Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1229 E. 2022/1443 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1229 – 2022/1443
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1229
KARAR NO : 2022/1443

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2019/213 Esas 2022/120 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23.01.2019 tarihinde davacının sürücüsü olduğu… plakalı araç iş makinası ile davalı …’ün sürücüsü olduğu … plakalı, davalı … A.Ş. tarafından işletilen, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı kamyon ile çarpışması sonucunda oluşan şimdilik geçici ve daimi işgücü kaybı sebebiyle 5.000,00-TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı gideri için 1.000,00-TL, aracın hasar bedeli için 2.350,00-TL, aracın işletilmemesinden 1.000,00-TL, araçta oluşan değer kaybı için 1.000,00-TL ile 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçelerinde, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, HMK 320/4 maddesinde ”Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. ” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm kapsamında değerlendirme yapıldığında; davanın ilk olarak 13/07/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 08/10/2021 tarihinde yenilendiği, 08/02/2022 tarihinde yapılan duruşmada davacı vekilinin mahkemece kabul edilen e-duruşma talebi nedeniyle davacı vekili ile bağlantı kurulmak istenildiği ancak davacı vekilinin e-duruşma sistemi üzerinden hazır bulunmadığı, e-duruşma talep dilekçesinde bildirdiği irtibat numarasından aranmasına rağmen ulaşılamadığı, gerek duruşma öncesinde gerek sonrasında mahkemeye mazeret de bildirmediği, davalı … A.Ş. vekilinin duruşmada hazır bulunduğu ve davayı takip etmeyeceğini beyan ettiği, davalı … vekili tarafından mazeret dilekçesi sunulmuş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.12.2019 tarihli, 2017/13-676 E., 2019/1415 K. sayılı içtihadında da belirtildiği gibi davanın devam etmesi aleyhine olan davalının, davacının duruşmaya katılıp katılmayacağını bilmeksizin sadece kendi mazereti nedeniyle yeni duruşma günü ve yapılan işlemlerden haberdar olmak amacıyla verdiği dilekçeye, kanun koyucunun aradığı davayı takip edecekleri yönünde açık irade beyanı vasfı vermenin mümkün olmadığı, aksi durumun kanunun amacına uygun düşmeyeceği ve bu bakımdan davalının mazeret dilekçesinin sonuca etkili olmadığı gözetilerek mevcut hukuki durum karşısında taraflarca dava takip edilmediğinden 08/02/2022 tarihinde davanın ikinci kez işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle HMK 320/4 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi huzurdaki davanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/213 E. Nolu dosyasının 08.02.2022 tarihli 09:30 duruşmasına ilişkin davacı vekili olarak aynı gün farklı adliyede duruşması olmasından ötürü (EK-1) e- duruşma talebinde bulunulduğunu, yerel mahkemece e- duruşma talebi kabul edilmiş olup, duruşma saatinde cep telefonundan duruşmaya katıl butonu beklediklerini, duruşma saatinden 21 dakika sonra 09:51 de e duruşma bildirimi geldiğini; ancak katıl butonunun aktif olmadığını, Mahkeme tarafından 1 dakika sonra 09:52 ‘de yeniden e-duruşma bildirimi geldiğini, (EK-2) ancak duruşmaya katıl butonunun yine aktif olmadığını, bunun üzerine cep telefonun meşgul olmaması için başka bir cep telefonundan mahkemeyi aradıklarını; mahkeme kalemi tarafından telefon açılmadığını, ‘Duruşmaya katıl’ butonunun aktif olmaması nedeni ile 10:12’de kendi telefonundan mahkemeyi aradıklarını (EK-3, Vodafone resmi kayıtları). Mahkeme kalemi tarafından teknik sorunlar nedeni ile bağlanmakta güçlük çekildiğinin söylendiğini, ancak daha sonra duruşma tutanağını incelediğinde duruşmaya iştirak etmediği için dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, 16.02.2022 tarihli gerekçeli kararda ise; ‘davacı vekilinin e- duruşma sistemi üzerinden hazır bulunmadığı, e- duruşma talep dilekçesinde bildirdiği irtibat numarasından aranmasına rağmen ulaşılamadığı, gerek duruşma öncesinde gerek sonrasında mahkememize mazeret de bildirmediği’ şeklindeki gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ancak e -duruşma talep dilekçesinde herhangi bir irtibat numarası belirtilmemiş olmasının yanı sıra duruşma gün ve saatinde mahkemece gelen bir arama da olmadığını, davacı vekili olarak kendilerine ait … nolu GSM numarası kayıtları incelendiğinde durumun anlaşılabileceğini, Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik‘in 19. Maddesinde ”Taraf veya vekilin kusuru olmaksızın teknik sebeplerden dolayı e-Duruşmanın yapılamaması hâlinde, ilgili taraf veya vekil yönünden Kanunun 150 nci maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz.“ dendiğini, öte yandan 08.02.2022 tarihli duruşmada ”Takip edilmeyen davanın HMK.150 gereğince taraflardan birinin davayı süresinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına” karar verildiği halde; 16.02.2022 tarihli gerekçeli kararda ‘davanın açılmamış sayılmasına’ karar verildiğini, son duruşmada kurulan hüküm ile gerekçeli karardaki hükmün birbirinden farklı olduğunu, yerel mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilen dava, trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebi olmakla beraber harca esas değer olarak 50.350,00 gösterilmiş ise de mahiyeti gereği belirsiz alacak davası olarak açıldığını, dosyadaki raporlar göz önüne alındığında; davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan kanuna göre neticede dava değerinin 100.000,00 TL’nin üzerinde olacağı ve dolayısıyla da yazılı yargılama usulüne tabi olacağının açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi istemine ilişkindir.
TTK’nın 4/2 maddesi gereğince, “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.”şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde şimdilik toplam 50.350,00 -TL tazminat talep edilmiş olup, davanın basit yargılamaya tabi olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/1. maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri ve gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri taktirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun’un 320/4. maddesinde; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece TTK.nın 4/2. maddesi gereğince davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu belirtilerek HMK.nın 320/4. maddesi gereğince yenilemeden sonra takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
30/6/2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmeliğin “e-Duruşma icrası” başlıklı 13. Maddesinin 9. Bendinde “(9) Taraf veya vekilin kusuru olmaksızın teknik sebeplerden dolayı e-Duruşmanın yapılamaması hâlinde, ilgili taraf veya vekil yönünden Kanunun 150 nci maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece verilen hükmün eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmakla, yapılacak iş, davacıya ait deliller değerlendirilerek e duruşmanın yapılamamasında taraf veya vekilin kusuru bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre gerekirse davaya kaldığı yerden devam etmek, aksi halde ise şimdiki gibi davanın açılmamış sayılmasına karar vermektir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-a.5 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-a.5 maddesi uyarınca KABULÜ ile, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2022 tarih ve 2019/213 Esas, 2022/120 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-HMK.359/4.maddesi uyarınca Dairemiz kararının mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02.06.2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.