeniyle davacı eş ve kızı için aracın Kasko şirketi olan davalıdan İMMS teminatı dahilinde manevi tazminat talep ettiklerini, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, İMMS’nin genel olarak, destekten yoksun kalma tazminatı için ZMSS’nin limiti üzerinde kalan zararın tazmini için düzenlendiğini, Genel Şartların teminat dışı olarak saydığı istisnai haller -kabul anlamına gelmemekle birlikte- kapsam olarak tanımı yapılan teminat için hüküm ifade ettiğini, ilgili genel şartlarda getirilen düzenlemenin İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı için geçerli olduğunu, dolayısıyla ek primle poliçeye dahil edilen teminatlar bakımından bu genel şartların uygulanmayacağını, manevi tazminatın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası’nda düzenlenen/bulunan bir teminat olmadığını, ancak ek sözleşme ile ilave prim ödenerek teminata dahil edilebildiğini,
İMMS Genel Şartlarında bu hususun “Manevi tazminat talepleri, ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabilir. Bu taleplerin, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) dışında kalması nedeni ile bu teminat, bahsi geçen zorunlu sigortanın varlığına bağlı olmaksızın, bu sigorta limitlerinin içinde hüküm ifade eder.” şeklinde ifade edildiğini, bu sebeple manevi tazminatın ek bir prim ödenerek İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamına dahil olduğunu, bu nedenle Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının istisnai olarak teminat dışı bıraktığı bir takım hallerin, ek prim ödenerek kapsama alınan manevi klozu kapsamadığını, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası bakımından, sigorta şirketinin hak sahiplerinin manevi zararını tazmin ile yükümlü olduğunu(Yargıtay17. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2016 Tarih, 2014/11531 Esas ve 2016/5754 Karar Sayılı Kararı) trafik kazasının 30.05.2014 tarihinde meydana geldiğini, poliçenin başlangıç/tanzim tarihinin 01.01.2014-01.01.2015 olduğunu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 S. KTK’da sürücünün kusurundan kaynaklanan tazminat talepleri teminat kapsamında(söz konusu talepleri teminat dışı bırakan bir hüküm bulunmamakta) olup, davalının davacıların manevi zararından sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte İMMS Genel Şartları teminat dışı haller arasında sayılan c bendinin uygulanması halinde; İMMS poliçesinde ek klozla manevi tazminatın sigorta kapsamına alınması ve manevi tazminat talep edebilecek kişilerin başında eş, füruu ve kardeşler gelebileceği için teminat dışı haller arasında sayılan c bendinin manevi tazminat talepleri için uygulanması halinde 3.maddenin uygulama alanının neredeyse imkansız olacağını, açıklanan nedenlerle işbu davada Genel Şartların c bendinin manevi tazminat talepleri açısından uygulanmaması gerektiğini, Kaldı ki; Kanunla sınırlandırılan (tahdidi olarak) teminat dışı hallere Genel Şartlarla yeni maddeler eklenemeyeceğini, kaza tarihinde(30.05.2014) yürürlükte olan kanunda davaya konu olayı teminat dışında bırakan bir hal bulunmadığını, İlgili kanun hükümleri karşısında genel şartlarda düzenlenen teminat dışı hallerin esas alınamayacağını (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 27.11.2017 tarih 2017/835 E. ve 2017/1728 K. istinaf kararı), haksız fiilin meydana geldiği tarih(30.05.2014), söz konusu poliçenin başlangıç ve bitiş tarihi (01.01.2014-01.01.2015) değerlendirildiğinde davalı … şirketinin davacıların uğradığı manevi zarardan poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Davanın, davalı … şirketine Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın, davacıların miras bırakanı olan sürücü … yönetiminde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ölümü nedeniyle davacı sağ eş ve kızı tarafından açılan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı … şirketince düzenlenen Kasko Filo Sigorta Poliçesine bağlı İhtiyari Mali Sorumluluk teminatı kapsamında manevi tazminat dahil maddi bedeni kaza başına 150.000,00-TL limit bulunduğu, davacıların miras bırakanı …’in aracın sürücüsü olup, tek taraflı olarak gerçekleşen trafik kazasında öldüğü, eldeki davada işbu poliçe kapsamındaki manevi tazminat klozu nedeniyle araç sürücüsünün eşi ve kızı olan davacılar tarafından, davalı … şirketine husumet yöneltildiği, İMSS’nin amacının trafik kazaları sonucunda üçüncü kişilere verilecek zararların güvence altına alınması olduğu, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 3. maddesinin c bendinde açıkça, “İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararların teminat dışında kaldığı”düzenlemesinin mevcut olduğu, somut olayda davacıların, aracın kaza anındaki sürücüsü olan …’in eşi ve kızı olduğu, bu nedenle davacıların talebinin İMMS genel şartlarının 3/c maddesinde açıkça teminat dışında kalan haller arasında sayıldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar … ve … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılardan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, davacılar tarafından yatırılan 80,00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.