Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1120 E. 2022/1587 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2022
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 10/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde: 20/06/2014 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … … A.Ş.ne trafik sigortalı araç ile diğer davalı … … A.Ş.ne trafik sigortalı araçların karıştığı kazada davacının yaralandığını ve sakat kaldığını, davacının içinde olduğu aracın öz abisi … tarafından kullanıldığını, kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsüne de kusur atfedildiğini, … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/770 Esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı için şimdilik 5.000,00 TL geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının (1.000,00TL geçici, 4.000,00TL sürekli olmak üzere) davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 09.10.2017 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre sürekli iş göremezlik talebini 328.984, 83-TL, geçici iş göremezlik talebini 9.114,77-TL arttırdıklarını beyanla; davacı lehine oluşabilecek tüm alacak hakları, talep ve dava hakları ile tüm fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik müddeabihi 338.099,60-TL arttırarak toplam tazminat taleplerini 343.099, 60-TL’ye yükselttiklerini, talep arttırım dilekçelerinin kabulü ile davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi uygulanarak davalılardan tazminini istemiş; 08.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik toplam 448.086,32TL(36.197,73TL’sı geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere)geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen aracın 23/12/2013 -26/08/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacıya maluliyet nedeniyle 28/09/2015 tarihinde %25 kusur ve %25 maluliyet oranları esas alınarak 65.800,41-TL ödeme yapıldığını beyanla; davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davadan önce davacı tarafın başvurusu üzere 04/11/2015 tarihinde 58.311,00-TL ödeme yapıldığını ve davalı şirketin ibra edildiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla; davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi, davacının ıslah dilekçesi, BAM 26. Hukuk Dairesinin kaldırma kararındaki hususlar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin güncel emsal kararları dikkate alınmak suretiyle PMF 1931 ile TRH 2010 yaşam tablosuna göre alternatifli hesaplama yapılan 08/11/2021 tarihli ek rapor alındığı, kök raporda sunulan tespitlerde değişiklik olmadığının belirtildiği, 17/06/2021 havale tarihli kök rapor ile 08/11/2021 tarihli ek raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edildiği, davacının davaya konu kaza neticesinde yaralanması nedeni ile hak kazandığı, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamının 1.396, 970,70-TL olduğu, davalı … … şirketinin 28/09/2015 tarihli yapmış olduğu 65.800,41-TL ödemenin raporun düzenlendiği tarihe kadarki olan güncellenmiş değerinin 99.693,93-TL olduğu, yine diğer davalı … … şirketinin 04/11/2015 tarihinde yapmış olduğu 58.311, 00-TL ödemenin raporun düzenlendiği tarihe kadarki olan güncelenmiş değerinin 87.814,77-TL olduğu, bu durumda davacının bakiye alacağının 1.396.970,70-( 99.693,93+87.814, 77)= 1.209,462-TL olduğu, davalıların her birinin poliçe limiti olan 268.000,00’er TL’den yapılan ödemeler düşüldüğünde davalı … sigortanın 209.689,00-TL, davalı … … ‘nın 184.199,59-TL’den sorumlu olduğu anlaşılmakla Davanın Kısmen Kabulü ile, 393.888, 59-TL maddi tazminatın davalı … … A.ş. (209.689,00-TL ile sınırlı olmak ve 04/11/2016 tarihinden avans faizi işletilmek üzere) ile davalı … … A.ş. (184.199,59-TL sınırlı olmak ve 28/09/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere)’den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ile davalı … … Aş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın mevzuat hükümlerine ve yerleşik Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu,
Davalıların sorumluluk limitlerinin mahkeme tarafından hatalı değerlendirildiğini, yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin hesaplanan tazminat yerine poliçe limitlerinden tenzil edilerek karar verildiğini, bu durumda davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararının eksik olarak ödenmesine karar verildiğini, davalılar tarafından, başvuru neticesinde yapılan eksik ödemelerin güncellenmiş değerlerinin, poliçe limitlerinden değil, tazminat tutarından düşülmesi gerektiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. H.D. 2018/1765 E. 2020/161 K. sayılı Kaldırma kararı sonrasında tanzim ettirilen bilirkişi ek raporunda açıkça davalıların yapmış oldukları eksik ödemelerin güncellenmiş değerlerinin poliçe limitinden tenzil edildiğini, bu durumun davacının gerçekte almaya hak kazandığı tazminatın daha düşük hesaplanmasına neden olduğunu, rapora bu yönlerden olan itirazları ifade edilerek olması gereken şekilde ıslah yapıldığını, buna göre davacı için hesaplanan toplam 1.360.772,96 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 36.197,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının karşılanmasından;
A- Kazada %75 asli kusurlu … plakalı araç sürücüsü ve işleteninin 1.020.579,72 TL tutarında sürekli iş göremezlik tazminatı, 27.148,29 TL geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, söz konusu … plakalı araç sigortacısı … … A.Ş. olup, sigortalısının sorumluluğunu 268.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 268.000,00 TL de geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatı tutarında ayrı ayrı teminat altına aldığını, davalı … … A.Ş.nin sigortalısının kendi kusuruna denk gelen (%75) tazminat bedelinin poliçe limitinin çok üstünde olduğunu, bu nedenle davalı … … A.Ş.nin davadan önce yapmış olduğu eksik tazminat ödemesinin güncellenmiş değeri, davacının tazminat alacağından düşüldüğü halde dahi … … A.Ş. tarafından karşılanmayan 209.689,00 TL tutarında bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı zararının bulunduğunu, daha evvel … … A.Ş. tarafından davacıya hiçbir geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapılmadığını, davalının kusuruna denk gelen 27.148,29 TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatından da tedavi giderleri teminatı kapsamında adı geçen … şirketinin sorumluluğu bulunduğunu,
B- Kazada %25 tali kusurlu … plakalı araç sürücüsü ve işleteninin 340.193,24 TL tutarında sürekli iş göremezlik tazminatı, 9.049,44 TL geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, … plakalı araç sigortacısı … … A.Ş. olup, sigortalısının sorumluluğunu 268.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 268.000,00 TL. de geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatı tutarında ayrı ayrı teminat altına aldığını, kaza tarihi itibari ile davalının resmi gazete ile ilan edilmiş sorumluluk limiti 268.000,00 TL olup, bilirkişi raporunda sorumluluk limitinin 250.000,00 TL olarak gösterildiğini, rapora bu yönden de itiraz ettiklerini, buna göre, davalı … … A.Ş. nin, başvuru neticesinde davacıya yaptığı eksik ödemenin güncellenmiş değerinin, kendi sigortalısının kusuruna denk gelen (%25) tazminat payından mahsubu neticesinde dahi davacının … … A.Ş. tarafından karşılanmayan 202.199,59 TL tutarında bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı zararı olduğunu, daha evvel … … A.Ş. tarafından davacıya hiçbir geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapılmadığından dolayı, davalının kusuruna denk gelen 9.049,44 TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatından da tedavi giderleri teminatı kapsamında sorumluluğu bulunduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay içtihatları gereğince; davalıların yaptıkları ödemelerin poliçe limitinden değil de hesaplanan tazminattan mahsubu gerektiğinden, buna göre ıslah yapıldığını, Mahkeme tarafından hukuka ve yerleşik Ankara Bölge Adliye Mahkemesi içtihatlarına aykırı biçimde tanzim edilmiş bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, itirazları dikkate alınmaksızın davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini,
Davalı … şirketlerinin, Poliçe Genel ve Özel Şartları ile ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre, “işleten” gibi, Poliçe teminat limitlerine kadar ayrı ayrı sorumlu olduklarını, davaya konu olayda olduğu gibi zarar görenin kusurunun bulunmadığı hallerde, 6098 sayılı TBK’nun 61-62 ve 162-163 maddeleri (818 sayılı BK’nun 50-51 ve 141-142 maddeleri) ile 2918 sayılı KTK’nun 88. Maddesine göre, ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk yönünden işleten ile sigortacı arasında bir ayrım yapılmadığını, Yasa’nın 95. maddesine göre “… sözleşmesinden veya … sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceğini, Karayolları Motorlu Araçlar ZMS Sigortası Genel Şartlarının; A.1.1. maddesine göre, “Sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu … limitlerine kadar temin ettiğini, poliçede, üç ayrı tazminat türü ile teminat limitlerinin sayıldığını, Bunların;A- Araç başına ve kaza başına maddi teminat, B- Kişi başına ve kaza başına tedavi giderleri ile C- Kişi ve kaza başına sakatlanma ile ölüm teminat ve tazminatları olduğunu, Davaya konu olayda …’nin, kazanın oluşumunda hiçbir etki ve kusuru bulunmadığını, … … A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsü %75 oranında, … … A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğunu, davacının kazada hiçbir kusuru bulunmaması nedeniyle;6098 sayılı TBK’nun 61-62 ve 162-163 maddeleri (818 sayılı BK’nun 50-51 ve 141-142 maddeleri) ile 2918 sayılı KTK’nun 88. Maddesine göre, ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk yönünden işleten ile sigortacı arasında bir ayrım yapılmadığından, davalıların, Poliçe Genel ve Özel Şartları ile ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre, “işleten” gibi, iki ayrı Poliçe teminat limiti tutarında (268.000,00 X 2 = 536.000,00 T.L.) ile sorumlu olduklarını(Yargıtay H.G.K. 10.06.2015 tarih 2013/17-2441 E 2015/1541 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 17.H.D. 02.06.2016 tarih 2015/11577 E 2016/6758 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 11.H.D. 01.06.2009 tarih 2008/2563 E 2009/6681 K. Sayılı ilamı), Mevzuat hükümleri ve Yargıtay içtihatlarının, çift taraflı trafik kazalarında, birden fazla sorumlu … şirketi var ise ve zarar görenin olayda herhangi bir kusuru bulunmuyorsa; o takdirde sorumlu … şirketlerinin poliçe limiti tutarında ayrı ayrı sorumlu olduklarını tartışmaya mahal vermeyecek biçimde kesin olarak ifade ettiğini, davacı adına talep ettikleri sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının, davalı … şirketleri tarafından tanzim edilen … poliçelerinde, bedeni zarar klozu ve tedavi gideri klozu olmak üzere ayrı ayrı teminat altına alındığını, Davalıların geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yönündeki itirazlarının haksız olduğunu, bilakis bir başka sorumluluk klozunda, poliçe limiti tutarında ayrıca sorumluluklarının bulunduğunu, sürekli iş göremezlik zararının bedeni zararlar klozundan (ölüm / sakatlık teminatı), bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarının ise tedavi giderleri klozundan karşılanması gerektiğini(Yargıtay 17. H.D. 19.01.2015 tarih 2013/13375 E. 2015/550 K. Sayılı ilamı), Ancak mahkeme tarafından davacıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik tazminatının tek poliçe limiti kapsamına dahil edildiğini ve davacıya ödenmesi gereken tazminatın bu nedenle de eksik hesaplandığını, hukuka ve yerleşik Ankara Bölge Adliye Mahkemesi içtihatlarına aykırı biçimde tanzim edilmiş bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, itirazlarının dikkate alınmadığını,
Hükme esas alınan aktüer hesap raporunun pmf-1931 yaşam tablosu esas alınarak tanzim edildiğini, ancak son dönem yargıtay içtihatları uyarınca, trh 2010 yaşam tablosu ve progresif rant esas alınarak (%1, 8 teknik faiz uygulanmadan) tanzim edilecek rapora göre karar verilmesi gerektiğini, arz edilen nedenlerle; kararın ve raporun aleyhine olan tüm hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve trh 2010 yaşam tablosu ve progresif rant esas alınarak (%1, 8 teknik faiz uygulanmadan) tanzim edilecek rapora göre karar verilmesi gerektiğini, İşbu dava kapsamında tanzim ettirilen ve hükme esas alınan aktüer hesap bilirkişi ek raporu, PMF-1931 Yaşam Tablosu esas alınarak tanzim edildiğinden, tazminat bedelinin, gerçek zarardan daha düşük hesaplandığını, mahkeme kararının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı biçimde hesap tarihine en yakın güncel asgari ücret verisi yerine eski tarihli asgari ücret üzerinden tanzim ettirilen bilirkişi raporu uyarınca verildiğini, karar tarihinde bilinen asgari ücret verisi yerine, eski tarihli asgari ücret verisi üzerinden verilen kararı kabul etmediklerini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. H.D. 2018/1765 E. 2020/161 K. sayılı Kaldırma kararı sonrasında tanzim ettirilen ve hükme esas alınan aktüer hesap bilirkişi raporunun 2021 tarihli asgari ücret verisi üzerinden tanzim ettirildiğini, Buna karşın kararın verildiği 24.01.2022 tarihinde 2022 yılı asgari ücret verisinin belli ve bilinir durumda olduğunu, bu durumun davacı açısından, hesaplanan tazminatın hak ettiğinden daha düşük hesaplanmasına neden olduğunu, hesap tarihine en yakın bilinen güncel verilerin hesaplamaya esas alınması gerektiğini, (Yargıtay 17. H. D. 16.05.2016 tarih 2015/15725 E. 2016/5957 K. sayılı ilamı),
Davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek şekilde ticari temerrüd faizi üzerinden müteselsilen ve müştereken sorumlu olduklarını, kazaya karışan aracın ticari amaçla kullanıldığını, … şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinden müteselsil müşterek sorumluluğunun bulunduğunu, uyuşmazlığın … hukukundan kaynaklandığını, Bu hususun Türk Ticaret Kanununun 5. kitabında düzenlenmiş olup yine aynı yasanın 3. maddesinde “bu yasada düzenlenen işlerin bu yasada düzenlenen hususların ticari işlerden olduğunun açıklandığını, Ayrıca 3095 Sayılı Yasanın 2/3. maddesi uyarınca ticari işlerde avans faizi istenebileceğini, davacı lehine hükmedilecek tazminata, ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda önceki hesap raporlarında esas alındığı gibi 2015 yılı için aylık 4.000,00-TL gelir ile hesaplama yapıldığını, Davacının hayvancılık ve çiftçilik ile uğraştığını, …..Müdürlüğü’nün 08.09.2015 tarihli ve 529 sayılı yazısında ise aylık ortalama gelirinin 4.125,00-TL olduğunun beyan edildiğini, Hesap raporunda davacının aylık 4.000,00 TL gelir elde ettiğini beyan ettiği 15.11.2016 tarihli dilekçesinin gelire esas alınmasınn ve bu raporun da karara dayanak olmasının hukuka aykırı olduğunu, Köy muhtarından ve sadece …. …. Müdürlüğü’nden alınan yazıya dayanarak asgari ücretin 3.82 katı gelir ile zarar hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, Asgari ücretin 3, 82 katı gelir iddiası için çok yetersiz bir araştırma yapıldığını, davacının hayvancılık ve çiftçilik yaptığı belirtilmekle, yılın on iki ayı aynı geliri elde etmesinin gerçekçi olmadığını, daha kapsamlı araştırma yapılması ve tereddüt yaratmayacak bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, kaldı ki dosya içerisinde yer alan SGK Hizmet dökümünde davacı …’nin kaza tarihinde vergilendirilmiş bir gelirinin olmadığını, Zarar hesaplamalarının asgari ücret esas alınarak yapılması gerektiğini((Yargıtay 17. HD’nin 2014/8144 E. 2016/4112 K. sayılı ilamı, Yargıtay 17. HD’nin 2016/8838 E. 2019/5650 K. sayılı ilamı)
Hükme esas alınan raporda son asgari ücret verileriyle hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, bam kararına göre bilinen dönemin 31.12.2018 tarihinde sonlandırılması gerektiğini, Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin 31.01.2020 tarihli kaldırma kararının 8. Sayfasında da belirtildiği üzere kaldırma sonrasında alınacak yeni hesap raporunda 2018 verileriyle hesaplama yapılması gerektiğine işaret edildiğini, Ancak yerel mahkemede alınan yeni hesap raporlarında bu hususun göz ardı edildiğini, hükme en yakın bilinen dönem verileriyle hesaplama yapıldığını, dolayısıyla kararın yeniden kaldırılarak 2018 verileriyle hesaplama yapılması gerektiğini, davalı şirketin tek teminat limiti bulunduğunu ve ancak bu limit kadar sorumlu olacağını, 20.06.2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davalı … şirketi tarafından 28.09.2015 tarihinde toplam 65.800, 41-TL ödenmiş olup davacı zararının ödeme tarihindeki verilere göre karşılandığını, Aksinin kabulü halinde ise şirketin 20.06.2014 tarihinde meydana gelen zarara ilişkin sorumluluğunun tek teminat limiti üzerinden söz konusu olacağını, Ancak hesap raporunda hesaplanan toplam 36.197, 73 TL geçici iş göremezlik zararı için davacının ıslah dilekçesinde ayrı teminat varmış gibi ıslah ettiğini, Bu halde bakiye teminat limitini aşan tutarlar bakımından davalı şirketin sorumluluğu bulanmadığını, şirketin teminat limitinin üzerinde hesap yapılması ve hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatı için ayrıca bir teminatı olmayıp tek teminat limiti bulunduğunu, kaldı ki; tedavi gideri niteliğinde olan geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında da olmadığını, Ayrı bir teminata hükmedilmemesi yönünden kararın uygun olduğunu, davalı şirketin davacı …’nin zararını karşılamak amacıyla 28.09.2015 tarihinde 65.800, 41-TL ödeme yaptığını, ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını, diğer davalı … şirketi tarafından da hasardan ödemeler yapıldığını, tazminatın üst sınırını uğranılan zararın oluşturduğunu, tazminat miktarının en fazla zarar kadar olabileceğini, gelirin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulüyle ödeme tarihindeki verilerle zararın karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, zararın karşılanmamış olması halinde ise yine asgari ücret üzerinden ve 2018 verileriyle bir hesaplama yapılarak hasardan ödemelerin güncellenerek tenzili sonrasında varsa zararın bulunması gerektiğini, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmadığını, tazminattan müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiğini, bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğini, ayrıca davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı beyan edilmiş ise de, davacının destekçisinin sürücü olarak seyahat ettiğini, kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığını, ceza dosyasında alınmış olan kusur raporları ve ifadelerin de bu durumun ispatı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; asıl alacağa işleyecek faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, faizin başlangıç tarihinin 28.09.2015 olarak belirlendiğini, halbuki davalı şirket daha önce temerrüte düşürülmediğinden faiz başlangıcının dava tarihi olabileceğini, davacının zararından, davalı şirketin; ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağını, müşterek müteselsil hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, … şirketinin müşterek müteselsil sorumluluğunun sadece sigortalısı araç işleteni ile arasında olduğunu(Yargıtay 17. HD’nin 2016/17580 E. 2019/7546 K. sayılı ilamı) belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani (geçici ve sürekli iş göremezlik) tazminatı istemine ilişkindir.
1-Mahkemece daha önce verilen 22.02.2018 tarihli, 2016/150Esas-2018/141 Karar sayılı sürekli iş göremezlik talebinin kısmen kabul kısmen reddine dair kararının davacı vekili ve davalı … … Aş vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairenin 31.01.2020 tarihli, 2018/1765esas-2020/161 karar sayılı kararı ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kararda açıklanan nedenlerle yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dairenin söz konusu kaldırma kararında özetle, davacının geçici iş göremezlik talebi hakkında da olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi, davalı … şirketleri tarafından iş bu dava açılmadan önce davacıya yapılan ödemelerin güncelleme yapılmaksızın poliçe limitinden indirilmesi, güncellenen değerlerin hesaplanan toplam zarardan mahsup edilmesi, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabı yapılarak zararın karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada zararın karşılanmadığının anlaşılması halinde mahkemece alınan 31.12.2018 tarihli ek raporun düzenlendiği tarih itibariyle bilinen dönem sonlandırılarak o rapor tarihindeki verilere göre tazminat hesaplanması, davalı … şirketlerince yapılan ödemelerin güncellenmiş değerlerinin tazminattan mahsup edilmesi, ödemelerin güncellenmeksizin poliçe limitinden indirilmesi, davalıların bakiye poliçe limitlerinin bu şerkilde tespit edilmesi, davacının talep edeceği sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminat miktarı, davalı … şirketlerinin toplam poliçe limitlerinin (268.000.00’erTL’sından 536.000.00TL)üzerinde olması halinde davalıların ayrı ayrı bakiye poliçe limitlerinin toplamı esas alınarak sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği hususları belirtilmiştir.
Mahkemece Dairenin kaldırma kararı gereğince bir başka aktüer bilirkişiden yeniden rapor ve ek rapor alınmış ise de;bu raporlarda kaldırma kararında özellikle belirtilen tazminat hesabı için bilinen dönemin 31.12.2018 tarihinde sonlandırılması ve 31.12.2018 tarihindeki verilere göre davacının talep edebileceği iş göremezlik tazminatının hesaplanması hususu gözetilmeksizin, yeni aktüer bilirkişi raporunun düzenlendiği 17.06.2021 tarihine kadar bilinen dönem tazminat hesabı yapılmış, bu tarihe kadar belirli asgari ücretler tazminat hesabına esas alınmıştır. Yine önceki hükmü istinaf eden davacı ile davalı … … şirketinin açıkça tazminat hesabında uygulanan PMF 1931 yaşam tablosuna itirazları olmadığı halde, taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar dikkate alınmaksızın bu kez TRH 2010 yaşam tablosuna göre de tazminat hesaplanmıştır. Mahkemece verilen ilk karar davacı vekili ve davalı … … şirketi vekili tarafından istinaf edildiğine, istinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak (kamu düzenine ilişkin haller hariç olmak üzere) inceleme yapılıp karar verilmesine göre, istinafa gelen davacı ve davalı … şirketi yararına bir kısım usulü kazanılmış haklar oluşmuştur.
Bu durumda Dairenin kaldırma kararından önce alınan aktüerya uzmanı bilirkişice düzenlenen rapor tarihindeki veriler esas alınarak ve 31.12.2018 tarihi itibariyle bilinen dönem sonlandırılarak, kaldırma kararında açıklandığı üzere tazminat hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde kaldırma kararından sonra alınan 17.06.2021 rapor tarihine göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.10.06.2014 tarih, 2013/6905 esas-2014/9358 karar sayılı ilamı)
2-Davalı … … AŞ. davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın ZMSS şirketi olup, dosyada mevcut 23.12.2013/23.12.2014 vadeli ZMSS poliçesinde kişi başı ölüm- sakatlık teminatı 250.000,00TL olarak gösterilmiştir. Zira poliçenin düzenlendiği 23.12.2013 tarihinde teminat limiti 250.000,00TL olup, davaya konu trafik kazası 20.06.2014 tarihinde meydana gelmiştir. ZMSS poliçeleri yapılması zorunlu poliçelerden olup, teminat limitleri Hazine müsteşarlığınca belirlenmekte ve araçların cinsine, türüne (otomobil, kamyonet, otobüs vb.) göre aynı teminat sağlanmaktadır. Günümüzde poliçe limitleri 1 yıl üzerinden belirlenmekte ise de, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle bu limitler Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere 6 aylık periyotlarla tespit edildiğinden, poliçe teminat limiti 01.01.2014 tarihi itibariyle 268.000.00TL olarak artırılmıştır. Bu hususun zararın meydana geldiği kaza tarihi belirtilerek …Merkezinden öğrenilmesi de mümkündür. Kaldı ki Dairenin kaldırma kararında da … şirketlerinin olay tarihinde kişi başı sakatlık teminatının ayrı ayrı 268.000.00’er TL olduğu açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece davalı … … AŞ. Tarafından davacıya iş bu dava açılmadan önce ödenen 65.800,41TL’nın, poliçe limitinden mahsubu ile sorumlu olacağı bakiye poliçe limitinin tespit edilmesi ve davacının dava dilekçesindeki talebi, bedel artırım ve ıslah dilekçesindeki talepleri de gözetilerek sonucuna göre adı geçen davalının sorumlu tutulabileceği tazminata karar verilmesi gerekirken, poliçe limitinin söz konusu ZMSS poliçesinde yazılı olduğu gibi 250.000,00TL olarak kabulü ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da isabetli görülmemiştir.
Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı … … A.Ş. vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekili ile davalı … … Şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı … vekili ile davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.01.2022 tarihli, 2020/114 Esas, 2022/32 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekili ile davalı … şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yatırılan 80.70TL maktu istinaf karar harcı ile davalı … şirketi tarafından yatırılan 3145.70TL nispi istinaf karar harcının talep halinde ilgili taraflara iadesine,
3-İstinafa gelen davacı ve davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 100.00TL istinaf gider avansından, kullanılmayan kısmın talebi halinde davacıya iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider avansı ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.