Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/952 E. 2023/599 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/952
KARAR NO : 2023/599

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : 2020/149 Esas 2021/182 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/09/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacı yayanın karşıdan karşıya geçtiği esnada çarpması neticesinde ağır derecede yaralandığını ve sağ kulağında duyma kaybının meydana geldiğini, kaza ile ilgili açılan Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/747 esas 2018/242 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda …’ın kusurlu bulunarak cezalandırıldığını, davalı … şirketinin … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalı … A.Ş.’nin aracın maliki, davalı …’ın ise araç sürücüsü olarak sorumluluklarının bulunduğunu, davalı … şirketine başvuru sonucunda 18.990,96 TL ödeme yapıldığını, ayrıca kaza sebebiyle davacının sağ kulağındaki hasardan dolayı psikolojisinin de bozulduğunu belirterek, belirsiz alacak olarak şimdilik 10,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 75.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … AŞ ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya karar verilmesini talep etmiş, 27/06/2020 tarihli dilekçesiyle, maddi tazminatın davalı … şirketi ile yapılan anlaşma neticesinde dava kapsamındaki zararlarının ileride maluliyet artışı olması halinde hakları saklı kalmak kaydıyla karşılanmış olduğunu, bu nedenle maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davaya davalı gerçek kişi, davalı araç sahibi … A.Ş. yönünden manevi tazminat yönünden devam edilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak davacının taleplerinin zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, dava konusu trafik kazasının davacının yaya olarak riayet etmesi gereken kurallara uymaması sebebiyle meydana geldiğini, olayda araç sürücüsü davalı …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yapılan ceza kovuşturmasında tanzim edilen bilirkişi raporları ile davacının kazada %70 oranında asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporuna göre davacının %75 asli kusurlu, davalı sürücünün %25 tali kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, davacı vekilinin 27/06/2020 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat yönünden taleplerinden feragat ettiği, davaya davalı gerçek kişi, davalı araç sahibi … AŞ, yönünden manevi tazminat bakımından devam edildiği, davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacının davasının maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle davalılar … … A.Ş. ve … yönünden reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın 05/09/2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … AŞ ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece kusur oranları yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kaza esnasında davalı sürücünün hız limitlerinin üzerinde ve sol şeritten seyrettiğini, kusur oranlarının hatalı tespit edildiğini, olayda davacının ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve manevi tazminat taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakim tarafından manevi tazminat miktarı belirlenirken; tarafların kusur durumları, olay tarihi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü vb. gibi, pek çok kriterin dikkate alınması gerekmektedir. Bu kriterlerden “zararın ağırlığı”, manevi tazminat miktarının belirlenmesi bakımından önemli unsurlardan birisi olduğundan bu hususun öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı vekili,davacının kazada ağır şekilde yaralandığını, kafatasında kırıklar meydana geldiğini, sürekli işitme kaybına maruz kaldığını ileri sürmektedir. Bu durumda mahkemece, davacının kaza sonrası gördüğü tedaviye ilişkin epikriz raporları, tetkik ve tedavi evrakları dosyaya eksiksiz şekilde getirtilerek davacının kaza nedeniyle sürekli işgöremezlik oranı ve iyileşme süresinin kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre tespiti için Adli Tıp Kurumu ya da üniversite hastanelerinin adli tıp kürsüsünden rapor alınması ve sonucuna göre usulü kazanılmış haklarda gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının zararının ağırlığı tam olarak belirlenmeden karar verilmiş olması HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kabul edilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafınca yatırılan istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafınca yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …


Üye …


Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.