Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/2409 E. 2023/69 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2409 – 2023/69
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2409
KARAR NO : 2023/69

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2022
NUMARASI : 2020/418 Esas 2022/507 Karar

ASIL DAVA DOSYASINDA ;

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Asıl dava dosyasında davacı vekili, 07.02.2013 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile… plakalı araçların çarpışarak yol kenarında meyve tezgahında satış yapmakta olan davacıya çarptıklarını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dava dosyasında davacı vekili, 07.02.2013 tarihinde davalı sigorta şirketi ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı… plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışarak yol kenarında meyve tezgahında satış yapan davacıya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, dava konusu kazaya karışan diğer aracın sigorta şirketine karşı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/418 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosyalar arasında hukuki ve fiili bağ bulunduğundan davaların birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, davacı vekilinin 08.02.2022 tarihli celsede davacının masrafları karşılamadığından asıl dava ve birleşen davada davacı vekilliğinden çekildiğini bildirdiği, çekilmeye ilişkin beyanı içerir duruşma zaptının davacı asile 24.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı asilin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde hazır olmadığı, davacı asılın 24.05.2022 tarihli duruşmada davayı takip etmediği, davalı vekilinin davacı yanın dava dosyasını takip etmemesi halinde kendilerinin de davayı takip etmeyeceklerini, dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği, HMK’nın 150. maddesi gereğince yasal üç aylık sürede davanın yenilenmediği gerekçesi ile asıl davanın HMK.nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, birleşen 2020/571 E. sayılı davanın HMK.nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı …istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davasının taraflarca takip edilmediği gerekçesi ile işlemden kaldırılmasına ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davayı takip eden avukatının Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli celsesinde dosyadan çekildiğine ilişkin beyanını içerir duruşma zaptının kendisine tebliğ edildiği belirtilmiş ise de kabul etmediğini, mahkemece tarafına tebligat yapılıp yapılmadığını bilmediğini, tebligat yapılmış ise tebliğ yapılan zarfta davayı takip etmemesi durumunda HMK’nın 150.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin açıkça ihtar edilmesi gerektiğini, ihtar yapılmadığından ve duruşmaya katılmamanın sonuçları yazılı olarak bildirilmediğinden Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararına itiraz ettiklerini, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleştirilen dava dosyasında dava trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dosyasında davalı sigorta şirketine sigortalı iki aracın çarpışarak yol kenarında meyve tezgahında meyve satan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunun belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalar davacı tarafından verilen vekaletnameye istinaden davacı vekili tarafından açılmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili 08.02.2022 tarihli duruşmada davacının vekilliğinden çekildiklerini beyanın davacıya tebliğ edilmesini talep etmiş, ayrıca 08.02.2022 tarihli dilekçesi ile davacının vekilliğinden çekildiklerini davacı … Amasya adresine tebligat yapılması istemiştir.
Mahkemece davacı vekilinin çekilme dilekçesi ve duruşma gününün davacı asıla tebliği için çıkarılan meşruhatlı davetiye davacının vekili tarafından belirtilen adrese tebliğe çıkarılmış, davacının adreste bulunmaması nedeniyle mahalle muhtarına tebliğ edilerek haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve komşusuna haber verildiği belirtilmiş, mahkemece 24.05.2022 tarihli duruşmada davacıya yapılan tebligata rağmen duruşmaya katılmadığı belirtilmiş, dosyanın işlemeden kaldırılmasın karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde vekilinin çekildiğinin ve duruşma gününün kendisine bildirilmediğini iddia etmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunun Bilinen adreste tebligat başlıklı 10. Maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” denilmiş, 21. maddesinde ise “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. (Ek: 19/3/2003-4829/5 md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.” düzenlemesi yapılmıştır.
Mahkemece davacı vekilinin çekilme dilekçesi ve duruşma günü davacının …Amasya adresine tebliğe çıkarılmış, davacının adreste bulunmaması nedeniyle Tebligat Kanununun 21. Maddesi gereğince tebliğ edilmiş, mahalle muhtarına bırakılarak haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. Mahkemece gerekçeli kararın tebliği için çıkarılan tebligatta ise davacının adresi … Amasya adresine yine Tebligat Kanununun 21. Maddesine göre tebliğ edilmiş ve haber kağıdı kapıya yapıştırılarak tebliğ edilmiştir. Davacının tebligat yapılan her iki adresinin farklı olması nedeniyle Uyap kaydı üzerinden yapılan adres araştırmasında davacının 2007 yılından itibaren … Amasya adresinin yazılı olduğu bu hali ile mahkemece davacıya vekilinin çekilme dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu hale göre mahkemece davacı asıla vekilinin çekilme dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken usulüne uygun olarak yapılmayan tebligat nedeniyle davanın takipsiz bırakıldığı gerekçesi işlemden kaldırılarak açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı Sebahat Kılıç’ın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın asıl ve birleştirilen dava dosyaları yönünden istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.02.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.