Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/195 E. 2022/635 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI …….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, 06/11/2015 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ve genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıların desteği yaya …’ya çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek, HMK’nun 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik davacılardan eş … için 500,00 TL, çocuklar … için 500,00 TL, … için 500,00 TL ve … için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile şimdilik 100,00 TL cenaze ve defin giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden poliçe limitleri ile sorumlu olmak üzere tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya karışan … plakalı aracın 13/04/2015 başlangıç-13/04/2016 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere ….. numaralı ZMMS poliçesi ile …….. adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 290.000,00 TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigorta ettirildiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, desteğin ise asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, gerek ceza dosyasında gerekse mahkemece alınmış kusura ilişkin Ankara ve İstanbul Adli Tıp Kurumları Trafik İhtisas Daireleri’nin raporlarına göre, dava konusu kazada ve dolayısıyla davacının murisi …’nın vefatında bütün kusurun (%100) kendisinde olması, davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın sürücüsü …’in yani davalı sigorta şirketinin sigortalısının ise tamamen kusursuz olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi teminatı kapsamında sorumlu olamayacağından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ;hükme karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı sürücü …’in davaya konu zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, 06.11.2015 tarihi saat 06.30 sıralarında davalılardan … … A.Ş’nin maliki olduğu ve diğer davalı …’in sevk ve idare ettiği 38 LK 583 plakalı 2004 model beyaz renkli hyundai marka panelvan araç ile davalının dikkat ve özen göstermemesi nedeniyle karşıdan karşıya geçmekte olan davacıların desteği olan müteveffa …’ya çarpması sonucu bir kişinin öldüğü ve bir kişinin yaralandığı trafik kazasının meydana geldiğini, diğer davalıların zarardan sorumlu olduğunu, davalılar … … A.Ş ve … … Sigorta A.Ş’nin dava konusu zarardan sorumlu olduğunu, kazaya karışan aracın maliki … … A.Ş ‘nin mülkiyetinde olup 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu gereği İşleten olup ve bundan dolayı sorumluluğu doğduğunu, davalı … … Sigorta A.Ş’nin ise …. poliçe numaralı poliçesi ile Kasko Poliçesi Limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacıların kaza nedeni ile destekten yoksun kalıp maddi zarara uğradığını, davacılardan …‘nın kaza sebebiyle eşini, diğer davacıların ise babalarını kaybettiğini, davacıların murisleri …’nın ölümü nedeniyle yaşantılarını murislerinin destekleri olmaksızın idame ettirmek zorunda kalacaklarını, davacıların murisi olan …’nın eşinin ve çocuklarının geçimini sağlamakta olan tek çalışan kişi olduğunu, davacı eş …’un ev hanımı, çocukların ise küçük yaşta olup eğitim hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını, desteğini ölümü nedeniyle davacıların büyük bir ekonomik sıkıntıya düştüğünü ve geçimlerini sağlayamaz duruma geldiğini, dolayısıyla davalıların davacıların destekten yoksun kalma sebebiyle oluşan zararlarından sorumlu olduğunu (Yargıtay 17. HD 2013/12252 E. 2014/19284 K. 23.12.2014 tarihli ilamı) belirterek istinaf isteminin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/40 E. 2017/547 K. 19.06.2017 tarihli kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların desteği olan yayaya, davalıya ZMMS ile sigortalı aracın çarptığını belirterek davacı eş ve çocuklar için davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı istemiştir. Mahkemece davacıların desteği olan yayanın tam kusurlu, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek 06.11.2015 tarihli kaza tespit tutanağı, gerek Kayseri 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/783 Esas sayılı dosyasından alınan 08.01.2016 tarihli ATK raporu, gerekse eldeki davada alınan 29.03.2017 tarihli ATK raporlarında, davacıların desteği …’nın 06.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında asli ve tam kusurlu; davalı sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğunun belirlenmesi karşısında kaza ile davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olmasına ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRESİ İÇİNDE TEMYİZİ KABİL olmak üzere 10.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.