Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1737 E. 2022/1765 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2022/1737 Esas – 2022/1765 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1737
KARAR NO : 2022/1765

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2022
NUMARASI : 2019/410 Esas(Derdest)

İHTİYATİ HACİZ TALEP
EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :

ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ VERİLENLER/İTİRAZ EDENLER
(DAVALILAR) :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

TALEP KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 18/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen ara karara karşı aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … … ve … … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda;
DAVACININ İDDİASI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların tamamen kusuru ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle ciddi oranda işgücü kaybına uğrayan davacı lehine geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 1.000,00TL tazminat talebinde bulunmuş, bedel arttırım dilekçesi ile davacının 43.054,84TL geçici iş göremezlik, 416.285,28TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğunu belirterek dava değerini bu miktarlara arttırmış, yargılama aşamasında sunduğu dilekçe ile davalıların mahkeme neticeleninceye kadar malvarlıklarını elden çıkarmaları durumunda mahkeme kararının tahsil kabiliyeti kalmayacağını, davalılardan … … adına kayıtlı birkaç gayrimenkul bulunduğu yönünde duyum aldıklarını, söz konusu gayrimenkullerin ve var ise araçların ellerinden çıkarılarak mahkeme kararının uygulanmasının önüne geçilmesini engelleyebilmek adına ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, 10.11.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, İİK’nın 257. maddesi gereğince; talep edilen 459.340,12TL yönünden davalılar … … ve … … adına kayıtlı araç, taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı … … vekilinin anılan ara karara ‘müvekkilinin müteahhitlik yapması ve dosyaya sundukları senetler uyarınca ticaret hayatının tehlikeye düşeceğini, davalılardan birinin sigorta olması göz önünde bulundurularak mahkemece konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise Kırıkkale ili, Merkez İlçesi, ….. Parseldeki tedbirin kaldırılmasını, bu talep kabul görmez ise davacı taraftan bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli ve geçici iş göremezlik miktarının %115’i kadar teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiş, itirazı üzerine mahkemece duruşma açılmasına karar verilmiş, 22.12.2021 tarihli ara karar ile davalı … … ve … … vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, talep edilen 459.340,12TL üzerinden %15 teminat yatırılması halinde ihtiyati haciz kararının devamına, 2 haftalık kesin süre içerisinde belirtilen teminatın yatırılmaması halinde ihtiyati haciz kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına karar verilmiş, kararın aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … … ve … … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce 31.03.2022 tarihinde istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş,davalılar … … ve … … vekili tarafından ihtiyati haciz kararına tekrar itiraz edilmesi üzerine mahkemece 01.06.2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş olup anılan ara karara karşı aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … … ve … … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … … ve … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı … …’nın ticari faaliyeti olan bir iş insanı olduğunu, müteahhitlik yaptığını, mesleği gereği gayrimenkul alıp-sattığını, mahkemece ihtiyati haciz şerhi işlenen Kırıkkale İli, Merkez İlçesi, Parselde bulunan daire tapularının satışı yapıp parasını almasına rağmen, söz konusu şerh sebebiyle tapu satış işlemini gerçekleştiremediğini, davalının ticari faaliyetine devam edebilmesi için anılan taşınmazdaki ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, ticari faaliyetinin devamı gereği davalı …’ın bankalarla ticari sözleşmeler yapmakta ve mesleği itibariyle de daire satışı gerçekleştirmekte olduğunu, ancak mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararıyla, davalının ticari hayatının bitme noktasına geldiğini, davalı … …’nın gerek sabit ikametgah sahibi olması gerekse de yapmış olduğu ticari faaliyetler neticesinde mal kaçırma tehlikesi ve şüphesi bulunmadığını, mahkemece verilen ara kararda ölçülülük ilkesine uyulmadığını, değişme ihtimali bulunan bir rapora istinaden davalı üzerine kayıtlı bütün taşınmazlara ihtiyati haciz şerhi işlemenin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarar nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 01/06/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair verilen karara karşı davalılar … … ve … … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde;”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
HMK’nın 396.maddesinde ise; (1) “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
(2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
Öte yandan HMK’nın 341/1. maddesinde de, istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar; “a) Nihai kararlar, b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.” olarak belirtilmiştir.
Buna göre, sadece nihai kararlar ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri hakkında madde metninde açıklandığı şekilde verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
Yukarıda değinilen, “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin düzenleme yapan HMK’nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.’nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Nitekim, HMK’nın 396. maddesinin gerekçesinde de, “…hal ve şartların değişmesi, hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, birçok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyati tedbirlerle ilgili temel hukuki ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir…” denilmek suretiyle, bu konudaki tereddütler ortadan kaldırılmıştır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı tarafından davalılar aleyhine trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası açıldığı, ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, İİK’nun 257. maddesi gereğince; talep edilen 459.340,12TL yönünden davalılar … … ve … … adına kayıtlı araç, taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konmasına,karar verilmiş, davalı … … vekilinin anılan ara karara ‘müvekkilinin müteahhitlik yapması ve dosyaya sundukları senetler uyarınca ticaret hayatının tehlikeye düşeceğini, davalılardan birinin sigorta olması göz önünde bulundurularak mahkemece konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise Kırıkkale ili, Merkez İlçesi, Parseldeki tedbirin kaldırılmasını, bu talep kabul kabul görülmez ise davacı taraftan bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli ve geçici iş göremezlik miktarının %115’i kadar teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep eder dilekçesi ile itirazı üzerine mahkemece duruşma açılmasına karar verilmiş, 22.12.2021 tarihli ara karar ile davalı … … ve … … vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, talep edilen 459.340,12TL üzerinden %15 teminat yatırılması halinde ihtiyati haciz kararının devamına, 2 haftalık kesin süre içerisinde belirtilen teminatın yatırılmaması halinde ihtiyati haciz kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına karar verilmiş,kararın davalılar … … ve … … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce 31.03.2022 tarihinde istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, davalılar … … ve … … vekili tarafından ihtiyati haciz kararına tekrar itiraz edilmesi üzerine mahkemece 01.06.2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, yukarıda açıklanan nedenlerle iş bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir.
Bu durumda, HMK’nın 341/1. maddesi gereğince, istinafı kabil bir karar bulunmadığından, aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun (dilekçesinin) reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen-itiraz eden … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun (dilekçesinin) 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen-itiraz eden … … ve … … tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talebi halinde kendilerine iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran davalılar … … ve … … üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 06.07.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.