Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/2390 E. 2023/78 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2390
KARAR NO : 2023/78

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2022
NUMARASI : 2022/412 Esas 2022/323 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17.12.2020 tarihinde davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın davacıya ait ticari araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının aracında değer kaybı oluştuğunu ve aracı kullanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000,00 TL değer kaybı ile 100,00 TL araç mahrumiyetinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın davacının maliki bulunduğu aracın değer kaybı miktarı olarak şimdilik 5.000,00-TL, ikame araç bedeli olarak ise şimdilik 100,00-TL ödenmesine ilişkin olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği, diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyeceği, zira; Türk Ticaret Kanununun, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği bu nedenlerle işin ticari nitelikte olmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceği, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davaların asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanacağı, diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin düzenlemelerin, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, somut olayda uyuşmazlığın, davacının maliki bulunduğu aracın değer kaybı miktarı olarak şimdilik 5.000,00-TL, ikame araç bedeli olarak ise şimdilik 100,00-TL ödenmesine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, davacının tacir olmadığı, davacıya ait aracın ticari nitelikte bir araç olmadığı, davalı tarafın yaptırması zorunlu trafik sigortasının mevcut olmadığının dava dilekçesinde belirtildiği, taraflar arasında bir ticari ilişkinin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, bu davanın ticari bir dava olmadığı, davaya Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile; Mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece görevsizlik kararında gerekçe olarak davacıya ait olan aracın ticari nitelikte olmadığı belirtmiş ise de davaya konu aracın davacının şahıs şirketi adına kayıtlı olup aracın ruhsatından da anlaşılacağı gibi ticari nitelikte olduğunu, işlerini bu araçla devam ettirdiğini, ayrıca davalı yana ait aracın da ticari şirket adına kayıtlı olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın….doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. tarafların ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır .” hükmünü içerdiğini, dava konusu kazada, kazaya karışan iki aracında ticari nitelikte olmasının Türk Ticaret Kanunu 4.maddesi hükmü uyarınca davaya resen ticari dava niteliği kazandırdığını, eldeki dava yönünden mahkemenin görevli olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan davacıya ait araçtaki değer kaybı ve araç mahrumiyeti istemine ilişkindir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda, uyuşmazlık, davacının işleteni olduğu ticari araç ile davalı …. Şti’nin işleteni olduğu araçların karıştığı trafik kazası sonucu davacıya ait ticari araçta meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin olup, kazaya karışan araçların ticari araç olması, tarafların sıfatına göre davanın ticari nitelikte olması, zararın ticari iş ve işletmesiyle ilgili olduğu anlaşılmakla 6102 sayılı TTK’ nın 4/1 ve 5. maddesi gereğince ihtilafın çözümünün Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan, mahkemece taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.06.2022 tarihli, 2022/412 Esas- 2022/323 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3.maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dosyanın, davanın yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
4-İstinafa gelen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.