Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1824 E. 2023/102 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1824 – 2023/102
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1824
KARAR NO : 2023/102

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022
NUMARASI : 2021/628 Esas 2022/251 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 17/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 06.09.2016 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların murisi yaya …’a çarpığını, meydana gelen kaza sonucu davacıların desteğinin vefat ettiğini, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğunu, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davacıların hastane ve defin masrafları, destekten yoksun kalma, yol masrafı ve manevi zararlarının oluştuğu, 550,00 TL defin, 350,00 TL kargo bedeli, ayrı şehirde yaşayan davacılar … için 500,00 TL yol ücreti, mezar yeri ve hocaya verilen 550,00 TL, defin yemeği için 3.000,00 TL, yedisinde verilen yemek için 3.500,00 TL, kırkında verilen yemek için 1.500,00 TL, elli ikisinde verilen yemek için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 11.150,00 TL harcandığını, davacı …’nun Ankara’dan kazanın meydana geldiği Alanya’ya uçakla gittiklerini, yol ücreti harcamak zorunda kaldıklarını, davacı …’in harcamalar için 20.000,00 TL kredi çektiğini belirterek, HMK.nın 107. maddesi gereğince 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek en yüksek oranda yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın eşi … için 80.000,00 TL, çocukları … için ayrı ayrı 30.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı…’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında her davacı için ayrı ayrı 200,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini açıklayarak davacı eş … için maddi tazminat taleplerini 57.846,45 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 3.009,38 TL olarak belirlemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, aktüer raporuna göre davacı …’a 67.162,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, ceza mahkemesi doyasının sonucun beklenmesini, murisin eşi dışındaki davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece Ankara Bam 26 HD’nin 2019/1053 E ve 2021/1424 K sayılı kaldırma kararına göre, kusur bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kazanın meydan gelmesinde sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu olup, ölenin desteğinden mahrum kalanın zararlarından sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta, haksız fiil faili olarak araç sürücüsünün sorumlu olduğu, aktüer bilirkişi raporu ile davacı … için bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 19.386,27 TL olduğunun belirlendiği, davacıların dava dilekçesi ekinde 550,00 TL defin ve 350 TL cenazenin kargo ile taşınmasına ilişkin ödeme belgelerini sundukları, bunun dışında iddia edilen zararların ispatına yarar delil bulunmadığını, davacıların ispat edebildikleri toplam zarar miktarının 900,00 TL olduğu miras paylarına göre yapılan hesaplamada davacı Vesile yararına 225,00 TL diğer davacılar yararına 168,75 TL tazminat hesaplandığı, eşi ve babaları ölen davacıların manevi anlamda ızdırap çekmemesi düşünülemeyeceğinden somut olayda bu davacıların manevi anlamda da zarar gördüklerinin kabulü gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranı dikkate alınarak manevi tazminat belirlendiği belirtilerek; davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 19.386,27 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 225,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 19.611,27 TL maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden 28.12.2016 temerrüt tarihinden davalı… yönünden 06.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, diğer davacılar için ayrı ayrı 168,75 TL cenaze ve defin giderinin davalı sigorta şirketi yönünden 28.12.2016 temerrüt tarihinden davalı… yönünden 06.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … için 30.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı…’dan 06.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davayı belirsiz alacak davası olarak açmalarına rağmen mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesi hükümleri doğrultusunda müddeabihi ıslah etmeleri için 2 haftalık süre verilmeyip kısmi kabul kısmi red kararı verilerek 6100 sayılı HMK’ya ve Yargıtay içtihatlarına aykırı karar verildiğini, mahkemece verilen ilk kararın Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin16.09.2021 tarihli 2019/1053 E. ve 2021/1424 K. Sayılı kararı ile kaldırılarak tekrar ilk derece mahkemesine gönderildiğini, mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre tekrar aktüer raporu alındığını, ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, rapordan sonra HMK.nın 107. Maddesi gereğince dava değerinin belirlemek için süre verilmediğini, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebi tam ve kesin olarak belirleme fırsatı verilmeksizin ve ıslah hakkını kullanmalarına imkan vermeksizin açıkça hukuka ve kanunlara aykırı karar vererek hak kaybına sebebiyet verildiğini, 6100 sayılı HMK’nın 186. maddesi hükümleri doğrultusunda sözlü yargılama hükümleri uygulamadan karar verildiğini, 15.03.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı yasanın 61. Maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2 maddesi uyarınca dava değeri dikkate alınarak basit yargılama usulü uygulanmasına karar verildiğini, hukuka ve kanunlara aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiğini, tensip tutanağında yazılı yargılama usulü uygulanmasına karar verildiği halde 2. Celsesinde basit yargılama usulüne karar vermiş olup kararın usule aykırı olduğunu, manevi tazminatın çok düşük olup artırılması gerektiğini, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğunu, davalının kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı, ülkenin ekonomik koşulları ve diğer koşullar birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarlarının oldukça düşük olduğunu, defin (cenaze) masraflarının gerekçesiz, hukuka ve Yargıtay kararlarına aykırı olarak azaltılmış müddeabihi ıslah hakkı verilmeyerek kısmi kabul kısmi red kararı ile davacıların hak kaybına uğratıldığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre bu tür defin/cenaze giderlerinin her türlü delille ispatlanabileceği, bu konuda delil ibraz edilememesi halinde dahi mahkemenin, bir bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle sarfedilen giderleri tespit ettirmek zorunda olduğu, ölüm olayının gerçekleşmesi haline göre, bunun için bir takım giderlerin yapıldığının da kabulünün gerektiğini, dava dosyasına sunulan deliller ile ispat edildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacılar vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek desteğin eşi ve çocukları olan davacılar için maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece verilen ilk karara karşı davalı sigorta şirketi ve davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Ankara Bam 26 HD 2019/1053 E ve 2021/1424 K sayılı kararı ile davalı sigorta şirketinin maddi tazminata ilişkin istinaf sebepleri kabul edilmiş, davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı eş … için yapılan hesaplamaya göre maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı tarafından verilen 23.04.2018 tarihli dilekçe ile maddi tazminat için dava değerinin ıslah edildiği, aktüer raporu ile tazminat miktarının daha düşük belirlenmesi halinde dava değerinin HMK.nın 107. Maddesine göre azaltılarak ikinci kez belirlenemeyeceğine, ilk karara karşı istinaf sebebi yapılmayan ve kesinleşmiş olan yönler istinaf sebebi yapılamayacağına göre davacılar vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde istinaf başvurusunun incelenmesinde; 6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, 06.09.2016 tarihinde meydana gelen kazada davalı…’nın idaresinde bulunan araç ile yaya geçidinden geçmekte olan yaya destek …’a çarparak ölümüne neden olduğu, kazaya davalının tam kusuru ile sebebiyet verdiği, olayın meydana geliş şekli, somut olayın özellikleri, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olması göz önünde bulundurulduğunda, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince davacı eş … için 60.000,00 TL müteveffanın çocukları olan diğer davacılar için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı…’dan tahsiline dair kesinleşmiş yönler ve davacı taraf lehine olan hususlar gözetilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacılar vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
Davanın Kısmen Kabulü ile,
1-19.386,27 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 225,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 19.611,27 TL maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden davalı… yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
1-b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. yararına red miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
2- 60.000,00 TL manevi tazminatın 06.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan tahsili ile davacı …’a ödenmesine verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 9.600,00 TL vekalet ücretinin davalı…’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
3-168,75 TL Cenaze ve defin gideri şeklinde maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden davalı… yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 168,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
3-b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. yararına red miktarına göre hesaplanan 2.840,63 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
4-168,75 TL Cenaze ve defin gideri şeklinde maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden davalı… yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 168,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
4-b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. yararına red miktarına göre hesaplanan 2.840,63 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
5-168,75 TL Cenaze ve defin gideri şeklinde maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden davalı… yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 168,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
5-b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. yararına red miktarına göre hesaplanan 2.840,63 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,

6-168,75 TL Cenaze ve defin gideri şeklinde maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden davalı… yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-a-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 168,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı … …’a verilmesine,
6-b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. yararına red miktarına göre hesaplanan 2.840,63 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL … için 20.000,00 TL … … için 20.000,00 TL manevi tazminatın 06.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
7-a- Davacılar yargılamada vekil ile temsil edildiğinden kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen davacı … için 9.200,00 TL, davacı … için 9.200,00 TL … için 9.200,00 TL … … için 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davalı…’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
8-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 1.385,76 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 686,52 TL peşin ve 235,28 TL tamamlama harcı toplamı 921,80 TL’nin mahsubu ile noksan olan 463,96 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 8.880,30 TL nispi karar ve ilam harcının davalı…’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
10-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 686,52 TL peşin harç, 235,28 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 951,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsili ile davacılara ödenmesine,
11-Davacı tarafından yapılan (kaldırma öncesi) 379,30 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.179,30 TL, (kaldırma sonrası) 693,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti, 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 814,30 TL, genel toplamda 1.993,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.295,45 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsil olarak alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davacılar vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 131,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 17.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.