Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/905 E. 2023/851 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/905
KARAR NO : 2023/851

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2017/576 Esas 2020/635 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 09/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı … ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.08.2017 tarihinde, davalı sürücü …’nun idaresinde bulunan, davalı … … Tem. Tic. Ltd. Şti’ne ait, davalı …’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, asli kusurlu şekilde davacının sürücüsü olduğu araca çarptığını ve davacının yaralanmasına neden olduğunu belirterek HMK 107/1 uyarınca belirsiz alacak davası olarak 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 04/08/2017 tarihinden itibaren, davalı … şirketi açısından kabul edilmemesi halinde davalı … şirketi temerrüde düşürüldüğünden başvuru tarihi olan 29.09.2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın, davalı … şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihi olan 04.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03.03.2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talebini 24.238,45 TL’ye, sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 39.746,11 TL’ye yükseltmiş, 05.11.2020 tarihli dilekçe ile davasını kısmen ıslah etmiş, geçici işgöremezlik tazminatı talebini 30.298,06 TL, sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 49.682,64 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin belirlenecek gerçek zarardan sigortalısının kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğundan öncelikle tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranını tespiti gerektiğini, davacının gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması, gelir durumunun ispatlanamaması halinde asgari ücretten hesaplama yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmış olması halinde yapılan bu ödemenin hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … …. Şti. vekili; davalı şirketin 01.07.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile toplam 16 adet aracı dava dışı … Adi Ortaklığına kiraya verdiğini, dava dışı adi ortaklığın ise dava dışı Çankaya Belediye Başkanlığının cadde ve sokakların süpürülmesi ile katı atıkların nakliyesi işini hizmet alım sözleşmesi ile yerine getirdiğini, söz konusu kira sözleşmesi ile araç işleten sorumluluğunun … Adi Ortaklığına geçtiğini, ayrıca araç sürücüsünün davacı şirkette çalışmadığını, bu sebeple davacı şirketten maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceğini, ayrıca kabul manasına gelmemek üzere, araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza esnasında havanın yağmurlu, yolların aydınlatma direkleri ve yol şeridinin olmaması sebebiyle aracın hızının yaklaşık 40 km civarında olduğunu, ayrıca kullandığı aracın lastiklerinin orijinal olmadığını, aracın havanın yağmurlu olması sebebiyle karşıdan gelmekte olan personel servis aracının şeridine ihlal edip kayarak aracın şarampole atmasına sebep olduğunu, bu olayda kullanılan kamyonun kiralık olduğunu, aracın kasko ve sigortasının mevcut olduğunu, kiralayan şirkette kendisinin sigortalı olarak çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; toplanan delillere ve benimsenen Ankara Adli Tıp Kurumu raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde şerit ihlali yapan davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan raporda, davacıda %14 oranında daimi maluliyet, 18 ay iyileşme süresi belirlendiği, davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararının belirlenmesi için aktüerya raporu alındığı, raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu, TBK’nın 56. Maddesi gereğince davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu, davalı … … Tem. Tic. Ltd. Şti’nin aracın uzun süreli şekilde başka bir şirkete kiraladığı, aracın işleteni konumunda bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı … … Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, davacı için 30.298,06 TL geçici iş göremezlik, 49.682,24 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 79.980,70 TL maddi tazminatın davalı … şirketi ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminata davalı … şirketi yönünde dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 04.08.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 04.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki, kaza tespit tutanağında araç sahibi olarak davalı şirketin gösterildiğini, bu nedenle bu davalıya karşı husumet yöneltildiğini, davalı lehine vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur raporları arasında çelişki olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bir davada iki kez ıslah yapılamayacağını, Karayolları Fen Heyetinden kusur raporu alınması gerektiğini, müterafik kusur değerlendirmesi yapılmadığını, davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belli olmadığını, usulüne uygun başvuru olmadığı için davanın usulden reddi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sürücü …’nun idaresinde bulunan davalı … … Tem. Tic. Ltd. Şti’ne ait, davalı …’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, asli kusurlu şekilde davacının sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek davalılardan işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı … şirketi, davacı tarafından davadan önce davalı … şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin, davalı … … Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddedilmesine yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; 2918 sayılı KTK.nın hükümlerine göre trafik kaydı, “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenin üçüncü kişi olmasını engelleyen bir yasa hükmüde yoktur. Aynı Yasanın 3.maddesinde, “İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda, davalı … … Tic. Ltd. Şti. vekili, kazaya karışan … plakalı katı atık toplama aracının davalı şirket adına kayıtlı olduğunu ancak aracın kazadan önce 01.07.2016-30.06.2019 tarihleri arasında uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … İş Ortaklığına kiralandığı savunmasında bulunmuş, dosyaya kira sözleşmesini, sözleşme konusu araçların listesini sunmuştur. Kira sözleşmesinin incelenmesinde, kazaya karışan aracın 01.07.2016 tarihinden başlamak üzere 3 yıl süre ile … İş Ortaklığına kiralandığı, araç sürücüsünün kiracı şirketin işçisi olduğunu beyan ettiği, Çankaya Belediye Başkanlığının 21.05.2018 tarihli yazısında … plakalı aracın … İş Ortaklığı tarafından çöp kamyonu olarak kullanıldığının belirtildiği, bu itibarla davalı şirket tarafından aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralandığı, işleten sıfatının bulunmadığı ispat edilmiş olmakla davalı şirketin davacının zararından işleten sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesince anılan davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-Davanın HMK’nın 107. Maddesine dayalı olarak belirsiz alacak davası olarak açıldığı, bu durumda davacı tarafça bir kez talep artırımı yapılabileceği, bir kez de HMK’nın 176. Maddesi gereğince ıslah edebileceği gözetildiğinde davalı … vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
4-Dava konusu kazaya ilişkin kusur oranlarının belirlenmesi için alınan makine mühendisi raporu ile son olarak alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporların birbirini teyit ettiği, her iki raporda da, şerit ihlali yapan davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun belirlendiği, kusur oranı konusunda ilk alınan iki rapor arasındaki çelişkinin üçüncü rapor ile giderildiği, hükme esas alınan kusur raporunun, kaza tespit tutanağındaki tespit ve kazanın oluş şekli ile uyumlu, tanık ifadelerine uygun olduğu anlaşıldığından mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
5-Davacının kaza esnasında emniyet kemeri takmadığına dair bir tespit veya bilgiye dosyada rastlanmadığı gibi maluliyeti ile emniyet kemeri takmaması arasında illiyet bağı bulunduğunun davalı tarafca ispat edilmemesine göre belirlenen zarardan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
6- 6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu se-beple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kazanın gerçekleşme biçimi, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sos-yal ve ekonomik durumu, kaza tarihinde (2017) paranın satın alma gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının olayın özelliğine, hak ve nesafete ve manevi tazminatın amacına uygun olduğu kanaatine varılmış, tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazları reddi gerekmiştir.
7-Kazaya karışan … plakalı aracın, kaza tarihinde davalı … … Tic. Ltd. Şti. adına trafik sicilinde kayıtlı olduğu, davacının bu kayda dayanarak davalı şirkete husumet yönelttiği, bu itibarla davalı şirketin kendisi hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davalı şirket lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle,davalı … ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davalı … … Tic. Ltd. Şti. lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ,HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Davalı … … Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Davacı için 30.298,06 TL geçici iş göremezlik, 49.682,24 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 79.980,70 TL maddi tazminatın davalı … ile davalı … … müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminata davalı … şirketi yönünde dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 04.08.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3- 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan olay tarihi olan 04.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 5.463,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6,83 TL harç ile 267,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 5.189,65 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 6,83 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 267,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 309,83 TL harcın davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 11.197,49 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d- Davalı … … Ticaret Limited Şirketi lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 102,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.263,74 TL karar ve ilam harcının, davalı …’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,46 TL peşin harcın davalı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 597,70 TL tebligat ve posta gideri ile 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 323,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 2.570,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.366,95 TL’nin davalı … şirketinin sorumluluğunun 1.893,46 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı … … Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
III – İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 155,50 TL tebligat ve posta masrafı ile 162,10 TL istinaf başvurma harcı olmak üzere toplam 317,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …


Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.