Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2022/1519 Esas – 2023/856 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1519
KARAR NO : 2023/856
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2022
NUMARASI : 2021/38 Esas 2022/88 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/12/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27.06.2016 tarihinde, davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yaya …’e çarptığını, meydana gelen kaza sonucu desteğin vefat ettiğini, davalıya ait araç sürücüsünün tam kusuru ile kazaya neden olduğunu, Banaz C. Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğunu belirterek HMK.nın 107. Maddesi gereğince davacı eş … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL manevi tazminatın ……A.Ş’den, davacı eş … için 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek davacı eş … için maddi tazminat talebini 13.578,07 TL. olarak artırmış, BAm kaldırma kararından sonra verilen 17.01.2022 tarihli talep artırım dilekçe ile davacı eş … için destekten yoksun kalma tazminatı talebini 30.618,15 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının işleten olmadığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, … plakalı aracın … A.Ş.ne uzun süreli kiralandığını, sürücünün kazada kusuru olmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … için 15.185,71-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı alacağı belirlendiğini, davacıya hesap bilgisi verilmesi gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesine rağmen gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonucu verilen ilk kararın, Dairemizin 2018/1638 Esas 2020/1715 Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı; kaldırma kararında, davalı … …. ve San. A.Ş.nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığının araştırılması, tarafların kusur oranlarının belirlenmesinde C. Savcılığı hazırlık dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası getirilerek değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı iptal kararı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı hesabının Yargıtay uygulamalarına göre yapılması gerektiğinin belirtildiği görülmüş, mahkemece, kaldırma kararı sonrası toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde müteveffa yaya …’in %75 oranında, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı …’in destekten yoksun kalma zararının hesaplanması için aktüerya bilirkişiden rapor alındığı, raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı … A.Ş.’nin işleten olup olmadığı hususunda araştırma için İzmir Vergi Dairesi’ne müzekkere yazıldığı, verilen 24/03/2021 tarihli yazı cevabında, 09/01/2014 tarihli araç kiralama sözleşmesinin vergi dairesine bildirildiğinin belirtildiği, davalı … AŞ’nin ticari defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, söz konusu bilirkişi tarafından taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, aylık kira faturasının düzenlendiği, kira sözleşmesinin ekinde her ne kadar davaya konu aracın plakası yok ise de söz konusu aracın plakası yazılmak sureti ile kira faturasının düzenlendiği ve aracın … AŞ.’ye teslim edildiğine ilişkin teslim tesellüm belgelerinin bulunduğunun rapor edildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı … AŞ tarafından 09/01/2014 tarihli araç kiralama sözleşmesinin vergi dairesine bildirilmesi, ticari defterlerinde kayıtlı olması, söz konusu aracın dava dışı … AŞ firmasına teslim edildiğinde ilişkin teslim tesellüm belgelerinin olması, kazaya sebebiyet veren şoförün … AŞ firması çalışanı olması ve söz konusu kira sözleşmesinin uzun süreli olması nedeni ile … AŞ’nin davaya konu … plakalı aracın işleteni konumunda olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Davalı … AŞ yönünden açılan davanın usulden reddine, 30.618,15-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … Genel Sigorta A.Ş’den alınarak davacı …’e verilmesine, karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … …. ve San. A.Ş.nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığının araştırılması, tarafların kusur oranlarının belirlenmesinde C. Savcılığı hazırlık dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası getirilerek değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı iptal kararı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı hesabının Yargıtay uygulamalarına göre yapılması gerektiği tek başına işleten ve kiracının ticari defterleri üzerinde yapılan araştırma ile işleten sıfatının değişip değişmediği hakkında karar verilemeyeceğini, kira sözleşmesi ekinde araç listelerinin olmadığını, sunulan adi nitelikteki kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceğini, kaldı ki sözkonusu kira sözleşmesine göre araç üzerindeki fiili hakimiyetin ve ekonomik yararlanmanın tam olarak devredilmediğini, davalı … AŞ’nin işleten sıfatının devam ettiğini, ayrıca davalı şirket lehine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının davalı şirket yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yaya …’e çarptığını, meydana gelen kaza sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekilinin, karardan sonra, 18.04.2022 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta AŞ yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, ilk derece mahkemesince, 29.04.2022 tarihli ek karar ile davalı … Sigorta AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin, davalı … AŞ yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yönünden istinaf sebebinin incelemesinde;
2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre trafik kaydı, “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenin üçüncü kişi olmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Aynı Yasanın 3.maddesinde, “İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda, davalı … AŞ vekili, kazaya karışan aracın davalı şirket adına kayıtlı olduğunu ancak aracı kazadan önce uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … AŞ’ye kiraladıklarını, aracın anılan şirket tarafından kullanıldığını, aracın işleteninin … AŞ olduğunu ileri sürerek davalı yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuş, dosyaya kiralama sözleşmesini, araç teslim tutanağını, kira sözleşmesinden doğan alacakların İş Bankasına temlik edildiğine dair belgeyi sunmuştur.
Bu savunma karşısında ilk derece mahkemesince, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda, davalı şirketin, dava dışı … AŞ ile aralarında düzenledikleri sözleşmenin damga vergisi beyanını mükellefi olduğu Gaziemir Vergi Dairesine beyan ettiği, davalı şirketin sözleşme gereği aylık kira faturası düzenlediği, dava konusu kazaya karışan aracın plakasının da faturalarda belirtildiği, kira bedellerinin davalı şirkete ödendiğinin banka hesaplarında görüldüğü belirtilmiştir. Davalı sürücü ile dava dışı … AŞ arasındaki belirsiz süreli iş akdi de dosyaya sunulmuştur. Bu itibarla, davalı … AŞ tarafından sunulan belgeler, yapılan bilirkişi incelemesi, vergi dairesi yazısı ve dosya kapsamından kazaya karışan … plakalı aracın, kazadan önce uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … AŞ’ye kiralandığının anlaşıldığı, davalı … AŞ’nin davacıların zararından işleten sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesince anılan davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin, yargılama gideri yönünden istinaf sebebinin incelenmesinde ise; davacılar vekili, kazaya karışan … plakalı aracın, trafik kaydında davalı … AŞ adına kayıtlı olmasına dayanarak davalıya husumet yöneltmiştir. Trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir ve aksini iddia eden tarafın ispat etmesi gerekir. Davalının, adına kayıtlı aracın işleteni olmadığı yönünden savunmada bulunması üzerine, bu savunmaya ilişkin olarak davalı tarafından işleten olmadığına dair delillerin toplanması ve alınan bilirkişi rapor ücretinin iddia eden davalı şirketten alınarak işleten olmadığının belirlenmesi halinde davacının trafik sicil kaydına dayanarak dava açmış olması nedeniyle yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davalının iddiasının ispatına yönelik yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınmasına karar verilerek sonuç itibariyle davacı üzerinde bırakılması ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile hüküm fıkrasının davacı tarafından davalı … AŞ’nin işleten sıfatının belirlenmesine ilişkin yapılan yargılama giderlerinin davalı … AŞ’den tahsili ile davacıya ödenmesi ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun davalı … İnş. AŞ’nin işleten sıfatının belirlenmesine yönelik olarak yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, sair istinaf sebeplerinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/38 Esas 2022/88 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
1-Davalı … Sigorta AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Davalı … AŞ yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 307,74 TL harç ile 47,00 TL ıslah harcı toplamı olan 354,74 TL’nin mahsubu ile bakiye 84,89TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Sigorta AŞ’nin vekalet ücreti taleplerinin olmadığına dair yazılı beyanı gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … AŞ’ye, aracın trafikte adına kayıtlı olması nedeniyle husumet yöneltildiği, dolayısıyla kendisi hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin, yargılama gideri talepleri olmadığına dair yazılı beyanı, davalı … AŞ’nin, aracın kendi adına kayıtlı olması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalılarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar tarafından davalı … AŞ yönünden yapılan 40,00 TL talimat ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 740,00 TL yargılama giderinin davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
II – İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 100,90 TL tebligat ve posta masrafı ile 220,70 TL istinaf başvurma harcı olmak üzere toplam 321,60 TL istinaf yargılama giderinin davalı … AŞ’den alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.