Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/913 E. 2023/764 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/913
KARAR NO : 2023/764

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2017/662 Esas 2020/471 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 25.09.2016 tarihinde dava dışı …’nın sevk ve idaresinde davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı… plakalı aracın önünde duran araca çarpmamak için direksiyonu kırdığı anda aydınlatma direğine çarptığını, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 02.02.2017 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptıkları başvurunun usulden reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100 TL sürekli işgöremezlik, 100 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 18.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatın 36.227,43 TL’ye, geçici işgörmezlik talebinin 2.354,92 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, … plakalı aracın 24.08.2016 – 24.08.2017 tarihleri arasında 310.000 TL limitle davalı şirkete sigortalı olduğunu, sorumluluklarının gerçek zarar, sigortalının kusuru oranında limitle sınırlı olup, dava önceki eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddini, geçici işgöremezlik talebinin teminat dışı olduğunu, dava konusu olayda hatır taşıması olup olmadığının araştırılmasını varlığı halinde belirlenecek tazminattan indirim yapılmasını, dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın 25.09.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS şirketinden talep ettiği geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, somut olayda; 25.09.2016 tarihinde sürücü …’nın direksiyon hakimiyetini kaybederek aydınlatma direğine çarpması neticesinde araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığı, meydana gelen kaza nedeniyle davacının %9 oranında malul kaldığı, 2 iki ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre, dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı … şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan… plakalı araç sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, alınan aktüer bilirkişi raporunda 36.227,43 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 2.354,92 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısı olması nedeniyle hesaplanan tazminattan sorumlu olduğu, davalı vekilinin davacının kaza yapan araçta araç sürücüsünün arkadaşı olduğu ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini iddia ettiği, dosya kapsamından davacının araçta hatır için taşındığının anlaşıldığı, aktüer bilirkişinin hesaplamış olduğu tazminat tutarlarından takdiren %20 hatır taşıması indirimi yapılmasının gerektiği, buna göre yapılan hesaplamaya göre 28.981,94 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 1.883,93 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 30.865,87 TL’nin temerrüt tarihi olan 15.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılarak davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle reddedilen miktar üzerinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği belirtilerek; davanın kısmen kabulü ile 28.981,94 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 1.883,93 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 30.865,87 TL’nin 15.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı ile araç sürücüsü …’nın yakın arkadaş olduğunu, kaza günü davacı ile otomobil sürücüsünün araç yakıtını ortak bir şekilde karşılayarak şahsi işleri nedeniyle Çankırı Şabanözü ilçesinde bulunan Yahyadede Türbesine ziyaret nedeniyle gittiklerini, kazanın evlerine dönüş yolunda meydana geldiğini, bu nedenle hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, genel olarak hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararının söz konusu olduğu ve araç sahibinin ivazsız bir şekilde hareket ettiği durumlarda zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerektiğini, burada yalnız taşınan olan davacı yararı bulunmamakta olup, taşıyanın da yararı bulunduğunu, iki arkadaşın yakıt masrafını paylaşarak ailecek türbe ziyaretine çıktığını, somut olayda hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, …’nın davacıyı taşımasında bir yararı bulunduğunu ve kesinlikle hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla doktrinde “her koşulda taşınan bir yere, herhangi bir ekstra masrafa katlanılmaksızın yapılan taşımaların hatır taşıması sayılamayacağı” yönünde görüşler bulunup, somut olayda taşımanın her koşulda gidilen bir yer dışında ve ek bir masrafa katlanılarak gerçekleştiği ve davacının hatır için taşındığı yönünde bir delil de bulunmadığını, hatır taşımasının kanıtlanmadığını, bu durumun davalı tarafından da ispatlayamadığından hatır taşıması itirazının reddi gerekirken kabulünün yasaya aykırı olduğunu, hatır için taşıyan veya taşıtanın, yani işleten kusur sorumluluğuna dayanarak sorumlu tutulduğunu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yakın tarihli bir kararında da belirtildiği üzere “işleten ancak kusurlu olduğu, kusuru ispatlandığı takdirde hatır için taşıdığı kişinin uğradığı zarardan sorumlu olacaktır. Bu halde mali sorumluluk sigortası, sigortalının kusursuz sorumluluk hallerinden doğan zararlardan sorumlu tutulduğuna göre, daha hafif ve kusurlu sorumluluğu gerektiren durumlardan sorumlu tutulması doğal kabul edilmek gerekir. öte yandan yürürlük tarihi: 15 Ağustos 2003 olan karayolları motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasıgenel Şartları’nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı’nı düzenleyen kısmında (B4) “Sigorta Sözleşmesinden veya Sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.” dendiğini, hatır için taşınanın kusura katılımı varsa, tazminattan indirim gerekeceğini, Yargıtay’ın indirim öngören kararlarının içeriğine bakıldığında, çoğunda hatır için taşınanın da kusura katıldığının gözlemlendiğini, genellikle, hatır için taşınanın, sürücünün içki içmesine veya hız yapmasına engel olmaması, içkili olduğunu bilerek taşıta binmesi durumlarında “kusura katılımın” söz konusu olduğunu, bu gibi durumlarda tazminattan indirimin haklı ve yerinde bir uygulama olacağını, ancak yaşanan kaza bakımından böyle bir durum yaşanmadığını, zararın tazmini hesaplanırken bir indirim yapılacaksa bunu takdir edecek merciin yargı olduğunu, yargıcın tazminattan mutlaka indirim yapmasına ilişkin bir zorunluluk bulunmadığını, ifade tutanakları incelendiğinde de açıkça görüleceği gibi sürücü … ve davacı …’ın olay günü türbe ziyareti amacıyla gezintiye çıktığı bu nedenle araç yakıtının ortak olarak karşılandığı, aralarında ivazlı bir ilişki olduğunun açık olduğunu bu nedenle hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, hukuka aykırı bir şekilde davacı aleyhine yapılan bu indirimin davacı için hak kaybına neden olacağını belirterek istinaf isteminin kabulü ile hukuka aykırı hatır taşımasını indirimin kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek davalı … şirketinden geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebinde bulunmuş; mahkemece davacının araçta hatır için taşındığı gerekçesiyle belirlenen tazminattan %20 hatır taşıması indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, araç yakıtının davacı ve davalı sigortalı araç sürücü tarafından ortak karşılandığını belirterek hatır taşıması bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri ileri sürmüştür.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır için taşıma ve aracın hatır için verilmesinde işletenin sorumluluğunun genel hükümlere tabi tutulmuş olması nedeniyle her olayda hâkim işinin özelliğini göz önünde tutarak işleteni tamamen sorumluluktan kurtarabileceği gibi, tazminattan indirim de yapabilir. Hatır taşıması hakim tarafından re’sen gözetilemez. Bu nedenle hatır taşımacılığını işletenin, sürücünün ve işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin ileri sürmesi gerekir. Hatır taşıması olduğunu ispat yükü iddia edene ait olup, bu taşımanın bir hatır için yapıldığını veya aracın hatır amaçlı olarak verildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Davaya konu olayda davacı vekili davacının kusursuz olduğunu belirterek tazminat talebinde bulunduğu, davalı … şirketi vekili tarafından süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile davacının araçta hatır için taşındığını iddia ettiği anlaşıldığından ve davacı vekilinin istinaf dilekçesine kadar aracın yakıt bedelinin arkadaş olan davacı ve davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından ortak karşılandığının ileri sürülmemesi, bu iddianın ispatlanamaması, davacının ve sigortalı araç sürüsünün hazırlık ifadelerinde yakıt bedelinin ortak karşılandığına ilişkin beyanlarının olmaması aksine davacı vekilinin 08.10.2020 tarihli beyanında “davacıyı gideceği yere bırakmayı sürücü teklif etti hatır taşıması yoktur davacı, sürücünün isteği ve teklifi ile taşındı” şeklinde belirttiğinden davacının arkadaşı ve komşusu olan sigortalı araç sürücüsünün aracında hatır için taşındığı anlaşılmakla belirlenen tazminattan %20 hatır taşıması indirimi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin hatır taşımasına ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine, karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda kendilerine iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.