Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/188 E. 2022/1202 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/188 – 2022/1202
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/188
KARAR NO : 2022/1202

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2021/127 Esas 2021/658 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/05/2022

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün 15.05.2016 tarihinde trafikte seyir halinde olduğu esnada, davacının idaresindeki araca çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu belirterek şimdilik 1.500,00 TL geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile toplam talebini 47.518,52 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının da kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; yapılan yargılama neticesi davanın kabulü ile 47.518,52 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 11.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine kararın davalı sigorta vekili tarafından istinaf edildiği, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesi 21.01.2021 tarihli karar ile ‘TRH 2010 tablosuna göre muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesiyle tazminatın hesaplanması gerekirken davacının muhtemel yaşam süresinin 99 yaş olarak alınmasıyla hüküm kurulmuş olması yerinde bulunmadığından, kazanılmış hakların korunması suretiyle yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği’ gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesi (davacı vekili tarafından yapılan 12.08.2021 tarihli ıslah ile dava değerinin 87.669,06 TL olarak arttırılmış olması gözetilerek) davanın kabulüne, 87.669,06 TL tazminatın 11.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde; istinaf merciinin kaldırma kararından önce mahkemece 04.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasıyla karar verildiğini, kararın sadece kendilerince istinafa getirildiğini, taraflarınca hesaplama tekniğinin istinaf konusu yapılmadığını, davacı tarafça da hesaba itiraz edilmediğini, kendileri lehine usuli kazanılmış hak doğmasına rağmen alınan son raporda hesaplama yönteminin değiştirilmesiyle mahkemece hukuka aykırı karar verildiğini, maluliyet raporunun özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre alınması gerekirken çalışma gücü kaybı yönetmeliğine göre alınan raporun hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, dosyada ikinci kez talep artırım yapılmasının hukuki dayanağı olmadığını, geçici işgöremezlik ve bakıcı giderinin SGK kapsamında olup teminat kapsamında olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 15.05.2016 tarihinde sürücü …’ın, idaresinde bulunan aracı ile seyir halinde olduğu sırada, kendisine dur levhası olduğu halde kavşağı kontrolsüz olarak geçmek isterken aracının sağ yan taraflarına sürücü …’ün kullandığı aracın ön kısmıyla çarpıp sonrasında yol ortasında dönüş yapan … plakalı araca çarpması neticesi kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’ın kusurlu, diğer sürücünün kusursuz olduğunun belirlendiği, kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin düzenlenmiş olduğu, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın %75 oranında, sürücü …’ün %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, … Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor uyarınca davacının yaralanması neticesinde; %25,00 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği ve tıbbi iyileşme süresinin 3 ay olduğunun belirlendiği, TRH 2010 yaşam tablosu, 1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplanan aktüer bilirkişi raporu uyarınca davacının toplam 44.869,24 TL tazminata hak kazandığının belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kabulüne karar verilmesi üzerine kararın davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edildiği, mahkeme kararının Dairemizin 2018/3798 Esas-2021/86 Karar nolu 21.01.2021 tarihli ilamı ile ‘TRH 2010 tablosuna göre muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesiyle tazminatın hesaplanması gerekirken davacının muhtemel yaşam süresinin 99 yaş olarak alınmasıyla hüküm kurulmuş olması yerinde bulunmadığından, kazanılmış hakların korunması suretiyle yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği’ gerekçesiyle kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece kaldırma kararı sonrası alınan 04.07.2021 tarihli ve TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant yöntemi uygulanan rapora göre davacının zararının 87.669,06 TL olarak belirlendiği, bunun üzerine davacı vekilinin 12.08.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ikinci kez 87.669,06 TL olarak arttırdığı, mahkemece anılan raporun ve ıslah dilekçesinin esas alınmasıyla bu kez davanın kabulüne, 87.669,06 TL tazminatın 11.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketlerinden talep edebilir. Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf sebebi doğru görülmemiştir.
Bununla birlikte, mahkemece verilen 18/10/2018 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile toplam 44.869,24 TL tazminata hükmedilmiş olup anılan kararın davacı tarafça istinaf edilmediği, kararı istinaf eden davalı sigorta vekili tarafından da hesaplama tekniğinin istinaf konusu edilmediği(aynı zamanda ilk kararda tazminat hesabında kullanılan yöntemin kararı istinaf eden davalı sigorta lehine olduğu), kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce verilen kaldırma kararında da istinaf eden davalı lehine oluşan kazanılmış hakların yeniden verilecek kararda gözetilmesi gerektiği hususiyetle belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece yeniden yapılan yargılamada farklı hesaplama tekniği ile alınan bilirkişi raporu ile belirlenen ve ilk kararda hüküm altına alınan meblağı aşacak şekilde 87.669,06 TL tazminat hesabının hükme esas alınmasıyla davalı lehine oluşan kazanılmış hakların ihlali sonucunu oluşturacak şekilde davanın kabulüne, 87.669,06 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin müktesep haklarının ihlal edildiğine ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/11/2021 tarih, 2021/127 Esas – 2021/658 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile 47.518,52 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 11.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 3.245,99 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın, 157,18 tamamlama harcının, 140,00 TL ıslah harcının toplamı olan 326,38 TL’nin mahsubu ile noksan olan 2.919,61 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 6.977,41 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL harcın, 157,18 tamamlama harcının, 140,00 TL ıslah harcının toplamı olan 326,38 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 128,75 TL dosya/tebligat/müzekkere masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.028,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
ll-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 89,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 28.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.