Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1610 E. 2022/2341 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1610 – 2022/2341
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1610
KARAR NO : 2022/2341

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2022
NUMARASI : 2021/700 Esas 2022/322 Karar

DAVACILAR- KARŞI
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara, davalı/karşı davacı … vekili ile davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2014 tarihinde, davacı … idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı … idaresinde bulunan… plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda, davacı …’in ağır şekilde yaralandığını ve kalıcı maluliyetinin oluştuğunu, eşinin yaralanmasında dolayı davacı …’un da zarara uğradığını, eşinin yanında refakatçi olarak kalması nedeni ile eksik maaş aldığını, gidiş-geliş, ilaç ve konaklama masraflarının olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı …’in eşine refakat etmesi ve izin almak sorunda kalması, hastahane ve diğer tedavi yardımları nedeni ile 2.500,00-TL maddi tazminatın, davacı …’nin geçici ve sürekli iş göremezliği ve bakıma muhtaç hale gelmesi nedeni ile 2.500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı …’nin yaralanması nedeni ile … için 40.000,00-TL, … için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşunda davalı sürücünün kusurunun olmadığını, asli kusurlu olanın Karayolları Genel Müdürlüğü olduğunu, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kaza nedeni ile davalının da yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü belirterek, davacıların davasının reddine, yaralanan davalı/karşı davacı için 25.000,00-TL manevi tazminat ile 6.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davacılar/karşı davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan… plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını ve kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacı …’in yaralanmasına neden olan kazanın oluşunda, davacı sürücü …’un %15 oranında, sigortalı karşı aracı kullanan sürücünün %65 oranında ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ise %20 oranında kusurlu olduklarını, davacı …’in, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile vücut genel çalışma gücünü %2.1 oranında kayıp ettiğini ve 180 gün süre ile iş ve gücünden kaldığını, maluliyet oranı ve çalışamama süreleri dikkate alınarak yaptırılan aktüerya hesabına göre maddi tazminat miktarının belirlendiğini belirterek, asıl dava yönünden; davacı … …’un maddi tazminat davasının kabulü ile; sürekli işgöremezlik sebebiyle 52.679,25-TL, geçici işgöremezlik sebebiyle 4.920,66-TL ve tedavi gideri olarak 124,00-TL olmak üzere toplam 57.723,91-TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’un maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.125,00-TL otopark ücreti maddi zararının davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … … için 10.000,00-TL, … için 2.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline, karşı dava bakımından ise davanın 12/09/2018 tarihi itibariyle HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı/karşı davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının kazadaki kusur durumu ve tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alındığında fahiş olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından da istinaf dilekçesi verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı/karşı davacı … vekili ile davalı … AŞ vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların maddi tazminat talepleri yönünden her iki davalı için de davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat talepleri yönünden ise davalı … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı/karşı davacı … vekili ile davalı … AŞ vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuş olsa da; asıl dava davacılar vekili tarafından 03/08/2022 tarihinde verilen dilekçe ile davalı … AŞ tarafından yapılan ödeme doğrultusunda sulh olduklarını ve bu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini, diğer davalı yönünden ise davaya devam ettiklerini beyan etmiştir. Davalı … AŞ vekili tarafından verilen dilekçe ile feragat doğrultusunda karar verilmesini istemiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı belirtilmiştir.
Asıl dava davacıları ile davalı … AŞ arasında imzalanan “Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belgeye göre asıl alacak, faizi, vekalet ücreti, yargılama gideri, icra vekalet ücreti ve tahsil harcı olmak üzere toplam 85.511,08-TL ödenmesi nedeni ile davacılar; Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/700 Esas 2022/322 Karar sayılı dosyasındaki tüm maddi tazminat taleplerinden dolayı davalı sigorta şirketini, sigortalısını ve sigortalı aracı kullanan sürücüyü ibra etmişlerdir.
Bilindiği üzere HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı gibi HMK 311. madde uyarınca kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır.
Diğer taraftan, istinaf HMK’da kanun yolları başlığı altında ve 341-360. maddelerinde düzenlenmiştir. Başvurma hakkından feragat başlıklı 349. maddesinde ise; “Tarafların, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemeyecekleri, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmeyerek, kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verileceği, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı” düzenlemesi bulunmaktadır.
Ayrıca, davadan feragat kanun yolundan feragatten daha geniş kapsamlıdır. İstinaf istemininden feragatte istinaf dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, davadan feragatte ise feragatin hukuki niteliği gereği davanın reddine karar verilecektir. Kaldı ki; davadan feragat bir yerde kanun yolundan feragat isteğini de içermekte olup, davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/09/1995 tarihli ve 1995/12-661 Esas -1995/763 Karar sayılı kararı ile 19/12/2012 tarihli 2012/13-1369 Esas, 2012/1221 Karar sayılı kararlarında aynı görüş vurgulanmıştır.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK’nın 162. ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK’nın 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. Trafik kazasından kaynaklanan cismani tazminat ve manevi tazminat istemli davada, sürücü, işleten ve sigorta şirketi arasında, müştereken ve müteselsilen sorumluluk bulunduğundan, davacı taraf zararını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebilir. Zarar görenin sigortadan müştereken ve müteselsil talep edebileceği tazminat miktarı sigorta teminat limiti ile sınırlıdır. Müşterek ve müteselsil borçlulardan birisi tarafından yapılan ödemenin sonuçları ise TBK’nın 166. maddesinde düzenlenmiş ilgili madde de, “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu çerçevede, davacının zararlarından sürücü, işleten ve sigorta şirketi müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan yapılan ödeme kadar, diğer borçluların da borcundan kurtulması TBK’nın 166/1. maddesinin gereği olup, bu madde kapsamında diğer müteselsil borçluların ancak tazminat alacağına karşılık yapılan ödeme kadar borcundan kurtulacağı muhakkaktır. Yine TBK’nın 168. maddesinin 2. bendinde “alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır” hükmü düzenlenmiştir. Sürücü açısından; işleten ile sürücü arasında müteselsil sorumluluk olmakla beraber, sürücü haksız fiil faili olup, zarar en son sürücü üzerinde kalacağından, işletenin haksız fiil faili sürücüye rücu hakkı bulunmakta ise de, kaza araçtaki teknik arızadan dolayı meydana gelmediği sürece sürücünün araç işletenine zararı rücu hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle haksız fiil ve zararın asıl sorumlusu olan sürücü hakkındaki feragat, aracın işletenine sirayet edeceğinden, araç işletenini sorumluluktan kurtarır. Feragat, (6100 sayılı HMK 307. maddesinde belirtildiği üzere iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir. Davasından feragat eden davacı, bununla, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310/1mad.), davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur. Feragat sözlü yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. HMK.’nın 311. maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz.
Somut olayda, davalı … karşı aracın sürücüsü olup, dava ile talep edilen maddi tazminatlar sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen talep edilmiştir. Davacılar vekili davalı … A.Ş. aleyhinde açılan davadan feragat ettiğini bildirmiştir. TBK’nın 168/2. maddesi gereğince, davacılar vekilinin davalı … AŞ hakkındaki feragat beyanı, bu aracın sürücüsü olan diğer davalı …’e de sirayet edecektir. Alacaklı konumundaki davacıların, feragat beyanının sonucuna katlanması gerekir. Bu nedenle, davacılar maddi tazminat istemli olarak davalıları … ve … A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davasından feragati kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, hükümden sonra davadan feragat nedeniyle yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davadan feragat nedeniyle davalıları … ve … A.Ş. zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamındaki maddi tazminat alacağı hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden davalı … vekilinin istinaf talebi bakımından ise; 6098 TBK’nun 56. maddesindeki “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların çektiği acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … …’un % 2.1 oranında vücut genel çalışma gücünü kaybettiği ve bundan dolayı eşi olan diğer davacı ile birlikte uğradıkları manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı … AŞ vekilinin istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına, davadan feragat nedeniyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf istemine konu olmayan kısımlar aynen korunarak, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davalıları … ve … AŞ aleyhinde açılan cismani maddi tazminat taleplerinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe limitine kadar olan kısmı yönünden davadan feragat nedeniyle reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf isteminin kabulü ile; hükümden sonra asıl dava davacılar vekili tarafından, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamındaki zararlar yönünden davadan feragat nedeniyle Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/04/2022 tarih 2021/700 Esas 2022/322 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davadan feragat nedeniyle asıl dava davalıları … ve … A.Ş. hakkında ZMMS poliçe limiti yönünden davanın reddine karar verileceğinden, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf talep içeriğinin incelenmesine YER OLMADIĞINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden buna göre;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava davalıları … ve … A.Ş. hakkında açılan cismani maddi tazminat taleplerinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi limitine kadar olan kısmı yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı … … için 10.000,00-TL, … için 2.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile belirlenen manevi tazminatların haksız fiil tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 939,30-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, fazla yatan 858,60-TL peşin harç, 337,00-TL ıslah harcı ve 130,00-TL tamamlama harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 819,72-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kabul ve red oranı dikkate alındığında, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması nedeni ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan 100,00-TL yargılama giderlerinin davanın red oranına göre belirlenen 76,00-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’e verilmesine,
7-Maddi tazminat talepleri yönünden vekalet ücretlerinin davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması nedeni ile davacılar lehine yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı … A.Ş.’nin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden bu davacı lehine, AAÜT hükümleri 10/1-4. maddesi gereği 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı … …’a verilmesine,
10-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden bu davacı lehine, AAÜT hükümleri 10/1-4 maddesi gereği 2.000,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden, red edilen kısma göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine, AAÜT hükümleri 13/2. maddesi gereği 375,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … lehine, AAÜT hükümleri 10/2. maddesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı … …’tan alınarak davalı …’e verilmesine,
13-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … lehine, AAÜT hükümleri 10/2. maddesi uyarınca 2.000,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’e verilmesine,
14-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
B-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ KARŞI DAVANIN 12/09/2018 TARİHİ İTİBARİYLE HMK 150. MADDESİ UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Açılmamış sayılmasına karar verilen karşı dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının karşı davacı tarafından yatırılan 530,00-TL peşin harçtan mahsubu artan 449,3‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde karşı davacı …’e verilmesine,
2-Karşı davacı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Açılmamış sayılmasına karar verilen karşı dava yönünden davalılar … … ve … lehine AAÜT hükümleri 7/1 maddesi gereği 5.100,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin karşı davacı …’den alınarak davalılar … … ile …’a verilmesine,
4-Karşı davalılar … … ve … tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
lll-Davalı … AŞ tarafından yatırılan 1.022,67-TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin talebi gibi üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf talebi red edilen davalı … yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 819,72-TL harcın peşin alınan 1.022,67-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 202,95-TL harcın talep halinde yatırana iadesine,
Vl-İstinafa gelen davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Vll-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Vlll-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.