Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/903 E. 2023/763 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/903 – 2023/763
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/903
KARAR NO : 2023/763

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2020
NUMARASI : 2018/303 Esas 2020/837 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 31.08.2017 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araçla yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100 TL sürekli, 900 TL geçici iş görmezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 23.11.2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 3.812,25 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 20.643,62 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava öncesi eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, kazaya karışan …plakalı aracın davalı şirkete 02.12.2016 – 01.12.2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile 310.000 TL limitle sigortalı olup, sorumluluklarının gerçek zarar, kusur ve limitle sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan, zarar yönünden aktüerden rapor alınmasını, geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın; trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkin olduğu, 31.08.2017 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında, …plakalı aracın karayolunda seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yoldan çıkarak takla attığı, davacının kaza sonrasında meydana gelen yaralanması nedeniyle işgücü kaybı olup olmadığının belirlenmesi için alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 31.01.2020 tarihli raporda davacının kaza nedeni ile 3 ay geçici işgöremez halde kaldığı ve % 2,3 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığının belirtildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi delaletiyle 85. maddesine göre, davalı trafik sigortacısı sigortalı aracın işletilme halinde neden olduğu zararları teminat altına aldığı, davacının davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olduğu, sigorta poliçesinin düzenlendiği tarihte geçerli genel şart hükümleri ve yerleşik Yargısal kararlar uyarınca düzenlenen 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının 3.812,25 TL geçici, 20.643,62 TL sürekli iş gücü kaybı zararı olduğunun belirtildiği, raporun yeterli açıklıkta, doğru verilerle hazırlanmış olduğundan hükme esas alınması gerektiğinden davanın kabulüne 20.643,62 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 3.812,25 TL geçici iş gücü kaybı tazminatının 05.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta AŞ. (eski ünvanı … Sigorta AŞ) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı hakkında hazırlanan … Üniversitesinin 10.09.2018 tarihli raporu ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 13.02.2020 tarihli raporu arasında çelişki olup; itirazlarına rağmen iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin dosya kapsamında zarar tespiti yönünden hesaplama yapıldığını, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilerek yargılama yapılması gerekirken, hatalı değerlendirmeler içeren 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre verilen kararının dosya oluşuna aykırı olduğunu, … Üniversitesinin 10.09.2018 tarihli raporu ile davacının; vücut genel çalışma gücünü kaybetmediği, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 6 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu ve devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı kanaatine varıldığını, akabinde dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 13.02.2020 tarihli raporu ile davacının; E cetveline göre %2.3 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (işgöremezlik) süresinin 3 aya kadar uzayabileceği kanatine varıldığını, her iki raporda yer alan aleyhe hususlara karşı itirazları yinelemekle birlikte; raporlar arasında çelişki olduğu, iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin zarar hesaplaması yapılamayacağını, dosyanın Adli Tıp Üst Kuruluna gönderilmesi talep edilmiş olmasına rağmen çelişki giderilmeksizin; kusur hesaplamasına ilişkin 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ve bu rapor ile yapılan hatalı hesaplama doğrultusunda karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, dosya kapsamında aldırılan 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporu; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi göz ardı edilerek; kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat gereğince TRH 2010 tablosuna göre değil, davada uygulanamayacak olan ve güncelliğini çoktan yitirmiş olan PMF 1931 Tablosuna göre yani progresif rant metoduna göre hatalı hesaplama yapıldığını,Yargıtay’ın güncel içtihatlarında TRH 2010 tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiği görüşü benimsenmişken; 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda görev ve yetki aşılarak PMF tablosuna göre hesaplama yapılması hatalı ve PMF tablosu doğrultusunda yapılan hesaplama üzerinden yerel Mahkemece hüküm kurulmasını kabul edilemeyeceğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye etkili olmadığını, kaza tarihi olan 31.08.2017 tarihinde yürürlükteki mevzuat ve içtihatlar gereğince; hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre yapılması gerektiğini, (emsal Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2012/24342 E. 2013/22419 K. Sayılı kararı) bilirkişi raporundaki değerlendirmeyi kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için bilirkişi raporunda kullanılan metoda yönelik itirazları kabul edilmese bile; raporda seçenekli hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişinin hukuki bir konuda insiyatif alarak uygulanacak hesaplama yöntemini kendisinin belirlemesinin HMK’nda düzenlenen bilirkişinin görev ve yetki alanını aşan bir davranış olduğunu, sigorta kapsamında yer alan ve talep edilebilecek zararlar ve tazminatlar açık olup; geçici iş göremezlik tazminatı teminat kapsamında yer almadığından yerel mahkemece 3 ay süre üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda 3.812,25 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının taleplerini ve yerel mahkeme kararını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı lehine iş göremezlik tazminatına hükmedileceği düşünülse dahi; yapılacak zarar hesaplamasında yerleşik yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda yolcu olan davacı için hatır taşıması yönünden indirim yapılması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili maluliyet raporu, hesaplama yöntemi, geçici işgöremezlik tazminatı ve hatır taşımasına yönelik istinaf sebepleri ileri sürmüştür.
Yaralanmaya bağlı cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerinde; maddi tazminatın tespiti için maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece alınan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının 10.09.2018 tarihli raporunda davacının daha önce klavikula kırığından ameliyat olup pull out kişner teli ile tespiti yapıldığı, tel çıkarıldıktan sonra tekrar kırık meydana geldiği, klavikula non deplase kırık olduğu, endtuend redüksiyon sağlandığı, vida takıldığı, orta kemik kırığı cerrahi tedavisi uygulandığı, 1985 doğumlu …’nun 31.08.2017 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alındığında vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, iş göremez kaldığı sürenin 6 ay olduğu, 3 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu belirlenmiş; davacının itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan 31.01.2020 tarihli raporda davacıya ait ekli grafilerin incelenmesinde; 07.09.2017 tarihli grafide sağ klavikula medialinde deplase fraktür, 29.08.2019 tarihli grafide kaynamamış hafif deplase sağ klavikula kırık sekeli olduğu, mevcut tıbbi belgelere göre; davacının 31.08.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak %3,E cetveline göre %2.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 3 ayda iyileşeceği belirlenmiştir. Mahkemece alınan 27.03.2019 tarihli aktüer raporunda … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalının 10.09.2018 tarihli raporu gereğince davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından sürekli işgöremezlik zararı bulunmadığı, altı aylık geçici işgöremezlik zararının 7.984,82 TL, üç aylık bakıcı giderinin 11.169,50 TL olduğu, hükme esas alınan 11.10.2020 tarihli ek aktüer bilirkişi raporunda da ATK 2. İhtisas Dairesinin 31.01.2020 tarihli raporuna göre davacının % 2,3 maluliyet, 3 aylık iyileşme süresine göre asgari ücret üzerinden PMF yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre 3.812,25 TL geçici, 20.643,62 TL sürekli iş gücü kaybı zararı olduğu belirlenmiş; davalı tarafından gerek 31.01.2020 tarihli ATK 2 İhtisas Kurulunun gerekse 11.10.2020 tarihli tazminat raporuna itiraz edilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinden maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve davalının itirazları değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davacının kaza sonrası gördüğü tedavilere ilişkin ilgili hastanelerden tedavi evrakları getirtilerek davacının son durumu da değerlendirilerek kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı, kaza ile maluliyeti arasındaki illiyet bağı, kazaya bağlı maluliyet oluşmuş ise oranı ve iyileşme sürelerinin Yargıtay uygulamalarına göre kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilerek davacının maluliyet raporunun alınması, alınacak rapora göre gerektiğinde aktüer bilirkişiden davacının geçici ve sürekli göremezlik tazminatı yönünden davalı sigorta şirketi yönünden oluşan usulü kazanılmış haklarda gözetilerek ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kabul edilerek, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf eden davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
4-İstinaf eden davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının talep halinde kendisine iadesine,
5- Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2021/2257 sayılı yatırılan 45.500,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.