Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/2377 E. 2023/365 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2377 – 2023/365
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2377
KARAR NO : 2023/365

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2022
NUMARASI : 2021/778 Esas 2022/444 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19.06.2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 07.07.2016 tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresindeki, diğer davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davacı …’e çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını ve %100 malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00-TL geçici iş görmezlik, 2.000,00-TL, sürekli iş görmezlik tazminatı ve 2.000,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden ticari faizi ile birlikte davalılardan, 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini talep etmiş; 26.09.2019 tarihli artırım dilekçesi ile toplam 108.559,16-TL iş göremezlik, 121.449,54-TL bakıcı giderinin tazminini istemiş; 10.02.2020 tarihli dilekçesinde toplam iş görmezlik tazminatı 153.540,10-TL, bakıcı giderini 144.655,72-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta vekili, dava öncesinde davalı şirkete başvuru olmadığını, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davalı şirketin poliçe teminat limitleri kadar zarardan sorumlu olduğunu, ticari faiz istenemeyeceğini belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, oluşan zarar ile davalının fiili arasında herhangi bir illiyet bağının olmadığını, kazanın oluşumunda davalının kusurunun bulunmadığını, poliçede belirtilen limitler dahilinde hükmedilecek tazminat tutarının muhatabının sadece sigorta şirketi olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığından alınan raporda kazanın meydana gelmesinde davacının %85, davalının ise %15 oranında kusurlu olduğu, maluliyetin belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesi, Tıp fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda ise davacının geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde çalışma gücü meslekte kazanma gücü kaybının %100 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 18 ay olduğunun belirtildiği, 13.05.2019 tarihli rapora göre de davacının gerçekleşen kaza nedeniyle bedensel özür oranının %97 olduğu ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, mahkemece 02.12.2020 tarihinde “davanın kısmen kabulüne, 151.540,10-TL daimi iş görmezlikten, 141.665,00-TL bakıcı giderinden kaynaklı toplam 296.198,82-TL maddi tazminatın 230.008,70-TL’na davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2016, davalı … yönünden 07.07.2016 tarihinden, 66.187,12-TL’na ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 50.000,00-TL manevi tazminatın 07.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminata ilişkin fazla talebin reddine,” karar verildiği, karara karşı davalı … ve davalı sigorta şirketi tarafından istinaf kanun yoluna gidilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2021/631Esas. -2021/1859 Karar. sayılı 21.10.2021 tarihli kararı ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, güncel asgari ücret verileri dikkate alınıp hem progresif rant hem de önceki rapordaki gibi teknik faiz uygulanmak suretiyle terditli ek bilirkişi raporu hazırlandığı, raporda güncel (2022 yılı) asgari ücret verileri dikkate alınarak TRH 2010 tablosu ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8’e göre yapılan hesaplama sonucunda; küçük …’in sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 270.611.8-TL, bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat tutarının ise 285.980,56-TL olduğu, güncel (2022 yılı) asgari ücret verileri dikkate alınarak TRH 2010 tablosu ve Pogresif rant (%10 arttırım ve %10 eksiltim)’e göre yapılan hesaplama sonucunda; küçük …’in sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 417.003,57-TL olduğu, kaza tarihinde (2016 yılı) ZMSS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 310.000,00-TL olduğu, kalan tazminat tutarından diğer davalının sorumluluğunun devam ettiği, bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat tutarının ise 494.231,51-TL olduğu, kaza tarihinde (2016 yılı) ZMSS poliçesi tedavi giderleri teminat limit tutarının 310.000,00-TL olduğu, kalan tazminat tutarından diğer davalının sorumluluğunun devam ettiği yönünde görüş bildirildiği, Yargıtay’ın son içtihatları gereğince kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre ve Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarihli emsal kararı doğrultusunda, TRH 2010 yaşam tablosu ve kullanılarak, ancak 1,8 teknik faiz uygulanmadan, iskonto yöntemi uygulanarak ve çalışma yaşında olmayan davacının reşit oluncaya kadar (18 yaş) AGİ’siz asgari ücret düzeyinde geliri olduğunun kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplandığı aktüer bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı, davacının ilk kararı istinaf etmediği anlaşılmakla davalılar adına reddedilen miktara ilişkin kazanılmış hak doğmakla ilk verilen karardaki miktarları aşmayarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, 151.540,10-TL daimi iş görmezlikten, 141.665,00-TL bakıcı gideri toplam 296.198,82-TL maddi tazminatın 230.008,70-TL’na davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2016, davalı … yönünden 07.07.2016 tarihinden, 66.187,12-TL’na ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın 07.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin daha önceki 2016/826 Esas sayılı dosyasında 2020/571 Karar sayılı ilamında davacı lehine verilmiş bir karar olmasından hareketle dosyanın davacı tarafça istinaf edilmemiş olmasının davalılar lehine usulü kazanılmış bir hak teşkil etmediğini, mahkemeye daha önce sunulan bilirkişi raporuna 2022 yılı asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması yönünde; maddi tazminat hesapları yapılırken, rapor tarihinde bilinen en son ücretlerin esas alınması gerektiğini, tazminatının hesaplanmasında, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınması gerektiğini, asgari ücret kamu düzenine yönelik olduğundan bu hususta, hakim bu durumu doğrudan ve duruşmanın her aşamasında kendiliğinden gözetmesi gerektiğini, mahkemenin 2022 yılı asgari ücrete göre hesaplama yapması için dosyanın yeniden bilirkişi raporu aldırılmasını talep ettiklerini, 09.05.2022 tarihli 5. bilirkişi ek raporunun mahkeme dosyasına sunulduğunu, davacı kusurlu olmamakla birlikte Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 13.05.2019 tarih ve 1454 sayılı raporunda, davacı …’in 07.07.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu ve kişinin bedensel özür oranının %97 olduğu tespiti ile 2022 asgari ücrete göre sürekli iş görmezlik tazminat tutarının 417.003,57-TL olarak hesaplandığı, bakıcı giderinin ise 494.231,51-TL olduğu belirlenmesine rağmen mahkeme tarafından daha önceden dosyayı istinaf etmemeleri sebebiyle davacı taraf yönünden kesinleştiğinden dolayı daha önce verilen kararın verildiğini, bilirkişi raporu ile belirlenen her iki teminat limitleri tutarları üzerinde hesaplanan bilirkişi 5.ek raporu doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının aracı ile seyir hâlindeyken, davacı …’in, yolun kenarında aynı yöne doğru araca arkası dönük olarak yürümekte iken; davalı yanından geçmekte olduğu anda arkasında bakmadan yola fırlaması ve önüne atlaması üzerine aracın davacıya çarptığını, davacının karşıdan karşıya geçmeden önce herhangi bir şekilde yolu kontrol etmediğini, karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı noktada, trafik raporunda da açık olarak görüldüğü üzere, trafik ışığı, yaya geçidi yahut yaya geçişine yarar herhangi bir trafik ögesi bulunmadığını, asıl kusurun karşıdan karşıya, kontrolsüz olarak geçiş yapmaya çalışan davacıda olduğunu, mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 21.10.2021 tarih ve 2021/631 Esas. 2021/1859 K.arar Sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verildiğini, davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmadığından davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından sair istinaf sebeplerinin şimdilik değerlendirilmediğine yer verildiğini, mahkemece bilirkişiden güncel asgari ücret verileri nazara alınarak hem progresif rant hem de teknik faiz uygulanmak suretiyle iki yöntemle hesaplama yapılması için ek rapor aldırıldığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir olmadığını, bilirkişi raporu alınmasına dahi ihtiyaç bulunmadığını, davacı taraf 26.09.2019 tarihli dilekçesi ile kısmî dava olarak açmış olduğu işbu davayı tam eda davasına dönüştürdüğünü, talep sonucunu nihaî olarak artırdığını, HMK hükümleri nazara alındığından tam ıslahın dava açısından yalnızca bir kere yapılabileceğini, davacı da davasını tam ıslah ettiğinden, temin edilen her bilirkişi raporuna göre yeni bir ıslah dilekçesini (her ne kadar adına başka isimler verilse de) verme imkânı olmadığını, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/2997 Esas. 2021/331 Karar.) mahkemece bu husustaki itirazlara rağmen karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalıya kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamış olduğu gerekçesi ile kusur verildiğini, ancak bu kuralı ihlal etmiş olduğunu gösterir hiçbir somut delil bulunmadığını, kusur konusunda tekrar değerlendirme yapılması gerektiğini, 09.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda hesaplamada hatalar bulunduğunu, hem teknik faiz hem progresif rant hesaplaması nazara alınmışsa da bilinen dönem, bilinmeyen aktif dönem ve bilinmeyen pasif dönem açısından hesaplamanın gün üzerinden yapılması gerektiğini, ay olarak yapılan hesaplamada çalışılmayan günler hesaba dahil edildiğinden (askerlik, tatiller vb.) tazminat miktarı hukuka aykırı olarak hesaplandığını, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları Sürekli Sakatlık Tazminat Hesaplaması Başlıklı Ek 3’ün 6. maddesine atıf yapılarak bakıcı tazminatında net asgari ücretin nazara alınacağı ifade edildiğini, bilirkişi raporunda hatalı olarak brüt asgari ücretin esas alındığını, davacı tarafından hâlihazırda bakıcı çalıştırıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge de bulunmadığını, manevî tazminat açısından da fahiş değerlendirme yapıldığını, kabul edilen %15’lik kusur manevî tazminat miktarını fahiş hâle getirdiğini, davacının asli kusurlu olduğu nazara alındığında miktarın fazla olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu aracın davacı küçük …’e çarpması sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını ve %100 malul kaldığını belirterek, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalılardan, manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 02.12.2020 tarihinde verilen ilk kararda davanın kısmen kabulüne, 151.540,10-TL daimi iş görmezlik tazminatı ve 141.665,00-TL bakıcı gideri toplam 296.198,82-TL maddi tazminatın 230.008,70-TL’na davalı sigorta şirketi yönünden 27.10.2016, davalı … yönünden 07.07.2016 tarihinden, 66.187,12-TL’na ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili ve davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2021/631Esas. 2021/1859 Karar. Sayılı 21.10.2021 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararının davacı için tazminat belirlenirken yapılan hesaplamada 18 yaşına kadar agisiz asgari ücret uygulanması gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına, sair istinaf nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece istinaf kararından sonra aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış, 04.02.2022 tarihli raporda 18 yaşına kadar agisiz asgari ücret esas alınarak devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne göre bilinen dönem 31.12.2020 tarihi verileri esas alınarak yapılan hesaplamaya göre 151.467,41-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 144.655,72-TL bakıcı gideri belirlenmiş, davacı vekilinin güncel asgari ücrete göre hesaplama yapılmasını talep etmesi üzerine alınan 09.05.2022 tarihli ek raporda güncel asgari ücret verileri dikkate alınarak progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada bilinen dönem 31.12.2022 tarihi verilerine göre 417.003,57-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 494.231,51-TL bakıcı gideri hesaplanmış, devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne göre 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamada ise 270.611.81-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 285.980,56-TL bakıcı gideri belirlenmiştir.
Davacı vekili tarafından 09.05.2022 tarihli ek bilirkişi raporu ile belirlenen tazminatlar üzerinden karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, mahkemece verilen ilk karara karşı davalı sigorta şirketi ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı, davacı tarafın ilk hükme ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvuru yapmadığı, ilk karar ile belirlenen tazminatın davacı yönünden kesinleştiğinin anlaşılmasına göre mahkemece davalı yararına oluşan usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak karar verilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede, Davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat talep etmiş, mahkemece alınan aktüer raporundan sonra belirlenen tazminat miktarı üzerinden davacı tarafından talep arttırım dilekçesi olduğu belirtilen 26.09.2019 tarihli dilekçe verilerek hesaplama yönünden raporu kabul ettiklerini, herhangi bir itirazları olmadığını belirterek 108.559,16-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 121.449,56-TL bakıcı gideri talep etmiş, davalı sigorta şirketinin itirazı üzerine alınan 16.01.2020 tarihli ek rapor ile belirlenen tazminat miktarlarına göre talep artırım dilekçesi olduğu belirtilen 11.02.2020 tarihli dilekçe ile 153.540,10-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 144.655,72-TL bakıcı gideri talep etmiş, mahkemece verilen ilk karar ile 151.540,10-TL sürekli iş göremezlik, 141.665,00-TL bakıcı gideri olmak üzere 296.198,82-TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat talep ettiği açıkça HMK.nın 107. maddesine dayanılarak açılan belirsiz alacak davası olduğunun belirtilmediği, buna göre davanın kısmi dava olarak kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar mahkemece ön inceleme duruşmasında davanın HMK 107. maddeye göre açılmış belirsiz alacak davası olduğu belirtilmiş ise de HMK.nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası sonuçları itibariyle özel bir dava türü olup davacının dava dilekçesinde açıkça HMK.nın 107. maddesi gereğince açılan belirişiz alacak davası olduğu belirtilmediğinden mahkemece yapılan bu belirlemenin sonuca etkili olmadığı, HMK.nın 24. maddesi ve 25. maddelerine aykırı şekilde davacı tarafından açıkça belirtilmeyen bir hususta hakimin yorum yoluyla davanın belirsiz alacak davası olduğunu kabul etmesi mümkün görülmediği ve kısmi davada HMK.nın 176/2. maddesi gereğince tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinin düzenlendiğinden davanın kısmi dava olarak değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. Davacı tarafından verilen 26.09.2019 tarihli dilekçe ile talep edilen tazminat miktarı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken kısmi davada ikinci kez ıslah yapılmayacağı gözetilmeden davacı tarafça verilen ikinci dilekçeye göre karar verilmiş olması isabetli görülmediğinden davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince sigorta şirketi tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığından sigorta şirketi yönünden hükmedilen tazminat kesinleşmiş olmakla kesinleşen yönler korunarak ve maddi hatalar düzeltilerek davacının yaralanması nedeniyle 26.09.2019 tarihli ıslah dilekçesine göre 108.559,16-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 121.449,56-TL bakıcı giderinin davalı Mustafa Biçiciden tahsiline dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
II- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1.-Davanın KISMEN KABULÜNE,
151.540,10-TL daimi iş görmezlikten, 141.665,00-TL bakıcı giderinden kaynaklı maddi tazminattan kaynaklanan toplam 296.198,82-TL maddi tazminatın 230.008,70-TL’na davalı sigorta şirketi yönünden 27/10/2016, (davalı … 108.559,16-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 121.449,56-TL bakıcı giderinden sorumlu olmak üzere 07/07/2016 tarihinden) 66.187,12-TL’na ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
50.000,00-TL manevi tazminatın 07/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminata ilişkin fazla talebin reddine,
2.-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 20.233,34-TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 362,05-TL peşin, 785,59-TL ıslah, 232,92-TL tamamlama harcı toplamı 1.380,56-TL’nin mahsubu ile noksan olan 18.852,78-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (mahkememizin önceki kararında harçla ilgili işlem yapıldığından yeniden işlem yapılmasına yer olmadığına) (davalı …’nin 15.711,89-TL ile sorumlu tutulmasına)
-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.415,50-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına, (mahkememizin önceki kararında harçla ilgili işlem yapıldığından yeniden işlem yapılmasına yer olmadığına)
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince;
-Maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 29.183,92-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 362,05-TL peşin harç, 785,59-TL ıslah harcı, 232,92-TL tamamlama harcı, 1.037,65-TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.447,41-TL yargılama giderinin her halükarda yapılması gerektiğinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL. nın mahsubu ile kalan 99,20-TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2-Davalı … vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 66,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 24.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.