Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1141 E. 2022/1643 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2022
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 11.06.2016 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu davacının yaralandığını, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/987 E. sayılı dosyası ile açılan davada davacının sürekli iş gücü kaybının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmeliğe göre belirlendiğini, 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 92. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, iptal kararına göre davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre alınan rapor doğrultusunda tazminatın hesaplanması gerektiğini, belirterek şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, dava konusu kaza nedeni ile 19.12.2016 tarihinde Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/987 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve karar verildiğini, kararın davalı tarafından istinaf edildiğini ve Bölge Adliye Mahkemesinin tarafından esastan reddine karar verildiğini, hükmedilen tazminatın ödendiğini, HMK dava şartları 114 maddesi i maddesi kapsamında aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/987 Esas 2019/577 Karar 19.12.2016 tarihli kararı ile davanın kabul edildiği ve 72.298,71-TL işgücü kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın davalı … … A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2953 Esas, 2021/1050 kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olmak üzere karar verildiği görülmekle aynı kazaya ilişkin olarak aynı davacı tarafından sürekli iş göremezlik tazminatı hususunda verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme hükmü olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-İ maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının kaza nedeniyle uğradığı zararın karşılanması için kazaya neden olan aracın sigortacısı … … A.Ş.’ye karşı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/987 E. sayılı dosya ile dava açıldığını, açılan dava kapsamında mahkemece, önce Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, daha sonra ise Trafik Sigortası Genel Şartlarını dikkate alarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre iki ayrı maluliyet raporu alındığını, mahkemece Trafik Sigortası Genel Şartlarındaki hüküm doğrultusunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen %8 maluliyet oranı üzerinden tazminata karar verildiğini, ancak istinaf süreci devam ederken 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddelerinde 6704 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelerin AYM’nin 2019/40 Esas – 2020/40 K. sayılı 17/07/2020 tarihli kararı ile iptal edildiğini, bu iptal kararının ardından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesinde, iptal kararı doğrultusunda sürekli iş gücü kaybının %17,2’lik maluliyet oranı içeren Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre alınan rapor doğrultusunda hesaplanması gerektiği hususunun ayrıntılı olarak gerekçeleriyle birlikte izah edildiğini, istinaf mahkemesinin gerekçeli kararının tebliğinden hemen sonra Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tespit edilen orana ilişkin mali haklarının temini için işbu davanın açıldığını, kesin hüküm nedeniyle verilen ret kararının hatalı olduğunu, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/987 E. dosya kapsamında, gerek dava ve gerekse bedel artırım dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, bu dava, dava değerinin temyiz sınırının altında kalması nedeniyle Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğini, dosya istinaf aşamasındayken açıklanan Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra uygulanacak Yönetmeliğin değişmesi nedeniyle maluliyet oranında ve dolayısıyla alacağı tazminatta artış olduğunu, davacının zararının tam olarak karşılanmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 11.06.2016 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu davacının yaralandığını, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/987 E. sayılı dosyası ile açılan davada davacının sürekli iş gücü kaybının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlendiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre alınan rapor doğrultusunda hesaplanacak tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HMK.nın 303. maddesinde Kesin hüküm “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
6100 Sayılı HMK’nın 114/1-i maddesinde, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartı olarak sayılmıştır.
Davacı tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/987 E.2019/577K. Sayılı dosyasında kazaya neden olan aracın sigortacısı … … A.Ş.’ye karşı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı davası açıldığı, davacının maluliyet oranına göre belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın davalı … şirketi tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 26. Hukuk dairesinin 03.06.2021 tarih 2019/2953 E-2021/1050 K. sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve karar kesinleştiğine göre artık davacı ilk davada verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapmadığı, davalı lehine bu nedenle usulü kazanılmış hak oluştuğu, aynı konuda verilen hükmün kesinleştiği ve bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu anlaşıldığından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 16..06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.