Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/2338 E. 2023/71 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2338
KARAR NO : 2023/71

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2021
NUMARASI : 2019/581 Esas 2021/761 Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 23.09.2017 tarihinde davalıya ait dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarptığını, davacı tarafından 27.803,16-TL hasar ödemesi yapıldığını, dava dışı sürücü …’ın %25 kusur oranına isabet eden 6.950,79-TL’nin tahsili için Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/11407 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi hasar bedelinin kusurlu yandan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, husumet dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da re’sen dikkate alınacağı, icra dosyasının incelenmesinde, dosyada mevcut takip talebinde davalının değil dava dışı …’ın borçlu olarak gösterildiği, davalı aleyhine yapılan usulünce bir icra takibi bulunmadığı, her ne kadar davacı yan davayı ıslah ederek alacak davasına çevirdiğini bildirmiş ise de, HMK’nun 180. maddesi; “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir,” hükmünü içerdiği, tam ıslahta, dava dilekçesi dahi verilmemiş sayıldığından 1 hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi gerektiği, (Yargıtay 3. HD 2019/6053 esas 2020/2441 karar sayılı ilamı), davacı yan her ne kadar ıslah dilekçesini dava dilekçesi olarak verdiklerini bildirmiş ise de, kanunun açık hükmü ile ıslah dilekçesinin HMK.nın 119. maddesindeki (b) ve (f) bentlerinin bulunmadığından geçerli bir dava dilekçesi olduğunun kabulü mümkün olmadığı ve ıslah talebinin yapılmamış sayıldığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesi ile davalı …’a karşı Ankara 1. İcra Müdürlüğü 2018/11407 sayılı icra dosyasındaki itirazın iptaline karar verilmesi talebiyle dava açtıklarını, davacı şirkete ait aracın davalıya ait araç ile çarpışması sonucu hasarın meydana geldiğini, davacı tarafından 27.803,16-TL harcama/ödeme yapıldığını, davalının %25 kusur oranına isabet eden 6.950,79-TL.nın tahsili için işlemler başlatıldığını, ancak sonrasında dava konusu icra takibinde davalı …’ın değil dava dışı sürücü …’ın borçlu olarak gösterildiğinin anlaşıldığını, davalıya karşı açtıkları itirazın iptali davasını, 16.02.2021 tarihli ıslah/dava dilekçesi ile “itirazın iptali davasında; işbu ıslah dilekçesi ile davanın alacak davası olarak görülmesini ve dava konusu olayda davalının kusuruna karşılık gelen, 14.10.2019 tarihli dava dilekçemizdeki harca esas tutar ve esasa ilişkin tüm talep/beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, tutar için talep etmek zaruri olmuştur. Malumunuz olduğu üzere 14/10/2019 tarihli dava dilekçemizde fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmuş idik. Sayın Mahkemenizin 02/02/2021 tarihli Duruşma Tutanağı’nın (1) no.lu ara kararı uyarınca; alınan 03/07/2020 tarihli Bilirkişi Raporu’nun SONUÇ kısmının (3) no.lu maddesince; davalının müşterek müteselsil sorumlu olduğu tespiti ile işbu rapor ışığında davamızı alacak davasına dönüştürmek suretiyle ıslah ediyoruz….”denilerek alacak davasına dönüştürüldüğünü, itirazın iptali davasının, ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülebildiğini, Yargıtay’ın çeşitli daireleri, gerek usul ekonomisi yönünden ve gerekse İcra İflas Kanunu 67. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. maddesi yönünden, itirazın iptali davasının ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülebileceğinin kabul edildiğini, (Y.19.HD.01.02.2006E, 2005/10973K 2006/742,Y.15.HD.23.01.2006 E.2005/7729 K.2006/173, Y.11.HD.16.06.2003 E.2003/797 K.2003/6447,Y.13.HD.09.02.2009 E.2008/9694 K.2009/1327, gerekçeli kararda ise HMK.nın 180. maddesi ve 119. maddesi gereğince yeniden bir dava dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, yerleşik Yargıtay kararlarında davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse davacının artık HMK.nın 180. maddesine göre bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermesine gerek olmadığı hususunun benimsendiğini, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2016/18986 Esas, 2018/7613 Karar 16.02.2021 tarihli ıslah/dava dilekçesinde ıslah edilen işlem ve sonuç kısmında ise taleplerin açıkça belirtildiğini, mahkemece HMK.nın 119. maddesine göre dava dilekçesi olarak kabul edilmediğini, ancak, ilgili Kanun’un devamında dava dilekçesinde eksik hususlar var ise bu eksikliklerin tamamlanması için hakimin davacıya bir haftalık kesin süre vermesi gerektiğinin belirtildiğini, davayı hukuka ve kanuna uygun olarak ıslah ettiklerini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı …’a karşı açtığı davasında davalıya ait aracın davacıya ait araca çarpması sonucu araçta meydana gelen hasar bedelinin davalıya ait araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden 6.950,79-TL’nın tahsili için Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/11407 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın kaynağı olan trafik kazasının 23.09.2017 tarihinde meydana geldiği, davacı şirkete ait … idaresinde bulunan aracın … idaresinde bulunan araç ile çarpıştığı, anlaşılmış, davalı …’ın kazaya karışan … idaresinde bulunan aracın kayıt maliki olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/11407 sayılı takip dosyasında takip talebinde alacaklının … A.Ş., borçlunun …, alacak miktarının 6.950,79-TL ve ferileri olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından verilen 16.02.2021 tarihli dilekçe ile davanın alacak davası olarak görülmesini ve dava konusu olayda davalının kusuruna karşılık gelen bilirkişi raporu ile belirlenen 9.660,00-TL alacak tutarının, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının HMK.nın 180. maddesi gereğince 1 haftalık süre içerisinde yeni dava dilekçesi vermediği, verilen ıslah dilekçesinin de HMK.nın 119/ b ve f maddelerinde belirtilen hususları taşımadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HMK.nın 176. maddesinde “(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. (2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” düzenlemesi yapılmış, davanın tamamen ıslahı başlıklı 180. maddesinde de “(1) Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde HMK.nın 119. maddesinde belirtilen hususlar ile davalının aracın sahibi olduğu ve davanın dayanağının açıklandığı, ıslah dilekçesinde de aynı şekilde davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri, dava konusunun değeri, belirtilerek dava dilekçesinin talep sonuç kısmı ve talep edilen miktar ıslah edilerek itirazın iptali davası alacak davasına dönüştürülmüştür. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse, ıslah dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise davacı taraftan artık HMK.nın 180. maddesine göre bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesinin istenmesi usul ekonomisine uygun değildir. Davacı vekili mahkemeye ibraz ettiği 16.02.2021 tarihli ıslah dilekçesinde davacı ve davalı tarafı bildirmiş, davasını ıslah ettiğini belirterek itirazın iptali olarak açılan davada talep sonucunu ve talep edilen miktarı değiştirerek davasını alacak davasına dönüştürmüştür.
Mahkemece davacının ıslah dilekçesi değerlendirilerek davanın alacak davası olarak görülüp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.02.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.