Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/2151 E. 2023/477 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2151 – 2023/477
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2151
KARAR NO : 2023/477

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2022
NUMARASI : 2022/340 Esas

DAVACILAR
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/09/2023

Mahalli mahkemesince verilen ara karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 11.09.2020 tarihinde davalı …’ın maliki davalı …’in yönetimindeki araç ile davacı … kontrolünde ve davacı …’un yolcu konumunda bulunduğu araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralandığını belirterek HMK.nın 107. Maddesi gereğince davacı … için 10.000,00 TL, … için 10.000 TL maddi tazminatın davalı araç işleteni ve sürücü ve davalı sigorta şirketinden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere tanzimini ve davacı … için 250.000 TL, davacı … için 75.000 TL manevi tazminatın davalı … ile …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalı gerçek kişilerin taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacaklarına ve … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıların ihtiyati tedbir talep ettiği taşınır, taşınmaz mallar, üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacakları ile araç dava konusu olmadığından HMK 389 vd. maddeleri uyarınca şartları oluşmayan ve aynı uyuşmazlık konusu olmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; meydana gelen kazada davacıların kusursuz olduğunu, davalılardan araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, Sağlık Bakanlığı Hakem Hastanelerinden alınan sağlık kurul raporlarında davacıların kaza neticesinde gördükleri bedensel zararın tespit edilmiş olması dikkate alındığında HMK’nın 390/3 maddesinde sayılan şartların mevcut olduğunu,özellikle sigorta şirketinin sorumluluğunda olmayan manevi tazminat yönünden alacaklarını tahsil edememe riskinin olduğunu, haksız fiilden doğan alacağın muaccel olduğunu belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile bağlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında kazaya neden olduğu iddia edilen araç kaydı ile davalılara ait taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebine ilişkindir.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK.nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK.nın 389.maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır.
Amaç bakımından; ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK.nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olup ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı verilen şey esasen asıl davanın konusudur.
Dava konusu olayda, davacılar vekili davalı gerçek kişilerin taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacaklarına ve … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunmuştur. Dava haksız fiilin bir türü olan trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen aracın mülkiyeti ile davalıların taşınır, taşınmaz ve diğer hak ve alacakları ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamakta olup HMK.nın 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir. Bir başka ifade ile eldeki tazminat davasının konusu değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen aracın mülkiyeti ile davalıların taşınır, taşınmaz ve diğer hak ve alacakları uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacılar vekilinin yerel mahkemenin 20.05.2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 220,70 TL’ nın mahsubu ile kalan 49,15 TL. harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliğinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.