Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1871 E. 2023/720 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1871
KARAR NO : 2023/720

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2020/584 Esas 2022/219 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.08.2014 günü, davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tespit tutanağı ve ceza yargılamasında alınan ATK raporunda araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Ankara Batı 9.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/114 Esas sayılı dosyası ile sanık sürücü hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini, maluliyet tazminatı için davalı … şirketine başvurulmuşsa da, davalının özür oranını oldukça eksik tespit edilip, yetersiz ödeme yaptığını ileri sürerek, HMK’nın 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 280,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 2.280,00 TL malullük/sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile tazminat talebini toplam 103.143,97 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan aracın davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalı şirketin sorumlu bulunmadığını, öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacı tarafın davalı şirkete yaptığı başvuru sonrası davacı yana 07.12.2015 tarihinde 37.228,43 TL ödeme yapıldığını, işbu ödeme ile davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece BAM kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan rapora göre davacının dava konusu kazadan dolayı %51 oranında sürekli iş-güç kaybına uğradığı, 9 ay geçici iş göremezlik halinde bulunduğu, kusur uzmanı ve hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan rapora göre, araç sürücüsü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, sigorta şirketinin yaptığı ödeme güncellenerek mahsubundan sonra davacının karşılanmamış geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 103.143,97 TL olduğu, bu zarardan davalı … şirketinin ZMMS poliçesine istinaden sorumlu olduğu, aracın zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının olduğunun anlaşıldığı, davacının eldeki dava açılmadan önce poliçeyi düzenleyen … Sigorta Şirketine 2015 yılında başvuruda bulunduğu, sigorta şirketinin, aracın şehir içi taşımacılık yaptığı, bu nedenle poliçe teminatı kapsamında bir kaza olmadığı belirtilerek davacının başvurusunun reddedildiği, bu durumda davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayanarak davalı … şirketine karşı dava açmasının mümkün olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 103.143,97 TL’nin dava tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafın istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya sebep olan aracın otobüs olduğunun ve zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesinin … Sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafından sözkonusu sigorta şirketine yönelik olarak aynı taleple Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunduğunu, başvurunun kabul edildiğini ve teminat limiti olan 268.000,00 TL üzerinden sorumlu tutulduğunu, sıralı sorumluluğun sözkonusu olduğunu, kaldı ki Tahkim kararında tahsilde tekerrüre neden olacak ibaresine karar yer verilmediğini, ayrıca davacının maluliyet oranının yüksek belirlendiğini, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici işgöremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, mahkemece verilen 17.04.2018 tarih 2017/120 E.2018/314 K. Sayılı kararın verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizce incelendiği, Dairemizin 16/10/2020 tarihli, 2018/3357 Esas 2020/1461 Karar sayılı kararında, “… 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortacısı, Trafik Sigortacısı ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Davacı vekili, davalı … şirketinin, davacının yolcusu olduğu otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu iddiası ile eldeki davayı açmış, mahkemece, kazaya neden olan aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece kazaya neden olan aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, ondan sonra davalının zarardan sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir…” gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, “… aracın zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının olduğunun anlaşıldığı, davacının eldeki dava açılmadan önce poliçeyi düzenleyen … Sigorta Şirketine 2015 yılında başvuruda bulunduğu, sigorta şirketinin, aracın şehir içi taşımacılık yaptığı, bu nedenle poliçe teminatı kapsamında bir kaza olmadığı belirtilerek davacının başvurusunun reddedildiği, bu durumda davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayanarak davalı … şirketine karşı dava açmasının mümkün olduğu..” gerekçesi ile davanın kabulüne ve davalı … şirketinin sorumluluğuna hükmedilmişse de, mahkemenin gerekçesi, Dairemiz kararı ve dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki, davacının yolcu olarak bulunduğu araç otobüs olup kaza tarihinde … Sigorta Şirketi tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, taraflar arasında bu hususta bir uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Nitekim, davacı vekili, Dairemizin kaldırma kararından sonra 20.08.2021 tarihinde, … Sigorta Şirketine husumet yönelterek Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin, 26.01.2022 tarih, 2021/162646 Esas 2022/23432 Karar sayılı kararında, kaza yapan otobüsün kaza tarihinde davalı … şirketine zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının sürekli işgöremezlik zararının 416.204,29 TL olduğunun anlaşıldığı, poliçe limitinin 268.000,00 TL olduğu gerekçesi ile 268.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 25.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası getirtilerek kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmesi, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenmesi, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince davacının zararından öncelikle poliçe limiti dahilinde zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunun, poliçe limitini aşan zararın bulunması halinde davacı zararından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … AŞ’nin poliçe limiti ile sorumlu olduğunun gözetilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.